Magnesia Antik Kenti, Türkiye’nin Aydın iline bağlı Germencik ilçesinde, Ortaklar Bucağı sınırlarında, Tekin Köyü yakınlarında yer almaktadır. Antik kaynaklara göre kent, MÖ 4. yüzyılda, Thessalia bölgesinden gelen Magnetler tarafından kurulmuştur. Efsaneye göre, Magnetler Anadolu’ya Apollon’un kehaneti doğrultusunda yönelmişlerdir. Diodoros’a göre, Menderes Nehri’nin yatak değiştirmesi ve bu nedenle ortaya çıkan salgın hastalıklar ile Pers tehdidine karşı Atinalı Thibron’un MÖ 400-399 yıllarında kenti bugünkü konumuna taşıdığı bildirilmektedir. Bu nedenle günümüzde görülen Magnesia, ilk yerleşimin ardından yeniden kurulan ikinci kent olarak kabul edilmektedir.
Magnesia Antik Kenti (T.C. Germencik Belediyesi)
Kent Planlaması ve Mimari Yapı
Yeni Magnesia, yaklaşık 1300 x 1100 metrelik bir alana yayılmış, surlarla çevrili ve ızgara planlı cadde-sokak sistemine sahip bir kenttir. Antik dönemde Efes (Ephesos), Priene ve Tralleis kentlerinin kesişim noktasında bulunması nedeniyle hem ticari hem de stratejik açıdan önemli bir konumda yer almaktaydı.
Kentin mimari ünü, İon düzeninde tapınaklar tasarlayan ve "pseudodipteros" tapınak planını geliştiren mimar Hermogenes’ten kaynaklanmaktadır. Antik yazar Vitruvius’a göre Hermogenes’in baş eseri, Magnesia’daki Leukophryne Tapınağı’dır. Arkaik döneme ait bir yapının kalıntıları üzerine inşa edilen bu tapınak, 8 x 5 sütunlu planıyla Anadolu’nun Hellenistik dönemdeki dördüncü büyük tapınağıdır (67,5 x 40 m).
Magnesia Antik Kenti (T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı)
Dinî Yapılar ve Kutsal Alanlar
Leukophryne Tapınağı, Artemis’e adanmıştır ve kentin en önemli dinsel yapısıdır. 1994-2001 yılları arasında Artemis Kutsal Alanı’nda yürütülen kazılarda, tapınağın önünde altar ile agora arasında uzanan mermer döşemeli bir tören alanı açığa çıkarılmıştır. Bu alan, üç metreyi bulan tanrı kabartmaları ve önündeki kurban halkaları ile dikkat çekmektedir. Törenlerde katılımcıların duracakları yerler, “topos” yazıtlarıyla belirlenmiştir. Kutsal alanı çevreleyen stoaya ait mimari bölümler de gün yüzüne çıkarılmıştır.
Magnesia Antik Kenti (T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı)
Kamu Yapıları ve Kent Donanımı
Magnesia’nın agorası, Artemis Kutsal Alanı’ndan kutsal bir kapı (propylon) ile girilen, 26.000 metrekarelik bir çarşı alanıdır. 414 sütunla çevrili bu alan, dönemin en büyük çarşılarından biri olarak değerlendirilir. Yapılan kazılarda, agoraya ait olduğu düşünülen yapının Roma dönemine ait bir “Çarşı Bazilikası” olduğu anlaşılmıştır. Yapıda kullanılan sütun başlıkları, Homeros’un Odyseia eserinde betimlenen Skylla figürleriyle süslenmiştir.
Kentte ayrıca dinî törenler için inşa edilen ancak heyelan nedeniyle tamamlanamayan Theatron yapısı, 32 kişilik Latrina (genel tuvalet), Milet’teki Faustina Hamamı'nın benzeri olan hamam, Odeon, 40.000 kişilik stadyum-hipodrom, spor eğitimine yönelik Gymnasion, Roma tapınağı, Bizans surları ve 5. yüzyıla tarihlenen enine planlı Çerkez Musa Camii yer almaktadır.
Kazı Çalışmaları ve Yeni Bulgular
Kazı çalışmaları, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Görkem Kökdemir başkanlığında yürütülmektedir. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras” projesi kapsamında devam eden son kazılar, Çerkez Musa Camii yakınındaki alanlarda gerçekleştirilmektedir. Bu kazılarda, Magnesia'nın daha önce bilinmeyen Geç Roma, Erken Hristiyanlık ve Beylikler dönemine ait buluntulara ulaşılmıştır.
Kazılarda ortaya çıkarılan ve MS. 4. ile 6. yüzyıllar arasına tarihlenen bronz kandil, freskler ve mimari detaylar, paganizmin son döneminden Hristiyanlığın yükselişine geçiş sürecini belgelemektedir. Bu veriler, Magnesia’da Hristiyanlık dönemine ait ilk mimari izleri ortaya koyması bakımından önem arz etmektedir. Ayrıca kentin MS. 4. yüzyıldan sonraki yerleşim geçmişine dair ilk somut bulgular elde edilmiştir.