KÜRE LogoKÜRE Logo

Efes Antik Kenti

Mimari+2 Daha
fav gif
Kaydet
kure star outline
90124,efescelsus2.png
Efes Antik Kenti (Fotoğraf: Selçuklu Belediyesi)
Konum
İzmir/Türkiye
Kuruluşu
İlk yerleşim: M.Ö. 6000 (Çukuriçi Höyük)Kentleşme: M.Ö. 10. yüzyıl (Ayasuluk Tepesi)
Kazı Çalışmaları
İlk kazılar: 1863 (J. T. Wood)Süreklilik: 1895’ten itibaren (Avusturya Arkeoloji Enstitüsü)
UNESCO Kaydı
2015 yılında Dünya Mirası Listesi’ne dahil edildi
UNESCO Kriterleri
(iii)-(iv)-(vi)
Tarihi dönemler
NeolitikTunç ÇağıHititArkaikKlasikHelenistikRomaBizansSelçukluOsmanlı
Öne Çıkan Yapılar
Celsus KütüphanesiBüyük TiyatroArtemis TapınağıYamaç EvlerNike kabartmasıHadrian Tapınağı

Efes Antik Kenti, Batı Anadolu’da, Türkiye’nin İzmir iline bağlı Selçuk ilçesi sınırları içerisinde yer alır. İlk yerleşim izleri Neolitik Çağ’a uzanan bu kent, tarih boyunca çeşitli uygarlıkların etkisinde kalmış; Hitit, Yunan, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde kesintisiz yerleşim görmüştür. Yaklaşık 9000 yıllık geçmişe sahip olan Efes, antik dünyanın en önemli liman kentlerinden biri olarak tarih boyunca hem kültürel hem de ticari açıdan merkezi bir rol üstlenmiştir.


Efes, özellikle Helenistik ve Roma dönemlerinde kentleşme, mimarlık ve dini yapılaşma açısından zirveye ulaşmıştır. Celsus Kütüphanesi, Büyük Tiyatro, Yamaç Evler, Hadrian Tapınağı ve Artemis Tapınağı gibi anıtsal yapılar bu dönemlerin mirasıdır. Kent aynı zamanda erken Hristiyanlık açısından da büyük önem taşır; Meryem Ana Evi, St. John Bazilikası ve Meryem Ana Kilisesi, bu inanç sisteminin izlerini taşır. 2015 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilen Efes, kültürel peyzajı, dini tarihi ve mimari zenginliğiyle evrensel öneme sahip bir arkeolojik miras olarak korunmaktadır.


Efes Antik Kenti (Fotoğraf: Türkiye Kültür Portalı)

Tarihçe

Efes Antik Kenti’nin tarihî gelişimi, Batı Anadolu’da yaklaşık 9000 yıl öncesine uzanır. Bölgedeki ilk yerleşim izleri, Kalkolitik Çağ’a (M.Ö. 5. binyıl) kadar inmektedir. Bu erken yerleşim, savunmaya elverişli bir konuma sahip olan Ayasuluk Tepesi’nde gelişmiştir. Geç Tunç Çağı'nda, Arzawa’nın başkenti Apasa olarak tanımlanan kent, Demir Çağı’ndan itibaren kutsal bir alan niteliği kazanmıştır. M.Ö. 11. yüzyıldan itibaren Artemis kültüne ev sahipliği yapan bu alan, daha sonra Yunan göçleriyle birlikte Aioller, Lelegler ve Lidyalılar tarafından yerleşime açılmış, M.Ö. 7. yüzyılda Lidya Kralı Kroisos’un desteğiyle Artemis Tapınağı yeniden inşa edilmiştir.


Helenistik Dönem’de Efes, Makedonya kökenli Diadoklar arasında süren savaşlar sonucunda M.Ö. 300 civarında Lysimakhos’un yönetimine girmiştir. Bu dönemde Bülbül Dağı ile Panayır Dağı arasında konumlanan yeni kent kurulmuştur. Kentin adı, Lysimakhos’un eşi Arsinoe’dan dolayı Arsinoe olarak da anılmıştır. Yeni yerleşim, Hipodamik kent planına uygun olarak inşa edilmiş; kentin surları yaklaşık 9 km uzunluğa ulaşmıştır. Bu dönemde kentin alt kesiminde Ticari Agora ve Tiyatro yer alırken, üst şehirde Devlet Agorası, Bouleuterion ve Prytaneion gibi yapılar yer almıştır.


M.Ö. 133’te Bergama Krallığı'nın Roma'ya bağlanmasıyla Efes, Roma İmparatorluğu’nun Asia Eyaleti’ne dâhil edilmiştir. Roma Dönemi’nde Efes, eyaletin başkenti ve metropolisi olmuş; liman kenti kimliğiyle ekonomik ve ticari açıdan gelişme göstermiştir. Kentte yapılan büyük inşa faaliyetleri arasında Celsus Kütüphanesi, Hadrian Tapınağı, Tiyatro ve Yamaç Evler gibi anıtsal yapılar öne çıkar. M.S. 1-2. yüzyıllarda zirveye ulaşan bu gelişim, Hristiyanlığın yayılmasıyla birlikte dini kimlik de kazanmıştır. St. Paul’un misyonerlik faaliyetleri ve 431’de yapılan Efes Konsili ile kent, Hristiyan dünyası için önemli bir merkez hâline gelmiştir.


Bizans Dönemi'nde (M.S. 4-13. yüzyıllar), Efes, Theologos Tepesi’nde (Ayasuluk) gelişmeye devam etmiş; Aziz Yuhanna Bazilikası inşa edilmiştir. Roma döneminde terk edilen liman alanı ve kent merkezinden çekilen nüfus, Ayasuluk çevresine yönelmiştir. Bu dönem, aynı zamanda depremler, salgınlar ve siyasi değişimlerle karakterize edilmiştir. 7. yüzyıldan itibaren savunma öncelikli yerleşim anlayışıyla kent küçülmüş, ticari önemi azalmıştır.


Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde Ayasuluk Tepesi tekrar canlanmış, bölge 14. yüzyılda Aydınoğulları'nın yönetimine geçmiş ve İsa Bey Camii gibi önemli yapılar bu dönemde inşa edilmiştir. Ancak antik Efes kenti terk edilmiştir. 19. yüzyılda başlayan kazı çalışmalarıyla kent yeniden gün yüzüne çıkarılmıştır. Özellikle Avusturya Arkeoloji Enstitüsü’nün katkılarıyla sistemli kazılar yürütülmüş, Celsus Kütüphanesi, Artemis Tapınağı kalıntıları ve Yamaç Evler gibi birçok yapı restore edilmiştir.


İsabey Camii (Fotoğraf: T.C. Selçuklu Kaymakamlığı)

Kazı Çalışmaları

Efes Antik Kenti’ndeki sistemli arkeolojik kazı çalışmaları, 19. yüzyılın ikinci yarısında başlamıştır. 1863-1874 yılları arasında İngiliz mimar John Turtle Wood tarafından, Artemis Tapınağı’nın yerini tespit etmek amacıyla yürütülen çalışmalar, Efes’teki ilk bilimsel kazılar olarak kabul edilir. Wood, 1869 yılında yaklaşık 7 m derinlikte tapınağın mermer kaplamalarına ulaşmış ancak umulan buluntuların çıkmaması nedeniyle 1874’te çalışmalar sona ermiştir. 1904-1905 yıllarında David G. Hogarth başkanlığında yürütülen kısa süreli İngiliz kazılarının ardından, sistemli ve uzun süreli kazı programı, 1895 yılında Avusturya Arkeoloji Enstitüsü’nün öncülüğünde başlamıştır.


Kazılar, Otto Benndorf’un başkanlığında Efes’teki önemli alanlarda yoğunlaşmıştır. Özellikle Artemis Tapınağı çevresi, liman agorası ve gymnasium alanları üzerinde durulmuştur. 1926’dan itibaren Josef Keil, St. Jean (Yedi Uyurlar Mezarlığı) ve Büyük Gymnasium gibi alanlarda çalışmalarını sürdürmüştür. 1954 yılında Franz Miltner yönetiminde başlatılan kazılarda, Kuretler Caddesi çevresi, Hadrianus Tapınağı ve St. Jean Bazilikası gibi önemli yapılar gün ışığına çıkarılmıştır. 1960’ta Fritz Eichler başkanlığında oluşturulan yeni ekip, Yamaç Evler’in sistematik kazılarına başlamıştır. Bu çalışmalar 1969'dan itibaren Helmuth Vetters başkanlığında sürdürülmüş, Vetters döneminde Celsus Kütüphanesi ayağa kaldırılmıştır.


1998’den bu yana yürütülen çalışmalar ise arkeolog Friedrich Krinzinger’in yönetiminde devam etmiştir. Son yıllarda kazı çalışmalarının odağı, yalnızca anıtsal yapıların ortaya çıkarılması değil, aynı zamanda restorasyon, konservasyon ve kent tarihi araştırmaları olmuştur. 2008 yılı itibarıyla 12 ülkeden 228 uzmanın katılımıyla yürütülen kazılarda, özellikle Çukuriçi Höyüğü'nde yapılan çalışmalarla, bölgenin Neolitik Çağ'dan itibaren yerleşime sahne olduğu kesinleşmiştir. Aynı yıl yapılan jeofizik ölçümler, denizle bağlantılı liman sisteminin evrimini anlamaya yönelik veri sunmuştur. Ayrıca tiyatro yapısındaki analizlerle, sahne binasının mimari gelişimi ve mermer merdivenlerin yeniden inşası desteklenmiştir.


Kazı çalışmaları yalnızca arkeolojik değil, aynı zamanda kültürel mirasın korunmasına yönelik disiplinlerarası bir yapıya sahiptir. Özellikle Efes’in UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne 2015 yılında dâhil edilmesiyle birlikte koruma, belgeleme, restorasyon ve sürdürülebilirlik ilkeleri kazı programı için önemli hale gelmiştir.

Mimari Yapılar

Efes Antik Kenti, Antik Çağ’ın mimari mirası açısından en zengin yerleşimlerinden biri olarak dikkat çeker. Uzun süreli yerleşim tarihine paralel olarak, kentte farklı dönemlere ait mimari katmanlar iç içe geçmiş biçimde yer alır. Kentin planlamasında, özellikle Helenistik ve Roma dönemlerinde, Hipodamik sistemin izleri belirgindir. Alt ve üst şehir olmak üzere iki ana bölüme ayrılan Efes’te, ticari, siyasi, dini ve kültürel işlevlere sahip yapılar düzenli bir kent dokusu içinde konumlandırılmıştır.


Ana ulaşım aksı olarak kabul edilen Dini Alay Yolu, Kuretler Caddesi boyunca uzanır ve bu cadde üzerinde hem anıtsal yapılar hem de kamusal alanlar sıralanır. Kentin doğu kısmında yer alan Bülbül Dağı eteklerindeki teraslara kurulu Yamaç Evler, zengin sınıfa ait konut mimarisinin tipik örneklerini oluşturur. Mozaik zemin döşemeleri, fresklerle süslenmiş duvarları, peristil avluları, merkezi ısıtma sistemleri ve su tesisatlarıyla Roma konut kültürünü yansıtan bu yapılar, aynı zamanda Efesli seçkinlerin yaşam biçimi hakkında da bilgi sunar.


Efes’in en dikkat çekici mimari yapılarından biri olan Celsus Kütüphanesi, hem fonksiyonel hem de sembolik anlamlar taşır. M.S. 2. yüzyılda, dönemin Roma valilerinden Celsus’un anısına oğlu tarafından inşa ettirilen yapı, hem bir anıt mezar hem de bir bilgi merkezi olarak tasarlanmıştır. İki katlı cephe düzeni, mimari oranları ve simetrik kompozisyonuyla Roma mimarlığını temsil eder. İç mekânda kitapların konulması için nişler ve mezar odası bulunur. Efes’in Roma döneminde bir metropol haline gelmesiyle birlikte bu tür yapılar, kentin entelektüel ve idari gücünü yansıtan mekânlara dönüşmüştür.


Celsus Kütüphanesi (Fotoğraf: Türkiye Kültür Portalı)

Büyük Tiyatro, Efes’in en eski yapılarından biridir. Helenistik dönemde inşasına başlanan ve Roma döneminde genişletilen tiyatro, 25.000 kişilik kapasitesiyle sadece sanatsal gösterilere değil, aynı zamanda siyasi toplantılara da ev sahipliği yapmıştır. Sahne binası üç katlı olup orkestra bölümü yarım daire biçimindedir. Tiyatronun merdivenleri ve oturma sıralarının bir kısmı restorasyon çalışmalarıyla yeniden ayağa kaldırılmıştır. Bu yapı, yalnızca bir eğlence mekânı değil, aynı zamanda kamusal yaşamın bir parçası olarak kent mimarisindeki yerini almıştır.


Tiyatro (Fotoğraf: Türkiye Kültür Portalı)

Efes’teki bir diğer önemli yapı Artemis Tapınağı’dır. İlk olarak M.Ö. 6. yüzyılda inşa edilen bu yapı, çeşitli dönemlerde yangınlar ve yağmalar nedeniyle tahrip olmuş; M.Ö. 4. yüzyılda yeniden inşa edilmiştir. Devasa boyutları, çok sayıda sütunu ve dini sembolizmiyle Antik Dünyanın Yedi Harikası arasında yer almıştır. Tapınak, sadece dinsel bir merkez değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal bir merkez niteliğindedir. Tapınağın çevresindeki alanlar, ticari ve ritüel amaçlarla kullanılmıştır.


Efen Antik Kenti’nde iki ana agora yer alır: Alt Agora, yani Ticari Agora, limana yakın konumlanmış ve çevresindeki stoalarıyla bir ticaret merkezi işlevi görmüştür. Üst Agora ise Devlet Agorası olarak bilinmekte ve burada Bouleuterion (meclis binası) ile Prytaneion (yönetim merkezi) gibi yapılar yer almaktadır. Bu alanlar, Efes’in siyasi ve idari işleyişinin mekansal karşılıklarını oluşturur. Prytaneion’da kutsal ateşin sürekli yanması, burada tanrılara adanmış bir yönetsel kültün sürdürüldüğüne işaret eder.


Kuretler Caddesi üzerinde yer alan Hadrian Tapınağı, Roma İmparatoru Hadrianus onuruna inşa edilmiştir. Korinth düzeninde tasarlanan yapının cephesinde yer alan frizlerde, Efes’in kuruluş efsanesine gönderme yapan mitolojik sahneler yer alır. Tapınağın ön cephesindeki heykel kaideleri üzerinde Roma imparatorlarının isimleri yazılıdır. Bu mimari bezemeler, hem sanatsal üslubu hem de politik meşruiyeti ifade etme biçimi olarak dikkat çeker.


Bizans döneminde Efes’in mimari merkezi Ayasuluk Tepesi’ne kaymıştır. Bu alanda inşa edilen Aziz Yuhanna Bazilikası, haç planlı yapısı ve anıtsal giriş mekânlarıyla dikkat çeker. Aynı alanda yer alan İsa Bey Camii ise Aydınoğulları döneminde yapılmış ve Anadolu beylik mimarisinin tipik örneklerinden biri olarak kabul edilmiştir. Her iki yapı da kentin Hristiyanlık ve İslam dönemlerindeki dini kimliğini mekân üzerinden somutlaştırır.

Buluntular

Kazılarda ele geçen en dikkat çekici eserlerden biri, Nike kabartmasıdır. Kuretler Caddesi üzerinde yer alan bu kabartma, zafer tanrıçası Nike’yi uçuş halindeki elbisesi ve kanatlarıyla betimlemektedir. Kabartmanın orijinal yeri kesin olarak bilinmemekle birlikte, olasılıkla bir kemerin parçası olduğu düşünülmektedir. Üzerindeki dinamik formlar, yüksek rölyef tekniği ve anatomi bilgisinin işlenmiş olmasıyla dikkat çeken bu eser, Efes’teki heykeltıraşlık sanatının seviyesini göstermektedir.


Nike kabartması (Fotoğraf: Türkiye Kültür Portalı)

Celsus Kütüphanesi’nin cephesinde yer alan dört kadın heykeli ise Roma dönemine ait idealleştirilmiş erdem figürleridir. Bunlar sırasıyla Sophia (Bilgelik), Arete (Erdem), Ennoia (Düşünce) ve Episteme (Bilgi)’dir. Orijinalleri bugün Viyana'da korunmakta olan bu heykeller, yapının felsefi anlam dünyasına da işaret eder.


Yamaç Evler kazılarında, özellikle evlerin iç mekânlarından çıkarılan duvar freskleri, mozaikler, ev eşyaları ve hatta yazıtlar, Efesli zenginlerin gündelik yaşamına dair bilgiler sunar. Mozaiklerde mitolojik sahneler, geometrik desenler ve bitkisel motifler yer almaktadır. Bu yapılar içinde ortaya çıkarılan Apollon, Dionysos, Medusa ve Herakles gibi figürlere ait betimlemeler, Antik Yunan-Roma ikonografisinin kent yaşamına nasıl yansıdığını göstermektedir.


Efes Tiyatrosu’nun sahne binasında ve çevresindeki arkeolojik katmanlarda ise çeşitli mermer heykel parçaları, yazıtlı mimari bloklar, mask kabartmaları ve sahne süslemelerine ait elemanlar bulunmuştur. Tiyatronun üst kat arşivlerinde ele geçirilen yazıtlar, kentin sosyal yapısına, festivallere ve Roma İmparatoru’nun onuruna düzenlenen etkinliklere dair bilgiler içermektedir.


Kent surlarının yakınında ve nekropol bölgelerinde ise mezar stelleri, lahitler, ölü hediyeleri, cam unguentariumlar (merhem kapları), seramik kaplar, ve bronz aynalar gibi gömü eşyaları ortaya çıkarılmıştır.

Kaynakça

Prof. Dr. Nevra Ertürk, Assist. Prof. Dr. Özlem Karakul. UNESCO Wolrd Heritage in Turkey 2016. Ankara: Turkish National Commission for UNESCO, 2016.


T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı. "*Efes (Selçuk).” İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü. Son erişim: 2 Nisan 2025. https://izmir.ktb.gov.tr/TR-77418/efes-selcuk.html 


T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı. "*Efes (Selçuk).” Müze.gov Son erişim: 2 Nisan 2025. https://muze.gov.tr/muze-detay?DistId=EFS&SectionId=EFS01 


T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı. "Efes (İzmir).” Kültür varlıkları ve müzeler genel müdürlüğü. Son erişim: 2 Nisan 2025. https://kvmgm.ktb.gov.tr/TR-44404/efes-izmir.html 


Turkish Museums. "İzmir Efes Örenyeri.” Turkish Museums Web Sitesi. Son erişim: 2 Nisan 2025. Erişim adresi.


Selçuklu Belediyesi. "Efes Antik Kenti.” Selçuklu Belediyesi Web Sitesi. Son erişim: 2 Nisan 2025. https://www.selcuk.bel.tr/efes-antik-kenti-mbMMBds_g 


Selçuklu Belediyesi. "Efes Araştırmaları Tarihi.” Selçuklu Belediyesi Web Sitesi. Son erişim: 2 Nisan 2025. https://www.selcuk.bel.tr/efes-arastirmalari-tarihi 


Selçuklu Belediyesi. "Bizans Döneminde Efes / M.S. 4. – 13. Yüzyıl.” Selçuklu Belediyesi Web Sitesi. Son erişim: 2 Nisan 2025. https://www.selcuk.bel.tr/bizans-doneminde-efes-m-s-4-13-yuzyil 


Selçuklu Belediyesi. "2008 Yılı Efes Araştırmaları.” Selçuklu Belediyesi Web Sitesi. Son erişim: 2 Nisan 2025. https://www.selcuk.bel.tr/2008-yili-efes-arastirmalari 


Selçuklu Belediyesi. "Roma Döneminde Efes.” Selçuklu Belediyesi Web Sitesi. Son erişim: 2 Nisan 2025. https://www.selcuk.bel.tr/roma-doneminde-efes 


Selçuklu Belediyesi. "Hellenistik Dönemde Efes / M.Ö. 3.–1. Yüzyıl.” Selçuklu Belediyesi Web Sitesi. Son erişim: 2 Nisan 2025. https://www.selcuk.bel.tr/hellenistik-donemde-efes-m-o-3-1-yuzyil 


Selçuklu Belediyesi. "Erken Dönemde Efes / 5. Bin Yıl – M.Ö. 334.” Selçuklu Belediyesi Web Sitesi. Son erişim: 2 Nisan 2025. https://www.selcuk.bel.tr/erken-donemde-efes-5-bin-yil-m-o-334 


Türkiye Kültür Portalı. "Efes Antik Kenti - İzmir.” Türkiye Kültür Portalı Web Sitesi. Son erişim: 2 Nisan 2025. https://kulturportali.gov.tr/turkiye/izmir/gezilecekyer/efes


UNESCO Building peace in the minds of men and women. "Ephesus.” UNESCO Web Sitesi. Son erişim: 2 Nisan 2025. https://en.unesco.org/silkroad/content/ephesus

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarNazlı Kemerkaya2 Nisan 2025 13:07
KÜRE'ye Sor