Tayyareci Nuri Bey, 1890 yılında Sinop’un Boyabat ilçesinde dünyaya geldi. Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde doğmuş olan Nuri Bey, eğitimine büyük bir disiplinle devam etti. 1907 yılında, dönemin en prestijli askeri okullarından biri olan Mühendishane-i Berr-i Hümayun'a (Harp Okulu) kabul edildi. Buradan 1910 yılında teğmen rütbesiyle mezun oldu ve Osmanlı ordusunun 2. Ordu emrine atandı.
Osmanlı’da Havacılığın Başlaması ve İlk Adımlar
1910 yılında, Fransa'da düzenlenen Picardie Manevraları sırasında ilk kez uçaklar askeri tatbikatlarda kullanılmış, bu durum dünya genelinde büyük yankı uyandırmıştır. Osmanlı Devleti de bu yeni teknolojiyi benimsemek amacıyla havacılık alanına yatırım yapma kararı aldı. Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa’nın öncülüğünde, Yeşilköy’de bir Tayyarecilik Mektebi ve hava üssü kurulması planlandı.
Bu dönemde Osmanlı Devleti, havacılığı öğrenmek ve uçak satın almak amacıyla yabancı dil bilen sekiz subayı Avrupa’ya göndermeye karar verdi. Nuri Bey de bu şanslı pilot adayları arasındaydı. Fransa’daki Bucq Uçuş Okulu’na gönderilen subaylar arasında yer aldı ve burada modern havacılık eğitimi aldı.
Osmanlı’nın İlk Pilotlarından Biri Olması
Fransa’daki eğitimini başarıyla tamamlayan ve pilot brövesini kazanan Nuri Bey, 1912 yılında Osmanlı topraklarına döndü ve Yeşilköy Tayyare Mektebi'nde uçuş eğitimlerine devam etti. Burada gerçekleştirdiği uçuşlarda ilk kez 1500 metre yüksekliğe çıkmayı başardı. Bu başarısı ona Osmanlı havacılığı içinde ayrıcalıklı bir yer kazandırdı ve kendisine resmi başarı belgesi verildi.
Balkan Savaşları’nın başladığı 1912 yılında Osmanlı ordusunda keşif uçuşları yapmaya başladı. Ayastefanos’tan havalanarak Büyükçekmece ve Terkos yönlerinde keşif görevleri gerçekleştirdi. Osmanlı ordusu için kritik istihbarat sağladı ve bu katkıları sayesinde beş bin kuruşluk ödüle layık görüldü.
Osmanlı Havacılığında Öncü Başarıları
Nuri Bey, Osmanlı havacılığı için pek çok ilke imza attı. Türk havacılık tarihindeki ilk uzun mesafe uçuşunu gerçekleştiren pilot oldu. 24 Ekim 1913'te, Edirne-İstanbul arasındaki 240 kilometrelik mesafeyi hiç yere inmeden bir defada tamamladı. Uçuş sırasında yoğun sis ve uçak motorunun bir pistonunun bozulmasına rağmen Safraköy’e inmeyi başardı. Bu uçuş ona 10 altın ödülü kazandırdı.
Bunun yanı sıra, Türkiye’nin ilk hava postası taşımacılığını gerçekleştirdi. İstanbul’dan Eskişehir’e yaptığı uçuş sırasında Bilecik ve Eskişehir’e posta taşıyarak Osmanlı Devleti’nin hava taşımacılığına adım atmasını sağladı.
İstanbul-Kahire Uçuşu
1913 yılında Fransız havacıları, Paris-İstanbul-Kahire güzergâhında bir uçuş gerçekleştirmişti. Osmanlı yönetimi, bu başarıya karşılık olarak İstanbul’dan Kahire’ye uzanan bir havacılık gösterisi düzenlemeye karar verdi. Harbiye Nazırı Enver Paşa, Osmanlı’nın Balkan Savaşı’nda kaybettiği prestiji geri kazandırmak için bu uçuşu bir propaganda aracı olarak gördü.
İstanbul-Kahire uçuşu için iki uçaktan oluşan bir filo oluşturuldu. Bu filo, Pilot Fethi Bey ve Sadık Bey’in içinde bulunduğu Muavenet-i Milliye uçağı ile Nuri Bey ve İsmail Hakkı Bey’in Prens Celalettin adlı uçağından oluşuyordu.
Ölümle Sonuçlanan Uçuş
8 Şubat 1914’te İstanbul’dan havalanan Nuri Bey ve ekibi, kötü hava koşullarıyla mücadele etmek zorunda kaldı. Bursa’daki sis nedeniyle geri dönmek zorunda kalan Nuri Bey, tekrar havalandığında motor arızası nedeniyle İznik’e iniş yaptı. Daha sonra Eskişehir ve Konya üzerinden Adana’ya ilerledi.
Uçuşun diğer ekibi olan Fethi Bey ve Sadık Bey, 27 Şubat 1914’te Şam yakınlarında uçak kazası geçirerek şehit düştüler. Nuri Bey, arkadaşlarının acısını yaşarken, rotasına devam etti. Halep, Şam ve Beyrut üzerinden Yafa’ya ulaştı.
11 Mart 1914 günü, Yafa’da büyük bir kalabalık coşkuyla son aşama olan Kahire uçuşu için havalanmasını izliyordu. Ancak, ters rüzgar nedeniyle uçağını kontrol edemedi ve denize düştü. Yanındaki İsmail Hakkı Bey yüzerek kurtuldu, ancak Nuri Bey suyun içinde mahsur kaldı. Denizden çıkarıldığında hâlâ hayattaydı, ancak çok su yutmuştu ve tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit düştü.
Türk Havacılık Tarihindeki Mirası
Tayyareci Nuri Bey, kısa süren hayatına birçok ilki ve kahramanlığı sığdırdı. Türkiye’de ilk kez 1500 metre yüksekliğe çıkan, 240 kilometrelik mesafeyi tek seferde uçarak aşan ve ilk hava posta taşımacılığını yapan pilot olarak Türk havacılık tarihine geçti.
Ölümünün ardından, Osmanlı Devleti Nuri Bey’in anısını yaşatmak adına birçok girişimde bulundu. Şehit olduğu Yafa’dan İstanbul’a kadar birçok şehirde törenler düzenlendi. Bugün bile Türk havacılığına katkıları unutulmaz bir miras olarak anılmaktadır.
Tayyareci Nuri Bey, Osmanlı’nın havacılık tarihindeki en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilir. Cesareti, azmi ve vizyonu ile sadece Osmanlı havacılığına değil, Türk havacılık tarihine de yön vermiştir. 24 yıllık kısa ömrüne ilkleri ve kahramanlıkları sığdırarak, Türk milletinin havacılık alanındaki ilerleyişine öncülük eden bir figür olarak hafızalara kazınmıştır.



