Teres Minor Kası, rotator manşetin dar ve uzun bir kasıdır. Skapulanın lateral kenarından başlayarak humerusun büyük tüberkülüne tutunur. Omuz ekleminin stabilizasyonunda kritik bir rol oynar ve humerus başının glenoid boşlukta merkezlenmesini sağlar.
Anatomik Yapı
Morfoloji ve Bağlantı Noktaları
Teres Minor, skapulanın lateral sınırının dorsal yüzeyinden orijin alır. Bu başlangıç noktası, genellikle infraspinatus ve teres major kasları arasında yer alan iki aponevrotik septumdan destek alır. Kasın insersiyonu, humerus üzerindeki büyük tüberkülün posteroinferior kısmında, yani bu çıkıntının en alt izinde sonlanır. Bu yerleşim, rotator manşet kasları arasında posterior yerleşimli olan teres minor’un stabilite sağlayan rolünü destekler. Anatomik varyasyonlar arasında, bazı bireylerde teres minimis ya da teres mikro adı verilen küçük bir ek kas yapısı gözlenebilir. Bu varyant, normal teres minor fonksiyonunu değiştirmese de cerrahi veya radyolojik değerlendirmelerde fark edilmesi önemlidir. Teres minor, infraspinatus kasıyla sinerjik biçimde çalışır ve bu iki kas birlikte omuzun dışa rotasyon hareketine katkı sağlar. Ayrıca, kas lifleri omuz eklemi kapsülüne bağlanarak glenohumeral eklemin stabilizasyonuna doğrudan katkıda bulunur.
Embriyolojik Köken ve Sınıflandırma
Teres Minor, skapulohumeral kas grubu içerisinde yer alan ve üst ekstremitenin arka bölgesinden köken alan bir kastır. Embriyolojik olarak dorsal mezodermal kitleden türeyen bu kas, diğer rotator manşet kasları gibi çok yönlü hareketi mümkün kılan ve aynı zamanda eklem stabilitesini sağlayan özelleşmiş bir kastır.
Sinir İnnervasyonu ve Vasküler Beslenme
Teres Minor, aksiller sinirin arka dalı tarafından innerve edilir. Bu sinir dalı, kasın innervasyonunda özel bir konfigürasyon sergileyerek psödoganglion olarak adlandırılan, içinde sinir hücresi bulunmayan fakat sinir lifleri içeren bir yapı oluşturur. Bu anatomik özellik, kasın sinir iletiminde olası nörolojik varyasyonlara açıklık getirebilir. Kasın kanlanması esas olarak posterior sirkumfleks humeral arter ve subskapular arterin dalları ile sağlanır. Bu vasküler yapı, kasın oksijen ihtiyacını karşılayarak fonksiyonel sürekliliğini destekler.
Fonksiyon ve Klinik İlişkiler
Teres Minor’un temel fonksiyonu humerusun lateral rotasyonunu, yani dışa döndürülmesini sağlamaktır. Özellikle omuz abduksiyonu sırasında, deltoid kası tarafından oluşturulan yukarı yönlü kaymayı dengeleyerek humerus başının stabil kalmasına yardımcı olur. Ayrıca, posterior deltoid ile birlikte adduksiyon hareketine katkıda bulunur. Rotator manşetin bir parçası olan bu kas, glenohumeral eklemin stabilitesinde kritik rol oynar. Klinik açıdan, teres minor genellikle rotator manşet yaralanmalarında sağlam kalan kaslardan biridir. Rotator manşet yırtıkları akut veya kronik karakterde olabilir. Akut yırtıklar, ani ve kuvvetli hareketlerle (örneğin beyzbol atışı, su kayağı gibi spor aktiviteleri) ya da travmatik düşmeler sonucu oluşur. Kronik yırtıklar ise tekrarlayan mikrotravmalar veya tendonun kemik ile sürtünmesi sonucunda gelişir. Bu kronik süreçte en sık etkilenen yapılar infraspinatus ve supraspinatus tendonlarıdır; teres minor ise çoğu durumda sağlam kalır. Tanısal değerlendirmede manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve ultrasonografi, yırtıkların ve tendon bütünlüğünün belirlenmesinde kullanılır. Tedavide öncelikle konservatif yöntemler tercih edilir; fizik tedavi ve gerekirse steroid enjeksiyonları uygulanabilir. Ancak ciddi yırtıklar veya konservatif tedaviye yanıt alınamayan durumlarda cerrahi onarım gerekebilir.


