Tirebolu Kalesi Türkiye’nin Doğu Karadeniz kıyılarında, Giresun iline bağlı Tirebolu ilçesi merkezinde yer alan bir savunma yapısıdır. Karadeniz'e doğru uzanan doğal bir yarımada üzerine kurulu olan bu kale hem denizden hem de karadan gelen tehditlere karşı korunaklı konumdadır.
İlk kez Helenistik ya da Roma döneminde inşa edilen kale, Pontus İmparatorluğu ve Trabzon Komnenosları dönemlerinde onarım ve yenilemeler geçirmiştir. Osmanlı döneminde de stratejik önemini sürdüren yapı, kalın sur duvarları, içindeki şapel ve mescit kalıntıları, su sarnıçları ve çeşitli mezar taşlarıyla tarihî sürekliliği yansıtır. Günümüzde koruma altında olup kültür turizmi kapsamında ziyarete açıktır.

Tirebolu Kalesi (Türkiye Kültür Portalı)
Tarihçe
Tirebolu Kalesi’nin yapımına ilişkin kesin bir belge bulunmamaktadır. Ancak mimari özellikleri ve tarihî kaynaklara dayalı bilgiler, kalenin ilk olarak Helenistik ya da Roma döneminde inşa edildiğini göstermektedir. Kale, Karadeniz kıyısında iki koy arasında yer alan yüksekçe bir burun üzerinde konumlanmıştır. Eski kaynaklarda “Saint Jean” adıyla anılması, yapının Hristiyanlık öncesi ya da erken Hristiyanlık dönemlerinde dinsel bir işlev de üstlendiğine işaret etmektedir.
Pontus İmparatorluğu döneminde kalenin tamamen yenilendiği ve bu dönemde Orta Çağ kalesi niteliği kazandığı kabul edilmektedir. Kale, Trabzon Komnenosları döneminde daha sistemli bir savunma yapısına dönüşmüş ve bu süreçte II. Jean Komnenos (1287–1297) tarafından tamir ya da yeniden inşa ettirilmiştir. 1285 yılında Trabzon’a yapılan saldırı sırasında II. Jean ve III. Aleksios’un kaleye sığındığı tarihî kayıtlarla belgelenmiştir. Bu durum, kalenin yalnızca bir savunma noktası değil, aynı zamanda siyasi bir sığınak olarak da kullanıldığını göstermektedir.
Osmanlı döneminde Tirebolu’nun bir liman kenti olarak gelişmesi, kalenin askerî önemini sürdürmesini sağlamıştır. Yapı, Osmanlı idaresine geçtikten sonra uzun yıllar boyunca koruma ve gözetleme amacıyla kullanılmış; surları, iç yapıları ve tahkimatı bu dönemde büyük ölçüde korunmuştur.
19. yüzyılda çeşitli onarım ve güçlendirme çalışmaları yapılmış, bu sırada batı ucunda daha alçak seviyede ek kale duvarları inşa edilmiştir. Aynı yüzyılın sonlarında, Kaymakam Eyübzâde İzzet Bey döneminde kaleye ulaşımı kolaylaştıran 120 basamaklı merdiven yapılmıştır.
1875 yılında, kale içindeki küçük şapel mihrap ve minber eklenerek mescide dönüştürülmüştür. Bu dönüşüm, kimi kaynaklarda fetihten hemen sonra gerçekleşmiş olabileceği yönünde yorumlanmaktadır. 1911 yılında ise kale içine asetilen gazıyla çalışan bir deniz feneri yerleştirilmiştir. Bu yapı günümüze ulaşmamıştır ancak fenerin varlığı kalenin 20. yüzyıl başlarında bile aktif kullanıldığını göstermektedir.
Mimari Özellikler
Tirebolu Kalesi, yarımadanın doğal topografyasına uyumlu biçimde inşa edilmiş, yığma sistemde yapılmış bir Orta Çağ kalesidir. Kaba yonu moloz taş malzeme kullanılarak inşa edilen sur duvarları, dışarıdan aralıklarla payandalarla desteklenmiş olup, bu duvarların kalınlıkları 1,25 ile 1,50 metre arasında değişmektedir. Kaleye güney yönünden dik bir merdivenle ulaşılır; bu merdiven 1896–1904 yılları arasında Kaymakam Eyübzâde İzzet Bey tarafından yaptırılmıştır.
Giriş kapısı, kente bakan basık kemerli bir açıklıktan sağlanmaktadır. Kale içinde yer alan yapılar arasında silah, eşya ve erzak mahzenleri ile su sarnıçları bulunmaktadır. Batı ucunda, daha alçak kotta sonradan eklenmiş bir dış duvar yer alır. İç sur yapısıyla çevrili olan alanda ayrıca geçmişte şapel olarak kullanılan, 1875’te mihrap ve minber konularak mescide dönüştürülen bir yapı mevcuttur.
Yapımda Harşit Çayı’ndan getirilen bazalt ve sudan aşınmış taşlar ile Ünye kireçtaşından sarı ve kırmızı bloklar kullanılmıştır. Bu malzeme seçimi, kalenin hem dayanıklılığını artırmış hem de mimari estetiğini desteklemiştir.
Tarihî Fonksiyon ve Stratejik Önemi
Tirebolu Kalesi, tarih boyunca bölgenin stratejik ve ekonomik bir savunma noktası olmuştur. Trabzon Komnenosları döneminde sığınak ve askeri merkez olarak kullanılmıştır. Osmanlı döneminde bölgenin liman kenti olması nedeniyle kalenin askeri işlevi korunmuştur. Ayrıca 19. yüzyıl sonunda yapıya asetilen gazıyla çalışan bir deniz feneri eklenmiştir; günümüze ulaşmamış olan bu unsur kalenin modernleşme sürecine dâhil edildiğini göstermektedir.
Tirebolu Kalesi (Youtube/Giresun)


