Döngüsel ekonomi, üretim ve tüketim süreçlerinde kaynak kullanımını minimize etmeyi, atık oluşumunu en aza indirmeyi ve malzemelerin ekonomik döngü içerisinde mümkün olan en uzun süre değer yaratacak şekilde kullanılmasını amaçlayan sistematik bir yaklaşımdır. Doğrusal ekonomi modelinden farklı olarak, döngüsel ekonomi kaynakların verimli kullanımı, ürünlerin yeniden kullanımı, onarımı, yenilenmesi ve geri dönüştürülmesi süreçlerini esas alır. Türkiye’de döngüsel ekonomi dönüşümü, ulusal kalkınma stratejileri ile Avrupa Birliği uyum süreçleri kapsamında ele alınmakta; yeşil dönüşüm, kaynak verimliliği ve atık yönetimi politikalarının merkezinde yer almaktadır.

Döngüsel Ekonomi Temsili Görsel (Kaynak: Unsplash)
Kaynak Kullanımına İlişkin Veriler
2019 yılında Türkiye’de toplam yurt içi hammadde tüketimi yaklaşık 0,9 milyar ton olarak gerçekleşmiş ve kişi başına düşen hammadde tüketimi yaklaşık 10,84 ton düzeyinde kaydedilmiştir. Aynı yıl için kaynak verimliliği göstergesi (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla / DMC oranı) 0,7 EUR/kg olup, bu değer Avrupa Birliği ortalamasının altında kalmaktadır. Bu durum, Türkiye ekonomisinde kaynak kullanımının ekonomik çıktı üretiminde halen verimsiz olduğunu göstermektedir. 2022 itibarıyla Türkiye ekonomisi %61 hizmetler, %31,5 sanayi ve %7,5 tarım sektörlerinden oluşmakta, nüfusu 83 milyonu aşmıştır. 2000-2019 döneminde ekonomik büyüme ile birlikte mutlak kaynak tüketiminde artış yaşanmıştır.
Politik ve Yasal Çerçeve
Döngüsel ekonomi kavramı, Türkiye mevzuatına ilk olarak 2020 yılında 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 3. maddesinde “Genel İlkeler” başlığı altında dahil edilmiştir. Bu kapsamda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, ilgili ikincil mevzuatların döngüsel ekonomi ilkelerine uygun hale getirilmesi için çalışmalar yürütmektedir. 2022 yılında TÜBİTAK destekli “Türkiye’nin Döngüsel Ekonomiye Geçiş Potansiyelinin Değerlendirilmesi Teknik Destek Projesi (DEEP)” başlatılmış ve ulusal düzeyde Döngüsel Ekonomi Eylem Planı ile Yol Haritası hazırlanması hedeflenmiştir. Bakanlık yetkililerinin açıklamalarına göre, 2025 yılında Ulusal Döngüsel Ekonomi Stratejisi ve Eylem Planı tamamlanmış ve uygulamaya hazır hale getirilmiştir. Bu plan, sürdürülebilir kaynak yönetimi, yenilikçi iş modelleri ve istihdam yaratma potansiyeliyle Türkiye’nin sıfır emisyon hedeflerine ulaşmasında önemli bir rol üstlenmektedir. Ayrıca, FAO desteğiyle 2020 yılında uygulamaya konulan “Gıda Kaybı ve İsrafının Önlenmesi, Azaltılması ve İzlenmesi Ulusal Strateji Belgesi ve Eylem Planı” gıda sektörü özelinde döngüsel ekonomi yaklaşımını desteklemektedir.
Döngüsel Ekonomi Politikaları ve Stratejik Belgeler
Türkiye’de döngüsel ekonomi yaklaşımı, çeşitli stratejik belgelerde yer almaktadır:
- 12. Kalkınma Planı (2024–2028): Kaynak verimliliği, sürdürülebilir üretim ve tüketim modelleri ile yeşil dönüşüm hedeflerini içermektedir.
- Enerji ile İlgili Ürünlerin Çevreye Duyarlı Tasarımı Yönetmeliği: Ürünlerin enerji ve kaynak verimliliğini artırmayı amaçlamaktadır.
- Enerji Etiketleme Çerçeve Yönetmeliği: Tüketicilerin enerji ve kaynak kullanımı konusunda bilinçlendirilmesine yönelik düzenlemeleri kapsamaktadır.
- Atıktan Türetilmiş Yakıt, Katkı Yakıt ve Alternatif Hammadde Tebliği: Atıkların ikincil hammadde olarak sanayide kullanımını düzenlemektedir.
- Ulusal Döngüsel Ekonomi Stratejisi ve Eylem Planı: Ambalaj, batarya, araçlar, elektrik-elektronik, gıda ve biyokütle, inşaat, plastik ve tekstil sektörlerinde etki analizleri doğrultusunda 6 stratejik hedef, 22 amaç ve 52 eylem belirlemiştir. Bu eylemler mevzuat geliştirme ile uygulamaya yönelik tedbirleri kapsamaktadır.
İzleme Mekanizmaları ve Performans Ölçütleri
DEEP projesi kapsamında döngüsel ekonomi göstergeleri oluşturulmuş, TÜİK ve Eurostat verileri kullanılarak atık üretimi, sanayi üretim değeri, istihdam ve ticaret gibi alanlarda analizler yapılmaktadır. Öne çıkan hedefler arasında belediye nüfusunun atıksu arıtma hizmeti ile kapsanmasının %100’e ulaşması (2022’de %89), arıtılmış atıksuyun yeniden kullanım oranının 2022’de %4,2’den 2030’a %15’e yükseltilmesi ve arıtma çamurlarının %98 oranında faydalı kullanımının sağlanması yer almaktadır.
Uygulama Örnekleri
- Kamu Politikaları: Entegre Kirlilik Önleme ve Kontrol (IPPC) yaklaşımı kapsamında çimento, otomotiv, tekstil, metal ve enerji sektörlerinde atıkların kaynağında azaltılması ve en iyi mevcut tekniklerin (BAT) yaygınlaştırılması çalışmaları yürütülmektedir. Sıfır Atık Projesi rehberleri ürün ömrünün uzatılması ve geri dönüştürülebilir ürün seçiminde öncelik vermektedir.
- Gıda Kaybı ve İsrafının Önlenmesi: Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülen “Gıdanı Koru” kampanyası hane halkı gıda israfını %40 oranında azaltmış ve yaklaşık 80 milyon ABD doları ekonomik tasarruf sağlamıştır. Kampanya sayesinde kullanım tarihi ve son tüketim tarihi farkındalığı %20 artmış, gıda atıklarının geri dönüşüm oranı %22 yükselmiştir.
- Özel Sektör Uygulamaları: Tekstil, deri, çimento ve otomotiv sektörlerinde temiz üretim pilot uygulamaları gerçekleştirilmiş; özellikle yüksek su tüketimi olan alanlarda atıksuyun yeniden kullanımı yaygınlaştırılmıştır. Marmara Denizi bölgesinde tekstil sektöründe arıtılmış atıksuyun reenjeksiyon uygulamalarıyla deniz kirliliğinin azaltılması hedeflenmiştir.

Döngüsel Ekonomi Temsili Görsel (Kaynak: Unsplash)
Zorluklar ve Engeller
Türkiye’de döngüsel ekonomiye geçiş sürecinde teknolojik altyapı eksikliği, mevzuat uyumsuzlukları, nitelikli insan kaynağı ve uzmanlık açığı, kültürel direnç ile veri paylaşımında şeffaflık eksikliği gibi yapısal sorunlar bulunmaktadır. Ekonomik açıdan geri dönüştürülmüş malzemelerin kalite ve maliyet sorunları piyasa rekabetini zorlaştırmakta, kurumsal karmaşıklık ve sektörel farklılıklar politika uygulamalarını güçlendirmektedir. İzlenebilirlik, veri standardizasyonu ve sürdürülebilir kamu alımları gibi destekleyici mekanizmaların geliştirilmesine ihtiyaç vardır.
Gelecek Perspektifi
Ulusal Döngüsel Ekonomi Stratejisi ve Eylem Planı’nın hazırlanması, Türkiye’nin döngüsel ekonomi dönüşümünü kurumsal ve sektörel bazda yönlendirmeye yönelik önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir. Avrupa Yeşil Mutabakatı ile uyumlu politikalar kapsamında temiz üretim mevzuatı güncellenmekte, sektörel eğitim programları uygulanmakta ve sürdürülebilir kamu alımları teşvik edilmektedir. Böylece döngüsel ekonomi, Türkiye’de çevresel ve ekonomik sürdürülebilirliğe katkı sağlayan temel stratejilerden biri olarak konumlandırılmaktadır.


