Val Kilmer, tam adıyla Val Edward Kilmer, 31 Aralık 1959'da Los Angeles'ta doğmuş, Amerika Birleşik Devletleri’nde tiyatro, sinema ve televizyon alanlarında faaliyet göstermiş çok yönlü bir oyuncudur. Kariyeri boyunca ticari yapımlarda ve bağımsız projelerde çalışmış, tiyatro kökenli bir oyuncu olarak çeşitli dramatik rollerde görev almıştır.
Erken Yaşam ve Eğitim
Val Kilmer, 1959 yılında Kaliforniya eyaletinde doğmuştur. Annesi Gladys Swanette, babası Eugene Kilmer’dır. Ailesi Norveç, İsveç ve Alman kökenlidir.
Kilmer’ın çocukluk döneminde ailesi boşanmış, kardeşi Wesley epilepsi nedeniyle genç yaşta yaşamını yitirmiştir.
Eğitim hayatına Kaliforniya'daki Chatsworth Lisesi'nde başlamış, ardından New York'taki Juilliard School Drama Division’a kabul edilmiştir. Kilmer, Juilliard’a kabul edilen en genç öğrenciler arasında yer almıştır. Eğitim sürecinde klasik tiyatro eğitimi almış ve Shakespeare oyunları başta olmak üzere farklı dönemlere ait metinlerde deneyim kazanmıştır.
Tiyatro Kariyeri
Val Kilmer’ın oyunculuk kariyeri, 1980’lerin başında tiyatro sahnelerinde başlamıştır. Juilliard School’da aldığı klasik oyunculuk eğitimi doğrultusunda Shakespeare oyunları başta olmak üzere dramatik metinlerde deneyim kazanmıştır. Okul döneminde Macbeth, Othello ve The Tempest gibi oyunlarda yer almıştır.
Tiyatro eğitimi sırasında sahnelediği ilk özgün oyunlardan biri How It All Began başlıklı metindir. Bu oyun, hem Kilmer’ın yazarlık yönünü ortaya koymuş hem de sahneleme süreçlerine doğrudan katılımını göstermiştir. Oyun, New York'taki Public Theater'da sahnelenmiştir ve Kilmer bu prodüksiyonun hem yazarı hem de oyuncusudur. Bu süreç, onun sahne üzerindeki yaratıcı kontrol arzusunu ve metinle kurduğu doğrudan ilişkiyi ortaya koymaktadır.
1980’lerin ortasında Off-Broadway yapımlarında yer alan Kilmer, bu dönemde Slab Boys gibi prodüksiyonlarda Kevin Bacon ve Sean Penn gibi isimlerle birlikte sahne almıştır. Bu oyun, İskoç oyun yazarı John Byrne tarafından yazılmıştır ve Amerikan tiyatrosunda genç yeteneklerin bir araya geldiği önemli bir yapım olarak değerlendirilmiştir.
Tiyatroya dönük ilgisi, sinema kariyerinin yoğun olduğu dönemlerde azalmış olsa da 2010’ların başında yeniden sahnelere dönmüştür. Kilmer, bu dönemde Citizen Twain başlıklı tek kişilik gösteriyi yazmış, yönetmiş ve oynamıştır. Gösteri, Amerikalı yazar Mark Twain’in hayatı, politik görüşleri ve dinî inançları etrafında şekillenmekte; aynı zamanda Kilmer’ın kişisel yorumlarını da içermektedir. Gösteri çeşitli eyaletlerde sergilenmiş, Kilmer’ın sahne üzerindeki anlatıcı kimliğini yeniden ön plana çıkarmıştır.
Citizen Twain projesi daha sonra sinema formatına da uyarlanmak istenmiş; Kilmer bu amaçla bağımsız bir film projesi olan Mark Twain and Mary Baker Eddy üzerinde çalışmaya başlamıştır. Proje, hem Twain’in hem de Christian Science hareketinin kurucusu Mary Baker Eddy'nin düşüncelerine odaklanmaktadır. Ancak bu film sağlık sorunları nedeniyle tamamlanamamıştır.
Val Kilmer, "Val" Belgeselinden
Sinema Kariyeri
1980'ler ve 1990'lar: Ana Akım Sinemada Konumlanış
Val Kilmer, "Top Gun" Filminden
Val Kilmer, sinema kariyerine 1984 yılında Paramount Pictures yapımı Top Secret! adlı parodi türündeki komedi filmiyle başlamıştır. Film, casusluk ve savaş filmlerine yönelik hiciv unsurları taşımakta olup Kilmer bu yapımda başrol üstlenmiştir. Bu filmde aynı zamanda şarkı söyleme performansına da yer verilmiş, Kilmer filmde seslendirdiği parçaları kendi vokaliyle kaydetmiştir.
1986 yılında Tony Scott’ın yönettiği Top Gun filminde, “Iceman” takma adlı Tom Kazansky karakterini canlandırmıştır. Film, Soğuk Savaş sonrasının askerî havacılık temalarını işleyen yüksek bütçeli bir yapım olarak değerlendirilmiş; Kilmer’ın canlandırdığı karakter, başrol oyuncusu Tom Cruise’un karakteri ile dramatik bir karşıtlık oluşturacak biçimde yapılandırılmıştır. Bu yapım, dünya genelinde büyük gişe başarısı elde etmiş ve Kilmer’ın uluslararası ölçekte tanınmasına katkıda bulunmuştur.
1991 yılında Oliver Stone’un yönettiği biyografik film The Doors’da, rock müzisyeni Jim Morrison’ı canlandırmıştır. Kilmer, bu rol için sahne performanslarını yeniden canlandırmak amacıyla uzun süre vokal ve sahne eğitimi almış; Morrison’a ait birçok şarkıyı kendisi seslendirmiştir. Yapım, hem Morrison’ın kariyerine hem de 1960’ların karşı kültür hareketlerine odaklanan bir biyografik dramatizasyon niteliği taşımaktadır.
Kilmer’ın performansı, dönemin biyografik sinema anlayışı içerisinde "rolü yeniden üretmeye" yönelik oyunculuk yaklaşımlarıyla ilişkilendirilmiştir.
1995 yılı, Kilmer’ın ana akım sinemadaki görünürlüğünün en yüksek olduğu dönemlerden biri olmuştur. Aynı yıl içinde iki büyük prodüksiyonda yer almıştır. İlki, Joel Schumacher tarafından yönetilen Batman Forever filmidir. Bu yapımda Kilmer, Bruce Wayne/Batman karakterini canlandırmıştır. Film, serinin önceki yapımlarından farklı olarak daha renkli ve stilize bir görsellik sunmayı hedeflemiş; bu tercihler eleştirmenler ve izleyiciler arasında farklı tepkilere yol açmıştır.
İkinci yapım ise Michael Mann’in yönettiği ve suç türünün önemli örneklerinden biri olarak değerlendirilen Heat (1995) filmidir. Filmde Kilmer, profesyonel bir soyguncular çetesinin üyesi olan Chris Shiherlis karakterini oynamıştır. Başrollerini Al Pacino ve Robert De Niro’nun paylaştığı film, suç-suçlu ikiliği üzerinden yapılandırılmış bir polisiye dram olarak dikkat çekmektedir. Kilmer’ın bu filmdeki rolü, aksiyon ve karakter odaklı anlatı arasındaki dengeyi yansıtan bir örnek olarak konumlandırılabilir.
2000'li Yıllar ve Bağımsız Projeler
2000’li yıllarda Val Kilmer’ın kariyerinde, ticari yapımlardan bağımsız ve düşük bütçeli projelere yönelme eğilimi gözlemlenmiştir. Bu dönemde yer aldığı filmler, karakter merkezli anlatılar ve karanlık temalar içeren senaryolarla dikkat çekmiştir. The Salton Sea (2002) adlı yapımda, yasak madde bağımlılığı ve kimlik kaybı temaları çerçevesinde şekillenen bir karakteri canlandırmış; Wonderland (2003) filminde ise müstehcen filmlerde yer alan John Holmes’un hayatına odaklanan gerçek olaylara dayalı bir hikâyede yer almıştır. Bu yapımlar, Kilmer’ın oyunculuk kariyerinde daha deneysel ve riskli roller üstlendiği bir döneme işaret etmektedir.
Sağlık Durumu ve Son Dönem Çalışmaları
2015 yılında Kilmer’ın boğaz kanserine yakalandığı açıklanmıştır. Tedavi süreci sonucunda ses tellerinde kalıcı hasar meydana gelmiş ve konuşma yetisi kısıtlanmıştır. Bu gelişme, Kilmer’ın sonraki projelerinde yer alış biçimini etkilemiştir.
2021 yılında yayımlanan Val adlı belgesel, Kilmer’ın kişisel video arşivleri ve sesli anlatımı aracılığıyla hazırlanmıştır. Belgesel, biyografik bir yapım olup oyuncunun kariyerine ve özel yaşamına dair içerikler sunmaktadır.
2022 yılında Top Gun: Maverick filminde kısa bir sahneyle yer almıştır. Söz konusu yapım, orijinal Top Gun filminin devamı niteliğindedir.
Ölümü ve Sinema Mirası
Val Kilmer, sağlık sorunlarıyla uzun yıllar süren mücadelesinin ardından 2 Nisan 2025 tarihinde hayatını kaybetmiştir. 2015 yılında kendisine boğaz kanseri teşhisi konmuş; hastalık sürecinde ses telleri hasar görmüş ve konuşma yetisi büyük ölçüde azalmıştır. Tedavi süreci boyunca kamuoyuyla sınırlı ölçüde iletişim kurmuş, bu dönemde kişisel arşivlerinden oluşan Val (2021) adlı belgesel aracılığıyla yaşam öyküsünü kendi anlatımıyla paylaşmıştır. Belgesel, biyografik sinemanın kişisel anlatıya dayalı biçimlerinden biri olarak değerlendirilmiştir.