ABD-Çin Ticaret Görüşmeleri, iki ülke arasında artan gümrük tarifeleri, ihracat kısıtlamaları ve stratejik ticaret alanlarında yaşanan gerilimlerin ardından, 9-10 Haziran 2025 tarihlerinde İngiltere'nin başkenti Londra'da düzenlenen ikili diplomatik temaslardır. Görüşmeler, 10-11 Mayıs tarihlerinde Cenevre’de varılan ve 90 günlük geçici bir tarife uzlaşmasını içeren mutabakatın uygulanmasına yönelik ilerleme sağlamak amacıyla gerçekleştirilmiştir.
Londra'da düzenlenen ABD-Çin ticaret görüşmelerinde Çin'in Ekonomik İlişkilerden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Hı Lifıng ve ABD tarafını Hazine Bakanı Scott Bessent, 9 Haziran 2025 - (Anadolu Ajansı)
Diplomatik ve Ekonomik Arka Plan
2 Nisan 2025 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump tarafından açıklanan yeni gümrük vergileri, aralarında Çin’in de bulunduğu birçok ülkeyi kapsayan tek taraflı bir tarife politikası olarak uygulanmaya başlamıştır. Bu açıklamanın ardından Çin, ABD ürünlerine yönelik misilleme tarifeleri ilan etmiş; kısa süre içinde taraflar arasında karşılıklı vergi oranları sırasıyla %145 ve %125 düzeyine ulaşmıştır. Bu süreç, iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerde sertleşen bir dönemin başlangıcını oluşturmuştur.
Artan tarife baskısının ardından 10-11 Mayıs 2025 tarihlerinde taraflar İsviçre’nin Cenevre kentinde bir araya gelmiştir. Bu görüşmeler sonucunda, karşılıklı uygulanan gümrük vergilerinin 90 gün süreyle geçici olarak azaltılması konusunda mutabakata varılmıştır. ABD, Çin mallarına yönelik uyguladığı vergiyi %30’a indirirken; Çin, ABD ürünlerine uygulanan vergiyi %10 seviyesine çekmiştir. Bu mutabakat, belirlenen süre içerisinde daha kapsamlı bir anlaşmaya ulaşılması amacıyla yürütülecek görüşmelerin temelini oluşturmuştur. Cenevre'deki mutabakatın ardından geçen süre içinde taraflar, çeşitli alanlarda karşılıklı ihlal iddialarında bulunmuş
5 Haziran 2025 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping arasında gerçekleşen telefon görüşmesi, tarafların Cenevre mutabakatının uygulanmasına dair yeni adımlar atması konusunda uzlaşı sağlanmasına neden olmuştur. Bu görüşmenin ardından, taraflar arasında Londra’da üst düzey yeni bir müzakere turu başlatılması kararlaştırılmıştır. Londra görüşmelerinin içeriği, bu telefon diplomasisinin doğrudan bir uzantısı olarak şekillenmiştir.
Londra'daki Görüşmelerin Organizasyonu ve Katılımcılar
ABD ve Çin heyetleri arasındaki görüşmeler, 9-10 Haziran 2025 tarihlerinde İngiltere’nin başkenti Londra’da, Buckingham Sarayı’na yakın konumda bulunan Lancaster House adlı tarihi binada gerçekleştirilmiştir. Görüşmeler, her iki gün boyunca öğle saatlerinde başlamış ve akşam saatlerine kadar sürmüştür. Amerika Birleşik Devletleri heyetine Ticaret Bakanı Howard Lutnick başkanlık etmiştir. Heyette ayrıca Hazine Bakanı Scott Bessent ve ABD Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer de yer almıştır.
Londra'daki görüşmelerin katılımcılar, 9 Haziran 2025 - (Anadolu Ajansı)
Çin heyeti, Ekonomik İlişkilerden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Hı Lifıng’ın başkanlığında toplanmıştır. Görüşmelere ayrıca Çin Ticaret Bakanı Vang Vıntao ve Uluslararası Ticaret Temsilcisi Li Çınggang da katılmıştır. Görüşmelere ev sahipliği yapan İngiltere, sürece taraf olmamış ancak lojistik destek sağlamıştır. İngiltere Hazine Bakanı Rachel Reeves’in, ABD ve Çin heyetlerinden yetkililerle ayrı ayrı ikili temaslarda bulunduğu açıklanmıştır.
Müzakere Gündemi ve Tartışma Başlıkları
Görüşmelerde ele alınan başlıca konular arasında Çin’in nadir toprak elementleri ve ilgili mıknatıslar üzerindeki ihracat lisansları yer almıştır. Çin yönetimi, Nisan 2025 itibarıyla bu hammaddelere yönelik yeni ihracat lisans mekanizmaları uygulamaya başlamıştır. ABD tarafı ise, Çin’in bu lisansları geciktirdiğini ve Cenevre’deki uzlaşma kapsamında verilen taahhütleri yerine getirmediğini öne sürerek bu başlığı müzakere gündeminin öncelikli maddesi olarak sunmuştur.
Taraflar arasında görüşülen bir diğer konu, gelişmiş yarı iletken üretiminde kullanılan çip tasarım yazılımlarının Çin’e satışına yönelik kısıtlamalardır. ABD yönetimi, belirli yazılım türlerinin ihracatını durdurmuş ve bazı lisansları iptal etmiştir. Çin tarafı, bu adımların Cenevre’deki mutabakata aykırı olduğunu belirterek, söz konusu ürünlerin küresel tedarik zinciri açısından kritik olduğunu vurgulamıştır.
Müzakerelerde ele alınan bir başka başlık, Çinli üniversite öğrencilerine yönelik vize iptalleridir. ABD, bazı üniversite öğrencilerinin çalışma alanlarının stratejik hassasiyet taşıdığını öne sürerek belirli kategorilerde vize iptalleri uygulamıştır. Çin tarafı, bu uygulamaların bilimsel ve akademik iş birliklerini engellediğini bildirmiştir.
Görüşmelerde, yapay zekâ çipleri ve ileri teknoloji ürünlerine yönelik ihracat ve ithalat sınırlamaları da gündeme gelmiştir. ABD tarafı, özellikle Çinli teknoloji firmalarına yönelik yüksek seviye yapay zekâ çiplerinin satışını sınırlamaya devam edeceğini belirtmiş; Çin ise bu sınırlamaların kaldırılması talebini müzakerelerde yinelemiştir. Konu, stratejik üretim kapasitesi ve ulusal güvenlik çerçevesinde değerlendirilmiştir.
Londra Çerçeve Mutabakatı
Londra’daki iki günlük görüşmelerin sonunda taraflar, daha önce Cenevre’de varılan uzlaşmanın uygulanmasına ilişkin prensip düzeyinde bir çerçeve metin üzerinde anlaşmaya vardıklarını açıklamıştır. Söz konusu çerçevenin, tarafların devlet başkanlarına sunulacağı ve nihai onayın ardından uygulanmaya başlanacağı bildirilmiştir. ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick ve Çin Uluslararası Ticaret Temsilcisi Li Çınggang, bu mutabakatın hem Cenevre görüşmeleri hem de 5 Haziran’daki liderler düzeyindeki telefon görüşmesinde ulaşılan fikir birliğine dayandığını belirtmiştir.
Mutabakata göre, üzerinde uzlaşıya varılan plan doğrudan yürürlüğe girmemiş, öncelikle ABD Başkanı Donald Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in onayına sunulmak üzere geri bildirim sürecine girmiştir. Onay süreci tamamlandığında, iki tarafın belirlediği teknik heyetlerin eşgüdümünde uygulama adımları devreye alınacaktır. Çerçevenin resmi yürürlüğe giriş takvimi, liderlerin onay tarihine göre şekillenecektir.
ABD tarafı, Çin’in nadir toprak elementleri ihracatına ilişkin kısıtlamaları gevşetmesi hâlinde, kendi uyguladığı bazı teknoloji ihracat sınırlamalarını kaldıracağını bildirmiştir. Çin tarafı ise benzer şekilde, dış ticaret lisanslama sisteminde bazı kolaylaştırmalar sağlayacağını beyan etmiştir.