Alper Gezeravcı'nın Uzaydaki 13 Deneyi

Havacılık Ve Uzay+2 Daha
fav gif
Kaydet
kure star outline

Alper Gezeravcı, Türk Hava Kuvvetleri’nde askerî pilot ve Türkiye Uzay Ajansı (TUA) yönetim kurulu üyesidir.  Ayrıca 19 Ocak 2024 yılında (TSİ) 00.49’da uzaya fırlatılarak ilk Türk astronot unvanını almıştır. Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) Türk bilim insanlarının hazırlamış olduğu 13 farklı deney gerçekleştirdi. Bu deneyler, mikro yer çekimi ve uzay ortamında; insan genetiği, insan sağlığı ve biyoloji gibi alanları kapsamaktadır. 


Alper Gezeravcı'nın Uzayda Yaptığı Deneyler


Alper Gezeravcı'nın Uzayda Yaptığı 13 Deney - Anadolu Ajansı


1. EXTRAMOPHYTE

Uzayda bitki yetiştirebilmek, kurulması planlanan Ay ve Mars üslerinde olduğu kadar bu üslere düzenlenecek seferlerde de yiyecek ve oksijen gereksinimi için önemlidir. Ayrıca uzayda insan kaynaklı atık suyun yeniden kullanılabilmesi için de bitkilere ihtiyaç olacaktır. Bu nedenle uzay koşullarında verimli bir şekilde bitki yetiştirmek, uzay görevlerinde kullanılan yaşam destek sistemleri için hayati önem taşıyor. Ancak uzaydaki düşük yer çekimli ortam ve uzay yolculuğunun kendisi, Dünya’dan götürülen canlılar için büyük bir stres oluşturur. 


Ekstremofit yani yüksek sıcaklık, ağır metal kirliliği, kuraklık veya tuzluluk gibi zorlu çevresel koşullarda hayatta kalabilen ve gelişip büyüyebilen bitkilerin yeryüzündeki strese uyum özelliklerini, uzay ortamında devam ettirip ettiremediği daha önce hiç araştırılmamıştı.


Bu amaçla bu deneyde fare kulağı teresi (Arabidopsis thaliana) ile turpgiller ailesinden Tuz Gölü'nde endemik olarak yetişen Schrenkiella parvula bitkilerinin yüksek tuzluluğa karşı gösterdiği toleransı çok zayıf yer çekiminde sürdürüp sürdüremeyeceği incelendi.


Ayrıca, deneyde, tuza dayanıksız bitkiler ile tuza dayanıklı bitkilerin mikro yer çekiminde tuz stresine verdikleri fizyolojik ve moleküler yanıtların karşılaştırılması da yapılmıştır.


Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: Ege Üniversitesi- Prof. Dr. İsmail Türkan 


2. CRISPR-GEM

İnsanlığın uzaydaki geleceği için uzun süreli uzay görevlerinde sürdürülebilir bir sistemin sağlanması gerekir. Uzayda verimli bitki yetiştirmek ise bu büyük engeli aşmak için başarılması gereken en önemli adımlardan biridir çünkü bitkiler, uzun süreli uzay görevlerinde kullanılabilecek, sürdürülebilir bir sistem olan kontrollü ekolojik yaşam destek sistemlerinin iskeletidir.


Bitkilerin uzayda besin ve oksijen desteğiyle daha sağlıklı ve verimli yetiştirilmesi de bu amaca hizmet eden kritik bir araştırma alanıdır. CRISPR-GEM projesiyle de uzayda daha sağlıklı ve verimli bitkilerin yetiştirilmesi hedeflenmektedir.


Canlılar, gen adı verilen, nesilden nesile aktarılan ve yaşamsal faaliyetlerini sürdürmeleri için kilit rol oynayan kod benzeri yapılara sahiptir. CRISPR, genler üzerinde değişiklik yapma imkânı tanıyan bir tekniktir. CRISPR tekniğinde, hedeflenen genetik değişiklikleri yapmak için özel olarak tasarlanmış RNA ve RNA proteinleri kullanılır.


Bu deneyde, bitkilerde uzay ve Dünya koşullarında genetik değişiklikler test edilerek CRISPR tekniğinin mikro yer çekimi ortamda ne kadar etkili olduğu ilk defa araştırıldı. Deney neticesinde CRISPR tekniği kullanılarak bitkilerin sağlığı ve veriminin artırılması böylece insanlığın uzay keşiflerine önemli bir katkı sağlanması amaçlandı.


Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: Yıldız Teknik Üniversitesi – Tuğçe Celayir 


3. UYNA

Geleneksel malzemelere göre yüksek sıcaklıklara ve fiziksel yüklere dayanıklılık gibi üstünlükleri ile öne çıkan yeni nesil, orta ve yüksek entropili alaşımların üretimi; uzay, havacılık ve savunma sanayi için oldukça önemlidir.


Deneyde, yüksek entropili yeni nesil uzay alaşımların (genellikle 4 veya daha fazla elementin eşit veya eşite yakın atomik oranlarda birleşerek oluşturdukları alaşımlar) üretimine katkı sağlayacak veriler elde edilmiştir.


Yüksek sıcaklıklara dayanıklı, yüksek dayanımlı alaşımların üretilmesine yönelik deneyde, ergime, yani bir maddenin ısıtılması sonucu katı fazdan sıvı faza geçmesi ve katılaşma süreçleri sırasındaki yoğunluk, ısı iletkenlik katsayısı (Bir malzemenin yapısına bağlı olarak ısıyı ne kadar ilettiğinin ifadesi) gibi termofiziksel ve kristal büyümesi gibi özellikler üzerinde yer çekimsiz ortamın etkileri araştırıldı.


Bu deneyle, Türkiye’nin uzay, havacılık ve savunma sanayi için yeni nesil malzeme geliştirme kabiliyeti kazanmasına önemli katkılar sağlaması hedeflendi.


Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: TÜBİTAK MAM - Dr. Ömür Can Odabaş 


4. gMETAL

Bu deneyle kimyasal tepkimesiz koşullarda, katı parçacıklar (genellikle çapı milimetreden küçük katı hâldeki parçacıklar) ile bunların bulunduğu akışkan ortam arasında homojen bir karışımın oluşturulmasına düşük yer çekiminin etkisi gözlemlendi.


Bu çalışmayla uzay aracı motorlarının, itki kuvveti üretiminde daha verimli hâle gelmesi hedeflendi.


Deneyden elde edilmiş olan olumlu sonuçların, Mars görevlerini kolaylaştırmanın yanında Mars gezegeni üzerinde güneş enerjisine ek bir enerji kaynağı oluşturmaya da yarayacağı düşünülüyor. Böylece uzay ekonomisinin gelişiminin de hızlanması bekleniyor.


Deneyin sonuçları Dünya’daki sürdürülebilir enerji kaynakları arayışına da katkı sağlayacak niteliktedir. Yanma süreçleri sera gazı üretmeyen, dolayısıyla küresel ısınmaya yol açmayan metal parçacıklarının döngüsel ekonomiye uygun bir şekilde enerjiye dönüştürülmesi, insanlığa fosil enerji kaynaklarından kurtulabilmek için hidrojenin yanında ikinci bir alternatif sunmuştur.


Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: TÜBİTAK MAM - Prof. Dr. İskender Gökalp / Prof. Dr. Ahmet Yozgatlıgil 


5. UzMAn

Mikroalgler, su içinde yaşayan küçük bitkilerdir. Mikroalgler, Dünya’da zorlu koşullara adapte olabilirler ve karbondioksiti oksijene çeviren fotosentez işlevleriyle uzaydaki yaşam destek sistemleri için önemli bir potansiyele sahiptirler.


UzMan deneyinde zorlu koşullara adapte olabilen mikroalg türlerinin düşük yer çekimli koşullarda büyüme ve dayanıklılık testlerinin gerçekleştirilmesiyle; metabolizma değişikliklerinin incelenmesi, karbondioksit (CO2) yakalama performanslarının ve oksijen (O2) üretim kabiliyetlerinin belirlenmesi sağlandı.


Uzay istasyonundan Dünya'ya getirilen mikroalg örnekleri, RNA dizileme tekniğiyle incelenecek. Bu incelemenin, mikroalglerin metabolizmalarının uzay koşullarında nasıl değiştiğini göstererek bilim dünyasına yeni bilgiler sunması bekleniyor.


Deneyle elde edilmiş olan verilerden yararlanılarak TÜBİTAK MAM iş birliğinde bir yaşam destek sistemi (astronotların uzayda hayatta kalmasını sağlayan sistemler) geliştirilmesi planlanıyor.


Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: Boğaziçi Üniversitesi- Dr. Öğr. Üyesi Berat Haznedaroğlu- TÜBİTAK MAM 


6. PRANET

Propolis, bal arılarının farklı bitkilerin yaprak, gövde ve tomurcuklarından topladığı, balmumu ve reçine içeren bir maddedir. Arılar propolisi kovanlarının içini sterilize etmek ve dış ortamdan yalıtmak için kullanır.


Pranet deneyinde propolis maddesinin düşük yer çekimli ortamda bakteriler üzerindeki etkisi araştırıldı. Kontrol ve deney gruplarından elde edilen sonuçların da ortaya çıkmasıyla, propolisin yer çekimli ortam ile benzer sonuçlar verip vermediği anlaşılmış olacak.


Bakteriler üzerinde düşük yer çekimi koşullarında da etkili olduğu belirlenirse propolisin uzay görevlerinde kullanılabilecek alternatif bir doğal antibakteriyel olduğunu anlamış olunacak.


Bu deneyle Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki bakteri florasıyla ilgili yeni bilgilere ulaşılması da öngörülüyor.


Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: Muş Bilim ve Sanat Merkezi- Birsen Geçer 


Muş Bilim ve Sanat Merkezi - TÜBİTAK Bilim Genç


7. METABOLOM

Uzay uçuşları, insan vücudunu fiziksel olarak en fazla zorlayan faaliyetlerden biridir. Astronotlar uzay görevleri boyunca birçok çevresel strese maruz kalır. Fırlatma sırasında maruz kalınan yüksek merkezkaç kuvveti (g-kuvveti), düşük yer çekimi, uzay radyasyonu, yüksek veya düşük oksijen miktarı, uyku düzensizliği, beslenme sorunları ve değişen fiziksel aktivite, yaşanan zorluklardan sadece birkaçıdır.


METABOLOM deneyi ile uzaya giden astronotlarımızdan alınıp Türkiye'de incelenecek; kan, idrar ve tükürük örnekleri üzerinde yapılacak analizler sayesinde uzay koşullarının insan sağlığı üzerindeki etkilerinin ortaya çıkarılması hedefleniyor.


Elde edilecek veriler ile astronotların sağlığına yönelik olası risk faktörlerinin anlaşılması bekleniyor.


Araştırmayla ayrıca ülkemizde yer çekimi fizyolojisi, havacılık ve uzay tıbbı alanında gelecek yıllarda yapılacak çalışmalarda uzmanların faydalanması amacıyla bir moleküler veri bankasının ilk adımı da atılmış oldu.


Araştırmanın sonuçlarının mevcut hastalıklar için yeni tedaviler ve önleyici tedbirlerin geliştirilmesine de yarayabileceği düşünülüyor.


Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: Ankara Üniversitesi - Prof. Dr. Emel Emregül 


Alper Gezeravcı Uluslararası Uzay İstasyonunda (ISS) Deney Yaparken - Anadolu Ajansı


8. MİYELOİD

Kronik inflamasyon, bağışıklık sisteminin istenmeyen maddelere verdiği tepkiyle 5-6 haftadan daha uzun süren ve yavaşça gelişen iltihaplanma türüdür. Kronik inflamasyon sonucunda kanser, alzaymır, kalp, şeker ve böbrek hastalığı gibi pek çok hastalık tetiklenir.


Miyeloid kökenli baskılayıcı hücreler (MKBH), kanser gibi kronik inflamasyon süreçlerinde yüksek düzeyde üretilerek bağışıklık sistemini baskılayan, kanserin ilerlemesini ve yayılımını destekleyen hücrelerdir.


MİYELOİD deneyi ile ultraviyole ışınları, galaktik kozmik ışınlar (Güneş Sistemi'nden, yıldızlardan hatta uzak galaksilerden kaynaklanan yüksek enerjili bir parçacık yağmuru), yer çekimi değişiklikleri, solunan hava ve ortam, yolculuk ve uzayda kalış süresi boyunca maruz kalınan tüm zorlu faktörlerin astronotlarımızın bağışıklık sistemini ve kan hücresi oluşum sürecini nasıl etkilediği anlaşılacak.


Bağışıklık sistemindeki değişiklikler miyeloid tipteki kan hücreleri özelinde araştırılacak. Bu hücrelerin özellikleri ve işlevlerinde uçuş öncesi ve dönüş aşamasındaki değişimler karşılaştırılarak uzay yolculuklarının kanserle birlikte bağışıklık sistemini ilgilendiren pek çok hastalık üzerine olası etkileri anlaşılmış olacak. Elde edilecek sonuçların, dünya bilim literatüründe bir ilki temsil etmesi bekleniyor.


Bu deney sayesinde uzay yolculuklarının bağışıklık sistemi üzerine olası olumsuz etkilerini gidermek için önlemler alınması da mümkün olabilecek. Alper Gezeravcı'nın uzaydan dönmesiyle beraber araştırmanın ilk ayağı başlamış olup tamamlanması için daha fazla uzay misyonuna ihtiyaç vardır.


Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: Hacettepe Üniversitesi, Prof. Dr. Güneş Esendağlı 


9. MESSAGE

Uzun uzay seyahatleri ve Mars-Ay kolonileşmelerinde astronotların sağlıklı kalabilmesi, bağışıklık sistemlerinin bu tür görevlerde nasıl tepki verdiğinin anlaşılmasını önemli kılıyor.


MESSAGE deneyi ile astronotların bağışıklık sisteminin düşük yer çekimi koşullarında ne tür tepkiler verdiği, uzayda geçirilen süre arttıkça bağışıklığın nasıl bir uyum gösterdiği anlaşılmaya çalışılıyor. Bu sorulara cevap bulunarak astronotların sağlığının daha iyi korunması ve uzayda kolonileşmeye yönelik planların güçlendirilmesi hedefleniyor.


Bu deney sayesinde uzayda yaşamın sağlığımızı ilgilendiren temel yönlerini daha iyi anlayarak uzun soluklu uzay misyonları planlama konusunda daha emin adımlar atılabilecek. Alper Gezeravcı'dan alınan örnekler bu araştırmanın ilk ayağını oluşturmuştur.


Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: Üsküdar Üniversitesi, Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan 


10. MİYOKA

Düşük yer çekimli ortamda gerçekleştirilen kurşunsuz lehimleme deneyi ile ilk astronotumuz Alper Gezeravcı, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda elektronik kart üzerine kurşunsuz bileşen montajı gerçekleştirdi.


Dünya’ya geri getirilen elektronik kartlar TÜBİTAK UZAY Enstitüsü’nde incelenecek ve düşük yer çekiminin kurşunsuz lehimleme işlemine etkileri konusunda elde edilen sonuçlar ilgili alanlardaki araştırmacıların ilgisine sunulacak.


MİYOKA deneyi ile birlikte;

* Uzay ve savunma sanayisine kurşunsuz lehimleme konusunda çok önemli veriler sunulacak,

* Saf kalay üzerinde kalay saçaklanması araştırması gerçekleştirilecek,

* Düşük yer çekimli ortamda planlanan üretim süreçlerine ivme kazandırılacaktır.


MİYOKA deneyinden elde edilecek kazançlar, gelecekteki uzun süreli insanlı keşif görevleri için gerekecek elektronik yeniden işleme, onarım ve modifikasyon yeteneklerinin geliştirilmesini sağlayacaktır.


Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: TÜBİTAK UZAY - Hakan Asan 


11. OKSİJEN SATÜRASYONU

Oksijen satürasyonu, kandaki oksijen doygunluğunu ifade eder. Sağlıklı bir insanda tipik oksijen satürasyon seviyeleri %95-%100 arasında değişir. Akciğer sorunları olan kişilerde ise bu değerler biraz daha düşük olabilir.


Hastalıkların tedavisinde erken teşhisin önemi hayatidir. Yapay zekâ desteği ile verilen havanın oksijen seviyesini hesaplayarak düşük yer çekiminin sebep olduğu farklılıklar ve rahatsızlıkların tanımlanması bu deneyle beraber sağlanmıştır.


Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: Nişantaşı Üniversitesi-Oğuzhan Aydemir 


12. VOKALKORD

VOKALKORD deneyinde yapay zekâdan yararlanarak seste meydana gelen frekans değişimlerinden solunum sistemi fizyolojisindeki rahatsızlıkların tespit edilmesi sağlanmış ve düşük yer çekimli ortamın insan sesi üzerindeki etkileri araştırılmıştır.


Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: Haliç Üniversitesi- Prof. Dr. Gökhan AYDEMİR 


13. ALGALSPACE

Algler fotosentez yeteneğine sahip sucul canlılardır. Mikroalgler ise sadece mikroskop aracılığıyla görülebilen alglerdir.


ALGALSPACE deneyi ile ülkemizin düzenlediği Ulusal Kutup Bilim Seferleri’nde örnekleri toplanan ekstremofilik yani sıcaklık, pH, tuzluluk, UV radyasyonu gibi aşırı çevresel koşullara uyum sağlayabilen mikroalgler ile ılıman koşullarda yetişen mikroalglerin uzay ortamında karşılaştırmalı üretimi gerçekleştirildi.


Uzayda, ekstremofilik mikroalglerle ilgili bugüne kadar herhangi bir çalışma yapılmadı. Bu deney ile Türkiye’nin Antarktika’daki araştırma istasyonundan toplanan örneklerle mikroalglerin üretimi, ilk kez uzayda denenerek ılıman koşullara elverişli mikroalgler ile karşılaştırmalı analizleri gerçekleştirildi.



Mikroalgler


Uzay görevlerinde alglerin yenilenebilir ve sürdürülebilir üretiminin gerçekleştirilerek kullanım potansiyelini ortaya koymak, uzayda olduğu kadar Dünya’da da gıda, sağlık ve çevre açısından çok önemli faydalar getirecektir.


Alglerden üretilecek katma değeri yüksek ürünler aynı zamanda ekonomik ve biyo-ekonomik kalkınma için kritik bir öneme sahiptir.


Deney Sorumlusu Kurum ve Proje Yöneticisi: Yıldız Teknik Üniversitesi – Prof. Dr. Didem Özçimen 

Kaynakça

TÜBİTAK Bilim Genç. Alper Gezeravcı Uzayda Hangi Deneyleri Yapacak?. Erişim: https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/alper-gezeravci-uzayda-hangi-deneyleri-yapacak

Anadolu Ajansı. Türkiye'nin İlk Astronotu Alper Gezeravcı'nın Uzay Görevine Dair Bilgiler. Erişim: https://www.aa.com.tr/tr/info/infografik/38011

Anadolu Ajansı. Alper Gezeravcı Uluslararası Uzay İstasyonundaki Son Deneyini Yaptı. Erişim: https://www.aa.com.tr/tr/bilim-teknoloji/alper-gezeravci-uluslararasi-uzay-istasyonundaki-son-deneyini-yapti/3126131

TRT Haber. İlk Astronot Gezeravcı Uzay İstasyonunda Hangi Deneyleri Yapacak?. Erişim: https://www.trthaber.com/haber/gundem/ilk-astronot-gezeravci-uzay-istasyonunda-hangi-deneyleri-yapacak-830688.html

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
YazarEmir Yeşilyurt10 Şubat 2025 20:10

İçindekiler

  • Alper Gezeravcı'nın Uzayda Yaptığı Deneyler

Tartışmalar

Henüz Tartışma Girilmemiştir

"Alper Gezeravcı'nın Uzaydaki 13 Deneyi" maddesi için tartışma başlatın

Tartışmaları Görüntüle
KÜRE'ye Sor