Diyaliz ünitesi, kronik böbrek yetmezliği tanısı almış hastalara hemodiyaliz veya periton diyalizi gibi renal replasman tedavilerinin uygulandığı, hemşirelerin tedavi sürecinde rol aldığı, hastaların biyopsikososyal ihtiyaçlarının karşılandığı bir sağlık hizmeti birimidir. Bu ünitelerde, hastaların sıvı-elektrolit dengelerinin sağlanması, üremik semptomların azaltılması ve yaşam kalitelerinin artırılması hedeflenmektedir.
Diyaliz Makinesi (Yapay Zeka ile Üretilmiştir.)
Amaç ve İşleveleri
Diyaliz ünitesinin temel amacı, kronik böbrek yetmezliği bulunan bireylerde, bozulmuş böbrek işlevlerinin yerini alacak şekilde vücutta biriken üre, kreatinin gibi atık maddelerin ve fazla sıvının uzaklaştırılmasını sağlamaktır. Bu birimler, hastalarda gelişebilecek sıvı-elektrolit ve asit-baz dengesizliklerini kontrol altına alarak üremik semptomların giderilmesini, iyilik halinin korunmasını ve yaşam kalitesinin artırılmasını hedefler. Ayrıca, hastaların tedaviye uyumlarını desteklemek amacıyla eğitim, danışmanlık ve rehabilitasyon hizmetleri sunulur. Hemodiyaliz ve periton diyalizi gibi renal replasman tedavilerinin uygulandığı bu üniteler, hastaların yaşam süresini uzatan ve günlük yaşama katılımlarını kolaylaştıran sağlık hizmeti alanlarıdır.
Ünitede Uygulanan Diyaliz Türleri
Diyaliz ünitesinde başlıca iki renal replasman tedavisi yöntemi uygulanmaktadır: hemodiyaliz (HD) ve periton diyalizi (PD). Hemodiyaliz, hastanın kanının bir makine yardımıyla vücut dışında özel bir membran aracılığıyla temizlenmesi esasına dayanır ve genellikle haftada iki ila üç kez uygulanır. Bu yöntemde, tedavi sağlık personeli tarafından yürütülür ve uygulama sırasında hasta pasif konumdadır.
Periton diyalizi, karın boşluğuna yerleştirilen kateter aracılığıyla diyaliz sıvısının verilmesi ve atık maddelerin karın zarı üzerinden uzaklaştırılması prensibine dayanır. Bu yöntem, hastanın evde kendi kendine uygulayabileceği bir tedavi şekli olup hasta katılımını ve sorumluluğunu gerektirir. Diyaliz ünitesinde her iki yöntem, hastanın klinik durumu, yaşam tarzı ve tercihleri doğrultusunda değerlendirilir ve yönlendirilir.
Ünite Personeli ve Görevleri
Diyaliz ünitesinde görev yapan personel, multidisipliner bir ekip yapısı içinde çalışır ve her bir üyenin işlevi tedavi sürecinin bütünlüğü açısından önem taşır. Bu ekipte en belirgin rolü hemşireler üstlenmekte olup hastaların klinik izleminden psikososyal desteklerine kadar geniş bir yelpazede sorumluluk alırlar.
Hemşireler, hemodiyaliz veya periton diyalizi uygulamalarında hasta güvenliğini sağlamakla birlikte, eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunarak hastanın sürece uyumunu destekler. Ayrıca, tedaviye yönelik komplikasyonların önlenmesi ve yönetimi konularında da rol oynarlar. Hemşirelerin yanında görev yapan hekimler, tedavi planlarını oluşturur ve uygular; diyetisyenler ise hastaların beslenme düzenini bireyselleştirerek tedaviye katkı sağlar. Bu yapı içinde her personelin iş birliği, hasta bakımının kalitesini ve etkinliğini artırmaya yöneliktir.
Hasta Profili ve Tedavi Süreci
Diyaliz ünitesine başvuran bireyler genellikle son dönem böbrek yetmezliği tanısı almış ve glomerüler filtrasyon hızı ciddi düzeyde azalmış hastalardır. Bu hastaların klinik geçmişleri sıklıkla diyabet, hipertansiyon veya kardiyovasküler hastalık gibi ek kronik durumlarla ilişkilidir. Tedavi süreci, hastanın mevcut sağlık durumuna, sosyal koşullarına ve öğrenme yeterliliğine göre planlanmakta; bireyin günlük yaşam düzenine entegre edilebilecek uygulamalar tercih edilmektedir. Seçilen tedavi şekline göre hastaların sağlık merkezine belirli aralıklarla gelmeleri veya ev ortamında belirli protokolleri takip etmeleri gerekebilir. Süreç boyunca hastaların tedaviye fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak uyum sağlamaları; tedavi kararlarına aktif katılım göstermeleri klinik seyri etkileyen önemli unsurlar arasında yer alır.
Eğitim ve Danışmanlık
Diyaliz sürecinde bireylere yönelik eğitim ve danışmanlık hizmetleri, bilgilendirme, yönlendirme ve karar destek süreçlerini kapsayan yapılandırılmış bir etkileşim alanıdır. Bu hizmetler hastalara yalnızca teknik uygulama süreçlerini değil, aynı zamanda yaşamlarını etkileyen fiziksel, beslenme, psikolojik ve sosyal faktörleri de içerecek biçimde sunulur. Özellikle prediyaliz dönemde verilen bilgi desteği, bireyin tedavi seçeneklerini daha bilinçli şekilde değerlendirmesine katkı sağlar. Uygulamada karşılaşılan güçlüklerin üstesinden gelinmesinde, bireyin kendi yaşam koşullarına uygun çözüm yolları geliştirmesine yardımcı olmak da bu hizmetlerin temel hedefleri arasındadır.
Sorunlar ve Gelişim Alanları
Diyaliz hizmetlerinde karşılaşılan temel sorunlar arasında, bilgiye dayalı karar süreçlerinin yeterince yapılandırılamaması, bazı uygulayıcıların deneyim düzeyindeki farklılıklar ve yöntemlere yönelik önyargılar yer almaktadır. Özellikle periton diyalizinin sınırlı oranda tercih edilmesi, hasta ve yakınlarının sorumluluk almaya yönelik isteksizliği, sağlık personelinin yönlendirme konusundaki çekimser tutumları ve bazı merkezlerin uygulama dışı yaklaşımlarıyla ilişkilendirilmektedir. Ayrıca, destekleyici politika eksiklikleri ve ekonomik kaygılar da tercihleri dolaylı olarak etkileyen etmenler arasında sayılmaktadır. Bu çerçevede, uygulayıcıların güncel bilgilere erişimi, yöntemler arası eşitlikçi yaklaşım geliştirilmesi ve hasta odaklı planlamaların yaygınlaştırılması gelişim açısından öncelikli alanlar olarak öne çıkmaktadır.