Gülağaç, Türkiye’nin İç Anadolu Bölgesi’nde, Aksaray iline bağlı bir ilçedir. İlçe, Kızılırmak’ın güneyinde yer alan bir plato üzerinde, Aksaray’ın 25 km güneydoğusunda konumlanmaktadır. Kapadokya platosunun güney kenarında, Melendiz Dağları eteklerinde konumlanan ilçe; tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, doğal ve arkeolojik zenginlikleriyle dikkat çeken bir yerleşim alanıdır. TÜİK 2024 verilerine göre nüfusu 19.382’tür.
Coğrafya ve İklim
Gülağaç, İç Anadolu'nun orta kesiminde, Kızılırmak'ın güneyinde yer alan bir plato üzerinde kuruludur. Doğusunda Nevşehir’in Derinkuyu ve Acıgöl ilçeleri, güneyinde Aksaray’ın Güzelyurt ilçesi, batısında Aksaray merkez, kuzeyinde ise Ortaköy ilçesi bulunmaktadır. İlçenin yüzölçümü 326 km², deniz seviyesinden yüksekliği ise 1170 metredir.
Bölgede soğuk yarı karasal iklim görülür. Kışlar sert ve karlı, yazlar ise sıcak ve kuraktır. Doğal bitki örtüsü bozkır olup, tarım faaliyetleri için elverişli alanlar sınırlıdır. İlçenin en yüksek noktası, 1712 metre ile Bekarlar yakınındaki Nenezi Dağı’dır.
Tarih
Gülağaç ilçesi, insanlık tarihinin en eski yerleşim izlerine sahip merkezlerden biridir. Bölgede yer alan Aşıklı Höyük ve Musular, MÖ 10.000 yıllarına kadar uzanan yerleşim izleri sunmaktadır. Kızılkaya Köyü'nde yer alan Aşıklı Höyük, tarıma geçiş, yerleşik yaşam, ilk beyin ameliyatı gibi tarihî gelişmelerin görüldüğü, Neolitik döneme ait eşsiz bir arkeolojik alandır. Obsidyen işçiliği, hayvancılık ve mimari uygulamalar açısından Anadolu’nun ilklerine sahiptir.
Güvercinkayası, Melendiz Çayı kıyısında yer alan bir kale kent modelidir. MÖ 5200-4750 yıllarına tarihlenen bu yerleşim, hem Orta Kalkolitik dönem mimarisi hem de sosyal tabakalaşmanın ilk örnekleri açısından önemlidir. İç ve dış kale ayrımı, gıda depolama alanları ve dar sokaklı yerleşim düzeniyle dikkat çeker. Yerleşmede bulunan mühürler ve çanak çömlekler, Doğu Anadolu ve Mezopotamya ile ilişkileri göstermektedir.
İlçeye bağlı Camiliören ve Saratlı köylerinde bulunan yeraltı mağaraları, Kapadokya'nın karakteristik yeraltı şehirleriyle benzer özellikler taşır. Bu mağaralar, Roma ve Bizans dönemlerinde yoğun olarak kullanılmıştır.
İdari olarak Gülağaç, 1957 yılında Ağaçlı adıyla belde olmuş, 1990 yılında ise bugünkü adıyla ilçe statüsüne kavuşmuştur. 1996 yılında Niğde'den ayrılan Sofular ve Bekarlar kasabalarının bağlanmasıyla günümüzdeki idari yapısına ulaşmıştır.
Aşıklı Höyük
Gülağaç ilçesine bağlı Kızılkaya Köyü yakınlarında yer alan Aşıklı Höyük, Orta Anadolu’nun bilinen ilk köy yerleşimidir. 10.500 yıllık geçmişiyle, avcı-toplayıcı toplulukların yerleşik hayata geçtiği önemli bir merkezdir. 1989 yılında başlatılan arkeolojik kazılar, İstanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dalı tarafından yürütülmektedir. Aşıklı halkı, ilk tarım ve madencilik faaliyetlerini gerçekleştiren topluluklar arasında yer almakta; dünyadaki ilk beyin ameliyatının da bu yerleşimde yapıldığı bilimsel verilerle belgelenmiştir. Aşıklı’da obsidyen taşından yapılan aletler, hem günlük yaşamın hem de ticari ilişkilerin gelişmişliğine işaret etmektedir. Yerleşme, mimarlık tarihinde dörtgen planlı, bitişik kerpiç evlerin görüldüğü en erken örneklerdendir.
Güvercinkayası Yerleşimi
Gülağaç’a bağlı Apsarı (Çatalsu) Köyü yakınındaki Melendiz Nehri kenarında bulunan Güvercinkayası, Orta Kalkolitik Dönem’e (MÖ 5200–4750) tarihlenmektedir. Anadolu'daki ilk kale-kent modeli olarak kabul edilen bu yerleşim, günümüzde Mamasın Baraj Gölü’nün içindeki yüksek bir kaya kütlesi üzerinde konumlanmıştır. Sur duvarlarıyla çevrili iç kale ve aşağı yerleşme bölümlerine ayrılan yerleşim, dönemin sınıfsal yapısını ve mimari düzenini yansıtır. Tarım ve hayvancılığa dayalı ekonomisiyle dikkat çeken yerleşimden çıkarılan damga mühürler ve çanak çömlekler, Güvercinkayası’nın Doğu Anadolu ve Kuzey Mezopotamya ile ticari ilişkilerini göstermektedir.

Güvercinkayası (Gülağaç Kaymakamlığı)
Saratlı ve Camiliören Mağaraları
İlçeye bağlı Saratlı ve Camiliören köylerinde, Kapadokya bölgesine özgü yer altı yerleşimlerinin örnekleri görülmektedir. Bu mağaralar; Göreme, Derinkuyu, Ürgüp ve Kaymaklı’daki benzerleriyle yapısal olarak büyük benzerlik taşır. Saratlı’daki mağaralar bugünkü yerleşim alanının altında yer almakta ve turistik olarak gezilebilmektedir. Camiliören’deki mağara yerleşimi, dar bir dehlizle başlayarak içeride kırk odaya kadar genişleyen bir plana sahiptir. Zamanla ışıklandırma sistemleri tahrip olmuştur.
Nüfus ve Demografi
TÜİK’in 2024 yılı verilerine göre Gülağaç ilçesinin nüfusu 19.382’dir. Nüfusun büyük kısmı ilçe merkezinde ve bağlı kasaba/köylerde yaşamaktadır. İlçeye bağlı 5 kasaba (Saratlı, Gülpınar, Sofular, Bekarlar, Demirci) ve 8 köy (Kızılkaya, Camiliören, Pınarbaşı, Osmanlı, Çatalsu, Akmezar, Süleymanhüyüğü, ve diğerleri) bulunmaktadır. Göç ve kentleşme, nüfus üzerinde önemli demografik değişimler yaratmış; özellikle genç nüfusun büyük şehirlerde iş arayışına yönelmesiyle kırsal nüfus azalmıştır.
Ekonomi
Gülağaç ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Tahıl ürünleri, özellikle buğday ve arpa başlıca tarımsal ürünlerdir. Tarımsal faaliyetler, küçük ölçekli olup geleneksel yöntemlerle yürütülmektedir. Hayvancılıkta ise koyun, keçi ve sığır yetiştiriciliği yaygındır.
Demirci kasabası özelinde yapılan etnografik ve mimari çalışmalar, bölgedeki ekonomik yapının doğrudan konut mimarisiyle ilişkili olduğunu göstermektedir. Geleneksel taş yapılar ve kemerli mimari formlar, üretim biçimlerinin mekâna yansıması olarak değerlendirilmektedir.
Sanayi gelişmemiştir; ticari hayat sınırlı olup, temel ihtiyaçlara yönelik küçük işletmeler mevcuttur.
Kültürel Varlıklar
Karaabdal Türbesi
Gülpınar kasabasında yer alan Karaabdal Türbesi, Şeyh Turasan Dede’nin halifesine ait olup bölge halkı tarafından ziyaret edilen dini bir yapıdır.
Bekar Sultan Türbesi
Gülağaç ile Gülpınar arasında, Karasu Çayı kenarında bulunan ve Selçuklu dönemine tarihlenen Bekar Sultan Türbesi, bölgenin tarihsel miraslarından biridir. Türbenin yüksekliği yaklaşık 45-50 metre, çevresi ise 80-100 metredir.
Doğal Zenginlikler
Narlıgöl
Aksaray-Niğde sınırında, Kapadokya bölgesinde yer alan Narlıgöl, bir krater gölüdür ve yüksek mineral içeriği ile termal su kaynağı olarak öne çıkar. 65°C sıcaklıkta çıkan termal su, başta romatizmal ve cilt hastalıkları olmak üzere çeşitli sağlık sorunlarına iyi geldiği belirtilen mineraller içermektedir. Göl çevresindeki iki otel, termal turizm açısından gelişim potansiyelini göstermektedir. Son yıllarda gölün aldığı kalp şekli, doğal güzelliğine romantik bir siluet kazandırmıştır.

Narlı Göl (Gülağaç Kaymakamlığı)


