BlogGeçmiş
Blog
Avatar
YazarNursena Şahin2 Mayıs 2025 11:42

İçgüdüsüz İnsan: Davranışlarımızı Ne Yönlendiriyor ?

fav gif
Kaydet
kure star outline

Birçoğumuz, davranışlarımızın temelinde içgüdülerin yattığına inanırız. Ancak ya bu, insanın doğasına dair büyük bir yanılgıysa? Hayvanların türlerine özgü ve değişmez içgüdüleri, hayatta kalma ve tür devamlılığını sağlarken, insanlarda bu türden bir mekanizma bulunmayabilir. Peki insanı yönlendiren içgüdü değil; bilinç, öğrenme ve kültürel kodların karmaşık bir dansı olabilir mi?  


Bu yazıda, insan doğasına dair ezber bozan bir gerçeği keşfe çıkıyoruz: İnsanda gerçekten içgüdü var mı?

İçgüdü nedir? 

İçgüdü, genellikle belirli dış uyaranlara yanıt olarak gerçekleştirilen eyleme yönelik doğuştan gelen bir dürtü veya motivasyondur. Günümüzde içgüdü, genellikle basmakalıp, görünüşte öğrenilmemiş, genetik olarak belirlenmiş bir davranış örüntüsü olarak tanımlanmaktadır. 

Güdü 

Organizmada bir davranışı başlatan, ortaya çıkaran ve sürdüren bilinçli veya bilinç dışı etkendir.


İnsan Güdüsünü İfade Eden Temsili Davranışlar Görseli (Yapay zeka ile oluşturulmuştur)

Dürtü

Organizmada bir denge bozukluğuna bağlı olarak ortaya çıkan ve onu denge sağlayıcı davranışlara yönelten bir iç uyarılma, gerginlik, itici güç olarak tanımlanır.


Bilimsel araştırmalar içgüdünün sadece hayvanlara özgü davranışlarda ortaya çıktığını ve türlerine göre farklılık gösterdiğini bildirmişlerdir. İçgüdü türe göre davranışlarıdır ve türün tüm üyelerinde aynı şekilde görülür. İnsanda içgüdü yoktur. 


Lorenz ve Tinbergen, hayvanlarda var olan içgüdüsel davranışların ortaya konması için çalışmalar yapmışlardır. Örneğin kuşların belli mevsimlerde göç etmesi, örümceklerin ağ örmesi, ipek böceğinin koza örmesi, aslanın bir antilop yakalayıp yemesi içgüdüsel davranış özellikleridir. 


Sigmund Freud gibi psikologlar, insan davranışlarının büyük ölçüde bilinçaltı dürtüler, çevresel faktörler ve toplumsal etkiler tarafından yönlendirildiğini belirtmişlerdir. Freud, insanların içgüdülerinden çok, daha karmaşık psikolojik süreçlerin etkisinde hareket ettiğini savunmuştur. 


Bir başka önemli bilim insanı olan John B. Watson, davranışçılık akımının öncüsü olarak insan davranışının öğrenme süreçleriyle şekillendiğini ve doğuştan gelen içgüdülerden ziyade çevresel uyaranlarla tepkiler verildiğini ifade etmiştir. Watson’a göre, insan davranışları daha çok şartlanma yoluyla ortaya çıkar. 


Konrad Lorenz gibi etologlar ise hayvanlarda içgüdülerin daha belirgin olduğunu ve türlere özgü davranışların genetik olarak programlandığını öne sürmüş, ancak insanlarda bu tür içgüdüsel davranışların çok daha karmaşık ve kültürel etkilerle şekillendiğini kabul etmişlerdir. 


İnsan ve Hayvan Güdülerinin Beyin ile Bağlantısını Gösteren Temsili Görsel (Yapay zeka ile oluşturulmuştur)

Refleks nedir? 

Doğuştan getirilen belli bir uyarıcıya karşı organizmanın belli ve basit bir davranış gösterme eğilimidir.  Refleksler, insan vücudunun bilinç dışı “hızlı tepki verme” yeteneğidir, ancak içgüdülerle karıştırılmamalıdır.


İçgüdüler türün hayatta kalması için evrimsel olarak şekillenen, genellikle öğrenilmemiş davranış kalıplarıdır. Oysa refleksler, anlık ve otomatik tepkilerdir; yani bir şeyin gözümüze doğru hızlıca yaklaşması, beynimize sinyal göndermeden hemen gözlerimizi kapatmamızı sağlar.


Düşünmeye gerek yoktur, sadece tepki veririz. Bir tür içgüdüsel hızla gerçekleşen bu tepki, vücudumuzun hayatta kalma stratejilerinden biridir. Ama dikkat! Refleksler içgüdülerin aksine, bireysel bir savunma mekanizmasıdır ve her zaman hayatta kalmayı sağlamaya yönelik karmaşık davranışlar değildir.


İnsan, bir yılan gördüğünde çığlık atabilir; ama aynı anda refleks olarak da adımlarını hızlandırır. Yani, içgüdüler ve refleksler arasında bir denge vardır: Biri evrimsel derinliklere inerken, diğeri hayatın her anında devreye girer. 

İnsan Davranışını Yönlendiren Güdüler 

  • Birincil / Fizyolojik Güdüler: Bedensel gereksinimlerle ilgili güdüler, bedenin nörokimyasal yapısından kaynaklanan ve yaşamsal öneme sahip dürtülerdir. Bunlar temel olarak öğrenilmemiştir. Örneğin açlık, susuzluk, acı ya da ağrıdan kaçınma. 


  • İkincil / Psikososyal Güdüler: İnsanların ruhsal ve toplumsal gereksinmeleriyle ilgilidir. Örneğin sevme, sevilme, saygı görme, onur, şeref, güven. 


Sonuç olarak, insan davranışları tamamen doğuştan gelen içgüdülerle değil, daha karmaşık ve dinamik bir yapı ile şekillenir. Bu durum, insanları diğer canlılardan ayıran önemli bir özelliktir; çünkü bizler, sadece içgüdüsel değil, aynı zamanda bilinçli seçimler yapabilen, öğrenen ve toplumsal bağlamda evirilen varlıklarız. 

Kaynakça

Çitekçi, Mehmet. Davranış Bilimleri. İstanbul: İstanbul Gelişim Üniversitesi. https://gavsispanel.gelisim.edu.tr/Document/mcitekci/20181017162258053_df70bf08-8e49-4f10-8940-766e4059f13d.pdf

Fischer, David B., ve Robert D. Truog. "What Is a Reflex? A Guide for Understanding Disorders of Consciousness." Neurology 85, no. 6. https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4540252/

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Blog İşlemleri

KÜRE'ye Sor