İHA diplomasisi, devletlerin insansız hava araçlarını (İHA) yalnızca savunma amaçlı değil, dış politika aracı olarak da kullanmalarını ifade eden bir kavram olarak ortaya çıkmaktadır. Bu strateji, silahlı İHA teknolojilerinin yaygınlaşmasıyla birlikte hem bölgesel hem küresel diplomatik ilişkilerde etkili bir araç hâline gelmektedir. Kavram, özellikle Türkiye’nin 2010’lu yılların sonlarından itibaren geliştirdiği yerli İHA sistemlerini ihracat ve dış politika aracı olarak kullanmasıyla akademik literatürde görünürlük kazanmıştır.
İHA diplomasisinin temel özelliği, askerî teknolojilerin dış ilişkilerde karşılıklı bağımlılık, ittifak inşası veya caydırıcılık gibi diplomatik hedeflerle entegre biçimde kullanılmasıdır. Bu yaklaşım yalnızca askeri satışları değil, eğitim, bakım, ortak üretim ve teknolojik transfer gibi alanları da içermektedir . Kavram, özellikle Suriye, Libya ve Dağlık Karabağ gibi çatışma bölgelerinde drone’ların sahadaki etkisi ve sonrasında geliştirilen diplomatik temaslar bağlamında güç kazanmaktadır.

Türkiye'nin İlk İnsansız Savaş Uçağı Bayraktar Kızılelma (Baykar)
İHA diplomasisi, uluslararası ilişkiler literatüründe son yıllarda öne çıkan teknoloji-temelli diplomasi biçimlerinden biri olarak tanımlanmaktadır. Bu kavram, insansız hava araçlarının yalnızca askeri araçlar olarak değil, aynı zamanda dış politika, kriz yönetimi ve uluslararası norm inşası süreçlerinde etkin bir araç hâline gelmesini ifade etmektedir. Özellikle devletlerin güvenlik, sınır kontrolü, gözetleme ve güç projeksiyonu gibi stratejik alanlarda İHA teknolojisine artan ölçüde bağımlı hale gelmesi, bu araçların uluslararası sistemde diplomatik anlamlar yüklenmesine neden olmaktadır.
Böylece İHA'lar, sadece savaşın bir unsuru olmaktan çıkarak, devletlerin söylemsel ve davranışsal pozisyonlarını temsil eden sembollere dönüşmektedir. İHA teknolojisinin uluslararası hukuk düzleminde yaratmış olduğu tartışmalar, özellikle ölümcül otonom silah sistemleri (LAWS) üzerinden yürütülmektedir.

FPV İHA'lar Günümüz Savaşlarında Sıkça Kullanılmakatadır (Daily Montanan)
İHA Diplomasisi ve Uluslararası Güvenlik
İHA teknolojileri, geleneksel diplomatik aktörleri yeni normlar üretmeye teşvik etmiştir. İHA'ların çatışma alanlarını dönüştürdüğünü, asimetrik tehditleri artırdığını ve devlet-dışı aktörlere stratejik kapasite kazandırdığı iddia edilmektedir. Bu durum, kolektif güvenlik sistemlerini sorgulatırken, diplomatik araç setini genişletmiştir. İHA'lar yalnızca gözlem ve saldırı amacıyla değil, aynı zamanda diplomatik şantaj, güç projeksiyonu ve sınır ötesi mesaj iletimi gibi amaçlarla da kullanılmaktadır.
Diplomasi, artık yalnızca resmi kanallar üzerinden değil; mobil uygulamalar, sosyal medya paylaşımları ve insansız sistemlerin görsel performansı üzerinden de işlerlik kazanmaktadır. İHA diplomasisi, bu nedenle yalnızca silahlanma ve teknoloji transferi tartışmalarını değil; aynı zamanda etik, medya, algı yönetimi ve uluslararası hukuk boyutlarını da içermektedir.
Türkiye Örneği
Türkiye, İHA diplomasisi stratejisini uygulayan öncü aktörlerden biri olarak dikkat çekmektedir. Yerli savunma sanayii ürünlerinden Bayraktar TB2, Bayraktar Akıncı, Bayraktar Kızılelma, Tusaş Anka ve Tusaş Aksungur gibi sistemler, dış politikanın farklı alanlarında çok yönlü bir araç olarak kullanılmaktadır. NATO ve Avrupa Birliği üyesi ülkelerin yanı sıra Afrika kıtasındaki bir çok ülke yapılan İHA anlaşmaları, bu devletlerle kurulan siyasi ve askeri ilişkileri derinleştirmekte, kimi zaman yeni iş birliklerinin temelini oluşturmaktadır .
Dağlık Karabağ Savaşı’nda Azerbaycan’a sağlanan İHA desteği, savaşın seyrini etkilemiş ve Ankara’nın Bakü ile ilişkilerini stratejik düzeyde pekiştirmesine zemin hazırlamıştır. Benzer şekilde Libya’da TB2’lerin etkin kullanımı, Türkiye’nin Trablus merkezli hükümete verdiği desteğin sahadaki etkisini artırmış, ardından gelen diplomatik süreçlerde Türkiye'nin müzakere gücünü artırmıştır.
Özellikle Bayraktar TB2 sistemlerinin, Rusya-Ukrayna savaşında, çatışmanın gidişatında oyun değiştirici bir rol üstlendiği değerlendirilmektedir. Türkiye'nin Doğu Akdeniz’de Geçitkale Üssü’ne İHA yerleştirme kararı, yalnızca askeri değil, enerji ve deniz yetki alanlarıyla bağlantılı jeopolitik çıkarların korunması için de önemli bir adım olarak değerlendirilmektedir.

Dünyanın En Çok Kullanılan İnsansız Hava Aracı Olan Bayraktar TB2 (Baykar)
İHA Diplomasisi'nin Dünya'daki Örnekleri
İHA diplomasisi, yalnızca Türkiye’ye özgü bir politika biçimi olmayıp, daha geniş ölçekte küresel güç dengesinde önemli değişimlere neden olmaktadır. Çin, İran, İsrail ve ABD gibi aktörler de İHA ihracatını diplomatik stratejilerle bütünleştirmektedir. Ancak Türkiye’nin ihracat politikası, özellikle düşük maliyetli ancak operasyonel etkinliği yüksek sistemler sayesinde, gelişmekte olan ülkeler nezdinde cazip bir alternatif oluşturmaktadır. Bu durum, geleneksel silah ihracatçısı devletlerin pazar paylarının daralmasına neden olmakta ve yeni güvenlik mimarilerinin oluşumunu hızlandırmaktadır.

