Jeffrey Epstein Davaları, Amerikalı finansçı ve hükümlü cinsel suçlu Jeffrey Epstein’ın 2005–2025 yılları arasında ABD’de yürütülen ceza, sivil ve kongre soruşturmaları zincirini kapsamaktadır. Davalar, reşit olmayan kızların cinsel istismarı, insan ticareti, mali suçlar ve iş birliği yapan kurumların sorumluluğu iddialarını içermektedir. Süreç, 2008’deki tartışmalı “ceza almama anlaşması” (non-prosecution agreement) ile başlamış, 2019’daki yeniden tutuklanma ve 2025’te yayımlanan “Epstein Dosyaları” ile geniş kapsamlı bir yargı sürecine dönüşmüştür.

Jeffrey Epstein. (Anadolu Ajansı)
İlk Soruşturmalar (2005–2007)
Palm Beach Polis Soruşturmasının Başlatılması (2005)
2005 yılında Florida eyaletine bağlı Palm Beach kentinde, 14 yaşındaki bir kızın ailesi tarafından yapılan şikayet üzerine Jeffrey Epstein hakkında resmi bir polis soruşturması başlatılmıştır. Palm Beach Police Department (PBPD), Epstein’ın Palm Beach’teki konutunda cinsel istismar faaliyetleri yürüttüğü iddiasını araştırmıştır.
PBPD’nin arama kararı doğrultusunda yapılan incelemelerde, evin içerisinde çok sayıda reşit olmayan kızın fotoğrafları bulunmuştur. Polis raporlarına göre, Epstein genç kızlara “masaj” karşılığı para teklif etmiş ve bu görüşmelerin büyük kısmı cinsel istismarla sonuçlanmıştır.【1】
Soruşturma ilerledikçe mağdur ifadeleri artmış, Epstein’ın Palm Beach’teki konutuna defalarca farklı genç kızların getirildiği tespit edilmiştir. Polis, olayın yalnızca bireysel istismar vakalarından ibaret olmadığı, sistematik bir örgütlenme biçimi taşıdığı kanaatine vararak dosyayı genişletmiştir. PBPD tarafından hazırlanan raporda Epstein’ın “kişisel asistanları aracılığıyla genç kızları eve çağırdığı” ve istismarın “düzenli olarak tekrarlandığı” belirtilmiştir.
Eyalet Düzeyindeki İlk Suçlamalar (2006)
Palm Beach County’deki yerel soruşturmanın ardından 19 Temmuz 2006 tarihinde büyük jüri, Jeffrey Epstein hakkında “fuhuş talebiyle ağır suç” suçlamasıyla iddianame hazırlamıştır. Palm Beach Police Department (PBPD) Şefi Michael Reiter, büyük jürinin iddianamesinin kapsamını yetersiz bulmuştur. Reiter, olaydaki mağdur sayısının çokluğu nedeniyle konunun kapsamının genişletilmesi gerektiğini belirtmiştir.
PBPD’nin baş dedektifi ve soruşturma ekibi, büyük jürinin suçlamasının Epstein’ın tüm fiillerini yansıtmadığını savunmuştur. Polis, Epstein’ın sistematik şekilde çok sayıda reşit olmayan kızı istismar ettiğini belirten tanık ifadelerini ve fotoğraf delillerini Florida Eyalet Savcılığı’na sunmuştur. Ancak, devlet düzeyinde verilen iddianamenin kapsamı bu fiillerin “bütünlüğü” ile uyuşmadığı gerekçesiyle PBPD, dosyayı Federal Bureau of Investigation’a (FBI) yönlendirmiştir.
Federal Soruşturmaya Sevk (2006–2007)
Palm Beach Police Department (PBPD), 2006 yılında Florida Eyalet Savcılığı’nın iddianamesinin kapsamını yetersiz bulmasının ardından dosyayı Federal Bureau of Investigation’a (FBI) iletmiştir. FBI, olayı federal düzeyde incelemek üzere Florida Güney Bölgesi Savcılığı (U.S. Attorney’s Office for the Southern District of Florida – USAO) ile iş birliği içinde soruşturma başlatmıştır.
FBI, Palm Beach’teki mağdur ifadelerini genişletmiş ve Epstein’ın farklı eyaletlerdeki mülklerinde de benzer fiillerde bulunduğunu tespit etmiştir. Bu süreçte bir Assistant U.S. Attorney (AUSA), soruşturmayı yürütmekle görevlendirilmiş ve iki FBI ajanı ile birlikte federal dava hazırlığı yapmıştır.
AUSA, 2007 yılı Mayıs ayında Epstein hakkında yaklaşık 60 ayrı suçtan oluşan bir federal iddianame taslağı hazırlamıştır. Bu taslakta, Epstein’ın “18 yaş altı kızları para karşılığında cinsel eylemlere zorladığı” ve kişisel asistanlarını mağdurları bulmak, yönlendirmek ve taşımak amacıyla kullandığı belirtilmiştir.【2】
AUSA tarafından hazırlanan 60 maddelik iddianame taslağı, üst düzey savcılara bir memorandum eşliğinde sunulmuştur. Bu memorandumda elde edilen kanıtların özetleri, mağdur ifadeleri, istismar olaylarının gerçekleştiği yerler ve uygulanacak yasal çerçeveye ilişkin ayrıntılar yer almıştır.
Federal makamlar, Epstein’ın yalnızca Florida’da değil, New York, New Mexico ve ABD Virgin Adaları’nda da benzer faaliyetler yürüttüğünü belirlemiştir.【3】 FBI ve USAO, bu dönemde elde edilen yeni deliller doğrultusunda soruşturmayı ülke genelinde genişletmiştir. 2007 ortasında federal savcılar, Epstein’ın “eyaletler arası ve uluslararası ticaret” kapsamında insan ticareti suçlamasına konu olabilecek eylemlerde bulunduğuna dair kanıtlar toplamıştır.
Federal Soruşturma ve “Non-Prosecution Agreement (NPA)” (2007–2008)
Epstein Savunma Ekibi ve USAO Görüşmeleri (2007)
Federal soruşturmanın derinleşmesi üzerine, 2007 yılı ortasında Jeffrey Epstein’ın avukatları ile Florida Güney Bölgesi Savcılığı (U.S. Attorney’s Office for the Southern District of Florida – USAO) arasında bir dizi görüşme gerçekleştirilmiştir. Bu görüşmeler, federal suçlamaların eyalet düzeyinde bir anlaşma ile sonlandırılması amacıyla yapılmıştır.
31 Temmuz 2007 tarihinde gerçekleştirilen toplantıda, Epstein’ın savunma ekibi ile USAO yetkilileri arasında bir “non-prosecution agreement (NPA)” taslağı üzerinde uzlaşma zemini oluşturulmuştur. Görüşmede, Epstein’ın Florida Eyalet Mahkemesi’nde suçunu kabul etmesi karşılığında federal iddianamenin kapatılması önerilmiştir.
USAO’nun sunduğu teklif çerçevesinde Epstein’ın şu koşulları kabul etmesi talep edilmiştir:
- Florida eyaletinde mevcut suçlamalar için suçunu kabul etmesi,
- En az iki yıl hapis cezası alması,
- Cinsel suçlu (sex offender) olarak kayda geçirilmesi,
- Mağdurların tazminat talep edebilmesi için bir mekanizma kurulması.【4】
Epstein’ın avukat ekibi anlaşmanın federal suçlamaları ortadan kaldıracak şekilde formüle edilmesini talep etmiştir. USAO ise anlaşmanın yalnızca Florida’daki eylemlerle sınırlı kalması gerektiğini belirtmiştir. Görüşmeler sırasında Epstein’ın avukatları, davanın eyalet düzeyinde çözülmesinin “federal yargı yetkisinin gereksiz genişletilmesini önleyeceği” yönünde argümanlar sunmuştur. Federal savcılık, Epstein’ın kişisel asistanlarının mağdurları işe almak, yönlendirmek ve taşımak gibi fiillerinin “eyaletler arası faaliyet” kapsamında değerlendirilebileceğini bildirmiştir.
Bu aşamada DOJ’un üst düzey yetkilileri de dosya hakkında bilgilendirilmiştir. 2007'de yapılan görüşmeler sonucunda, taraflar uzlaşma metninin son şekli üzerinde müzakere etmeye başlamışlardır. 24 Eylül 2007 tarihinde NPA’nın imzalanması için taslak metin hazırlanmış ve taraflara sunulmuştur.
Söz konusu görüşmelerde mağdurlar bilgilendirilmemiştir. Olayın mağdurlarına davanın eyalet düzeyinde sonuçlanacağına dair herhangi bir bildirim yapılmamıştır. DOJ’un 2020 tarihli OPR (Office of Professional Responsibility) raporunda, mağdurlarla bu süreçte hiçbir istişare gerçekleştirilmediği belirtilmiştir. Toplantılarda hazır bulunan savcılık yetkililerinden biri, anlaşmanın “kapsamlı fakat sınırlı” nitelikte olması gerektiğini ifade etmiştir. Görüşmelerin ardından, NPA’nın nihai şekli Eylül 2007 sonunda taraflarca imzalanmıştır.
Non-Prosecution Agreement (NPA)’ın İçeriği (2007)
24 Eylül 2007 tarihinde imzalanan federal “Non-Prosecution Agreement (NPA)” (takipsizlik anlaşması) metni, Jeffrey Epstein hakkındaki federal soruşturmanın sonlandırılmasını ve davanın eyalet düzeyinde çözülmesini öngörmüştür. Bu anlaşma, Florida Güney Bölgesi Savcılığı (USAO) ile Epstein’ın savunma ekibi arasında yapılan müzakereler sonucunda düzenlenmiştir.
Anlaşmanın hükümleri uyarınca Epstein, eyalet mahkemesinde şu suçları kabul etmeyi kabul etmiştir:
- “Felony solicitation of prostitution” (fuhuş talebiyle ağır suç),
- “Procurement of minors to engage in prostitution” (reşit olmayan kişilerin fuhuşa teşviki)
NPA ayrıca, Epstein’ın eyalet mahkemesinde 18 ay hapis cezasına çarptırılmasını, cezanın ardından 12 ay “ev hapsi veya ev gözetimi” altında bulunmasını öngörmüştür. NPA metni yalnızca Epstein’a değil, aynı zamanda dört ismi belirtilmiş suç ortağına ve “potansiyel tüm suç ortaklarına” da federal dokunulmazlık sağlamıştır. Bu ifade, Epstein dışında belirtilen veya ileride belirlenecek kişilerin federal düzeyde kovuşturulmayacağı anlamına gelmiştir. Anlaşmanın gizliliği, taraflar arasında vurgulanmıştır. NPA’nın bir kopyası Florida Eyalet Mahkemesi kayıtlarına “mühürlü” olarak eklenmiş ve kamuya açıklanmamıştır. USAO, anlaşmanın yürürlüğe girmesiyle birlikte federal soruşturmayı sonlandırmıştır.
Savunma Ekibinin NPA’yı Değiştirme Girişimleri (2007–2008)
NPA’nın 24 Eylül 2007’de imzalanmasının ardından Jeffrey Epstein’ın savunma ekibi, anlaşmanın koşullarını değiştirmek amacıyla çeşitli girişimlerde bulunmuştur. Epstein’ın avukatları, anlaşmanın uygulanmasında daha hafif şartlar sağlanması ve federal düzeyde ek güvenceler alınması yönünde çalışmalar yürütmüştür.
2007 sonundan itibaren Epstein’ın avukatları, USAO’nun anlaşma metnindeki bazı hükümlerin iptali veya yeniden yorumlanması için temaslarda bulunmuştur. Savunma ekibi, DOJ’un üst düzey birimlerine başvurarak NPA’nın “federal yetki sınırlarını aştığı” gerekçesiyle yeniden değerlendirilmesini talep etmiştir.
Savunma tarafının başvurusunda, Epstein’ın suçlamalarının “tam anlamıyla eyalet yetki alanına giren bir mesele” olduğu savunulmuştur. DOJ kayıtlarına göre, Epstein’ın avukatları federal hükümetin davaya dahil olmaması gerektiğini öne sürmüş, USAO’nun yetkisinin sınırlı kalmasını istemiştir. USAO, bu dönemde savunma tarafıyla birden fazla toplantı yapmıştır. Görüşmelerde, Epstein’ın ek imtiyazlar talep ettiği, özellikle ceza süresinin azaltılması ve federal makamlar nezdinde tam dokunulmazlığın teyidi için girişimlerde bulunduğu belgelenmiştir.【5】
ABD Adalet Bakanlığı’nın (DOJ) Office of the Deputy Attorney General birimi, savunma ekibinin taleplerini incelemiştir. 23 Haziran 2008 tarihinde, DOJ Epstein’ın avukatlarına gönderdiği resmi bildirimde “Adalet Bakan Yardımcısı, bu konuya müdahale etmeyecektir.” ifadesini kullanarak NPA’ya müdahale etmeyeceğini bildirmiştir. Bu kararın ardından Epstein, NPA kapsamında üstlendiği yükümlülükleri yerine getirmeyi kabul etmiştir. USAO’nun Florida’daki dosyası, NPA hükümlerine uygun olarak kapatılmış ve federal düzeydeki kovuşturmalar sonlandırılmıştır.
30 Haziran 2008 Eyalet Duruşması ve Ceza Uygulaması
Jeffrey Epstein, 30 Haziran 2008 tarihinde Florida eyaletinde görülen duruşmada, NPA (Non-Prosecution Agreement) kapsamında yer alan suçlamaları kabul etmiştir. Florida eyalet savcılığı ile Epstein’ın savunma ekibinin ortak talebi doğrultusunda, mahkeme Epstein’a 18 ay hapis cezası ve ardından 12 ay “ev hapsi” cezası vermiştir. Ceza, NPA hükümlerine uygun şekilde kararlaştırılmıştır. Mahkeme ayrıca Epstein’ın Florida Department of Law Enforcement kayıtlarına “kayıtlı cinsel suçlu” olarak işlenmesini hükme bağlamıştır.
Epstein, iyi hâl indirimi uygulanması sonucu 13 ay sonra tahliye edilmiştir. Tahliyesi 22 Temmuz 2009 tarihinde gerçekleşmiş ve bu tarihten itibaren 12 aylık ev hapsi dönemi başlamıştır.
2009 yılında, mağdurların ve bazı medya kuruluşlarının başvurusu üzerine Florida Eyalet Mahkemesi’nde mühürlü şekilde saklanan NPA belgesinin kamuya açılması talep edilmiştir. Aynı yıl Eylül ayında, mahkeme anlaşmanın bir kopyasının kamuya açıklanmasına karar vermiştir. Bu süreçte mağdurların bazıları sivil hukuk yoluna başvurarak tazminat taleplerinde bulunmuştur. 2010 yılına kadar Epstein, kendisine karşı açılmış birden fazla mağdur davasını uzlaşma yoluyla sonuçlandırmıştır.
Epstein’ın 2008 cezası, 2019 yılında New York Güney Bölgesi Federal Savcılığı tarafından yürütülen yeni soruşturmalarda yeniden gündeme gelmiştir. Federal makamlar, 2008’de yapılan anlaşmanın mağdurlara haber verilmeden yürürlüğe girmesi nedeniyle hukuka uygunluğunu incelemiştir.
Mağdur Hakları Mücadelesi ve Cvra Davası (2008–2019)
2008 “Jane Doe” Başvurusu ve Crime Victims’ Rights Act (CVRA) Davası
Jeffrey Epstein’ın 30 Haziran 2008’deki eyalet mahkûmiyetinin ardından, mağdurlardan biri 7 Temmuz 2008 tarihinde Florida Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’ne başvuruda bulunmuştur. Başvuru “Jane Doe” ismiyle yapılmış ve mağdur, ABD Hükûmeti’nin Crime Victims’ Rights Act (CVRA), 18 U.S.C. §3771 kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ettiğini iddia etmiştir.
Başvuru dilekçesinde, federal savcılığın Epstein hakkındaki NPA’yı mağdurlara haber vermeden imzaladığı ve mağdurları “soruşturmanın halen sürdüğüne dair yanlış yönlendirdiği” ileri sürülmüştür. Dilekçede, mağdurların federal düzeydeki soruşturma sürecine dahil edilmemesi nedeniyle haklarının ihlal edildiği belirtilmiştir.
Davanın açılmasının ardından, federal savcılık (USAO) mahkemeye NPA’nın varlığını açıklamış ancak anlaşmanın tam metnini mağdurlara sunmamıştır. NPA’nın kopyası mahkeme tarafından koruma emri altında dosyaya eklenmiştir. Böylece belge gizlilik kapsamında kalmıştır.
Federal mahkeme, tarafların ilk dilekçelerini sunduktan sonra davayı geçici olarak askıya almıştır. Bu süreçte mağdurlar, Epstein’a karşı sivil davalar açmışlardır. Bu davalarda mağdurlar tazminat taleplerini bireysel olarak ileri sürmüş ve bir kısmı 2010 yılı itibarıyla uzlaşma yoluyla sonuçlanmıştır.
CVRA davası, 2014 yılına kadar gündeme gelmeden devam etmiş, 2018 yılında Miami Herald gazetesinde yayımlanan araştırma dosyası sonrasında yeniden kamuoyunun gündemine gelmiştir. Gazetenin “Perversion of Justice” başlıklı raporu, federal makamların Epstein’a karşı yürüttüğü 2007–2008 sürecine dair eleştirileri yeniden gündeme taşımıştır.
21 Şubat 2019 tarihinde Florida Güney Bölgesi Federal Mahkemesi, mağdurların lehine karar vermiştir. Mahkeme, federal savcılığın CVRA’yı ihlal ettiğini ve mağdurları bilgilendirmediğini hükme bağlamıştır. Kararda şu ifadeye yer verilmiştir: “Hükûmet, NPA’ya girmeyi planladığı konusunda mağdurları bilgilendirmeyerek CVRA’yı ihlal etmiştir.”
Bu kararın ardından, ABD Adalet Bakanlığı davayı yürüten Florida Güney Bölgesi Savcılığı’nı (USAO) davadan çekmiş ve hükümeti temsil görevi Georgia Kuzey Bölgesi Savcılığı’na devredilmiştir. Davacı taraf, NPA’nın iptali ve Epstein’ın federal düzeyde yeniden yargılanması talebinde bulunmuştur.
Federal mahkeme, kararında mağdurların bilgilendirilmemesini “adil yargılanma hakkının ihlali” kapsamında değerlendirmemiş, ancak CVRA kapsamındaki bilgilendirme yükümlülüğünün açıkça ihlal edildiğini tespit etmiştir. CVRA davası sürerken 2 Temmuz 2019 tarihinde Epstein hakkında New York Güney Bölgesi Federal Savcılığı tarafından yeni bir federal iddianame düzenlenmiştir.
New York Federal İddianamesi ve Gelişmeler (2019)
New York Güney Bölgesi Federal İddianamesi
Jeffrey Epstein hakkında 2 Temmuz 2019 tarihinde New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi (Southern District of New York – SDNY) tarafından iki maddelik bir federal iddianame hazırlanmıştır. Epstein, 18 U.S.C. §1591 uyarınca “sex trafficking of minors” (Cinsel sömürü amacıyla çocuk ticareti) ve “conspiracy to commit sex trafficking” (cinsel amaçlı insan ticareti yapma komplosu) suçlarıyla itham edilmiştir.
İddianamede, Epstein’ın 2002 ile 2005 yılları arasında New York, Palm Beach (Florida) ve ABD Virgin Adaları’ndaki mülklerinde 14 ila 17 yaşlarındaki kız çocuklarını evine çağırdığı, bu kişileri cinsel olarak istismar ettiği ve mağdurlardan bir kısmına diğer kızları getirmeleri karşılığında ödeme yaptığı belirtilmiştir. Bu sistem, belgelerde “recruitment, abuse and payment cycle” (reklam, istismar ve ödeme döngüsü) olarak tanımlanmıştır.
Federal savcılara göre, Epstein bu istismar ağı sayesinde reşit olmayan mağdurlardan oluşan bir topluluk yaratmıştır. Suçlamalara ilişkin deliller arasında Epstein’ın özel jetine ait uçuş kayıtları, mağdur ifadeleri, tanık beyanları ve finansal işlemlere dair belgeler yer almıştır.【6】
Tutuklama ve Soruşturma Bulguları (6 Temmuz 2019)
Epstein, 6 Temmuz 2019 tarihinde Manhattan’daki mülkünde tutuklanmıştır. Savcılık yetkilileri, evde yapılan aramalarda reşit ve reşit olmayan binlerce kadın fotoğrafı bulduklarını açıklamıştır. Epstein, federal mahkeme tarafından tutuklu yargılanmasına karar verilmiş ve Metropolitan Correctional Center’a (MCC), Manhattan’a sevk edilmiştir.
Epstein'in Hapishanedeki Ölümü (10 Ağustos 2019)
Jeffrey Epstein, 10 Ağustos 2019 tarihinde Manhattan’daki Metropolitan Correctional Center’daki hücresinde ölü bulunmuştur. Olay sonrası yapılan resmi açıklamada, Epstein’ın ölüm nedeninin “asarak intihar” olduğu bildirilmiştir. Epstein’ın ölümü üzerine Bureau of Prisons (Cezaevleri Bürosu) tarafından bir iç soruşturma başlatılmıştır.
Epstein’ın ölümü, hakkında açılan ceza davasının düşmesine yol açmış, ancak dava dosyaları ve deliller federal arşivde muhafaza edilmiştir. Epstein’ın mülkleri, şirketleri ve kurumsal bağlantılarıyla ilgili soruşturmalar daha sonra Ghislaine Maxwell ve finansal kurumlara ilişkin yeni davalarda kullanılmıştır. Federal makamlar, Epstein’ın ölümünün ardından mülklerindeki tüm dijital materyalleri ve belgeleri inceleme altına almıştır.
Ghislaine Maxwell Soruşturması
Federal İddianame ve Tutuklama (2020)
Jeffrey Epstein’ın ölümünden sonra, ABD Adalet Bakanlığı 2 Temmuz 2020 tarihinde Ghislaine Maxwell hakkında federal düzeyde yeni bir iddianame hazırlamıştır. İddianame, New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde (Southern District of New York – SDNY) United States v. Maxwell, Case No. 1:20-cr-00330 (S.D.N.Y.) dosya numarasıyla açılmıştır.
İddianame, Maxwell’in 1994–2004 yılları arasında Jeffrey Epstein’ın reşit olmayan mağdurlarını “reşit olmayan mağdurları işe almak, yönlendirmek ve cinsel istismara uğratmak” eylemlerinde aktif rol oynadığını ileri sürmüştür.
Maxwell, 2 Temmuz 2020 tarihinde New Hampshire’da tutuklanmış ve aynı gün federal yetkililer tarafından New York’a nakledilmiştir. SDNY Savcılığı tarafından yapılan basın açıklamasında, Maxwell’in suçlamaları arasında “enticing minors to travel to engage in illegal sex acts” (reşit olmayan kişileri yasa dışı cinsel eylemler için seyahate teşvik etmek), “transportation of minors for criminal sexual activity” (reşit olmayan kişilerin yasa dışı cinsel faaliyet amacıyla taşınması) ve “perjury” (yemin altında yalan beyan) yer almıştır.
Mahkeme tutanaklarına göre, Maxwell 2020 Temmuz’unda ilk kez yargıç karşısına çıkarılmış, suçlamaları reddetmiştir. Federal savcılık, Maxwell’in “kaçma riski” taşıdığı gerekçesiyle kefalet talebine karşı çıkmış ve tutukluluk hâli devam etmiştir.
Mahkeme Süreci ve Tanık İfadeleri (2021)
Maxwell’in davası Kasım 2021’de New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’nde başlamıştır. Yargılama süreci altı hafta sürmüş ve davada dört mağdur (“Jane”, “Kate”, “Carolyn” ve Annie Farmer) tanık olarak ifade vermiştir.
Tanık ifadelerinde mağdurlar, Maxwell’in Epstein’ın yanında bulunduğunu, bazı durumlarda cinsel istismar eylemlerine doğrudan katıldığını belirtmişlerdir. Davada ayrıca Epstein’ın özel pilotu Larry Visoski ifade vermiş ve Epstein’ın uçaklarında kimlerin bulunduğuna dair detaylı açıklamalarda bulunmuştur. Savunma tarafı, Maxwell’in suçsuz olduğunu, Epstein’ın eylemlerinden sorumlu tutulamayacağını savunmuştur. Ancak jüri, federal savcılığın iddialarını büyük ölçüde kabul etmiştir.
Jüri Kararı ve Hüküm (Aralık 2021)
29 Aralık 2021 tarihinde jüri, Ghislaine Maxwell’i beş ayrı suçtan suçlu bulmuştur:
- “Sex trafficking of a minor” (reşit olmayan bir kişinin cinsel amaçlı ticareti),
- “Transportation of a minor for criminal sexual activity” (reşit olmayan kişinin yasa dışı cinsel faaliyet amacıyla taşınması),
- “Conspiracy to transport minors for criminal sexual activity” (reşit olmayan kişilerin yasa dışı cinsel faaliyet için taşınması komplosu),
- “Enticement of a minor to travel to engage in illegal sex acts” (reşit olmayan kişiyi yasa dışı cinsel eylem amacıyla seyahate teşvik etmek),
- “Conspiracy to commit sex trafficking of minors” (reşit olmayanların cinsel amaçlı ticareti komplosu).
Maxwell, 20 yıl federal hapis cezasına çarptırılmış ve 750.000 ABD doları para cezası ödemeye mahkûm edilmiştir. Karar, SDNY Yargıcı Alison Nathan tarafından açıklanmıştır. Maxwell’in temyiz başvurusu 2022 yılı içerisinde New York İstinaf Mahkemesi’ne sunulmuş, süreç 2025 itibarıyla hâlen devam etmektedir.
Maxwell davası kapsamında ortaya çıkan tanık beyanları, belgeler ve dijital deliller daha sonra Adalet Bakanlığı ve Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) 2025 yılı içinde kamuya açıkladığı “Epstein Files” belgelerinin bir bölümünü oluşturmuştur.【7】
Epstein Dosyalarının Açılması (2025)
DOJ ve FBI “İlk Faz” Dosya Açılımı (Şubat 2025)
ABD Adalet Bakanlığı (Department of Justice – DOJ) ve Federal Soruşturma Bürosu (Federal Bureau of Investigation – FBI), Şubat 2025’te Jeffrey Epstein davasına ilişkin arşiv belgelerinin ilk bölümünü kamuoyuna açıklamıştır. DOJ’un resmi basın açıklamasına göre, yayımlanan belgeler toplam 341 sayfa uzunluğunda olup 250’den fazla mağdurun kimliklerinin gizli tutulduğu ifadeleri, uçuş kayıtları, dijital yazışma dökümleri ve Epstein’ın iletişim defterlerini kapsamıştır.
ABD Adalet Bakanı Pamela Bondi, 5 Şubat 2025 tarihli basın açıklamasında, “Bu kayıtları, mağdurların mahremiyetini ve onurunu koruyarak şeffaflığı sağlamak amacıyla yayımlıyoruz.” ifadesini kullanmıştır.
Belgelerin ilk fazı kapsamında kamuya açıklanan materyaller arasında Epstein’ın 2002–2005 yıllarına ait özel uçuş listeleri, banka transfer kayıtları, Ghislaine Maxwell ile yapılan yazışmalar ve Florida ile New York mülklerinde gerçekleştirilen FBI baskınlarının fotoğraf dökümleri yer almıştır.
Adalet Bakanlığı açıklamasında, ilk faz belgelerinin açıklanmasıyla birlikte toplam 300 gigabayttan fazla dijital veri içeren arşivin “phase two” (ikinci faz) sürecine hazırlandığı belirtilmiştir. Bu dijital veriler arasında e-posta yazışmaları, ses kayıtları, video dosyaları ve tanık beyanlarının dijital transkriptleri yer almıştır.【8】
Belgelerin İçeriği ve Gizlilik Kısıtlamaları
Yayımlanan dosyalar, Epstein’ın 2005 sonrası federal soruşturmalarına, 2019 New York iddianamesine, Ghislaine Maxwell davasındaki tanık ifadelerine ve 2023–2024 yıllarında Kongre Gözetim Komitesi tarafından elde edilen materyallere dayanmaktadır. DOJ’un açıklamasına göre, belgelerde mağdurların isimleri, kimlik bilgileri ve görselleri gizlilik gerekçesiyle sansürlenmiştir. Ayrıca çocuk istismarına ilişkin görseller ve devam eden soruşturmalarla ilgili belgelerin yayımlanmadığı bildirilmiştir.
Kongre Süreci ve “Epstein Files Transparency Act”
ABD Temsilciler Meclisi, 18 Kasım 2025 tarihinde “Epstein Files Transparency Act” başlıklı yasa tasarısını 427–1 oyla kabul etmiştir. Tasarı, 19 Kasım 2025’te Senato’da oybirliğiyle onaylanmış ve 21 Kasım 2025’te Başkan Donald Trump tarafından imzalanarak yürürlüğe girmiştir.
Yasa, DOJ ve FBI’a Epstein davasına ilişkin tüm belgeleri 30 gün içinde kamuya açıklama zorunluluğu getirmiştir. Bununla birlikte, mağdur kimlikleri, çocuk istismarı görselleri, uluslararası iş birliği kapsamında sınırlı bilgi içeren belgeler ve aktif soruşturmalara ait kayıtlar istisna kapsamına alınmıştır.
Kongre tutanaklarında, yasanın 19 Aralık 2025 tarihine kadar tüm belgelerin yayımlanmasını zorunlu kıldığı kaydedilmiştir. Ayrıca DOJ’un, yayımlanan belgeleri federal arşiv sisteminde “Epstein Transparency Repository” başlığı altında halka açık erişime sunması kararlaştırılmıştır.
Belgelerin Kapsamı ve İkinci Faz Hazırlığı
DOJ’un açıklamasına göre, Şubat 2025’te açıklanan ilk faz belgeleri Epstein’ın 2005–2019 yılları arasındaki suçlamalarına, FBI soruşturma raporlarına ve Ghislaine Maxwell davasına ait tanık beyanlarına dayanmaktadır. İkinci fazın ise 2020 sonrası finansal kayıtlar, Bank of America davasına ait materyaller, Kongre komitelerine sunulan yazışmalar ve 2025’te kamuya açılan e-postaları kapsayacağı belirtilmiştir.
E-posta ve Kişisel Yazışmaların Açıklanması (Kasım 2025)
20.000 Sayfalık E-Posta Arşivinin Yayımlanması
12 Kasım 2025 tarihinde, House Oversight Committee tarafından elde edilen yaklaşık 20.000 sayfalık Jeffrey Epstein e-postası kamuya açıklanmıştır. Belgeler, Epstein’ın kişisel yazışmalarını, sosyal temaslarını ve iş ilişkilerini içermektedir.【9】
Belgelerde, Epstein’ın çeşitli siyasetçiler, iş insanları, akademisyenler ve kamu figürleriyle olan yazışmaları yer almıştır. Bu e-postalar arasında Donald Trump, Prens Andrew, Larry Summers, Lawrence Krauss, Bill Clinton, Ghislaine Maxwell ve diğer kişilerle ilgili atıflar bulunmaktadır. Belgeler, 2011–2019 yılları arasındaki yazışmaları kapsamaktadır.
Donald Trump’a Atıfta Bulunan Yazışmalar
Belgelerdeki bir e-posta, Ocak 2019 tarihli olup Epstein tarafından gazeteci Michael Wolff’a gönderilmiştir. Epstein, mesajında Donald Trump hakkında “Elbette, kızlardan haberi vardı çünkü Ghislaine’den durmasını istedi.” ifadesini kullanmıştır.
Bir diğer yazışmada, 2011 tarihli bir e-postada Epstein, Maxwell’e “Şunu fark etmeni istiyorum, havlamayan köpek Trump’tır.” şeklinde yazmıştır. Söz konusu e-postalarda Trump’ın, Epstein’ın mağdurlarından biri olan Virginia Giuffre ile zaman geçirdiği ima edilmiştir. Ancak belgelerde Trump’ın bu olayla doğrudan bir suç bağlantısına sahip olduğuna dair ifade yer almamıştır. Trump, belgelerin yayımlanmasının ardından kendi sosyal medya platformu Truth Social üzerinden, “Demokratlar, Jeffrey Epstein yalanını yeniden gündeme getirmeye çalışıyor.” açıklamasını yapmıştır.
Prens Andrew ve Diğer İsimler
E-posta arşivinde Birleşik Krallık’tan Prens Andrew Mountbatten-Windsor hakkında da yazışmalar yer almıştır. Belgelerde, 2011 yılı Mart ayında Prens Andrew’nin Epstein ve Maxwell’e “Artık buna daha fazla dayanamıyorum.” şeklinde yazdığı bir e-posta bulunmaktadır. Bu mesaj, Andrew’nin o dönemde basında çıkan iddialar üzerine verdiği tepkilerle ilişkilendirilmiştir.
Bir diğer e-postada Epstein, 2001 yılında çekilen ve Prens Andrew’nin 17 yaşındaki Virginia Giuffre ile birlikte görüldüğü fotoğrafın “gerçek” olduğunu belirtmiştir. Epstein’ın mesajında, “Evet, o buydu.” ifadesi geçmiştir.
Akademisyenler ve Kamu Figürleri
E-posta belgelerinde Harvard Üniversitesi eski rektörü ve ABD Hazine Bakanı Lawrence Summers’ın Epstein’la yazışmaları yer almıştır. Aynı belgelerde Summers’ın eşi Elisa New’in de Epstein’a e-posta gönderdiği tespit edilmiştir. Belgelerde ayrıca fizikçi Lawrence Krauss ile yapılan yazışmalara da yer verilmiştir.
Epstein İletişim Defteri ve Uçuş Kayıtlarında Yer Alan İsimler
2025 yılında yayımlanan belgelerde, Epstein’ın “contact book” (iletişim defteri) ve “flight logs” (uçuş kayıtları) da yer almıştır. Belgelerde adı geçen kişilerin listesi, Epstein’ın ilişkide bulunduğu, tanıştığı veya profesyonel olarak temas kurduğu isimlerden oluşmuştur. Belgelerde yer alan ve kamuya açık olarak tanımlanan isimler aşağıdaki gibidir: 【10】
- Ghislaine Maxwell, Epstein’ın eski iş ortağı ve 2021’de cinsel amaçlı insan ticareti suçundan hüküm giyen kişi.
- Prens Andrew, York Dükü, İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth’in ikinci oğlu.
- Bill Clinton, eski ABD Başkanı, uçuş kayıtlarında ismi yer almıştır.
- Donald Trump, ABD Başkanı, Epstein’ın uçuş listesinde ve iletişim defterinde yer almıştır.
- Alan Dershowitz, avukat ve Epstein’ın 2006’daki savunma ekibinden.
- Michael Jackson, “King of Pop” olarak bilinen müzisyen.
- Naomi Campbell, İngiliz model.
- Chris Tucker, Amerikalı oyuncu.
- Sarah Ferguson, York Düşesi, Prens Andrew’un eski eşi.
- Marla Maples, Donald Trump’ın eski eşi.
- Tiffany Trump, Donald Trump’ın kızı.
- Les Wexner, L Brands kurucusu ve Epstein’ın eski iş ortağı.
- Abigail Wexner, Les Wexner’in eşi.
- Jean-Luc Brunel, Fransız model ajansı yöneticisi, 2022’de intihar etmiştir.
- Virginia Giuffre, Epstein’ın mağdurlarından biri ve tanıklık dosyalarında adı geçen kişi.
- Eva Andersson-Dubin ve Glenn Dubin, Epstein’la sosyal ilişkisi belgelerde geçen isimler.
- Tom Pritzker, Amerikalı iş insanı.
- Robert F. Kennedy Jr. ve Mary Kennedy, kayıt listesinde yer alan kişiler.
- Courtney Love, müzisyen.
- Mick Jagger, müzisyen.
- Bill Richardson, New Mexico eski valisi.
- Peter Marino, mimar.
- Mark Epstein, Jeffrey Epstein’ın kardeşi.
- Sarah Kellen, Epstein’ın eski asistanı.
- Nadia Marcinkova, Epstein’ın çevresinden isim.
Bank of America ve Finansal Ağa İlişkin 2025 Toplu Dava Dosyası
Davanın Açılması ve Konusu
15 Ekim 2025 tarihinde New York Güney Bölgesi Federal Mahkemesi’ne Jane Doe v. Bank of America, N.A. başlıklı toplu dava dilekçesi sunulmuştur. Dava, Bank of America’nın Jeffrey Epstein’ın cinsel istismar ve insan ticareti faaliyetlerinden finansal olarak kazanç sağladığı ve gerekli bildirimleri yapmayarak federal yasaları ihlal ettiği iddialarına dayanmaktadır.
Davacı taraf, davanın ABD İnsan Ticareti Mağdurlarını Koruma Yasası (Trafficking Victims Protection Act – TVPA) kapsamında 18 U.S.C. §§ 1591–1595 maddeleri uyarınca açıldığını bildirmiştir. Dava dilekçesinde, bankanın Epstein’ın finansal faaliyetlerini izleme, raporlama ve şüpheli işlem bildirme (Suspicious Activity Report – SAR) yükümlülüklerini yerine getirmediği öne sürülmüştür.
Finansal Hareketlerin Tespiti ve Belgeler
Federal dava dosyasında yer alan belgelere göre, Bank of America aracılığıyla 2003–2019 yılları arasında Epstein’a ait hesaplardan 4.725 ayrı havale işlemi gerçekleştirilmiştir. Bu işlemlerin toplam finansal büyüklüğünün 1.08 milyar ABD doları olduğu kaydedilmiştir.
Dava dosyasına göre, söz konusu transferlerin bir bölümü nakit çekim, bir bölümü ise Epstein’ın muhasebe firması HBRK Associates aracılığıyla yapılan ödemelerden oluşmuştur. HBRK, Epstein’ın iş ilişkilerini ve ödemelerini yöneten kuruluş olarak tanımlanmıştır. Davacı taraf, bu ödemelerin bir kısmının mağdurlara doğrudan ya da dolaylı şekilde ulaştığını iddia etmiştir.
Federal kayıtlara göre, Epstein’a ait hesaplarda sık tekrarlanan yüksek tutarlı nakit çekimleri ve kişisel hesaplardan yapılan transferler “structuring” (bölünmüş transfer) niteliğinde değerlendirilmiştir. Belgelerde, bankanın bu işlemleri “patterned activity” (tekrarlayan işlem kalıpları) olarak sınıflandırmasına rağmen SAR bildirimini geç yaptığı veya hiç yapmadığı belirtilmiştir.
Bankanın İddia Edilen Eylemleri ve Yükümlülükler
Dava dilekçesinde Bank of America’nın Epstein’a “ayrıcalıklı bankacılık muamelesi” uyguladığı iddia edilmiştir. Bu ayrıcalıklar arasında hesap hareketlerine yönelik denetimlerin hafifletilmesi, yüksek nakit işlem limitlerinin uygulanması ve Epstein’ın faaliyetlerinin “high-risk client” (yüksek riskli müşteri) kategorisine alınmaması gibi unsurlar yer almıştır.
Davacı taraf ayrıca, Epstein’ın hesaplarında görülen para akışlarının insan ticareti göstergeleriyle uyumlu olduğunu öne sürmüştür. Bu kapsamda, DOJ ve FinCEN (Financial Crimes Enforcement Network) rehberlerinde tanımlanan “risk göstergeleri” arasında bulunan nakit yoğun transferler, çoklu üçüncü taraf ödemeleri ve açıklamasız havalelerin bankanın iç denetim sistemlerinde tespit edilmesine rağmen raporlanmadığı iddia edilmiştir.
Mahkeme dosyasına göre, Epstein’ın finansal sistemdeki para akışının büyük bölümü 2003–2008 arasında J.P. Morgan aracılığıyla, 2008 sonrası ise Bank of America hesapları üzerinden yürütülmüştür. Davada, Bank of America’nın Epstein’ın 2008’de hüküm giymesinin ardından da hesaplarını kapatmadığı belirtilmiştir.
Jane Doe’nun İddiaları ve Davanın Dayanakları
Davacı “Jane Doe”, 2011–2019 yılları arasında Epstein’ın Palm Beach, Manhattan ve ABD Virgin Adaları’ndaki mülklerinde istismara maruz kaldığını beyan etmiştir. Dava dosyasına göre, Epstein mağduru finansal olarak bağımlı hâle getirmiş, tehdit, manipülasyon ve psikolojik baskı yoluyla kontrol altında tutmuştur.
Dilekçede Jane Doe, Epstein’ın kendisini eyaletler arası taşımak için özel uçağını kullandığını ve bu süreçte yapılan masrafların Bank of America hesaplarından karşılandığını iddia etmiştir. Belgelerde, Epstein’ın mağdurlara yönelik ödemeleri gizlemek için farklı şirket isimleri altında yapılan transferlerin kaydı yer almıştır. Dava kapsamında Federal Mahkeme, bankanın iç yazışmalarını, SAR rapor kayıtlarını ve Epstein’a ait hesap hareketlerini inceleme altına almıştır. Mahkeme kayıtlarına göre, 2025 yılı sonu itibarıyla Bank of America davası devam etmektedir.
Epstein'in Ada (Virgin Island) ve Mülkleri Hakkında Bulgular
Jeffrey Epstein’a ait mülkler ABD genelinde ve ABD Virjin Adaları’nda yer almıştır. Belgelerde belirtilen başlıca mülkler; Palm Beach (Florida) malikanesi, Manhattan’daki East 71st Street konutu, New Mexico’daki Zorro Ranch adlı arazi ve ABD Virjin Adaları’nda bulunan iki ada mülkiyetidir. Bu iki ada, Little Saint James ve Great Saint James olarak kayıtlara geçmiştir. Her iki ada da özel mülk statüsündedir ve yalnızca özel tekne veya helikopterle erişilebilmektedir.
Belgelerde, Epstein’ın Little Saint James adasında 1998 yılından itibaren faaliyet yürüttüğü, adada çok sayıda yapı ve personel lojmanı bulunduğu belirtilmiştir. Adanın yaklaşık 70 dönüm büyüklüğünde olduğu ve üzerinde ana konut, misafir binaları, özel bir rıhtım ve helikopter pisti bulunduğu kaydedilmiştir.
FBI Aramaları ve Elde Edilen Materyaller
2019 yılında Epstein’ın tutuklanmasından kısa süre sonra FBI, ABD Virjin Adaları’ndaki mülklerde arama yapmıştır. Belgelerde bu operasyonların 12 Ağustos 2019 tarihinde gerçekleştirildiği ve aramalarda dijital cihazlar, bilgisayar diskleri, sabit sürücüler ve yüzlerce görsel materyalin toplandığı belirtilmiştir. Toplamda 300 gigabayttan fazla dijital veri elde edilmiştir.
Arama raporlarında, FBI’ın elde ettiği veriler arasında mağdurlara ait kimlik bilgileri, seyahat kayıtları, telefon numaraları, özel fotoğraflar ve Epstein’ın mülklerinde çalışan personelin sözleşmeleri yer almıştır. Federal soruşturma belgelerinde, FBI’ın bu materyalleri daha sonra DOJ’un “Epstein Files” veri tabanına aktardığı belirtilmiştir.【11】
ABD Virjin Adaları Hükümeti Tarafından Açılan Davalar
ABD Virjin Adaları Başsavcılığı (Virgin Islands Attorney General’s Office), Epstein’ın 2019’daki ölümünden sonra mülklerine yönelik birden fazla sivil dava açmıştır. Bu davalarda, Epstein’ın adalarda “cinsel istismar, insan ticareti ve çocuk sömürüsü” suçlarını işlediği iddia edilmiştir.
ABD Virjin Adaları yetkilileri, 2020 yılında Epstein’ın mülklerine el koyma sürecini başlatmıştır. Bu kapsamda “Virgin Islands v. The Estate of Jeffrey Epstein” başlıklı dava açılmıştır.【12】 Dava dilekçesinde, Epstein’ın adaları “trafficking hub” (insan ticareti merkezi) olarak kullandığı ileri sürülmüştür. Başsavcılık, mülklerin satışından elde edilecek gelirlerin mağdurlara tazminat olarak dağıtılacağını belirtmiştir.
Federal belgelerde, 2023 yılı itibarıyla adalardaki mülklerin satış sürecinin tamamlandığı ve elde edilen gelirin bir tazminat fonuna aktarıldığı kayıt altına alınmıştır. DOJ’un 2025 tarihli açıklamasına göre, Epstein’ın Virjin Adaları mülklerinden elde edilen gelir, “Epstein Victim Compensation Program” kapsamında mağdurlar arasında paylaştırılmıştır.
2025 yılında kamuya açıklanan “Epstein Files” belgeleri arasında, FBI’ın 2019 yılındaki ada baskınlarında elde ettiği dijital kayıtlar da yer almıştır. Belgelerde, Epstein’ın Virgin Adaları’ndaki faaliyetlerinin finansal yönlerine ve lojistik ağlarına dair bilgiler bulunmuştur.
Little Saint James Adasından Görüntülerinin Yayınlanması (3 Aralık 2025)
3 Aralık 2025 tarihinde, United States House Oversight Committee (ABD Temsilciler Meclisi Gözetim Komitesi)’ndeki Demokrat üyeler, Jeffrey Epstein’a ait özel ada olan Little Saint James’e ait daha önce kamuya açıklanmamış fotoğraf ve video görüntülerini yayımlamıştır.
Little Saint James adasından yayınlanan görüntüler. (USA Today)
Yayına konu materyaller, 2020 yılında ABD Virgin Adaları makamlarınca yürütülen sivil dava süreci sırasında çekilmiş; adadaki evin iç mekânlarına, yatak odalarına, banyolara, ofis/kütüphane alanlarına, bir dişçi koltuğu olduğu görülen odaya, duvarda maskelerin asılı olduğu bölümlere, telefon cihazına (hızlı arama tuşlarının “Darren, Mike, Patrick, Rich, Larry” gibi adları taşıdığı görülen) ve dış mekân ile konut yapılarının dış cephelerine ait birçok kareyi içermektedir.
Komite tarafından yapılan açıklamada, bu görüntülerin “insan ticareti ve cinsel istismar iddialarına ilişkin soruşturmanın karanlık noktalarını aydınlatmak” amacı taşıdığı belirtilmiştir. ABD Adalet Bakanlığı, 19 Aralık 2025 tarihine kadar kalan tüm belgelerin yayımlanacağını bildirmiştir.

