Sivrihisar, Türkiye’nin İç Anadolu Bölgesi’nde, Eskişehir iline bağlı bir ilçedir. Yüzölçümü 2.987 km² olan ilçe, Eskişehir’in en geniş yüzölçümüne sahip ilçelerinden biridir. Tarih öncesi dönemlerden itibaren yerleşim gördüğü arkeolojik bulgularla desteklenmiş, farklı dönemlerde çeşitli uygarlıkların egemenliği altında kalmıştır. Bugünkü idari statüsünü Cumhuriyet’in ilk yıllarında kazanmıştır.
Tarihçesi
Eskişehir’in güneydoğusunda yer alan Sivrihisar, Orta Anadolu’nun en eski yerleşim merkezlerinden biridir. İlçede yapılan arkeolojik araştırmalar, bölgedeki yerleşimin Kalkolitik Çağ’a (M.Ö. 5000-3000) kadar uzandığını ortaya koymuştur. Tunç Çağları boyunca yoğun iskan gören bölge, özellikle Demir Çağı’nda Frigler’in ana yerleşim alanlarından biri olmuştur. Frig Kralı Midas’ın kurduğu Pessinus (bugünkü Ballıhisar), ilçeye 16 km mesafede yer almakta ve bölgenin kült merkezlerinden biri olmuştur.
Antikçağ’da Palia ya da Spaleia adıyla anılan yerleşim, Roma ve Bizans dönemlerinde askeri ve ticari önem kazanmış, Bizans İmparatoru I. Justinianos (M.S. 527–565) döneminde onarılarak Justinianopolis adıyla anılmıştır. Bu dönemde bölgede önemli dini yapılar inşa edilmiş, Sivrihisar bir piskoposluk ve ardından metropolitlik merkezi olmuştur.
1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra Anadolu’ya giren Selçuklu Türkleri, 1074 yılında Sivrihisar’ı ele geçirerek bölgeyi Karahisar adıyla uç beyliği haline getirmiştir. Bu dönemde medreseler, camiler, mescitler ve hanlar inşa edilmiş, Selçuklu mimarisinin izleri ilçeye kazandırılmıştır. Özellikle Selçukiye Medresesi, Anadolu’daki ilk medreselerden biri olarak dikkat çeker. Bu dönem, aynı zamanda Türkmen boylarının yerleşim alanı haline gelen Sivrihisar’da kök boya, halıcılık, kilimcilik, demir ve bakır işlemeciliği gibi el sanatlarının da geliştiği bir süreçtir.
1289 yılında Osmanlı topraklarına katılan Sivrihisar, zaman zaman Karamanoğulları’nın eline geçse de 15. yüzyıldan itibaren kesin olarak Osmanlı hâkimiyetinde kalmıştır. Osmanlı döneminde kültürel ve idari gelişimini sürdüren ilçe, 1684 yılında kaza statüsüne kavuşmuş, 1912 yılında Eskişehir’e bağlanmıştır.
Sivrihisar, 20 Eylül 1921 tarihinde Yunan işgalinden kurtarılmıştır. Tarihi boyunca birçok bilim ve din adamı yetiştiren ilçe; Nasreddin Hoca, Şeyh Baba Yusuf, Aziz Mahmut Hüdayi, Hızır Bey, Sinan Paşa gibi önemli şahsiyetlerin doğum ve yetişme yeri olmuştur. Günümüzde ise Sivrihisar, zengin tarihî mirası, geleneksel mimarisi ve kültürel birikimiyle Anadolu'nun önemli kültür merkezlerinden biri olmayı sürdürmektedir.
Sivrihisar (Kaynak: Sivrihisar Belediyesi)
Coğrafi Yapısı ve Altyapısı
Sivrihisar, İç Anadolu Bölgesi'nin kuzeybatısında, Eskişehir iline bağlı bir ilçe olup toplam yüzölçümü 2.987 km²’dir. Bu alan, Eskişehir il yüzölçümünün yaklaşık %18’ini oluşturur. Deniz seviyesinden yüksekliği ortalama 1.070 metredir. İlçe topraklarının büyük bir kısmı geniş bozkır düzlüklerinden oluşmakla birlikte, yer yer yüksek dağlar, tepeler ve kayalık alanlar da gözlemlenir. Bu özellikler, bölge topografyasına çeşitlilik kazandırmaktadır.
Sivrihisar’daki en önemli yükselti grubu Sivrihisar Dağları’dır. Bu dağlar, ilçeye hem adını hem de karakteristik siluetini verir. Bu dağlık alandaki en yüksek nokta, Çal Dağı’dır. Diğer önemli dağ ve tepe oluşumları arasında Arayıt Dağı, Boztepe, Büvelik Tepe ve Yediler Tepesi yer alır. Bu yükseltiler, tarımsal faaliyetlerin yoğunlaştığı düzlük alanlarla birlikte ilçenin fiziki coğrafyasını şekillendirir.
İlçenin başlıca akarsuyu Sakarya Nehri’dir. Nehir, Eskişehir'in Çifteler ilçesi sınırları içerisinden doğar ve Sivrihisar sınırları içerisinde yaklaşık 50 kilometrelik bir yay çizerek bölgeden geçer. Sakarya Nehri dışında ilçede sürekli akan başka bir büyük akarsu bulunmamaktadır.
Sivrihisar’da hâkim iklim tipi karasal iklimdir. Bu iklimsel özellikler doğrultusunda kışlar soğuk ve kar yağışlı, yazlar ise sıcak ve kurak geçer. Yağış miktarı yıl içerisinde sınırlı ve düzensizdir. Bu durum, tarımsal üretimi ve bitki örtüsünü doğrudan etkiler.
Ulaşım açısından Sivrihisar, Türkiye’nin önemli karayollarının kesişme noktasında yer alır. Ankara, İzmir ve Eskişehir yolları ilçe merkezinden geçer. İlçenin; Afyonkarahisar’a 120 km, Eskişehir’e 100 km, Ankara’ya 135 km, İstanbul’a 427 km, İzmir’e 448 km ve Çanakkale’ye 520 km uzaklıkta olması, ulaşım ağlarıyla kolayca erişilebilir olmasını sağlamaktadır. Sivrihisar Birlik Otobüsçüler Kooperatifi’ne ait araçların yanı sıra, ilçeden geçen şehirlerarası otobüslerle de ulaşım mümkündür.
Demografik Yapısı
Sivrihisar, Eskişehir iline bağlı en geniş yüzölçümüne sahip ilçelerden biridir. 2021 yılı itibariyle ilçe genelinde toplam nüfus 23.423 kişidir. Nüfusun %50,10’unu kadınlar, %49,90’ını ise erkekler oluşturmaktadır. İlçe nüfusu, Türkiye genelinde gözlemlenen kırsaldan kente göç eğilimine paralel olarak geçmiş yıllarda azalma göstermiştir. Bu durum özellikle köy ve belde nüfuslarında belirgin olup, ilçe merkezinde ise zaman zaman artışlar görülmektedir. 2010–2011 yılları arasında merkez nüfusunda gözlenen artış, bu eğilimin yerel bir yansımasıdır.
Sivrihisar’da yerleşim yapısı, ilçe merkezi, beldeler ve köyler olmak üzere dağınık bir görünüm arz etmektedir. İlçeye bağlı çok sayıda kırsal yerleşim birimi bulunmaktadır. Buna rağmen, ekonomik ve sosyal imkânların ilçe merkezinde daha yoğun olması nedeniyle, merkez nüfus zamanla artış eğilimi göstermektedir.
Eğitim alanında ise Sivrihisar köklü bir geçmişe sahiptir. Eğitim ve kültür faaliyetlerine çok eski dönemlerden itibaren önem verildiği bilinmektedir. Sivrihisar’da, 1218 yılında ilk sıbyan mektebinin (ilkokul) açıldığına dair kayıtlar mevcuttur. Bu dönemde Karacalar Mahallesi’nde Kutbittin ve Taş Medrese civarında iki okul faaliyet göstermiştir. Bu okullarda, dönemin ilim adamları olan Hafız Mehmet, Sofu Mehmet Efendi ve Hacı Mustafa Efendi görev yapmıştır.
1292 yılında Karacalar Mahallesi’ndeki Hoşkadem Medresesi’nde bir rüştiye mektebi (ortaokul düzeyinde eğitim veren okul) açılmış; bu okul 38 yıl faaliyette kaldıktan sonra kapanmıştır. 1311–1322 yılları arasında ise "Burhan-ı Terakki" ve "Asar-ı Feyz Hızırbey" isimleriyle iki ilkokul daha açılmıştır. Bu gelişmeler, ilçenin Osmanlı döneminde de önemli bir eğitim merkezi olduğunu göstermektedir.
Günümüzde Sivrihisar ilçe merkezinde toplamda:
- 8 Lise
- 9 Ortaokul
- 9 İlkokul
- 1 Özel Sürücü Kursu
- 5 Öğrenci Yurdu
- 1 Halk Eğitim Merkezi bulunmaktadır.
Bu eğitim kurumlarında toplam 284 kadrolu öğretmen, 21 okul müdürü, 5 müdür başyardımcısı ve 21 müdür yardımcısı görev yapmaktadır. İlçedeki öğrenci sayıları ise şu şekildedir:
- Anaokulu / Anasınıfı: 112 öğrenci
- İlkokul: 808 öğrenci
- Ortaokul: 935 öğrenci
- Lise: 1.297 öğrenci
Toplamda 3.152 öğrenci Sivrihisar ilçe merkezindeki eğitim kurumlarında eğitim ve öğretim görmektedir.
Eğitim geçmişi, mevcut kurumları ve öğretmen kadrosu ile Sivrihisar, bölgesel ölçekte önemli bir eğitim merkezi olma özelliğini sürdürmektedir. Demografik yapısındaki dengeli kadın-erkek oranı ve eğitim alanında sergilenen gelişmeler, ilçenin sosyo-kültürel yapısının dinamikliğini koruduğunu göstermektedir.
Ekonomik Yapısı
Ekonomik Faaliyetlerin Dağılımı (2023 Verileri)
Tahıl üretimi ön planda; buğday ve arpa başı çekmektedir. Hayvancılık; Kırmızı et üretimi, küçükbaş hayvancılıkla gelişmektedir. Sanayi; Mermer işleme, inşaat malzemeleri ve küçük ölçekli üretim öne çıkmaktadır. Madencilik; Mermer ve kireç taşı rezervleri ilçe ekonomisine katkı sağlar. Hizmetler ve Ticaret; Yerel esnaflık ve ulaşım bağlantıları üzerinden dönen ticari faaliyetler yapılmaktadır.
Tarım ve Hayvancılık
Sivrihisar ekonomisinin belkemiğini tarım ve hayvancılık oluşturmaktadır. İlçede bulunan geniş tarım arazileri özellikle kuru tarım için elverişlidir. Buğday, arpa ve nohut gibi ürünler en yaygın ekilen tarım ürünleri arasında yer alır. Tarım arazilerinin sulanabilirlik oranı düşük olduğundan, genellikle yağışa bağımlı üretim yapılmaktadır.
Hayvancılık sektörü özellikle küçükbaş hayvan yetiştiriciliği üzerine yoğunlaşmıştır. Koyun ve keçi yetiştiriciliği, kırmızı et üretiminin temelini oluştururken, büyükbaş hayvan sayısında da son yıllarda artış gözlemlenmektedir. Süt üretimi ise, ilçede kurulu olan mandıralar aracılığıyla işlenmekte ve çevre illere pazarlanmaktadır.
Sanayi ve Madencilik
Sivrihisar'da sanayi faaliyetleri büyük oranda yerel ölçekte gelişmiştir. İlçede birkaç organize sanayi alanı bulunmamakla birlikte, küçük ve orta ölçekli işletmeler aracılığıyla inşaat malzemeleri, taş işçiliği ve makine parça imalatı gibi alanlarda üretim yapılmaktadır. Mermer ocaklarının işletilmesi, hem madencilik hem de taş işleme sanayisini desteklemektedir.
Madencilik sektöründe ise başta mermer ve kireç taşı olmak üzere çeşitli doğal taş rezervleri yer almaktadır. Bu rezervler, özellikle inşaat ve dekoratif taş ihtiyacını karşılamak üzere çıkarılmakta ve bazıları ihracata yönlendirilmektedir.
Ticaret ve Ulaşımın Etkisi
Sivrihisar’ın karayolu bağlantıları, özellikle Ankara-Eskişehir ve Konya yönünde gelişmiş olup, ticaretin canlı kalmasını sağlamaktadır. İlçede bulunan yerel pazarlar ve esnaf işletmeleri, bölge halkının günlük ekonomik yaşamında önemli bir yer tutar. Ayrıca, ilçeye özgü yöresel ürünlerin (örneğin Sivrihisar muska sucuğu) satışı, turistik ve ticari faaliyetlere katkı sunmaktadır.
Turizm
Sivrihisar Saat Kulesi
Sivrihisar Saat Kulesi, 1899 yılında dönemin kaymakamı Mahmut Bey ve Belediye Reisi Yüzügüllü Hacı Mehmet Efendi tarafından inşa edilmiştir. Şehir merkezinin kuzeyinde kayalıklar üzerinde yer alan bu kule, şehri simgeleyen önemli bir yapıdır. Kule, 12 metre yüksekliğinde, üç bölümlü ve kubbe ile örtülmüş bir yapıdır. 2015 yılında restorasyon ve aydınlatma çalışmaları yapılmış, ayrıca cam seyir terası eklenerek Sivrihisar manzarasını izleme olanağı sunulmuştur.
Saat Kulesi (Kaynak: Sivrihisar Belediyesi)
Surp Yerrortutyun Ermeni Kilisesi
1650 yılında inşa edilen Surp Yerrortutyun Kilisesi, 1876’daki yangının ardından 1881’de yeniden inşa edilmiştir. Anadolu’nun en büyük üç Ermeni kilisesinden biri olan bu yapı, taş işçiliğiyle dikkat çeker ve yerel taşlardan inşa edilmiştir. Kilisenin iki tarafında çan kuleleri bulunmakta olup, çeşitli tarihî onarımlar ve eklemelerle günümüze ulaşmıştır. 1916’da Ermeni nüfusunun bölgeden göç etmesinin ardından, bu yapı kültürel ve dini bir merkez olmaya devam etmiştir.
Surp Yerrortutyun Kilisesi (Kaynak: Sivrihisar Belediyesi)
Sivrihisar Ulu Cami
Sivrihisar Ulu Cami, Selçuklu dönemi mimarisinin en nadir örneklerinden biridir ve UNESCO Dünya Mirası geçici listesine eklenmiştir. 1231-1232 yıllarına tarihlenen en eski kitabesi bulunan cami, 1485 m² alan üzerine kuruludur ve iç mekanındaki 67 ahşap direk ile dikkat çeker. Caminin minberi, Selçuklu ağaç işçiliği örneklerinden biridir. Cami, Osmanlı döneminde de onarımlar görmüş ve günümüze kadar korunmuştur.
Sivrihisar Ulu Cami (Kaynak: Sivrihisar Belediyesi)
Aziz Mahmud Hüdayi Cami
15.yüzyılda Aziz Mahmud Hüdayi tarafından yaptırılan bu cami, ahşap yapısı ve kubbesiyle dikkat çeker. Caminin içerisinde bir dörtlük bulunan giriş kapısı ve iç süslemeleri, tasavvufî ve dini öğelerle zenginleştirilmiştir. İç mekan, kadınlar için ayrılmış bir alanla birlikte tasarlanmış ve cemaatin ihtiyacını karşılayacak şekilde düzenlenmiştir. 1914 yılında yapılan onarımlarla cami, günümüz şartlarına uygun hale getirilmiştir.
Aziz Mahmud Hüdayi Cami (Kaynak: Sivrihisar Belediyesi)
Pessinus Antik Kenti
Pessinus, Frigya Kralı Midas tarafından kurulmuş ve Kibele kültünün merkezi olmuştur. MÖ 8. yüzyıldan itibaren önemli bir dini ve kültürel merkez olan kent, Roma İmparatorluğu döneminde de büyük bir öneme sahiptir. Bugüne kadar yapılan kazılarda, tapınaklar, tiyatro ve mezarlıklar gibi antik yapılar ortaya çıkmıştır. Pessinus, özellikle Kibele’nin tapınağının bulunduğu yer olarak tarihteki yerini almıştır.
Pessinus Antik Kenti (Kaynak: Sivrihisar Belediyesi)
Seyyid Şeyh Mahmud Süzani Külliyesi
Seyyid Mahmud Süzani, Selçuklu döneminin önemli din alimlerinden biridir. 1348 yılında inşa edilen külliye, mescit, medrese ve misafirhane gibi bölümlerden oluşmaktadır. Külliyede bulunan kitabeye göre, yapıyı Hoca Bahadır Ömer’in oğlu Yakup yaptırmıştır. Seyyid Mahmud Süzani'nin türbesi, külliyenin önemli bir parçası olup, çevresiyle birlikte korunmuş ve tarihsel değerini korumaktadır.