Abdullah Gül, 2007-2014 yılları arasında Türkiye’nin 11. Cumhurbaşkanı olarak görev yapmış bir siyasetçi, akademisyen ve ekonomisttir. Daha önce başbakan, dışişleri bakanı, başbakan yardımcısı ve devlet bakanı gibi önemli görevlerde bulunmuş, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) kuruluşunda kurucu üye olarak yer almıştır. Kayseri’de doğan Gül, uluslararası ekonomi alanında akademik çalışmalar yürütmüş ve siyasi kariyerinde Avrupa Birliği (AB) entegrasyonu, demokrasi ve uluslararası ilişkiler alanlarında katkılar sağlamıştır.
Aile Geçmişi ve Erken Yaşam
Abdullah Gül, 29 Ekim 1950 tarihinde Kayseri’de doğmuştur. Ailesi, Kayseri’nin köklü ailelerinden biridir ve soyağacı 13. yüzyıla uzanır; soyadları, Selçuklu döneminde inşa edilen Gülük Camii’nin ilk imamlarından gelmektedir. Babası Ahmet Hamdi Gül, Kayseri Tayyare Fabrikası’nda ustabaşı olarak çalışmış, 1972’de kendi iş yerini kurarak sanayi sektöründe faaliyet göstermiştir. Annesi Adviye Gül, Kayseri’nin Satoğlu ailesine mensuptur ve şair bir öğretmenin kızıdır. Dedesi Hayrullah Efendi, İstiklal Savaşı gazisi ve tüccardır. Gül ailesi, Kayseri’de akademisyenler, yazarlar ve bürokratlar yetiştirmiştir.
Gül, Kayseri’nin kültürel ve ticari ortamında büyümüştür. Erken yaşamı, ailesinin eğitim ve toplumsal sorumluluk odaklı değerleriyle şekillenmiştir.
Eğitim ve Akademik Kariyer
Abdullah Gül, Kayseri’de Gazi Paşa İlkokulu, Nazmi Toker Ortaokulu ve Kayseri Lisesi’nde eğitim almıştır. 1970 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne kaydolmuş ve 1974’te lisans derecesini almıştır. Üniversite yıllarında, Milli Türk Talebe Birliği’nde (MTTB) aktif olarak yer almış, öğrenci etkinliklerine katılmış ve yayın çalışmalarına katkıda bulunmuştur.
Lisans eğitiminin ardından aynı fakültede doktora çalışmalarına başlamış, bu süreçte dil öğrenimi ve tez araştırmaları için İngiltere’de Londra ve Exeter’de iki yıl geçirmiştir. 1983’te İstanbul Üniversitesi’nden doktora derecesini almış, 1989’da uluslararası ekonomi alanında doçent unvanını elde etmiştir. Akademik kariyerinde, Sakarya Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nün kuruluşunda görev almış ve 1980-1983 yılları arasında ekonomi dersleri vermiştir.
1983-1991 yılları arasında, Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde bulunan İslam Kalkınma Bankası’nda ekonomist olarak çalışmıştır. Bu dönemde, farklı ülkelerin ekonomik ve sosyal yapılarını inceleme fırsatı bulmuştur.
Siyasi Kariyer
Abdullah Gül’ün siyasi kariyeri, 1991 yılında Kayseri’de hemşerilerinin milletvekilliği teklif etmesiyle başlamıştır. Refah Partisi’nden aday olarak 1991 genel seçimlerinde Kayseri milletvekili seçilmiş ve 2007 yılına kadar beş dönem boyunca bu görevini sürdürmüştür. Siyasi yaşamı, Refah Partisi, Fazilet Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) dönemlerini kapsayan geniş bir yelpazede, ulusal ve uluslararası platformlarda önemli sorumluluklar üstlenmesiyle şekillenmiştir.
Gül, milletvekilliği süresince TBMM’de Plan ve Bütçe Komisyonu (1991-1995) ve Dışişleri Komisyonu (1995-2001) üyelikleri yapmıştır. 1991-2001 yılları arasında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde Türkiye’yi temsil etmiş, 2001-2002’de NATO Parlamenterler Meclisi üyesi olmuştur. Avrupa Konseyi’ndeki çalışmaları, 2002’de “Pro Merito” madalyası ve “Sürekli Onursal Üye” unvanıyla ödüllendirilmiştir. 1993’te Refah Partisi Dışişlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olmuş, 1996-1997 yıllarında 54. Hükümet’te Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü olarak görev yapmıştır.
2000 yılında, Fazilet Partisi içinde Yenilikçi Hareket’i başlatarak demokrasi ve insan haklarını merkeze alan bir reform vizyonu savunmuş, bu hareket 2001’de AKP’nin kuruluşuna yol açmıştır. Gül, AK Parti’nin Kurucular Kurulu üyesi ve Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak partinin oluşumunda önemli bir rol oynamıştır. 2002 genel seçimlerinde AK Parti’nin başarısıyla, 18 Kasım 2002’de başbakan olarak 58. Hükümet’i kurmuş, Irak Savaşı ve ekonomik reformlar gibi konuları yönetmiştir. 2003-2007 yıllarında dışişleri bakanı ve başbakan yardımcısı olarak Türkiye’nin AB müzakerelerini başlatmış ve uluslararası ilişkilerde aktif bir rol üstlenmiştir. 2007’de TBMM tarafından Türkiye’nin 11. Cumhurbaşkanı seçilmiş ve 2014’e kadar bu görevini sürdürmüştür.
Yenilikçi Hareket ve AK Parti’nin Kuruluşu
2000 yılında, Fazilet Partisi içinde Yenilikçi Hareket adlı bir reform girişimini başlatmıştır. Bu hareket, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünü önceliklendiren bir siyasi vizyonu savunmuştur. Aynı yıl Fazilet Partisi Kongresi’nde genel başkan adayı olmuş, ancak seçimi az bir farkla kaybetmiştir. Yenilikçi Hareket, 2001 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) kuruluşuna yol açmıştır. Gül, AK Parti’nin Kurucular Kurulu üyesi ve Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak partinin oluşumunda önemli bir rol oynamıştır.
Başbakanlık (2002-2003)
Abdullah Gül, 3 Kasım 2002 tarihinde gerçekleştirilen genel seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin elde ettiği çoğunluk başarısının ardından, 18 Kasım 2002’de 58. Hükümet’i kurarak Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanı olmuştur. Yaklaşık dört ay süren başbakanlık dönemi, Türkiye’nin iç ve dış politikada önemli sınamalarla karşılaştığı bir geçiş evresine denk gelmiştir.
Bu dönemde, Türkiye’nin karşılaştığı en kritik dış politika meselesi, 2003 yılında başlayan Irak Savaşı olmuştur. ABD’nin Irak’a yönelik askeri operasyon hazırlıkları, Türkiye’nin stratejik konumunu ve bölgesel güvenlik politikalarını doğrudan etkilemiştir. Gül, bu süreçte bölgesel istikrarı koruma hedefiyle diplomatik girişimlerde bulunmuş ve Irak’a Komşu Ülkeler Süreci’ni başlatmıştır. Bu girişim, Türkiye, İran, Suriye, Ürdün, Suudi Arabistan ve Mısır gibi bölge ülkelerini bir araya getirerek Irak’taki gelişmelerin bölgesel etkilerini değerlendirmeyi ve ortak bir yaklaşım geliştirmeyi amaçlamıştır. Süreç, Türkiye’nin bölgesel liderlik rolünü güçlendirmiş ve savaşın olası olumsuz etkilerini azaltmaya yönelik bir platform sağlamıştır. Ayrıca, Gül hükümeti, ABD’nin Türkiye üzerinden Irak’a asker konuşlandırma talebine ilişkin 1 Mart 2003 tezkeresini TBMM’ye sunmuş, ancak tezkere mecliste yeterli desteği alamamıştır. Bu karar, Türkiye’nin dış politikasında bağımsız bir duruş sergileme çabası olarak yorumlanmıştır.
Kıbrıs meselesi, Gül’ün başbakanlık döneminde ele aldığı bir diğer önemli konuydu. 2002 yılında, Birleşmiş Milletler’in (BM) Annan Planı çerçevesinde Kıbrıs’ta kapsamlı bir çözüm için müzakereler yoğunlaşmıştır. Gül hükümeti, bu süreci desteklemiş ve Türk tarafının yapıcı bir tutum sergilemesi için diplomatik çaba göstermiştir. Her ne kadar bu dönemde nihai bir çözüm sağlanamasa da, Gül’ün yaklaşımı, Türkiye’nin Kıbrıs meselesinde uluslararası toplumla işbirliği yapma isteğini ortaya koymuştur.
Ekonomik alanda, Gül hükümeti, 2001 ekonomik krizinin etkilerini hafifletmeye yönelik politikaları devam ettirmiştir. Bu bağlamda, Acil Eylem Planı’nı uygulamaya koyarak ekonomik istikrarı sağlama ve yapısal reformları başlatma yolunda adımlar atmıştır. Plan, kamu maliyesinin güçlendirilmesi, bankacılık sektörünün düzenlenmesi ve sosyal güvenlik sisteminde iyileştirmeler yapılmasını hedeflemiştir. Ayrıca, Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerin ilerletilmesi için ekonomik reformlar önceliklendirilmiş, bu da Türkiye’nin AB üyelik sürecine yönelik taahhütlerini güçlendirmiştir.
Gül’ün başbakanlık dönemi, 14 Mart 2003 tarihinde, AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın milletvekili seçilmesi ve başbakanlık görevini devralmasıyla sona ermiştir. Kısa sürmesine rağmen, bu dönem, AK Partinin hükümet programını uygulama ve siyasi istikrarı sağlama konusundaki ilk adımlarını temsil etmiştir. Gül, başbakanlık sonrasında dışişleri bakanı ve başbakan yardımcısı olarak görevine devam etmiştir.
Dışişleri Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı (2003-2007)
14 Mart 2003’te, 59. Hükümet’te Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak atanmıştır. Bu dönemde Türkiye’nin AB ile ilişkileri ilerlemiş, 3 Ekim 2005’te AB katılım müzakereleri başlamıştır. Ayrıca, Türk ve İslam dünyası ile Batı dünyası arasındaki ilişkileri güçlendirmiştir. 2003 yılında, Tahran’daki İslam Konferansı Örgütü toplantısında İslam dünyasına reform çağrısı yapan bir konuşma yapmıştır. Terörle Mücadele Yüksek Kurulu, Reform İzleme Grubu ve AB Müzakere Heyeti Başkanlığı görevlerini de üstlenmiştir.
Cumhurbaşkanlığı (2007-2014)
Abdullah Gül'ün, 24 Nisan 2007 tarihinde Cumhurbaşkanlığı adaylığı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanmıştır. Ancak, bu dönemde Cumhurbaşkanlığı seçim süreci, siyasi tartışmalar ve anayasal engeller nedeniyle kesintiye uğramış, TBMM erken seçim kararı almıştır. 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinde Gül, beşinci kez Adalet ve Kalkınma Partisi’nden (AK Parti) Kayseri milletvekili seçilmiştir. Yeni oluşan mecliste cumhurbaşkanlığı seçim süreci yeniden başlatılmış ve 28 Ağustos 2007 tarihinde Gül, TBMM tarafından Türkiye’nin 11. Cumhurbaşkanı seçilmiştir. Görevini 28 Ağustos 2014 tarihine kadar sürdürmüştür.
Gül’ün cumhurbaşkanlığı dönemi, Türkiye’nin siyasi, ekonomik ve sosyal dönüşüm süreçlerinde önemli bir evreye denk gelmiştir. Anayasal olarak tarafsız bir konumda bulunan Gül, bu ilkeye bağlı kalarak farklı siyasi kesimler arasında uzlaştırıcı bir rol üstlenmiştir. Döneminde, demokratik reformların ilerletilmesi için çeşitli girişimlere destek vermiştir. Özellikle, 2010 yılında gerçekleştirilen anayasa değişikliği referandumu, yargı ve kamu yönetimi gibi alanlarda reformların önünü açmış; Gül, bu süreci anayasal sınırlar içinde değerlendirerek onaylamıştır. Ayrıca, basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve sivil toplumun güçlendirilmesi gibi konularda diyalog ve tartışma ortamını teşvik eden bir yaklaşım sergilemiştir.
Uluslararası ilişkilerde, Gül aktif bir rol oynamış ve Türkiye’nin küresel konumunu güçlendirmeye yönelik çalışmalara öncülük etmiştir. Çok sayıda ülkeye resmi ziyaretler gerçekleştirmiş, devlet ve hükümet başkanlarını Türkiye’de ağırlamıştır. Bu ziyaretler, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerini sürdürmesi, Türk ve İslam dünyasıyla bağlarını güçlendirmesi ve bölgesel işbirliklerini artırması açısından önem taşımıştır. Gül, özellikle Ortadoğu, Kafkasya ve Orta Asya’daki gelişmelere yönelik diplomatik girişimlerde bulunmuş, Türkiye’nin bölgesel bir aktör olarak rolünü pekiştirmiştir. 2008 yılında Ermenistan’a gerçekleştirdiği ziyaret, iki ülke arasındaki ilişkilerde tarihi bir adım olarak kaydedilmiştir. Ayrıca, uluslararası platformlarda Türkiye’yi temsil ederek, küresel sorunlara yönelik diyalog ve işbirliği çağrılarında bulunmuştur.
2014 yılında görev süresinin sona ermesiyle, Gül aktif siyasi görevlerden çekilmiştir.
Uluslararası Unvanlar ve Ödüller
Abdullah Gül, akademik ve siyasi çalışmaları nedeniyle çok sayıda uluslararası unvan ve ödül almıştır. Fahri doktora unvanları arasında Bulgaristan Burgaz Hür (2003), İngiltere Exeter (2005), Azerbaycan Bakü Devlet (2007), Romanya Dimitrie Cantemir Hıristiyan (2008), Kazan Devlet (2009), Hindistan Amity (2010), Bangladeş Dakka (2010), Pakistan Kaid-i Azam, Güney Kore Hankuk (2010) ve Endonezya Üniversiteleri (2011) bulunmaktadır. Çin Kuzeybatı Üniversitesi (2009) tarafından fahri ekonomi doktorası; Sincan Üniversitesi (2009), Kırgızistan Yusuf Balasagun Millî Üniversitesi (2009), Kazakistan Ahmet Yesevi Üniversitesi (2010) ve Türkmenistan İktisat ve Kamu Yönetimi Devlet Enstitüsü (2013) tarafından fahri profesörlük unvanları verilmiştir.
Devlet nişanları arasında İngiltere’den “Knight Grand Cross of the Order of the Bath”, Portekiz’den “Grande Colar”, Hollanda’dan “Order of the Dutch Lion”, Kazakistan’dan “Altın Kartal Nişanı” ve I. Derece Onur Madalyası, İsveç’ten “Royal Order of the Seraphim”, Türkmenistan’dan “Türkmenistan Devlet Nişanı” ve “Mahtumkulu Firaki Nişanı”, Norveç’ten “Aziz Olaf Nişanı”, Azerbaycan’dan “Haydar Aliyev Nişanı” ve Gürcistan’dan “Victory Order of St. George” yer almaktadır. Ayrıca İtalya, Katar, Kuveyt, Kamerun, Suudi Arabistan, Macaristan ve Pakistan’dan devlet nişanları almıştır. 2010 yılında, uluslararası diplomasiye katkıları nedeniyle Chatham House Ödülü’ne layık görülmüştür.
Kişisel Hayat
Abdullah Gül, 1980 yılında Hayrünnisa Gül ile evlenmiştir ve bu evlilikten Ahmet Münir, Kübra ve Mehmet Emre adlarında üç çocukları dünyaya gelmiştir. Hayrünnisa Gül, Abdullah Gül’ün hem kişisel hayatında hem de siyasi kariyerinde önemli bir destekçi olmuş, özellikle cumhurbaşkanlığı döneminde (2007-2014) sosyal projeler ve resmi etkinliklerde aktif rol almıştır. Çift, evliliklerinin erken dönemlerinde, Gül’ün İslam Kalkınma Bankası’nda ekonomist olarak çalıştığı 1983-1991 yılları arasında Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde yaşamıştır. Bu sekiz yıllık süreç, ailenin farklı kültürlerle tanışmasını ve uluslararası bir yaşam deneyimi kazanmasını sağlamıştır. Cidde’deki yıllar, Gül ailesinin çocuklarının erken eğitim dönemine de denk gelmiş, bu da onların çok kültürlü bir ortamda büyümelerine katkıda bulunmuştur.
Gül, yoğun siyasi ve akademik kariyerine rağmen ailesiyle geçirdiği zamanı önemseyen bir birey olarak bilinir. Kayseri kökenli aile geleneklerine bağlılığı, çocuklarının yetiştirilmesinde ve aile birliğinin korunmasında etkili olmuştur. Hayrünnisa Gül ile birlikte, çocuklarının eğitimine ve kişisel gelişimlerine özen göstermişlerdir.