Ayancık, Sinop’un batısında yer alan bir kıyı ilçesidir. İlçe merkezi, Ayancık Çayı Vadisi’nde, Maltepe ve Ayantepe arasında konumlanmıştır. Nüfusun önemli bir kısmı kırsal alanlarda yaşamaktadır. Ekonomik faaliyetler arasında ormancılık, balıkçılık ve tarım öne çıkmaktadır. İlçede çeşitli doğal ve kültürel alanlar bulunmaktadır.

Tarih
Ayancık ve çevresi, Paflagonya’nın Batı Karadeniz bölümünde, M.Ö. II. binyıla tarihlenen yerleşim izlerine sahiptir. İlk yerli halk Paflagonyalılar olup bunları Amazonlar, Akalar ve Dorlular izlemiş; bölge M.Ö. 1200’e kadar Etiler’in koruması altında kalmıştır. 11. yüzyılın sonlarında Danişmentliler egemenliğine giren bölge, 1204’te Anadolu Selçukluları, 1259’da Pervaneoğulları, 1292’de Candaroğulları hâkimiyetinden geçmiştir. 1460’ta Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon seferi sırasında Osmanlı topraklarına katılan Ayancık, Tanzimat’a dek Kastamonu sancağının dört kadılığından biri olarak yönetilmiştir.
19. yüzyılda, merkezi önce Ayandon (günümüzde Hamamlı Köyü çevresi), daha sonra Şükrüoğulları ve Çaylıoğulları’nın mutabakatıyla Ayancık’a taşınmıştır. 1860’larda bir değirmen çevresinde oluşan yerleşim, zamanla kaymakamlık ve askerlik şubesi gibi kurumların kurulmasıyla büyümüştür. 1929’da Alman ve Belçika ortaklığında kereste fabrikasının devreye alınması, bölge ekonomisi ve sosyal hayatında dönüm noktası oluşturmuştur.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında Kastamonu’ya bağlı bir ilçe olarak düzenlenen Ayancık, 1933’te Sinop’a bağlanmış; bu statü günümüze dek korunmuştur. Türk Kurtuluş Savaşı sırasında cepheye gönderilen 89 asker arasından 1’i Ayancıklı olmak üzere, toplamda 404 şehit veren ilçe, hem orduya lojistik destek hem de insan kaynağı bakımından önemli katkıda bulunmuştur.
Coğrafya ve İklim
Ayancık, Karadeniz kıyısında, kuzeyde deniz, güneyde Boyabat (Sinop) ve Taşköprü (Kastamonu), batıda Türkeli, doğuda Erfelek ilçeleriyle çevrili 866 km²’lik bir alanı kaplar. İlçe merkezi, 202 m yükseltideki Maltepe ve Ayantepe arasında, Ayancık Çayı vadisinde konumludur. Yüzölçümünün %28’i tarıma elverişli olmakla birlikte, bunların büyük bölümü eğimli yamaçlar üzerindedir; %72’si orman, fundalık ve tarım dışı arazilerden oluşur. Toplam ormanlık alan 61.941 hektar olup karaçam, köknar, meşe, gürgen, kayın, dişbudak, karaağaç ve kavak gibi türler “Çangal Ormanları” olarak anılan geniş topluluklar oluşturur.
İlçenin kuzeydoğusunda yapay Akgöl, doğusunda Iğrava ve Karabalçık mağaraları gibi karstik oluşumlar yer alırken akarsu Ayancık Çayı, 90 km boyunca birçok küçük derenin birleşmesiyle tek kola indirgenerek denize dökülür. Kuzey Anadolu fay kuşağının etkisiyle 4. derece deprem bölgesi kapsamında yer alır. Karadeniz iklim tipinin egemen olduğu Ayancık’ta yıllık ortalama sıcaklık 14 °C; en yüksek 22,2 °C (Temmuz), en düşük 6,6 °C (Ocak–Şubat) düzeyindedir. Yıllık ortalama yağış 1.003 mm, bağıl nem %72, yıldıza fırtınalı gün sayısı 9,2 olarak ölçülmüştür. Deniz suyu sıcaklığı yaz aylarında 23–24 °C aralığındadır.
Nüfus ve Demografi
Ayancık ilçesinin nüfusu 2007 yılında 22.748 iken yıllar içinde dalgalı bir seyir izleyerek 2024 yılında 24.013’e ulaşmıştır; bu dönemde 2007–2008 arasında 97 kişilik artış, 2008–2009 arasında 131 kişilik azalış, 2012–2013 arasında 420 kişilik artış, 2014–2015 arasında 482 kişilik en büyük azalış ve 2017–2018 arasında 1.095 kişilik en yüksek artış kaydedilmiş, 2022–2023 döneminde 550 kişilik artışın ardından 2023–2024 arasında 460 kişilik azalma yaşanmıştır. 2024 yılı itibarıyla erkek nüfus 12.080 (%50,31), kadın nüfus ise 11.933 (%49,69) düzeyindedir; söz konusu veriler ilçede dönemsel göç hareketleri ve kayıt güncellemelerinin nüfus büyüklüğü üzerindeki etkisini göstermektedir.
Ekonomi
Ayancık ekonomisi, orman ürünlerine, 1926’da kurulan kereste fabrikasına (1926–1945 dönemi ortaklığı; 1945’ten sonra kamulaştırma; 1996’da özelleştirme yoluyla AYORSAN A.Ş. çatısı altındaki işletmeye devir) ve bağlı sanayi tesislerine dayanır. Başlangıçta tomruk işleme ve parke üretimiyle kısıtlı kalan faaliyetler, 1975’te yonga levha üretimini ekleyerek çeşitlenmiştir. Günümüzde AYORSAN’ın üretime ara vermesi, Taciroğlu Orman Ürünleri, Ayancık Mobilya, Yenikonak Keten Fabrikası gibi tesislerin faaliyet seviyesini belirler.
Tarım alanında, 24.350 hektar tarıma elverişli arazinin büyük bölümü tahıl (buğday, mısır), meyve (üzüm, kivi, elma, ayva, ceviz, kestane), fındık ve sebze (fasulye, lahana) üretimine ayrılmıştır. Öne çıkan ürün, Sinop’un dördüncü sıradaki kestane üretimi içinde yer alan Ayancık kestanesidir. Apicilik (kestane balı) ve kivi yetiştiriciliği, coğrafi koşullara uygun ikincil faaliyetlerdir. Hayvancılık sınırlı düzeyde sürdürülür. Balıkçılık, aile işletmeleri ölçeğinde kıyı ekonomisine katkı sağlar.
Ticaret sektörü bakkal, market ve manavlardan marangoz, tamir atölyeleri ile nakliyeciliğe uzanır; 432 kayıtlı kamyon, bölgesel lojistiği destekler. Finans hizmetleri T. C. Ziraat Bankası, Halk Bankası ve İş Bankası şubeleri aracılığıyla yürütülür. Toplam 54 kooperatif (tarımsal kalkınma, su ürünleri, yapı, esnaf kefalet vb.) üretim ve pazarlama işlevi görür.
Turizm, Kültür ve Mutfak
Ayancık’ın 55 km’lik karayolu bağlantısıyla erişilen 11 km’lik çakıl ve kum plaj şeridi, yaz mevsiminde deniz turizmine olanak sağlar. Gazhane, Karahan, Saymoz, Yavuzlar ve Sarıoğlu otelleri ile 41–50 yatak kapasiteli konaklama tesisleri hizmet verir. Çamurca Plajı, Kuğu Yalısı Koyu ve İstefan Limanı; su altı sporları, av turizmi ve yat turizmi imkânı sunar. İnaltı Mağarası, Akgöl ve Manga mevkisindeki karstik mağaralar, doğa yürüyüşü ve kamp rotaları oluşturur. Gözetleme noktası sayılan Toza Tepesi, kanyon geçitleri ve deniz–orman ekoturizmi çeşitliliği zenginleştirir.
Okuryazarlık oranı %92,5 olan ilçede iki basımevi, beş kitabevi ve ulusal gazetelerin satıldığı bayiler bulunur. Ayancık Belediyesi’nin AKM sineması, 600 kişilik Gazi Stadyumu, iki amatör futbol takımı ve okullara ait salon sporları (futbol, voleybol, basketbol, masa tenisi) altyapısı mevcuttur. İki avcılık kulübü, güreş müsabakaları ile Hıdrellez Şenlikleri folklor değerlerini yaşatır. Mahalli halk oyunlarında çiftetelli, horon, karşılama türleri, tulum, davul zurna eşliğinde icra edilir; el tezgâhlarında dokunan keten giysiler kültürel malzeme oluşturur.
Ayancık’ta tahıl ve bakliyat ürünleri temel besin kaynağıdır. Yörenin başlıca yemekleri arasında
• Nokul (üzümlü-cevizli, kıymalı, yoğurtlu börek),
• İçli tava (pirinçli hamsi tepsi),
• Mısır çorbası (çarbalık mısır ve barbunya ile),
• Kaşık çıkartması (Mamalika),
• Keşkek,
• Kulak hamuru (içi etli hamur),
• Islama (serme yufka bandırma),
• Mısır tarhanası,
• Sirkeli pırasa,
• Kabak millesi,
• Hamursuz tatlısı,
• Kestaneli iç pilav yer alır.
Hazırlık süreçlerinde yağsız kavurma, badem-kuşüzümü ekleme, kısık ateşte demlendirme gibi yöntemler kullanılır; kestane, kuşüzümü, badem, nohut ve kuşbaşı et, pilavın lezzet bileşenlerini oluşturur. Nokul ve içli tava gibi pişirme teknikleri, hamur-yağ-pişirme dengesiyle yörenin karakteristik tat profillerini yansıtır.


