Türkeli, Sinop’un batısında, Karadeniz kıyısında yer alan bir ilçedir. 1957 yılında ilçe statüsü kazanmıştır. Nüfusun önemli bir kısmı kırsal alanlarda yaşamaktadır. İlçede tarım, balıkçılık ve ormancılık gibi ekonomik faaliyetler yürütülmektedir.

Türkeli (Sinop Valiliği)
Tarih
Türkeli ilçesinin adlandırılması ve kuruluş tarihine dair yazılı kaynaklarda net veriler bulunmamakta, bu konuda iki temel hipotez ileri sürülmektedir. Birinci yaklaşıma göre bölge, Rum Pontus egemenliğinden sonra sırasıyla Selçuklu, İsfendiyaroğulları Beyliği idaresine dâhil olmuş; 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet’in Sinop’u fethetmesiyle Osmanlı yönetimine katılmıştır. İlk yerleşim adı “Yarna” iken, sahilde bulunan bir gemi kalıntısına atfen “Gemiyanı” olarak anılmaya başlanmış; daha sonra ormanlık alana yerleşen Türk topluluklarının “Türklerin Yerleşim Yeri” anlamında “Türkeli” ismini verdiği kabul edilmektedir. Cumhuriyet’in ilk yıllarında Ayancık ilçesine bağlı bir nahiye konumunda olan Türkeli, 1 Mayıs 1957 tarihinde resmî ilçe statüsü kazanmıştır.
İkinci görüş, ilçe adının düşman saldırılarına karşı koyan yerel Türk topluluklarının kahramanlığı anısına Cumhuriyet döneminde “Türkeli” olarak yeniden belirlendiğini ileri sürer. Her iki yaklaşıma da konu olan ortak payda, Sinop ve çevresinin Anadolu’nun Türkleşme sürecinden sonra kalıcı olarak Türk kültür bölgesine dâhil olmasıdır. Gerçekleşen fetihler sonrasında yörede inşa edilen han, hamam, cami, kervansaray ve mescit yapıları, bölgenin hem stratejik hem de ticari öneme sahip olduğunu göstermektedir.
Coğrafya ve İklim
Türkeli, Sinop il merkezinin batısında, Karadeniz kıyısında konumlanır. Kuzeyinde deniz, doğusunda Çatalzeytin, güneyinde Taşköprü, batısında Ayancık ilçeleriyle çevrili olan ilçe, 263 km²’lik yüzölçümüne sahiptir. Denizden iç kesimlere doğru yükselen topoğrafya, kıyıdan 300 m’ye kadar irtifaya ulaşan eğimli orman kuşakları ve kanyonlaşmış vadiler oluşturur. İlçe sınırları içinde Ezine, İlişi, Hacıveli ve Kuğu çayları kıyıya dökülürken, Zindan ormanları çam, köknar, kayın, gürgen, meşe, kestane, kavak ve dişbudak türleriyle zengin bir karasal orman örtüsü sağlar.
İklim açısından Türkeli, batı ve doğu Karadeniz iklim tiplerinin geçiş zonunda yer alır. Yaz ve kış ayları sıcaklık ortalamaları arasında belirgin farklar bulunmamakla birlikte yıl boyunca düzenli yağış alır. Nem oranı yüksek seyretmekte, açık gün sayısı ortalama 70–80, yarı açık gün sayısı 190, kapalı gün sayısı 85–90 arasındadır. İlçe, deprem açısından dördüncü derece (düşük riskli) zonda bulunmaktadır.
Nüfus ve Demografi
Türkeli ilçesinin toplam nüfusu 2007 yılı itibarıyla 14 263 kişi iken 2018 yılında 17 947 kişiye ulaşarak dönemin en yüksek düzeyine çıkmış; 2019’da 15 859’a gerilemiş, 2020–2022 döneminde kısmi artışlar ve 2023’te 17 211’e yükseliş izlenmiş, 2024 yılı itibarıyla ise 16 635 kişi olarak kaydedilmiştir. Bu yıllar arasında en belirgin artış 2017–2018 arasında 3 560 kişi, en büyük azalış ise 2018–2019 arasında 2 088 kişi düzeyindedir. 2024 verilerine göre erkek nüfus 8 285 (%49,80), kadın nüfus 8 350 (%50,20) olarak gerçekleşmiş ve cinsiyetler arasındaki fark genellikle birkaç yüz kişi ölçeğinde kalmıştır. Yıllık nüfus değişimleri yerleşim kaynaklı hareketler ve kayıt güncellemeleriyle açıklanabilecek dalgalı bir nitelik arz etmektedir.
Ekonomi
İlçede tarım aile işletmeciliği düzeyinde sürdürülmektedir; sahile yakın dar alüvyal düzlükler nedeniyle makine kullanımı sınırlı kalmakta, hane başı ziraat temel geçim faaliyetini oluşturur. Buğday, arpa, mısır, ceviz, kestane, elma, armut, kiraz, üzüm, incir, dut, zeytin, erik ve çeşitli sebzeler yöresel iklim koşullarında üretilebilmektedir. Son yıllarda seracılık ve bahçe tarımı alanlarında İlçe Tarım Teşkilatı’nın desteğiyle gelişmeler kaydedilmiştir.
Tarımsal gelir yetersizliği, genç nüfusun yurt içi ve yurt dışı işgücü piyasalarına yönelmesine yol açmakta, yaz aylarında 7 000 düzeyindeki yerleşik nüfus 25–30 bin arasında değişen mevsimsel bir artış göstermektedir. Göçmen işçiler tarafından gönderilen döviz, inşaat sektörü başta olmak üzere yerel ticareti canlandırmaktadır. İnşaat işçiliği ve ustalık, aile gelirlerinde önemli bir yer tutar.
Hayvancılık faaliyetleri genellikle aile düzeyindeki küçük işletmelerle sınırlı kalmakta; koyun, inek, öküz, eşek ve devekuşu gibi türler yetiştirilir. 1999’da Hacıköyü’nde kurulan devekuşu çiftliği ile Çatak-Örencik ve Gökçealan köylerindeki alabalık tesisleri, çeşitlenen hayvansal üretimin örneklerini oluşturur. Kümes hayvancılığında tavuk ve horoz, av hayvanları arasında yaban domuzu, tilki, çakal, kurt, ayı ve çeşitli kuş türleri ekonomik potansiyel taşır. Arıcılık da ikincil bir gelir kaynağıdır.
Ormancılık, ilçenin bir diğer temel geçim kaynağıdır. Lisanslı kesimle elde edilen kereste; Orman İşletme Müdürlüğü deposundan karayoluyla pazara ulaşır. Parquet ve mobilya atölyeleri, kereste fabrikaları, küçük sanayi alanları orman ürünlerinin değerlendirilmesine dayanır. Kestane ağaçlarından elde edilen ürün, kalite iyileştirme çalışmalarıyla potansiyelin artırılabileceği bir tarımsal ürün olarak önem taşır. Deniz ürünleri avcılığı da sahil kesiminde yaşayan aileler için ilave bir ekonomik etkinlik sağlamaktadır.
Sanayi ve ticaret alanında Güzelkent beldesindeki parke fabrikası, cam fabrikası, kereste biçim atölyeleri, mobilya ve marangozhaneler ile tekstil ve tel fabrikaları öne çıkar. İlçe merkezinde çok sayıda perakende market, zanaat atölyesi ve küçük ölçekli sanayi sitesi yer alır. Finansal hizmetler Ziraat Bankası, İş Bankası, Halk Bankası gibi kurumlardan karşılanır; köylerde tarıma dayalı kooperatifler tüketim ve kredi desteği sunar.
Turizm–Kültür–Mutfak
Türkeli’nin Karadeniz kıyısındaki 25 km uzunluğundaki sahil bandı, kumul plajları ve temiz deniziyle deniz turizmi potansiyeli sunar. Dağ içi yürüyüş rotaları, Hacıveli deresi kanyonları ile Iğrava ve Karabalçık mağaraları doğa turizmine zemin hazırlar. Yeşilyuva ve Toza Seyir Tepesi mesire alanları, günübirlik dinlence imkânları sağlar.
Kültürel miras kapsamında, geleneksel kadın kıyafeti (fes, yemeni, gömlek, şalvar, üç etek, kuşak, önlük ve çarık) ile erkek ayakkabıları (lapçin, kundura, kara lastik) bölge kimliğini yansıtır. Düğün, nişan, kına ve bayram merasimlerinde davul-zurna eşliğinde icra edilen türküler, köçek dansı, mehır geleneği, helva gecesi ve hıdrellez kutlamaları toplumsal bağlılığı güçlendirir.
Yörenin mutfak kültürü, balıkçılıkla elde edilen hamsi, istavrit, palamut, kefal ve tirsi gibi deniz ürünleri ile kestane ve dut balı, ceviz ve kestane bahçelerinde üretilen meyveler çevresinde şekillenir. Taze yakalanan balıklar; haşlama, tava ve buğulama yöntemleriyle tüketilir. Kivi yetiştiriciliği yaz mevsiminde taze meyve olarak sofralara katkı sağlarken reçel ve marmelat üretimine de imkân verir. Bu unsurlar, Türkeli’nin hem doğal hem de kültürel değerlerini bir arada yaşatan turizm ve gastronomi potansiyelini desteklemektedir.


