Sinop, Türkiye'nin Karadeniz Bölgesi'nde yer alan ve ülkenin en kuzey noktası olan İnceburun’a ev sahipliği yapan bir kıyı kentidir. Tarihi M.Ö 7. yüzyıla kadar uzanan Sinop, Karadeniz’deki önemli ticaret merkezlerinden biri olmuştur. Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinden izler taşıyan kent, doğal güzellikleri ve tarihi yapılarıyla dikkat çekmektedir.

Sinop merkez (Fotoğraf: Sinop İl ve Turizm Müdürlüğü)
Etimoloji
Sinop adının kökeni hakkında farklı görüşler bulunmaktadır. Antik çağda Sinope (Σινώπη) olarak anılan kentin adı, Yunan mitolojisine dayandırılarak açıklanmaktadır. Efsaneye göre, su perisi Sinope, Irmak Tanrısı Asopos’un kızıdır. Tanrı Zeus, Sinope'ye aşık olmuş ve ondan bir dilek dilemesini istemiştir. Sinope ise Zeus’tan kendisine asla dokunmamasını dilemiş, böylece bu bölgeye yerleşerek kendi adını vermiştir.
Diğer bir görüşe göre, Sinope adı, Karadeniz’in kuzeyindeki Kafkas halklarıyla ilişkilidir. Bazı araştırmacılar, kelimenin yerli Anadolu dillerinden veya Kafkas dillerinden gelmiş olabileceğini öne sürmektedir. Ayrıca Hitit metinlerinde geçen "Sinuwa" adı ile Sinop’un bağlantılı olabileceği iddia edilmektedir.
Sinop’un Tarihi
Antik Çağ
Sinop’un tarihi M.Ö 7. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Antik dönemde Sinope (Σινώπη) adıyla anılan şehir, Miletli denizciler tarafından bir koloni olarak kurulmuştur. Coğrafi konumu sayesinde Sinop, Karadeniz’in en önemli ticaret ve liman merkezlerinden biri haline gelmiştir. M.Ö 6. yüzyılda Sinop, Pers İmparatorluğu’nun egemenliği altına girmiştir. Ancak M.Ö 4. yüzyılda Büyük İskender’in Anadolu’yu fethetmesiyle bölgede Pers hâkimiyeti sona ermiş ve kent Helenistik kültürün etkisine girmiştir.
M.Ö 183 yılında Pontus Kralı I. Pharnakes Sinop’u fethederek Pontus Krallığı’nın başkenti yapmıştır. Bu dönemde şehir tahkim edilmiş, tapınaklar inşa edilmiş ve gelişmiş bir liman kenti haline gelmiştir. Ancak M.Ö 70 yılında Roma ordusu komutanı Lucullus’un düzenlediği sefer sonucunda Sinop, Roma İmparatorluğu’nun hakimiyeti altına girmiştir. Roma döneminde askeri bir üs ve önemli bir ticaret noktası olarak varlığını sürdüren şehir, bu dönemde imar faaliyetleriyle daha da gelişmiştir. Roma İmparatorluğu’nun 395 yılında ikiye bölünmesiyle birlikte Sinop, Doğu Roma (Bizans) hâkimiyetinde kalmıştır.
Bizans Dönemi
Roma’nın ikiye ayrılmasından sonra Sinop, Bizans İmparatorluğu’nun Karadeniz’deki önemli savunma ve ticaret merkezlerinden biri olmuştur. 6. yüzyılda İmparator I. Justinianus tarafından Sinop Kalesi güçlendirilmiş ve çeşitli kiliseler inşa edilmiştir. Bizans döneminde şehir, hem ticari faaliyetleriyle hem de Hristiyan misyonerlik faaliyetleriyle öne çıkmıştır. Sinop, 11. yüzyılda Bizans İmparatorluğu’nun zayıflamasıyla birlikte Türk akınlarına uğramış ve zaman zaman Müslüman devletlerin kontrolüne geçmiştir. Ancak Bizans, kenti Malazgirt Savaşı’ndan (1071) sonra bir süre daha elinde tutmayı başarmıştır.
Selçuklu Dönemi
1214 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı I. İzzeddin Keykavus komutasındaki Türk ordusu Sinop’u fethetmiştir. Bu fetihle birlikte şehir Türkleşmeye başlamış ve bir ticaret merkezi olarak gelişmiştir. Selçuklular, Sinop Kalesi'ni güçlendirmiş, limanı onarmış ve çeşitli mimari yapılar inşa etmiştir.
Sinop, Selçuklular döneminde ticari ve askeri önemini artırmış, özellikle deniz ticaretinde önemli bir merkez haline gelmiştir. Ancak 1243 yılında Moğolların Anadolu’yu işgal etmesiyle Sinop, Moğol hakimiyeti altına girmiştir. 13. yüzyılın sonlarına doğru ise şehir, Candaroğulları Beyliği’nin kontrolüne geçmiştir.
Osmanlı Dönemi
Sinop, 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlı döneminde şehir önemli bir liman ve tersane merkezi olarak kullanılmaya devam edilmiştir. Deniz ticareti ve tersanecilik faaliyetleriyle ünlü olan Sinop’ta Osmanlı donanması için gemiler inşa edilmiştir. 1853 yılında Kırım Savaşı sırasında Sinop Limanı’nda Osmanlı donanması, Rus filosu tarafından ağır bir saldırıya uğramıştır. Bu saldırı, Osmanlı İmparatorluğu’nun modernleşme sürecinde önemli bir dönüm noktası olmuş ve Osmanlı, İngiltere ve Fransa’dan yardım istemek zorunda kalmıştır. 19. yüzyılda Sinop, askeri ve stratejik önemini korumaya devam etmiş, ancak Osmanlı’nın son dönemlerinde ticari faaliyetler azalmıştır.

18. yüzyılın başlarında Sinop’u gösteren bir gravür (Fotoğraf: TDV İslam Ansiklopedisi)
Cumhuriyet Dönemi
Cumhuriyet’in ilanından sonra Sinop, Türkiye’nin kuzeydeki en önemli kıyı kentlerinden biri olarak kalmıştır. Osmanlı dönemindeki askeri ve ticari önemi zamanla azalmış olsa da şehir, tarım, ormancılık, balıkçılık ve turizm gibi sektörlerle ekonomik gelişimini sürdürmüştür. Sinop Tarihi Cezaevi, Osmanlı döneminden beri kullanılan ve birçok ünlü ismin mahkûm olarak kaldığı bir cezaevi olmuş, 20. yüzyılda kapatılarak turistik bir mekâna dönüştürülmüştür.
Coğrafya
Konum ve Sınırlar
Sinop, yaklaşık olarak 42° 02' kuzey enlemi ve 35° 09' doğu boylamı arasında yer alır. Şehir, Karadeniz kıyısında doğal bir liman özelliği taşıyan Sinop Yarımadası üzerinde kurulmuştur. Bu konumu sayesinde tarih boyunca deniz ticareti açısından önemli bir merkez olmuştur. Toplam yüzölçümü 5.862 km² olup, Türkiye'nin toplam yüzölçümünün yaklaşık %0.8’ini kaplamaktadır.
Batısında Kastamonu, güneyinde Çorum, güneydoğusunda Samsun illeri, kuzeyinde ise Karadeniz ile çevrilidir. İl sınırları toplamda 475 km uzunluğundadır. Bu sınırların 300 km’sini kara sınırları, 175 km’sini ise Karadeniz kıyı şeridi oluşturmaktadır. Sinop kıyılarında, özellikle Akliman ve Hamsilos Koyu gibi doğal oluşumlar bulunur. Bu koylar, tarih boyunca doğal liman ve barınak olarak kullanılmıştır.
İklim ve Bitki Örtüsü
Sinop’ta Karadeniz iklimi etkili olup yıl boyunca ılıman ve yağışlı bir hava hakimdir. Yaz ayları genellikle serin, kış ayları ise ılık ve yağışlı geçer. Kar yağışı nadiren görülmekte olup, en fazla yağışı sonbahar ve kış aylarında almaktadır. İlde ortalama yıllık sıcaklık 14-15°C civarındadır.
En sıcak dönem Temmuz ve Ağustos aylarıdır ve sıcaklık 25°C’ye kadar çıkabilir (çıkabilmektedir). En soğuk aylar ise Ocak ve Şubat olup sıcaklık ortalama 3-4°C seviyelerine kadar düşebilmektedir. Şehirde Karadeniz'in etkisiyle nem oranı yüksektir, özellikle kıyı kesimlerinde deniz etkisi belirgin şekilde hissedilir. Sinop'un iç kesimlerine gidildikçe iklim daha karasallaşır. Denizden uzaklaştıkça kış aylarında sıcaklık düşmekte ve yağış oranı azalmaktadır.
Sinop’un bitki örtüsü Karadeniz ikliminin sağladığı nemli ve yağışlı hava koşulları sayesinde oldukça zengindir. İlin büyük bir bölümü ormanlarla kaplıdır ve Türkiye'nin en önemli orman alanlarından birine sahiptir. Kıyı kesimlerinde geniş yapraklı ormanlar yaygındır, iç bölgelere gidildikçe iğne yapraklı ormanlar görülmektedir. Kayın, meşe, gürgen, kestane, fındık, karaçam ve sarıçam en yaygın ağaç türleridir. Özellikle Ayancık ve Erfelek gibi bölgelerde geniş orman alanları bulunmaktadır.
Sahil bölgelerinde maki bitki örtüsü de yaygın olup defne, kocayemiş, yabani zeytin ve funda gibi türler görülmektedir. Ayrıca, Sinop’un Akgöl ve Sarıkum Gölü gibi sulak alanlarında zengin bir sucul bitki örtüsü ve endemik bitkiler bulunmaktadır.
Topografya
Dağlar
Dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahip olan Sinop’ta, dağlar genellikle denize paralel uzanmaktadır. Merkez ilçeye yaklaştıkça bu yükseltiler alçalarak sahil ovalarına dönüşmektedir. İlin en yüksek noktaları arasında, Ayancık ilçesindeki Çangal Dağı (1.605 m) ve Boyabat ilçesindeki Dranaz Dağı (1.345 m) yer almaktadır.
Ovalar
Sinop’ta geniş tarım arazileri bulunmamakla birlikte kıyı şeridinde ve iç kesimlerde tarıma elverişli bazı düzlükler mevcuttur. Boyabat Ovası, Kızılırmak’a yakınlığı nedeniyle tarımsal faaliyetlerin yoğun olarak yapıldığı bir bölgedir. Sinop Ovası ise merkeze yakın en geniş düzlük alanlardan biridir. Bu ovalar, özellikle tarım ve hayvancılık açısından önemli bir yere sahiptir.
Akarsular ve Göller
İlde büyük akarsular bulunmamakla birlikte Karadeniz’e dökülen çok sayıda küçük akarsu vardır. Bunlardan en önemlisi olan Gökırmak, Boyabat Ovası’nı suladıktan sonra Kızılırmak’a karışmaktadır. Bunun dışında Ayancık Çayı, Karasu Çayı, Kanlıçay (Güzelceçay) ve Kabalı Çayı gibi akarsular da Karadeniz’e ulaşmaktadır.
Sinop’ta doğal göller de yer almakta olup özellikle kıyı kesimlerinde lagün gölleri dikkat çekmektedir. Bunlar arasında en önemlisi Sarıkum Gölü’dür. Karadeniz kıyısında bulunan bu lagün gölü, su kuşları ve doğal yaşam açısından büyük bir öneme sahiptir. Bunun yanı sıra Ayancık ilçesinde bulunan Akgöl, ormanlarla çevrili doğal yapısıyla hem ekosistem hem de turizm açısından değerli bir alan olarak öne çıkmaktadır.
Yaban Hayatı
Karadeniz ikliminin sağladığı nemli ve yağışlı ortam, ilin biyolojik çeşitliliğini artırmış, özellikle kuş türleri açısından önemli bir yaşam alanı(fırsatı) oluşturmuştur. Sinop'un ormanlık alanlarında bozayı, kurt, tilki, çakal, karaca, yaban domuzu ve sansar gibi memeli türleri bulunmaktadır. Ayrıca, iç kesimlerde ve dağlık alanlarda porsuk, gelincik ve yabani tavşan gibi türlere(hayvan türlerine de) rastlanmaktadır.
Sinop’un özellikle kıyı bölgeleri ve gölleri kuş gözlemciliği açısından büyük öneme sahiptir. Sarıkum Gölü ve Akgöl, göçmen kuşlar için önemli konaklama alanlarıdır. Sarıkum Tabiatı Koruma Alanı, nesli tehlike altında olan bazı su kuşlarının barınma ve üreme alanlarından biridir. Sinop kıyıları ve sulak alanlarında karabatak, gri balıkçıl, büyük ak balıkçıl, alaca balıkçıl, yaban ördeği ve sakarmeke gibi türler yaygındır. Ayrıca, kıyı boyunca ve ormanlık alanlarda şahin, atmaca, doğan ve baykuş gibi yırtıcı kuşlar da sıklıkla görülmektedir.

Sarıkum Gölü (Fotoğraf: Orhan Özgülbaş, Türkiye Kültür Portalı)
Karadeniz’e kıyısı olan Sinop, aynı zamanda göçmen kuşlar için bir geçiş noktasıdır. Özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında leylekler ve çeşitli su kuşları bölgeden geçiş yapmaktadır. Kış aylarında ise Karadeniz kıyılarında deniz ördekleri ve martı türleri yoğun olarak gözlemlenmektedir.
Sinop’un doğal yapısı ve iklimi, yaban hayatı için elverişli koşullar sunarken, özellikle koruma altındaki alanlarda kuş popülasyonunun sürdürülebilirliği açısından çalışmalar yürütülmektedir. Bu nedenle, Sinop Türkiye'nin yaban hayatı ve kuş gözlemciliği açısından önemli noktalarından biri olarak kabul edilmektedir.
Demografik Yapı
2023 TUİK sonuçlarına göre, Sinop'un toplam nüfusu 226.957 olarak kaydedilmiştir. Bu nüfus, Türkiye'nin toplam nüfusu olan 85.372.377'nin yaklaşık %0,27'sini oluşturmaktadır. İlin demografik yapısında dikkat çeken unsur, yaşlı nüfus oranının yüksekliğidir. 2023 yılı verilerine göre, Sinop'ta 65 yaş ve üzeri bireylerin toplam nüfusa oranı %20,0 olarak tespit edilmiştir. Bu oran, Sinop'u Türkiye'de yaşlı nüfus oranı en yüksek iller arasında ilk sıralara yerleştirmektedir.
Sinop'un demografik yapısı, ilin sosyal ve ekonomik dinamiklerini de etkilemektedir. Yaşlı nüfus oranının yüksek olması, sağlık hizmetleri, sosyal destek mekanizmaları ve istihdam politikaları gibi alanlarda özel düzenlemeleri gerektirmektedir. Ayrıca, genç nüfusun azalması, ilin uzun vadeli kalkınma planlarında dikkate alınması gereken önemli bir faktördür.
İlçeler ve Nüfus Sayısı (2023)
Ayancik: 24.013
Boyabat: 45.494
Dikmen: 4.851
Durağan: 17.151
Erfelek: 12.795
Gerze: 30.100
Saraydüzü: 5.867
Türkeli: 16.635
Ekonomi
Tarım ve Hayvancılık
Sinop'un toplam yüzölçümü 586.200 hektar olup, bunun %30'u yani 174.117 hektarı tarıma elverişlidir. Ancak, bu alanın 78.730 hektarında aktif olarak tarım yapılmaktadır. Başlıca tarım ürünleri arasında buğday, arpa, mısır ve çeltik gibi tahıllar bulunmaktadır. Ayrıca, meyve ve sebze üretimi de önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle elma, armut, erik ve fındık gibi meyveler ile domates, biber ve patlıcan gibi sebzeler de yetiştirilmektedir.
Hayvancılık sektörü de ilin ekonomisinde önemli bir paya sahiptir. Büyükbaş ve küçükbaş hayvancılığın yanı sıra, arıcılık ve kanatlı hayvan yetiştiriciliği de yapılmaktadır. Ayrıca, ilin Karadeniz'e kıyısı olması nedeniyle balıkçılık da önemli bir geçim kaynağıdır. Deniz ürünleri avcılığı ve yetiştiriciliği, özellikle kıyı kesimlerinde yaşayan halk için ekonomik değere sahiptir.
Ticaret ve Sanayi
Sinop'un sanayi sektörü, ağırlıklı olarak taş ve toprağa dayalı sanayi ile gıda sektöründen oluşmaktadır. İlde, Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği'ne kayıtlı 7 esnaf ve sanatkârlar odası bulunmaktadır. Bu odalara bağlı olarak faaliyet gösteren işletmeler, ilin ticari hayatına katkı sağlamaktadır. Sanayi tesisleri genellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerden oluşmakta olup, gıda işleme, inşaat malzemeleri üretimi ve orman ürünleri işleme gibi alanlarda faaliyet göstermektedirler.
Ticaret sektörü ise, ilin coğrafi konumu ve ulaşım imkânları doğrultusunda gelişim göstermektedir. Sinop Limanı, hem yük hem de yolcu taşımacılığı açısından stratejik bir öneme sahiptir. Ayrıca, kara yolu bağlantıları sayesinde iç ve dış ticaret faaliyetleri yürütülmektedir. Yerel pazarlarda tarım ve hayvancılık ürünlerinin satışı yapılmakta, esnaf ve sanatkârlar çeşitli hizmetler sunmaktadır.
Kültür ve Turizm
Geleneksel El Sanatları
Sinop ili, zengin kültürel mirasıyla dikkat çeken ve geleneksel el sanatlarının nesilden nesile aktarıldığı bir bölgedir. Bu el sanatları, ilin tarihî ve kültürel dokusunu yansıtan önemli unsurlar arasında yer almaktadır.
Dokumacılık ve Tekstil Ürünleri
Sinop'ta dokumacılık, özellikle Ayancık ilçesinde keten üretimiyle öne çıkar. Keten ipliği, zahmetli bir süreç sonunda elde edilerek "düzen" adı verilen tezgahlarda dokunur. Bu dokumalardan göynek, nezgep, paça gibi giyim eşyaları ile çarşaf ve peşkir gibi ev tekstili ürünleri üretilir. Ayrıca, "çember" adı verilen ve başörtüsü olarak kullanılan dokumalar da Boyabat, Durağan ve Saraydüzü ilçelerinde yaygındır. Çemberler, kenarları şerit desenli olup, orta kısımları bütün olarak dokunur. "Mahrama" ve "peşkir" ise el ve yüz havlusu olarak kullanılan, kenarları yöresel motiflerle süslenmiş ince dokumalardır. Mahrama, çembere göre daha sık dokunurken, peşkir daha ince ve uzun olarak üretilir.
Gemi Modelciliği ve Kotracılık
1950'li yıllarda Sinop Cezaevi'nde başlayan gemi modelciliği ve kotracılık, günümüzde ilin simgesi haline gelmiştir. İlk olarak cezaevindeki mahkûmlar tarafından yapılan bu el sanatı, zamanla il merkezinde yaygınlaşmıştır. Geleneksel yöntemlerle üretilen kotralar ve tekne modelleri, yerli ve yabancı turistler tarafından hediyelik eşya olarak tercih edilmektedir. Bu modellerin yapımında ceviz, gürgen, kayın gibi farklı ağaç türleri kullanılmaktadır.

Gemi modelciliği (Fotoğraf: Sinop İl ve Turizm Müdürlüğü)
Bıçakçılık
Sinop'ta bıçakçılık, Özekes ailesi tarafından dört kuşaktır sürdürülen bir el sanatıdır. 1890 yılında Hüseyin Usta tarafından hobi olarak başlayan bu gelenek, günümüzde ilin tanıtımında önemli bir yer tutmaktadır. Bıçakların yapımında yüksek karbonlu İsveç çeliği, saplarında ise manda veya geyik boynuzu ile gül ağacı kökü kullanılmaktadır. Üretilen bıçaklar arasında dekoratif, mutfak ve av bıçakları bulunmaktadır.

Sinop bıçağı (Fotoğraf: Türkiye Kültür Portalı)
Geleneksel Giyim
Sinop'un geleneksel giyimi, ilin kültürel zenginliğini yansıtan önemli unsurlardandır. Erkekler, "zıpka" adı verilen dar paçalı pantolonlar ve yakasız gömlekler giyerken, kadınlar işlemeli "göynek"ler ve "üçetek" adı verilen kıyafetleri tercih ederler. Baş örtüsü olarak ise "nezgep", "fes" veya "çember" kullanılır.
Turistik Mekanlar
Sinop Tarihi Cezaevi
Sinop’un en bilinen yapılarından biri olan Tarihi Sinop Cezaevi, üç tarafı denizle çevrili bir yarımada üzerinde kurulmuştur. Kale içine inşa edilen cezaevi, uzun yıllar boyunca farklı amaçlarla kullanılmış olup, günümüzde müze olarak ziyaretçilere açıktır. Zamanında Sabahattin Ali gibi ünlü mahkumların kaldığı cezaevi, mimarisi ve tarihi ile ilgi çekmektedir.
Hamsilos Tabiat Parkı
Doğal bir liman olan Hamsilos Koyu, Türkiye’nin tek fiyordu olarak bilinmektedir. Zengin bitki örtüsü ve doğal güzellikleri ile öne çıkan bu alan, yürüyüş ve doğa fotoğrafçılığı için oldukça uygundur. Hamsilos Tabiat Parkı, yeşil ve mavinin birleştiği benzersiz bir doğa harikası olarak korunmaktadır.

Hamsilos Tabiat Parkı (Fotoğraf: Türkiye Kültür Portalı)
Boyabat Kalesi
Boyabat ilçesinde yer alan Boyabat Kalesi, yüksek bir kaya üzerine inşa edilmiş olup, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde stratejik bir savunma noktası olarak kullanılmıştır. Kaleye çıkıldığında Boyabat’ın manzarası görülebilmektedir.

Boyabat Kalesi (Fotoğraf: Furkan Durmuş, pexels.com)
Akgöl
Ayancık ilçesinde yer alan Akgöl, Sinop’un önemli doğal güzelliklerinden biridir. Orman içinde yer alan bu göl, temiz havası ve doğal ortamıyla dinlenmek ve doğayla iç içe vakit geçirmek isteyenler için ideal bir yerdir.
Paşa Tabyası
Sinop Limanı’nı korumak için Osmanlı döneminde inşa edilen Paşa Tabyası, tarihi yapısıyla dikkat çekmektedir. Denizden gelebilecek saldırılara karşı topçu bataryalarının yer aldığı bu yapı, günümüzde ziyaretçilere açıktır.
Sinop Arkeoloji Müzesi
Sinop'un köklü tarihini gözler önüne seren Sinop Arkeoloji Müzesi, farklı dönemlere ait eserleri barındırmaktadır. Müzede Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait çeşitli kalıntılar sergilenmektedir.
Pervane Medresesi
Selçuklu dönemine ait olan Pervane Medresesi, günümüzde sanat galerisi ve el sanatları merkezi olarak kullanılmaktadır. Tarihi yapıyı görmek ve yöresel ürünler satın almak isteyenler için önemli bir duraktır.

Pervane Medresesi (Fotoğraf: Sinop İl ve Turizm Müdürlüğü)
Erfelek Tatlıca Şelaleleri
Sinop’un en dikkat çeken doğal güzelliklerinden biri olan Erfelek Tatlıca Şelaleleri, 28 farklı irili ufaklı şelaleden oluşmaktadır. Doğa yürüyüşü ve kamp yapmak isteyenler için uygun bir bölgedir.
Seyit Bilal Türbesi
İslamiyet'in Anadolu'daki önemli isimlerinden biri olarak kabul edilen Seyit Bilal’e ait olan türbe, Sinop’un dini ve kültürel mirasının önemli bir parçasıdır.
Bazalt Kayalıkları
Sinop’un doğal güzellikleri arasında yer alan Bazalt Kayalıkları, volkanik oluşumlarla meydana gelmiş, sütun şeklindeki kayalarla dikkat çeken bir jeolojik yapıdır. Ziyaretçiler burada eşsiz doğa manzaralarını izleyebilirler.

Bazalt Kayalıkları (Fotoğraf: Sinop İl ve Turizm Müdürlüğü)
Diyojen Heykeli
Sinop, Antik Çağ'ın ünlü filozoflarından Diyojen’in (Diogenes) doğum yeri olarak bilinmektedir. Sinop’un girişinde yer alan Diyojen Heykeli, şehre gelenleri karşılayan önemli bir kültürel simgedir. Heykel, elinde bir fener tutan Diyojen’i tasvir etmektedir. Bu figür, Diyojen’in gündüz vakti elinde fenerle dolaşıp "dürüst bir insan arıyorum" dediği efsaneye atıfta bulunmaktadır. Heykelin yanında bir de köpek figürü yer alır ki bu da Diyojen’in doğal yaşam biçimini benimsemesine ve hayvanlarla olan yakınlığına vurgu yapmaktadır. Sinop’ta bulunan bu heykel, hem filozofun mirasını yaşatmakta hem de şehrin kültürel kimliğinin bir parçası olarak ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.
Yemekler
İçli Tava
Sinop’un meşhur deniz ürünlerinden biri olan içli tava; özellikle hamsi, ve mezgit gibi balıklarla hazırlanan bir yemektir. Balıklar una bulandıktan sonra yağda kızartılır ve soğan, domates, biber gibi sebzelerle birlikte fırına verilerek pişirilir. Geleneksel olarak mısır ekmeği ve salata ile servis edilir.
Hamursuz Tatlısı
Hamursuz tatlısı, Sinop mutfağının geleneksel tatlılarından biridir ve adı her ne kadar "hamursuz" olarak geçse de, yapımında hamur kullanılmaktadır. Tatlı; yumuşak kıvamda hazırlanan bir hamurun açılması, sacda pişirilmesi, suya batırılması ve cevizle kat kat döşenmesiyle hazırlanır.
Keşkek
Karadeniz mutfağında önemli bir yere sahip olan keşkek, özellikle düğün ve bayram gibi özel günlerde yapılan geleneksel bir yemektir. Buğday ve etin uzun süre pişirilip dövülerek lapa haline getirilmesiyle hazırlanır. Üzerine tereyağında kızdırılmış kırmızı biber sosu dökülerek servis edilir.
Boyabat Ezmesi
Sinop’un Boyabat ilçesine özgü bir tatlı olan Boyabat ezmesi, şeker, irmik, tereyağı ve cevizle yapılan yoğun kıvamlı bir tatlıdır. Özellikle misafirler için yapılan bu tatlı, geleneksel olarak üzerine ceviz serpilerek sunulur.
Sinop Nokulu
Sinop’un en bilinen hamur işleri arasında yer alan nokul, hamurun içine ceviz, üzüm veya kıymalı harç konularak rulo şeklinde sarılmasıyla hazırlanır. Tatlı ve tuzlu olarak iki farklı çeşidi bulunur. Genellikle kahvaltılarda veya çay saatlerinde tüketilen nokul, Sinop’un kültürel mirasının önemli bir parçasıdır.

Sinop nokulu (Fotoğraf: Sinop İl ve Turizm Müdürlüğü)
Sinop Mantısı
Sinop mutfağının en ünlü yemeklerinden biri olan Sinop mantısı, diğer mantılardan farklı olarak daha büyük parçalardan oluşur. Küçük bohça şeklinde kapatılan mantılar, yoğurt ve ceviz ile birlikte servis edilir. Sinop mantısının ayırt edici özelliği, üzerine tereyağında kavrulmuş ceviz eklenmesidir.
Boyabat İncir Uyutması
Boyabat ilçesine özgü geleneksel bir tatlı olan incir uyutması, kuru incirin sütle birlikte doğal mayalanma sürecine bırakılmasıyla elde edilir. Hiçbir katkı maddesi kullanılmadan yapılan bu tatlı, probiyotik özellikleri sayesinde hem lezzetli hem de sağlıklıdır.
Boyabat Sırık Kebabı
Boyabat’a özgü et yemeklerinden biri olan sırık kebabı, bütün kuzunun odun ateşinde yavaşça çevrilerek pişirilmesiyle yapılır. Etin doğal yağlarıyla pişmesi, kebaba kendine özgü bir lezzet kazandırır. Özellikle büyük davetlerde ve özel günlerde tercih edilen bu yemek, Sinop mutfağının önemli et yemeklerinden biridir.

Boyabat Sırık Kebabı (Fotoğraf: Sinop İl ve Turizm Müdürlüğü)
Ulaşım ve Alt Yapı
Sinop ili, ulaşım ve altyapı açısından önemli gelişmeler kaydetmiştir. İlin toplam yol ağı, 221,2 km asfalt betonu ve 342,8 km sathi kaplama olmak üzere toplam 564 km’dir. Karayolu ulaşımında, Sinop-Samsun Otoyolu üzerinde bulunan Çiftlik Tüneli ve Demirciköy Tüneli, ulaşımı daha güvenli ve hızlı hale getirmiştir. Çiftlik Tüneli 1.285 m, Demirciköy Tüneli ise 1.680 m uzunluğundadır.
Sinop'un deniz ulaşımı, Karadeniz'in doğal limanlarından biri olan Sinop Limanı üzerinden sağlanmaktadır. Ancak, mevcut liman genellikle balıkçı barınağı olarak kullanılmakta ve deniz yolu ulaşımından yeterince faydalanılamamaktadır. Havayolu ulaşımı açısından, Sinop Havalimanı ilin hava trafiğini karşılamaktadır.
Yerel Yönetim
Vali
Sinop’ta aktif olarak Valilik görevini Dr. Mustafa ÖZARSLAN yürütmektedir. 10.08.2023 Tarihli ve 32275 Sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan 09.08.2023 tarihli ve 2023/376 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Sinop Valiliği’ne atanan Dr. Mustafa ÖZARSLAN, 18.08.2023 tarihinde görevine başlamıştır.【1】


