Boyabat, Sinop ilinin güneybatısında yer alan bir ilçedir. İlçe ekonomisi tarım, hayvancılık ve ormancılığa dayalıdır. İlçede tarihi ve doğal yapılar bulunmaktadır.
Boyabat'ın kuş bakışı görünümü. (T.C. Boyabat Belediyesi)
Tarih
Boyabat’ın kuruluşu ve ilk yerleşimi Tunç Çağı’na (M.Ö. yaklaşık 3000 yılı) kadar uzanır. Bu döneme ait yerüstü seramik ve kalıntılar ilçe merkezindeki höyüklerde saptanmıştır. Antik çağlarda Paflagonya bölgesinde Germanikopolis olarak anılan yerleşim, Ayasofya Kütüphanesi’ndeki Batlamyos’un Coğrafya haritasında bugünkü Boyabat Kalesi’nin konumunda gösterilir. 1071 Malazgirt Savaşı sonrasında Bölge’ye giren Türkler, yerleşimde siyasi ve kültürel egemenliği tesis etmiş; 1461’de Fatih Sultan Mehmet’in Trabzon Rum İmparatorluğu’nu Osmanlı hâkimiyetine katmasıyla Boyabat, Osmanlı sınırlarına dâhil olmuştur.
Cumhuriyet’in ilanını takiben 1924 yılında Sinop iline bağlanan Boyabat, coğrafî adı “boy” (uzun) ve “abat” (ova) sözcüklerinin birleşmesiyle “Uzunova” anlamını taşımaktadır. Arkeolojik ve yazılı belgeler, Gaşgalar (M.Ö. 1400–1300), Hititler (M.Ö. 1330–1200), Paflagonyalılar (M.Ö. 1100–700), Lidyalılar (M.Ö. 700–546), İranlılar (M.Ö. 362), Pontuslar (M.Ö. 183–64), Romalılar (M.Ö. 64–M.S. 365) ve Bizanslıların (M.S. 395–1126) üst üste yönettiği çok katmanlı bir tarihî gelişimi ortaya koyar. 1 Mayıs 2005 tarihinde Tarihi Kentler Birliği’ne üye olan ilçe, sahip olduğu tarihî dokuyu koruma ve geliştirme bakımından bu üyelikle kurumsal bir teminat kazanmıştır.
Coğrafya ve İklim
Boyabat, Karadeniz Bölgesi içinde yer almakla birlikte kıyı etkisinden uzak, iç kesim karasal iklim özellikleri gösterir. İlçe toprakları jeolojik 2., 3. ve 4. jeolojik devirlerin çöküntü ve akarsu yarıklarıyla oluşmuş olup, kuzeybatı-güneydoğu yönünde uzanan Gökırmak Vadisi’ni kuşatan dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahiptir. Vadi tabanındaki alüvyal topraklar tarıma elverişli olup yüzölçümünün %60’ı sulanabilirdir ve Türkiye’nin en kaliteli pirinci bu alanda yetiştirilir. Yıllık yağış ortalaması 300–400 mm arasında değişirken, ortalama yağışlı gün sayısı 80’dir. Sıcaklık rejimi yer yer sert geçişler içerir; en sıcak aylar Temmuz–Ağustos, en soğuk aylar Ocak–Şubat olarak belirlenmiştir. Hakim rüzgârlar kuzey yönlü Poyraz ve Yıldız iken, yağış sistemleri batı rüzgârlarıyla taşınır.
Nüfus ve Demografi
Boyabat ilçesinin toplam nüfusu 2007 yılı itibarıyla 42.433 kişi iken 2024 yılında 45.494 kişiye ulaşmış olup, bu dönemde 2007–2008, 2012–2013 ve 2022–2023 yıllarında sırasıyla 545, 699 ve 1.331 kişilik artışlar kaydedilmiş; diğer yıllarda ise dalgalı bir azalış gözlenmiştir. 2024 yılı itibarıyla erkek nüfus 22.519 (%49,50), kadın nüfus 22 975 (%50,50) düzeyinde gerçekleşmiş ve cinsiyetler arasındaki fark genellikle birkaç yüz kişi ölçeğinde kalmıştır. Yıllık nüfus değişimleri, yerel kayıt güncellemeleri ve göç hareketlerinin etkisiyle inişli çıkışlı bir görünüm sergilemiştir.
Ekonomi
Boyabat ekonomisi tarım, hayvancılık, ormancılık ve sanayi sektörlerinin bileşiminden oluşur. Toplam 304.500 dekar alandan 181.000 dekarı tarımsal üretime ayrılmış; bunların 136.135 dekarında tahıl (buğday, arpa, yulaf, fiğ vb.) ekimi, 23.000 dekarında coğrafî işaretli pirinç üretimi gerçekleştirilir. Sulanabilir alan 83.170 dekardır. Çayır-mera alanı 9.250 dekarlık bir büyüklük sunar. Büyükbaş hayvan sayısı 35.653, küçükbaş hayvan sayısı 48 356 (39.334 koyun, 9.022 keçi), manda varlığı 591; arıcılık faaliyetleri ise 7.082 kovanla sürdürülür (2023). Ormancılık ve odun ürünleri sektörü, yöredeki geniş orman kaynaklarını değerlendirirken gıda işleme, dokuma ve mobilya üretimi gibi küçük ölçekli sanayi kolları da ekonomik yapıya çeşitlilik katar. Ayrıca Boyabat Gazidere Domatesi, 150 yılı aşkın bir geçmişiyle coğrafî işaret tesciline sahiptir; iri meyveli, aromatik bu domates türü hem yerel hem de bölgesel pazarda önemli bir tarımsal katkı sunar.
Turizmi, Kültürü ve Mutfağı
Boyabat’ın turizm potansiyeli hem doğal hem de tarihî miras ögeleri etrafında şekillenir. Antik döneme (M.Ö. 7. yüzyıl) uzanan Boyabat Kalesi, Gökırmak Vadisi’ne hâkim kayalık tepelerde, kayaların doğal yapısı bozulmadan inşa edilmiş sur ve tünelleribulunmaktadır. Kurusaray Köyü yakınındaki Bazalt Kayalıkları Tabiat Anıtı, 30–40 m yüksekliğinde sütunlu bazalt blokları, 3–5 milyon yıllık jeolojik geçmişiyle doğa turizmine özgün bir örnek teşkil eder. Çukurhan Köyü Kalesi ise Helenistik ve Roma dönemlerine ait kalıntılar barındıran küçük bir kaya kalesi olarak öne çıkar; yanı başındaki şelale, yürüyüş ve kamp alanı niteliği taşır. Kültürel etkinlikler arasında Ekim ayının üçüncü haftasında düzenlenen Boyabat Panayırı ve Yağlı Pehlivan Güreşleri, bölgedeki tarımsal döngü ile iç içe geçen bir tarihî pazarlama, eğlence ve spor geleneğini sürdürür. Boyabat Belediyesi Yaşayan Kültürel Miras Müzesi, ilçenin somut ve somut olmayan kültürel değerlerini belgeleyip sergilerken geleneksel çocuk oyunları, masal anlatımı, Karagöz gösterileri ve el sanatları atölyeleri aracılığıyla kültürel aktarımı sağlar.
Yöresel mutfak, tarımsal ve hayvansal ürünlerin değerlendirilmesine dayanır. Boyabat Ezmesi; ceviz, fındık, fıstık ve badem gibi yağlı tohumların özgün formülle işlendiği, besleyici bir enerji kaynağı olarak bilinir. Boyabat Sırık Kebabı ise etin şiş yerine saplanan uzun sırıklar üzerinde pişirilmesiyle karakterize edilen, bölgeye özgü bir et yemeğidir. Bu lezzetler, hem günlük sofralarda hem de turistik tesislerde sunularak Boyabat’ın gastronomik kimliğini tamamlar.