KÜRE LogoKÜRE Logo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Dürtme Teorisi

Ekonomi Ve Finans+1 Daha
fav gif
Kaydet
kure star outline

Dürtme teorisi (Nudge Theory), bireylerin davranışlarını öngörülebilir biçimde yönlendirmek amacıyla, seçeneklerin sunum biçiminde küçük ve incelikli değişiklikler yaparak daha faydalı kararlar almalarını sağlamayı hedefleyen bir davranışsal iktisat yaklaşımıdır. Bu yaklaşım, bireyin seçim özgürlüğünü ortadan kaldırmadan ya da maddi teşvikleri önemli ölçüde değiştirmeden müdahale etme prensibine dayanır. Kavram, Richard H. Thaler ve Cass R. Sunstein tarafından 2008’de yayımlanan Nudge: Improving Decisions About Health, Wealth, and Happiness adlı eserle popülerleşmiş ve akademik literatürde sistematikleşmiştir. Yazarlar bu yaklaşımı “özgürlükçü paternalizm” (libertarian paternalism) başlığı altında tanımlar. Bu anlayışa göre bireylerin daha iyi tercihlere yönelmesi için çevresel müdahaleler yapılabilir; ancak bu yönlendirme onların karar verme özgürlüğünü ihlal etmemelidir.


Dürtme teorisinin doğuşu, iktisat ve psikolojinin kesişiminde gelişen davranışsal iktisat alanının yükselişiyle paralellik gösterir. Daniel Kahneman ve Amos Tversky’nin 1970’lerden itibaren yürüttükleri deneysel çalışmalar, insanların karar alma süreçlerinin sistematik bilişsel yanlılıklar içerdiğini ve çoğu zaman rasyonellikten uzaklaştığını ortaya koymuştur. Thaler ise bu psikolojik bulguları iktisadi modellemelerle birleştirerek, klasik iktisadın rasyonel birey modeli olan Homo Economicus’un gerçek hayatta karşılığı olmadığını, kararların çoğunlukla irrasyonel ve alışkanlıklara dayalı olduğunu savunmuştur. Bu çerçevede, bireylerin dışsal müdahalelerle—ama doğrudan yasak ya da baskı olmaksızın—daha iyi kararlar almalarının mümkün olduğu iddia edilmiştir.

Psikolojik Temeller ve Kuramsal Arka Plan

Dürtme teorisi, bireylerin karar alma süreçlerini açıklamak için psikolojide yaygın olarak kabul gören bilişsel modellerden yararlanır. Bu modellerin başında, insan zihninin kararlarının iki farklı sistem üzerinden işlediğini savunan çift sistemli düşünme kuramı (dual-process theory) gelir. Bu kuram, Daniel Kahneman ve Amos Tversky’nin öncülüğünde geliştirilmiş ve sonrasında Richard Thaler ile Cass Sunstein’ın dürtme yaklaşımına teorik temel oluşturmuştur.


Bu modele göre, bireylerin karar alma süreci Sistem 1 ve Sistem 2 olarak adlandırılan iki ayrı işleyiş biçimiyle açıklanır. Sistem 1 hızlı, sezgisel, otomatik ve çaba gerektirmeyen bir düşünme biçimidir. Günlük yaşamda yapılan birçok tercih—örneğin bir ürün seçmek, asansör mü merdiven mi tercih etmek gibi—çoğu zaman Sistem 1’in kontrolünde gerçekleşir. Sistem 2 ise daha yavaş, analitik, bilinçli ve dikkat gerektiren bir düşünme sürecidir. Karmaşık hesaplamalar, kıyaslamalar ya da soyut düşünceler Sistem 2 aracılığıyla yürütülür.


Dürtme teorisinin temel varsayımlarından biri, bireylerin çoğu zaman Sistem 1’e dayalı düşünme eğiliminde olduklarıdır. Bu nedenle, kararlar kısa vadeli çıkarlar, alışkanlıklar, dikkat dağınıklığı ya da bilişsel yük altında alınan hatalı yargılara dayanabilir. Dürtme uygulamaları, tam da bu noktada devreye girerek bireyin karar ortamında küçük değişiklikler yapar; böylece bireyin daha uzun vadeli fayda sağlayacak seçenekleri tercih etmesi kolaylaştırılır.


Bu bağlamda, bireylerin bilişsel yanlılıklara (bias) ve sezgisel kestirme yollara (heuristic) başvurarak karar verdikleri kabul edilir. Örneğin "statüko yanlılığı", bireyin mevcut durumu sürdürme eğilimini ifade eder; bir varsayılan seçeneğin değiştirilmeden kalması da buna örnektir. "Çerçeveleme etkisi" ise, aynı bilginin farklı biçimlerde sunulmasının kararları nasıl etkileyebileceğini gösterir. Dürtme uygulamaları, bu gibi bilişsel eğilimleri göz önünde bulundurarak tasarlanır.


Bununla birlikte, çift sistemli kuram zamanla eleştirilmiş ve alternatif yaklaşımlar önerilmiştir. Bazı araştırmacılar, iki sistem arasında net bir ayrım yapmak yerine, tek bir bilişsel sistemin farklı yoğunlukta ve içerikte çalıştığını savunur. Örneğin, Magda Osman tarafından geliştirilen “tek sistemli bilişsel tutarlılık modeli”, bireyin davranışlarını bilgi, inanç ve amaçları arasında psikolojik uyum kurma çabasıyla açıklar. Bu modele göre, bireyin karar verme süreci Sistem 1 ve Sistem 2 gibi ayrık sistemlerden çok, birbirine bağlı ve sürekli çalışan bilişsel süreçlerden oluşur.


Ayrıca, bireyin dürtmelere nasıl tepki verdiği, yalnızca bilişsel yapılarına değil, aynı zamanda değer yargılarına, motivasyonlarına ve içinde bulunduğu bağlama da bağlıdır. Örneğin bir birey sağlık konusunda oldukça hassassa, sigara paketleri üzerindeki uyarılar daha etkili olabilir; ancak aynı uygulama başka bir bireyde etkisiz kalabilir. Bu da dürtme uygulamalarının bireysel farklılıklara ve çevresel koşullara duyarlı olarak tasarlanması gerektiğini gösterir.


Özetle, dürtme teorisi bireylerin karar alma süreçlerini psikolojik olarak anlamak ve bu süreçlere uyumlu müdahaleler tasarlamak amacıyla geliştirilmiştir. Bilişsel ekonomi, sınırlı rasyonalite, otomatik düşünme ve sosyal norm algısı gibi psikoloji temelli kavramlar, bu yaklaşımın merkezinde yer almaktadır.

Seçim Mimarisi ve Uygulama Biçimleri

Dürtme teorisinin temel uygulama aracı, “seçim mimarisi”dir. Seçim mimarı, bireylerin kararlarını şekillendirmek amacıyla çevresel düzenlemeler yapan kişidir. Bu düzenlemeler, kimi zaman çok küçük dokunuşlarla büyük davranışsal sonuçlar doğurabilir. Örneğin, okul kantininde sağlıklı yiyeceklerin göz hizasına yerleştirilmesiyle çocukların bu yiyecekleri seçme olasılığı artırılabilir. Bu uygulama, bireyleri bilinçli bir yönlendirmeye tabi tutmaksızın tercihlerini değiştirmektedir. Başka örneklerde ise organ bağışı sistemlerinde varsayılan seçeneğin “katılım” olması, insanların sistemde kalmasını kolaylaştırmakta ve bağış oranlarını artırmaktadır. Benzer şekilde, vergi ödeme davranışlarında “çoğu insan vergisini zamanında ödüyor” gibi sosyal normlara yapılan göndermeler de tercihleri etkilemekte kullanılabilir.


Uygulamalar yalnızca kamusal alanda değil, özel sektörde de yer bulmuştur. Örneğin, işverenlerin bireysel emeklilik planlarında varsayılan katkı oranını artırması ya da menülerin sağlıklı öğeleri öne çıkaracak şekilde tasarlanması, bireysel kararları etkileyen pratik örneklerdir. Dürtme araçları bilgi sunumu, sosyal normların düzeltilmesi, seçeneklerin yeniden düzenlenmesi ya da varsayılan ayarların değiştirilmesi gibi farklı biçimlerde karşımıza çıkar.

Emeklilik Sistemi Örneği

Thaler ve Sunstein, Dürtme kitabının “Para” başlıklı bölümünde, birçok çalışanın emeklilik tasarrufu yapmamasını ele alır. Pek çok kişi emeklilik için birikim yapmanın önemli olduğunu bilmesine rağmen, süreci karmaşık bulduğu için ya da karar vermeyi ertelediği için bu tür sistemlere katılmaz. İnsanların “statüko yanlılığı” (mevcut durumu değiştirmeme eğilimi) bu tür davranışların temel nedenlerinden biridir.

Bu probleme karşılık olarak önerilen çözüm ise, bireysel emeklilik sistemine otomatik katılım modelidir. Bu modelde, çalışanlar işe başladıklarında emeklilik planına otomatik olarak dahil edilirler, ancak istemezlerse diledikleri zaman sistemden çıkabilirler. Seçim özgürlüğü tamamen korunur, ancak başlangıç noktası değiştirilmiştir: Sisteme “katılmak” yerine artık sistemden “çıkmak” gerekir.


Bu küçük değişikliğin etkisi büyüktür. ABD’de yapılan araştırmalarda, otomatik katılımın uygulandığı işyerlerinde emeklilik planına katılım oranlarının %40’lardan %90’lara kadar yükseldiği görülmüştür. İnsanların çoğu varsayılan seçeneği değiştirmediği için, sistemde kalırlar. Bu durum, bireyin uzun vadeli refahı açısından olumlu bir sonuç doğurur.


Bu örnek, “dürtme” yaklaşımının temel mantığını çok iyi özetler: Kural koymadan, yasak getirmeden ya da teşvik miktarını değiştirmeden yalnızca başlangıç ayarlarını değiştirmek, yani seçim ortamını yeniden düzenlemek, insan davranışında büyük fark yaratabilir.

Dürtme Türleri ve Etkililik Sorunu

Dürtme uygulamaları, bireylerin kararlarını yönlendirmek amacıyla tasarlanmış müdahalelerdir. Bu uygulamalar, hangi zihinsel süreçleri etkilediklerine göre farklı türlere ayrılabilir. Literatürde yaygın olarak kabul edilen bir ayrım, dürtmeleri Tip 1 ve Tip 2 olmak üzere ikiye ayırır.


Tip 1 dürtmeler, hızlı ve otomatik kararlarla ilişkilidir. Bu tür müdahaleler, bireyin fazla düşünmeden verdiği kararları etkilemeyi amaçlar. Genellikle çevrenin fiziksel düzenlenmesiyle yapılır. Örneğin, sağlıklı yiyeceklerin kantinde ilk sıraya yerleştirilmesi ya da çöp kutularına hedef görseller konulması bu gruba girer. Bu müdahaleler çaba gerektirmez ve bireyin dikkatini fazla çekmeden etki gösterir. Tip 2 dürtmeler ise daha bilinçli düşünmeyi ve bilgi işlemeyi harekete geçirir. Bireyin davranışlarını, sunulan bilgi veya sosyal karşılaştırma yoluyla değiştirmeyi hedefler. Örneğin, elektrik faturalarında komşuların tüketim ortalamasının gösterilmesi ya da sigara paketlerine sağlık uyarılarının eklenmesi Tip 2 dürtmelere örnektir. Bu tür uygulamalar, bireyin karar sürecine doğrudan katılımını teşvik eder. Bu iki dürtme türü arasında hem uygulama biçimi hem de etki süresi bakımından fark vardır. Tip 1 dürtmeler genellikle kısa vadeli ve hızlı sonuçlar doğurur. Tip 2 dürtmelerin ise daha kalıcı ve derinlemesine davranış değişiklikleri sağlama potansiyeli bulunur.


Dürtme uygulamalarının etkili olup olmadığına dair araştırmalar farklı sonuçlar göstermektedir. Bazı alanlarda uygulamalar başarılı olmuş, örneğin otomatik emeklilik kaydı gibi düzenlemelerle katılım oranları yükselmiştir. Ancak bazı durumlarda, özellikle bilgi vermeye dayalı dürtmelerin etkisi sınırlı ya da geçici kalmıştır. Örneğin, restoranlarda kalori bilgisi sunulması her zaman tercihleri değiştirmemektedir.


Bu durum, dürtme uygulamalarının bağlama, hedef kitleye ve sunulma biçimine göre değişen sonuçlar doğurabileceğini göstermektedir. Ayrıca, kısa süreli deneylerden elde edilen başarıların, uzun vadeli ve farklı koşullardaki etkilerini garanti etmediği de görülmektedir. Dürtme uygulamalarının etkili olabilmesi için hem psikolojik hem de çevresel faktörlerin dikkate alınması önemlidir. Müdahalelerin bireylerin karar süreçlerine uygun şekilde ve açık bir biçimde tasarlanması, kalıcı davranış değişiklikleri için temel koşuldur.

Etik Boyutlar

Dürtme teorisi, bireylerin kararlarını yönlendirme amacı taşıdığı için etik açıdan çeşitli değerlendirmelere konu olmuştur. Bu yaklaşımda temel ilke, bireyin özgürlük alanına müdahale edilmeden daha faydalı kararlar almasının teşvik edilmesidir. Ancak özellikle bireyin farkında olmadan yönlendirilmesi, bazı durumlarda özerklik ve bilinçli tercih ilkeleriyle çelişebilir.


Özellikle Tip 1 dürtmeler, karar verme sürecinde bireyin farkındalığına başvurmadan davranışları etkilemeye çalıştığı için eleştirilmiştir. Bu tür uygulamalarda bireyin tercih ettiği seçeneğin ne ölçüde kendi iradesiyle belirlendiği sorusu gündeme gelir. Bu nedenle, bazı yorumcular bu tür müdahaleleri örtük yönlendirme ya da manipülasyon olarak değerlendirmiştir.


Öte yandan Tip 2 dürtmeler, bireye bilgi sunarak ya da sosyal normlar hakkında bilinç kazandırarak karar sürecine açık biçimde katkı sağlamayı amaçlar. Bu tür uygulamalar, bireyin bilinçli düşünme süreçlerini desteklediği için etik açıdan daha kabul edilebilir bulunur. Dürtme uygulamalarının meşru kabul edilip edilmemesi, büyük ölçüde müdahalenin amacı, şeffaflığı ve bireylerin karar verme kapasitesine katkı düzeyiyle ilişkilidir.

Kaynakça

Thaler, Richard H., ve Cass R. Sunstein. Dürtme: Sağlık, Zenginlik ve Mutlulukla İlgili Kararları Geliştirmek. Çev. Ülker Sönmez. İstanbul: Pegasus Yayınları, 2021.

Akyol, Taha. “Nudge Theory and Its Ethical Dimensions.” İslah-ı Ahlak Dergisi 14, no. 1 (2022). https://isahlakidergisi.com/content/7-sayilar/27-14-cilt-1-sayi/7-m0528/d528_tahaegri.pdf.

Leonard, Thomas C. Review of Nudge: Improving Decisions About Health, Wealth, and Happiness, by Richard H. Thaler and Cass R. Sunstein. Princeton University, 2008. https://www.princeton.edu/~tleonard/reviews/nudge.pdf.

Lin, Y., Osman, M., ve Ashcroft, R. “Nudge: Concept, Effectiveness, and Ethics.” Basic and Applied Social Psychology 39, no. 6 (2017): 293–306. https://qmro.qmul.ac.uk/xmlui/handle/123456789/25415.

Ayrıca Bakınız

Yazarın Önerileri

Bilişsel UyumsuzlukBi
Davranışsal EkonomiDa
Doğrulama Yanlılığı (Confirmation Bias)

Doğrulama Yanlılığı (Confirmation Bias)

Diğer Sosyal Bilimler +2

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarTayyip Talha Karadeniz6 Temmuz 2025 17:32
KÜRE'ye Sor