KÜRE LogoKÜRE Logo
Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Elektronik Cihazlarda Karbon Ayak İzi Takibi

Çevre, Tarım Ve Ziraat+3 Daha
fav gif
Kaydet
kure star outline
Gemini_Generated_Image_toveattoveattove.png

Elektronik Cihazlarda Karbon Ayak İzi Takibi (Yapay Zeka ile Oluşturulmuştur)

Tanım
Bir Elektronik Cihazın Üretim - Kullanım ve Bertaraf Süreçleri Boyunca Atmosfere Saldığı Toplam Sera Gazı Miktarı
Ana Standart
ISO 14067 (Ürün Karbon Ayak İzi)
Hesaplama Yöntemi
Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi (LCA)
Dijital Ayak İzi
Cihazların Kullanımı Sırasında (İnternet ve Veri Merkezleri) Tüketilen Enerji Kaynaklı Emisyonlar.
Küresel Etki
Dijital Teknoloji ve Küresel Sera Gazı Salınımlarının Yaklaşık %4'ünden Sorumludur.
Önemli Aşamalar
Hammadde ÇıkarımıÜretimKullanım (Enerji Tüketimi)Bertaraf.

Elektronik cihazlarda karbon ayak izi takibi, bir ürünün ham madde çıkarımından başlayarak üretim, dağıtım, kullanım ve bertaraf süreçlerini kapsayan tüm yaşam döngüsü boyunca atmosfere saldığı sera gazı emisyonlarının ölçülmesi, analiz edilmesi ve raporlanması sürecidir. Bu kavram, özellikle akıllı telefonlar, bilgisayarlar, tabletler ve diğer internet bağlantılı cihazların çevresel etkilerini anlamak ve azaltmak için kritik bir öneme sahiptir. Elektronik cihazların karbon ayak izi, iki ana bileşenden oluşur: üretim ve bertaraf süreçlerini içeren fiziksel ayak izi ve cihazların kullanımı sırasında ortaya çıkan dijital karbon ayak izi. Dijital karbon ayak izi, cihazların çalışması, internete bağlanması, veri merkezlerinde veri depolaması ve işlenmesi gibi faaliyetler için tüketilen enerji kaynaklı emisyonları ifade eder. Bu bütüncül yaklaşım, teknoloji endüstrisinin sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasında temel bir rol oynar.

Karbon Ayak İzi Kavramı ve Kapsamı

Karbon ayak izi, bir bireyin, organizasyonun, ürünün veya ülkenin belirli bir zaman diliminde neden olduğu toplam sera gazı (GHG) emisyonlarının karbondioksit (CO₂) eşdeğeri (CO₂e) cinsinden ölçüsüdür. Bu gazlar arasında en yaygın olanı karbondioksit (CO₂) olup, diğer önemli sera gazları metan (CH₄), nitröz oksit (N₂O) ve florlu gazlardır. Her gazın küresel ısınma potansiyeli farklı olduğu için, ortak bir ölçü birimi olan CO₂e kullanılır. Karbon ayak izi genellikle iki kategoriye ayrılır: birincil (doğrudan) ve ikincil (dolaylı) ayak izi. Birincil ayak izi, fosil yakıtların yanması gibi doğrudan kontrol edilen faaliyetlerden kaynaklanan emisyonları içerir. İkincil ayak izi ise kullanılan ürünlerin üretiminden bertarafına kadar olan tüm yaşam döngüsü boyunca dolaylı olarak ortaya çıkan emisyonları kapsar.


Ürünlerin karbon ayak izi değerlendirilirken genellikle iki temel yaklaşım kullanılır: "beşikten kapıya" (cradle-to-gate) ve "beşikten mezara" (cradle-to-grave). Beşikten kapıya yaklaşımı, ham maddelerin çıkarılmasından ürünün fabrika çıkışına kadar olan süreçteki emisyonları ölçer ve genellikle işletmeler arası (B2B) ürünler için kullanılır. Beşikten mezara yaklaşımı ise ham madde temininden başlayarak üretim, dağıtım, kullanım ve ürünün ömrünü tamamladıktan sonraki bertaraf veya geri dönüşüm süreçlerini de içeren tüm yaşam döngüsünü ele alır. Bu kapsamlı yaklaşım, özellikle tüketiciye yönelik (B2C) elektronik cihazların toplam çevresel etkisini anlamak için daha uygundur.

Elektronik Cihazların Yaşam Döngüsü ve Karbon Ayak İzi

Elektronik bir cihazın karbon ayak izi, yaşam döngüsünün her aşamasında ortaya çıkan emisyonların bir toplamıdır. Bu aşamalar, ham madde çıkarımından başlayıp ürünün kullanım ömrünün sonuna kadar uzanır.

Hammadde Çıkarımı ve Üretim

Elektronik cihazların yaşam döngüsündeki en yüksek sera gazı emisyonu genellikle hammadde çıkarımı ve üretim süreçlerinde ortaya çıkar. Akıllı telefon, dizüstü bilgisayar, tablet gibi karmaşık cihazların üretimi için gerekli olan altın, kobalt, lityum, nikel ve nadir toprak elementleri gibi madenler, yoğun enerji tüketimi gerektiren madencilik faaliyetleri sonucunda elde edilir. Bu süreçler, açık ocak veya yeraltı madenciliği, cevherin zenginleştirilmesi ve rafinasyon aşamalarını içerir. Özellikle kobalt ve lityum üretiminde kullanılan yöntemler, yüksek miktarda elektrik ve ısıl enerji tüketir; bu enerji çoğunlukla fosil yakıtlardan sağlandığından karbon salımı artar. Bunun yanı sıra üretim tesislerinde gerçekleştirilen parça imalatı, elektronik bileşenlerin montajı, devre kartı üretimi ve yüzey kaplama gibi endüstriyel işlemler de yüksek miktarda sera gazı emisyonuna yol açar. Bu aşamada enerji tüketiminin yanı sıra, kullanılan kimyasal çözeltiler ve atık yönetim süreçleri de çevresel etkiyi artıran unsurlar arasındadır.

Dağıtım ve Lojistik

Üretilmiş cihazların fabrikalardan bölgesel depolara, oradan perakende satış noktalarına veya doğrudan son kullanıcılara ulaştırılması aşaması, küresel ölçekte geniş bir lojistik ağı gerektirir. Bu süreçte kara taşımacılığı (kamyon, tren), hava taşımacılığı (kargo uçakları) ve deniz taşımacılığı (konteyner gemileri) gibi farklı ulaşım modları kullanılır. Her bir taşımacılık yöntemi, kullanılan yakıt tipine ve taşınan yük miktarına bağlı olarak farklı seviyelerde sera gazı emisyonu üretir. Hava taşımacılığı, hızlı teslimat avantajı sağlasa da birim mesafe başına en yüksek karbon ayak izine sahip yöntemlerden biridir. Deniz taşımacılığı ise büyük hacimli yükleri daha düşük karbon yoğunluğu ile taşıyabilse de uzun mesafe ve düşük hız nedeniyle zaman açısından sınırlıdır. Bu dağıtım sürecinde ayrıca ara depolama, gümrük işlemleri ve yerel dağıtım ağları da enerji tüketimine ve dolaylı emisyonlara katkı yapar. Lojistik zincirinin verimliliği, rota optimizasyonu ve yakıt verimliliği gibi unsurların iyileştirilmesi, bu aşamadaki karbon salımını azaltmada kritik öneme sahiptir.

Kullanım Aşaması (Dijital Karbon Ayak İzi)

Elektronik cihazların yaşam döngüsü boyunca karbon salımına en fazla katkı yapan aşamalardan biri, kullanım sürecidir. Bu aşamadaki emisyonlar, “dijital karbon ayak izi” olarak adlandırılır ve cihazların doğrudan enerji tüketiminin yanı sıra, internet ve veri hizmetlerinin işletilmesi için gerekli altyapının enerji ihtiyacını da kapsar. İnternet bağlantılı cihazların küresel ölçekte yılda yüzlerce terawatt-saat enerji tükettiği tahmin edilmektedir. Bu enerji; cihazların şarj edilmesi, çalıştırılması, ekran aydınlatması, işlemci faaliyetleri ve kablosuz bağlantı modüllerinin çalışması gibi doğrudan kullanım faaliyetlerinden kaynaklanır.


Dolaylı enerji tüketimi ise çevrim içi işlemlerden doğar. E-posta göndermek, video akışı izlemek, sosyal medya platformlarında gezinmek, çevrim içi oyun oynamak veya bulut tabanlı depolama hizmetlerini kullanmak gibi dijital faaliyetler, sürekli olarak çalışır durumda olan veri merkezleri ve küresel ağ altyapılarının işleyişini gerektirir. Veri merkezleri, yüksek kapasiteli işlemciler, depolama üniteleri ve soğutma sistemleri nedeniyle enerji yoğun tesislerdir. Örneğin, tek bir e-postanın neden olduğu karbon salımı, içeriğinin uzunluğu, ek dosyaların boyutu ve iletim rotasına bağlı olarak birkaç gramdan onlarca grama kadar değişebilir. Araştırmalar, bilgi ve iletişim teknolojilerinin küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde dört oranında bir bölümünden sorumlu olduğunu ve bu oranın yıllık bazda artış eğiliminde bulunduğunu göstermektedir. Bu durum, dijital teknolojilerin çevresel etkisini azaltmaya yönelik enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kullanımı ve veri yönetimi optimizasyonu gibi önlemleri kritik hale getirmektedir.

Bertaraf ve Geri Dönüşüm

Elektronik cihazların kullanım ömrü sona erdiğinde ortaya çıkan elektronik atıklar (e-atık), çevresel açıdan yüksek risk barındırır. Bu atıklar, geri dönüşüm sürecine alınmadığında düzenli depolama alanlarına veya doğrudan doğaya bırakılarak ağır metallerin, toksik kimyasalların ve plastik bileşenlerin toprağa, suya ve havaya karışmasına neden olabilir. Ayrıca, atıkların taşınması, depolanması ve kontrolsüz ayrıştırılması sırasında ek sera gazı emisyonları oluşur.


Geri dönüşüm uygulamaları, kullanılabilir durumdaki değerli metallerin (altın, gümüş, bakır, kobalt, lityum vb.) yeniden kazanılmasını sağlayarak yeni cihaz üretiminde ihtiyaç duyulan hammadde çıkarımı ve işleme süreçlerini azaltır. Bu da hem enerji tüketiminin hem de karbon salımının düşürülmesine katkı yapar. Etkili bir e-atık yönetim sistemi, toplama, ayrıştırma, malzeme geri kazanımı ve çevreye zararlı bileşenlerin güvenli bertarafı gibi adımları içerir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, kayıt dışı e-atık işleme faaliyetleri sağlık ve çevre açısından ciddi tehditler oluşturduğundan, bu sürecin uluslararası standartlara uygun olarak yürütülmesi büyük önem taşır.

Karbon Ayak İzi İle İlgili Standartlar

Elektronik cihazların karbon ayak izi, belirli bir faaliyetin miktarını (aktivite verisi) o faaliyetin birim başına saldığı sera gazı miktarı (emisyon faktörü) ile çarpılarak hesaplanır. Bu hesaplamaların tutarlı, şeffaf ve karşılaştırılabilir olmasını sağlamak için uluslararası standartlar geliştirilmiştir. Ürün Karbon Ayak İzi (PCF) için dünya çapında kabul gören üç ana standart bulunmaktadır: ISO 14067, GHG (Greenhouse Gas) Protokolü ve PAS 2050. Bu standartların tümü, bir ürünün çevresel etkilerini değerlendirmek için kullanılan Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi (LCA) metodolojisine (ISO 14040 ve ISO 14044) dayanmaktadır.

ISO 14067

Ürünlerin karbon ayak izi için kuralları ve gereklilikleri belirleyen en yaygın standarttır. İklim değişikliğini tek bir etki kategorisi olarak ele alır ve sonuçların şeffaf bir şekilde iletilmesini teşvik eder. Bu standart, kuruluşların yaşam döngüsü boyunca belirledikleri sınırlar içinde hesaplama yapmalarına olanak tanır.

GHG Protokolü Ürün Standardı

Dünya Kaynakları Enstitüsü (WRI) ve Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi (WBCSD) tarafından geliştirilmiştir. Ürünlerin sera gazı envanterlerinin nicelleştirilmesi ve kamuya raporlanması için gereksinimleri içerir.

PAS 2050

İngiliz Standartları Enstitüsü (BSI) tarafından geliştirilen ilk standartlardan biridir ve ürün ve hizmetlerin CO₂ dengesini ölçmek için uluslararası tutarlı bir yöntem sunar.


Kurumsal düzeyde ise şirketler, tüm faaliyetlerinden kaynaklanan emisyonları izlemek için ISO 14064-1 standardını ve GHG Protokolü'nün Kapsam 1 (doğrudan emisyonlar), Kapsam 2 (satın alınan enerjiden kaynaklanan dolaylı emisyonlar) ve Kapsam 3 (tedarik zinciri gibi diğer tüm dolaylı emisyonlar) sınıflandırmasını kullanır.

Sektördeki Uygulamalar ve Girişimler

Teknoloji şirketleri ve diğer kuruluşlar, elektronik cihazların ve dijital hizmetlerin karbon ayak izini azaltmak için çeşitli girişimler başlatmaktadır. Samsung, Amazon, Microsoft ve Sky gibi şirketlerin ortak olduğu Bağlı Cihazların Kullanım Aşamasını Karbonsuzlaştırma (DUCD) girişimi, akıllı telefon gibi cihazların kullanım aşamasındaki sera gazı salınımlarını daha doğru ölçmeyi ve azaltmayı hedefleyen bir yöntem geliştirmiştir. Bu tür çalışmalar, ürünlerin karbon ayak izinin en büyük bileşenlerinden birini oluşturan kullanım aşamasına odaklanmanın önemini göstermektedir. 【1】 


Finans sektöründen QNB Finansbank gibi kurumlar da dijital platformlarını "iklim dostu" hale getirmek için adımlar atmaktadır. Banka, veri merkezlerinde tükettiği elektriği yenilenebilir enerji sertifikası (IREC) ile belgelenmiş kaynaklardan temin ederek kapsam 2 emisyonlarını nötrlemekte ve elektrik iletimi sırasında ortaya çıkan kapsam 3 emisyonlarını dengelemek için rüzgâr enerjisi projelerine gönüllü karbon kredisi yatırımı yapmaktadır. Bu, dijital hizmetlerin altyapısını oluşturan veri merkezlerinin çevresel etkilerini azaltmaya yönelik somut bir örnektir.【2】 

Karbon Ayak İzini Azaltma Yöntemleri

Elektronik cihazların karbon ayak izini azaltmak, hem kurumsal hem de bireysel düzeyde atılacak adımları gerektirir.

Kurumsal Düzeyde Önlemler

Kuruluşların dijital karbon ayak izini azaltma stratejileri, tasarım ve üretim süreçlerinden hizmet sunumuna kadar uzanan geniş bir yelpazeyi kapsar.

  • Enerji Verimli Tasarım ve Üretim: Üretim hatlarında enerji verimliliğini artıracak teknolojilerin kullanılması, makinelerin optimizasyonu ve atık ısının geri kazanılması, toplam enerji tüketimini düşürür. Ayrıca, üretim tesislerinin yenilenebilir enerji kaynaklarıyla (güneş, rüzgâr, hidroelektrik) beslenmesi, fosil yakıt bağımlılığını azaltarak sera gazı salımlarını önemli ölçüde düşürür.
  • Yeşil Barındırma (Green Hosting): Web siteleri, uygulamalar ve çevrim içi servisler için enerji ihtiyacını yenilenebilir kaynaklardan sağlayan barındırma hizmeti sağlayıcılarının tercih edilmesi, dijital hizmetlerin arka plan enerji yükünü azaltır.
  • Dijital Optimizasyon: Web sayfalarının veri yükünün azaltılması; görsellerin sıkıştırılması, gereksiz eklentilerin kaldırılması, kodun sade ve verimli tutulması ile sağlanabilir. Bu yaklaşım, veri merkezleri ve ağ altyapısında işlenen veri miktarını düşürerek enerji tüketimini azaltır.
  • Yenilenmiş Ürünler Sunmak: Şirketlerin, tüketicilere sıfır ürünler yerine yenilenmiş veya onarılmış cihazlar sunması, yeni üretim ihtiyacını ve buna bağlı hammadde çıkarımı ile üretim kaynaklı emisyonları azaltır.

Bireysel Düzeyde Önlemler

Bireylerin uygulayabileceği yöntemler, hem doğrudan enerji tüketimini hem de dolaylı dijital emisyonları azaltma potansiyeline sahiptir.

  • Bilinçli Tüketim: Gereksiz cihaz satın alımlarından kaçınmak ve mevcut elektronik ürünleri mümkün olan en uzun süre kullanmak, üretim kaynaklı karbon salımlarını azaltır.
  • Enerji Tasarrufu: Ekran parlaklığının düşürülmesi, cihazların kullanılmadığında tamamen kapatılması, enerji tasarrufu modlarının etkinleştirilmesi gibi basit adımlar enerji tüketimini azaltır.
  • E-posta Yönetimi: Gereksiz e-postaların silinmesi, istenmeyen e-posta listelerinden çıkılması ve büyük ek dosyaların sıkıştırılması, veri depolama ve aktarım yükünü düşürerek dolaylı enerji tasarrufu sağlar.
  • Yenilenmiş Cihazları Tercih Etmek: İhtiyaç duyulduğunda yeni ürün yerine, performansı yeterli düzeyde olan yenilenmiş (refurbished) cihazların tercih edilmesi, üretim aşamasındaki emisyonların önüne geçer.
  • Doğru Geri Dönüşüm: Kullanım ömrünü tamamlayan cihazların, yetkilendirilmiş e-atık toplama noktalarına teslim edilmesi, malzemelerin geri kazanımını sağlayarak hem çevresel kirliliğin önlenmesine hem de hammadde ihtiyacının azalmasına katkı yapar.

Kaynakça

Freitag, Charlotte, Mike Berners-Lee, Kelly Widdicks, Bran Knowles, Gordon Blair, ve Adrian Friday. “The Climate Impact of ICT: A Review of Estimates, Trends and Regulations.” arXiv, 2021. Erişim Tarihi: 15 Ağustos 2025. https://arxiv.org/abs/2102.02622.

Graedel, Thomas E., ve Braden R. Allenby. Industrial Ecology and Sustainable Engineering. Upper Saddle River: Prentice Hall, 2009.

GSMA Intelligence. Decarbonising Compute: From the Ground Up. Yazarlar: Tim Hatt ve Shiv Prashant Putcha. Şubat 2024. Erişim Tarihi: 25 Eylül 2025. https://www.gsmaintelligence.com/research/research-file-download?id=79791142&file=260224-Decarbonising-Compute.pdf.

Gupta, Udit, Young Geun Kim, Sylvia Lee, Jordan Tse, Hsien-Hsin S. Lee, Gu-Yeon Wei, David Brooks, ve Carole-Jean Wu. “Chasing Carbon: The Elusive Environmental Footprint of Computing.” arXiv, 2020. Erişim Tarihi: 15 Ağustos 2025. https://arxiv.org/abs/2011.02839.

Hertwich, Edgar G., ed. Life Cycle Approaches to Sustainable Consumption. Dordrecht: Springer, 2006.

International Electrotechnical Commission (IEC). IEC TR 62635: Guidelines for End-of-Life Information Provided by Manufacturers and Recyclers and for Recyclability Rate Calculation of Electrical and Electronic Equipment.

Malmodin, Jens, ve Dag Lundén. “The Energy and Carbon Footprint of the Global ICT and E&M Sectors 2010–2015.” Sustainability 10, no. 9 (2018): 3027. https://doi.org/10.3390/su10093027.

Malmodin, Jens, Nina Lövehagen, Pernilla Bergmark, ve Dag Lundén. “ICT Sector Electricity Consumption and Greenhouse Gas Emissions – 2020 Outcome.” Telecommunications Policy 48, sy. 3 (2024): 102701. https://doi.org/10.1016/j.telpol.2023.102701.

QNB Bank A.Ş. 2024 TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu. 2024. Erişim Tarihi: 25 Eylül 2025. https://www.qnb.com.tr/medium/document-file-4339.vsf.

Quinto, Shanti, Noah Law, Christopher Fletcher, Justin Le, Subin Antony Jose, ve Pradeep L. Menezes. “Exploring the E-Waste Crisis: Strategies for Sustainable Recycling and Circular Economy Integration.” Recycling 10, no. 2 (2025): 72. https://doi.org/10.3390/recycling10020072.

QSI Belgelendirme. “ISO 14064-1 Karbon Ayak İzi Doğrulama.” Erişim Tarihi: 15 Ağustos 2025. https://www.qsi.com.tr/dogrulama/iso-14064-1-karbon-ayak-izi-dogrulama/.

QSI Belgelendirme. “ISO 14067 Ürün Karbon Ayak İzi Doğrulama.” Erişim Tarihi: 15 Ağustos 2025. https://www.qsi.com.tr/dogrulama/urun-karbon-ayak-izi-dogrulama/.

Williams, Eric. The Digital Revolution and the Environment: How the Information Technology Sector Is Changing the World. Cambridge: MIT Press, 2011.

Dipnotlar

[1]

GSMA Intelligence. Decarbonising Compute: From the Ground Up. Yazarlar: Tim Hatt ve Shiv Prashant Putcha. Şubat 2024. Erişim Tarihi: 25 Eylül 2025. https://www.gsmaintelligence.com/research/research-file-download?id=79791142&file=260224-Decarbonising-Compute.pdf.

[2]

QNB Bank A.Ş. 2024 TSRS Uyumlu Sürdürülebilirlik Raporu. 2024. Erişim Tarihi: 25 Eylül 2025. https://www.qnb.com.tr/medium/document-file-4339.vsf.

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
Ana YazarÖmer Said Aydın16 Temmuz 2025 22:36
KÜRE'ye Sor