Karbonhidratlar yapısında karbon, hidrojen, oksijen elementleri bulunduran moleküllerdir. Birden fazla hidroksil (-OH) grubu içeren alkollerin aldehit ya da keton türevleri veya bu türevlerin hidrolizi ile oluşurlar. Vücut için temel enerji kaynaklarından biri olup enerji gereksinimini karşılamanın yanı sıra kan şekeri düzeyinin düzenlenmesinde de rol oynar. Normal yetişkinlerde günlük enerjinin %45-60’ı karbonhidratlardan sağlanır. İçerdikleri şeker molekülü sayısına göre basit ve kompleks karbonhidratlar olarak sınıflandırılır.
Karbonhidrat Tipleri ve Metabolizması
Karbonhidratlar vücutta enerji sağlamak, kas ve karaciğer glikojenini oluşturmak, yağ ve protein metabolizmasını düzenlemek ve sinir sisteminin enerji gereksinimini karşılamak gibi işlevlere sahiptir. Karbonhidratlar genellikle monosakkaritler, disakkaritler ve polisakkaritler olmak üzere üç büyük sınıfa ayrılarak incelenirler.
Diyette bulunan polisakkaritler ve disakkaritler, sindirim kanalında özel glikozidazlar tarafından parçalanarak sindirilir. Karbonhidrat sindiriminde görevli enzimler, şeker türüne ve glikozidik bağ sayısına özgüdür. Sindirim sonucunda ince bağırsak lümeninde maltoz, zomaltoz, laktoz, sakkaroz ve glikoz, fruktoz, galaktoz gibi monosakkaritler bulunur. Disakkaritler, ince bağırsak epitel hücresinde uygun taşıyıcılarla tutulur, hidrolizlenerek monosakkaritlere ayrılır ve bu monosakkaritler epitel hücresi aracılığıyla kana geçer.
Kan şekeri denince genellikle glikoz anlaşılır. Vücutta bazı olaylar kana glikoz verirken bazıları kandan glikoz alır. Kana glikoz veren olaylar; bağırsaktan emilim, glikojenoliz ve glukoneogenezdir. Kandan glikoz alan olaylar; glikozun oksidasyonu, glikojenez, liponeojenez, diğer karbonhidrat ve monosakkarit oluşumu ile glikozüriyi içerir. Karbonhidrat metabolizmasının merkezinde glikoz bulunur ve bu süreç hormonlar tarafından düzenlenir; başlıca insülin ve insüline karşıt hormonlar ile tiroksin ve somatostatin etkilidir.
Karbonhidrat metabolizması bozuklukları emilim, dönüşüm, depolama ve kullanım sorunları olarak dört grupta incelenir. Emilim bozuklukları disakkaridaz eksiklikleri ve bağırsak sorunlarıyla karın ağrısı, gaz ve ishal yapar. Dönüşüm bozuklukları fruktoz ve galaktoz metabolizmasını etkiler; herediter fruktoz intoleransı, fruktoz-1,6-bisfosfataz eksikliği ve galaktozemiler buna örnektir. Glikojen metabolizması bozuklukları, yapım veya yıkım enzim eksikliklerinden kaynaklanır ve karaciğer veya kas dokusunu etkiler. Mukopolisakkaridozlar, lizozomal enzim eksikliği nedeniyle iskelet, organ ve mental gelişimi bozar. Diabetes mellitus, insülin yetersizliği veya direnciyle ortaya çıkar. Gikoz-6-fosfat dehidrogenaz (G6PD) eksikliği ise oksidanlara duyarlılığı artırır ve hemolize yol açar.

Karbonhidrat İçeren Besin Örnekleri (Yapay Zeka ile Oluşturulmuştur)
Tek Şekerli Karbonhidratlar (Monosakkaritler)
Monosakkaritler karbon, hidrojen ve oksijene sahip tek şeker biriminden oluşan, hidroliz ile daha küçük bileşiklere ayrılmayan moleküllerdir. Hızlı sindirilir, kan glikozunu hızla yükseltir. Fazla alınması yağ oluşumuna ve kan yağ konsantrasyonunun yükselmesine yol açabilir. Hidroksil grubu içeren ve yapısında aldehit veya keton bulunan en basit karbonhidratlar monosakkaritlerdir. Reaktif gruplarına göre aldozlar (aldehit grubu taşıyanlar) ve ketozlar (keton grubu taşıyanlar) olarak sınıflandırılırlar; karbon zincirinin uzunluğuna göre ise triozlar, tetrozlar, pentozlar, heksozlar ve heptozlar şeklinde gruplanırlar. Doğada ve organizmada en yaygın monosakkaritler trioz, pentoz ve heksozlardır. Heksozlar arasında en çok bulunanlar glikoz, fruktoz, galaktoz ve mannozdur.
- Glikoz: Dekstroz veya üzüm şekeri olarak da adlandırılır. Kandaki normal düzeyi 65-80 mg/100 ml’dir. Üzüm, üzümden yapılan gıda ve içecekler ile balda bulunur.
- Fruktoz: Meyve şekeri veya levüloz olarak bilinir. Meyveler, pekmez ve balda serbest halde bulunur. Balda glikoz ve fruktoz eşit oranlardadır.
- Galaktoz: Süt şekeri (laktoz) içinde glikoza bağlı olarak yer alır. Laktozun hidrolizi ile elde edilir.
İki Şekerli Karbonhidratlar (Disakkaritler)
Disakkaritler, iki monosakkaridin bir molekül su kaybederek kovalent olarak birleşmesi sonucu oluşur.
- Sakkaroz: Glikoz ve fruktozun 1,4 glikozit bağıyla bağlanmasından meydana gelir. Şeker pancarı ve şeker kamışında bulunur. Günlük kullanımda yaygın olarak “şeker” adıyla anılır.
- Laktoz: 1 molekül glikoz ve 1 molekül galaktozun birleşmesinden oluşur. İnsan sütünde %7-8, inek sütünde %4-5 oranında bulunur.
- Maltoz: İki glikoz molekülünün birleşmesi ile oluşur ve tahıllar ile baklagillerde sınırlı miktarda yer alır.
Polisakkaritler
Polisakkaritler, çok sayıda monosakkaridin O- glikozit bağları ile birleşmesi sonucu oluşan polimerlerdir.
- Nişasta: Bitkilerin tanelerinde, tohumlarında ve yumrularında granüller halinde depolanan glikoz polimeridir. Toplam diyetin %80-90’ını oluşturur.
- Glikojen: İnsan ve hayvan dokularında depolanan glikoz polimeridir. En çok karaciğer, kaslar ve diğer dokularda bulunur. Glikojeni parçalayan enzimlerle kolayca glikoza dönüştürülebilir.
- Selüloz: Ortalama 3000 civarında glikoz molekülünün glikozit bağı ile bağlanmış polimeridir. Bitkilerde desteklik görevi görür, suda çözünmez, gramı başına 0,4 gram su tutar. Sindirim kanalında posa olarak görev yapar ve bağırsak düzenini sağlar.

Polisakkarit Zinciri (Yapay Zeka ile Oluşturulmuştur.)
Karbonhidratların Vücuttaki Fonksiyonları
- Enerji Sağlama: 1 gram karbonhidrat yaklaşık 4 kilokalori enerji sağlar. Kaslar karbonhidratları yağlara göre daha verimli kullanır.
- Protein Koruma: Karbonhidratlar yeterli alındığında protein enerji için kullanılmaz, protein gereksinimi azalır.
- Elektrolit ve Su Dengesi: Sodyumun emilmesine yardımcı olur ve vücutta su-elektrolit dengesini sağlar.
- Sindirim Sağlığı: Sindirilemeyen karbonhidratlar (posa) bağırsak hareketlerini düzenler, kalın bağırsak sağlığını destekler.
- Keton ve Asit Düzeyinin Kontrolü: Karbonhidrat eksikliği durumunda keton ve asit oluşumu artar, kan pH’ı düşer ve ketasidoz gelişebilir.
Karbonhidratların Spor ve Performans Açısından Önemi
- Kas Glikojeni: Kas glikojeni, uzun süreli egzersizlerde enerji kaynağıdır. Düşük glikojen seviyeleri erken yorgunluğa yol açar.
- Karbonhidrat Yüklemesi: Yüksek karbonhidratlı beslenme ile kas glikojeni normal seviyenin yaklaşık iki katına çıkarılabilir. Bu yöntem uzun mesafe koşucuları, bisikletçiler ve dayanıklılık sporcuları tarafından uygulanır.
- Egzersiz Öncesi ve Sırasında Alım: Egzersizden 2 saat önce ve esnasında karbonhidrat alımı kas ve karaciğer glikojenini korur. Egzersizden 15-45 dakika önce karbonhidrat alımı hipoglisemiye yol açabilir.
Glisemik Etki ve Sağlık
- Glisemik İndeks (Gİ) ve Glisemik Yük (GY): Besinlerin kan glikozunu yükseltme kapasitelerini belirler.
- Düşük Gİ ve Yüksek Posa: Kan şekeri kontrolünü destekler, insülin duyarlılığını artırır ve inflamasyon göstergesi CRP düzeyini düşürür.
- Kuru baklagiller: Yüksek posa içerir, glisemik etkisi düşüktür, diyabet ve metabolik hastalık riskini azaltır.

Glisemik İndeksi Düşük Bir Besin Kaynağı: Kuru Baklagil (Anadolu Ajansı)
Karbonhidrat Kaynakları
Karbonhidrat içeren yiyecekler; sofra şekeri, bal, reçel, pekmez, marmelat, şekerli meyve suları, meşrubatlar, çikolata, dondurma, tatlılar, un ve undan yapılan ürünler (ekmek, yufka, makarna, erişte), pirinç, bulgur, kuru baklagiller, patates, sebzeler, meyveler, yoğurt ve süttür.
- Basit Karbonhidratlar: Bal, reçel, şeker, şekerli içecekler gibi hızlı kan şekeri yükselten besinlerdir.
- Kompleks Karbonhidratlar: Tam buğday ekmeği, bulgur, kuru baklagiller, sebzeler gibi yavaş sindirilip kan şekerini daha dengeli yükselten besinlerdir. Yavaş sindirilir, uzun süreli enerji sağlar ve glikoz dengesini destekler.
Öğünlerin düzenli olması ve ana-ara öğünlerin atlanmaması diyabetli bireylerde kan şekeri kontrolü için önemlidir. Özellikle basit karbonhidratlar öğünlerde aşırı tüketildiğinde hiperglisemiye yol açabilir.

Karbonhidrat İçeren Bir Besin: Ekmek (Anadolu Ajansı)
Enerji Metabolizmasında Karbonhidratlar
- Kas ve Karaciğer Glikojeni: Antrenman ve dayanıklılık performansını belirler. Düşük glikojen egzersiz süresince yorgunluğa yol açar.
- Karbonhidrat Alımının Etkisi: Yüksek karbonhidrat alımı kas glikojen depolarını kısa sürede yenilerken, düşük karbonhidrat alımı glikojen yeniden sentezini sınırlı bırakır.
Tüketim Önerileri
Günlük diyet enerjisinin %45-60’ının karbonhidratlardan sağlanması önerilir. Örneğin günlük enerji gereksinimi 2000 kcal olan bir yetişkinin diyetinde 225-300 gram karbonhidrat bulunmalıdır.
Karbonhidrat Nedir? (T.C. Sağlık Bakanlığı)
Uyarı: Bu maddede yer alan içerik, yalnızca genel ansiklopedik bilgi amacı taşımaktadır. Buradaki bilgiler tanı koyma, tedavi etme ya da tıbbi yönlendirme amacıyla kullanılmamalıdır. Sağlıkla ilgili konularda karar vermeden önce mutlaka bir hekime veya uzman sağlık personeline danışmanız gerekmektedir. Bu bilgilerin tanı veya tedavi amacıyla kullanılması sonucunda doğabilecek durumlardan madde yazarı ve KÜRE Ansiklopedisi herhangi bir sorumluluk kabul etmez.

