Kemalpaşa, Türkiye’nin kuzeydoğusunda Artvin iline bağlı bir ilçedir. Karadeniz sahilinde yer alan bu ilçe, 67,637 km²’lik bir yüzölçüme ve 8.786 kişilik bir nüfusa sahiptir; sahil şeridi boyunca Kemalpaşa Plajı ve çevresi ile bilinir.

Kemalpaşa (Kaynak: Sabah)
Tarih
Kemalpaşa’ya dair yerleşik tarih, M.Ö. 680’de bölgeye gelen İskitler ile başlar. M.Ö. 415 civarında Bizanslı istilaları yaşanmış, bu dönemin kalan izleri bölgedeki erken savunma yapıları ve akropol kalıntılarında gözlenmektedir. 1490–1512 yılları arasında, Yavuz Sultan Selim’in Trabzon Valiliği döneminde Osmanlı egemenliğine dâhil olan Kemalpaşa (o zamanki adıyla Makriyali), kısa süre Safeviler ve Gürcü beyliklerinin denetimine geçmiş, ancak 1509’da Hopa ve çevresiyle birlikte Osmanlı sınırlarına katılarak Güneybatı Kafkasya’ya uzanan Osmanlı hâkimiyet hattının bir parçası olmuştur.
1551’de Artvin ve çevresi Ardanuç Sancağı olarak yeniden teşkilatlandırılmış, bu yapı daha sonra Livana Sancağı’na dönüştürülmüştür. 1578’de Lala Mustafa Paşa’nın Çıldır Eyaleti’ni kurmasıyla Kemalpaşa, Ahıska merkezli bu yeni eyalete bağlanmış; 1829’daki Edirne Antlaşması sonucunda Çarlık Rusya’sının eline geçen Ahıska bölgesiyle birlikte Batum Sancağı’na dâhil edilmiştir.
1877–1878 Osmanlı‑Rus Savaşı’nı takiben imzalanan Kars‑Ardahan Anlaşması ile Kemalpaşa, Hopa ilçesiyle birlikte Rize Sancağı’na katılmıştır. Bölge, 1915’te tekrar Rus işgaline uğramış; yerel halk, Teşkilat‑ı Mahsusa örgütlenmesi çerçevesinde direnişe geçmiş, Rus birliklerinin çekilişi sonrası 18 Aralık 1917 Erzincan Mütarekesi uyarınca resmî olarak işgal sona ermiştir.
Rusların çekilmesinin ardından, 17 Aralık 1918’de İngiliz kuvvetleri bölgeyi işgal etmiş ve kısa süre sonra Gürcü yönetime bırakmıştır. 22 Şubat 1921’de Gürcistan’a bir ültimatom gönderilerek bölgenin Türkiye’ye devri sağlanmış, 14 Mart 1921’de Kemalpaşa kesin olarak Türk sınırlarına katılmıştır.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında Hopa’ya bağlı bir bucak merkezi olarak varlığını sürdüren Kemalpaşa, 1936’da Artvin iline bağlanan Hopa ilçesine bağlı bir idari birim olarak kalmıştır. 1987’ye kadar bucak teşkilatıyla yönetilmiş, ardından köy statüsüne dönüştürülerek muhtarlık sistemiyle idare edilmiştir. 2017’de çıkartılan yasa ile yeniden ilçe statüsü kazanmış, Artvin’in deniz kıyısındaki yeni ilçelerinden biri olarak güncel idari yapısını oluşturmuştur.
Coğrafya ve İklim
Artvin İli’nin kuzeybatı ucunda, 41.481274° K enlemi ile 41.528950° D boylamı arasında yer alan Kemalpaşa ilçesi, 74 km²’lik bir alanı kaplar. İlçe, kuzeyde Gürcistan sınırıyla kesişir; doğusunda Borçka, güneyinde Hopa ilçeleri, batısında ise Karadeniz bulunur. Sarp sınır kapısına yaklaşık 4 km mesafedeki ilçe merkezi, uluslararası E‑70 kara yolunun da güneyindedir; Artvin şehir merkezine kara yoluyla yaklaşık 76 km uzaklıktadır.
1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı’nın “Planlama Alanının Coğrafi Yapısı” bölümünde, planlama alanı yakın çevresinin arazi kullanımı ağaçlık alan, kumsal ve taşlık‑kayalık alan olarak tanımlanmıştır. Bu sınıflandırma, dar kıyı koridorunun hemen gerisinde yükselen, ormanlarla kaplı engebeli yamaçların varlığına işaret eder.
İklim, Karadeniz’in ılıman etkisiyle sıcak‑ılıman (Cfa) tiptedir. Yıllık ortalama yağış 732 mm olup, en çok yağış Aralık–Ocak aylarında, en azı Ağustos ayında gerçekleşir. Ortalama en sıcak ay Ağustos’ta 17,1 °C, en soğuk ay Ocak’ta −0,6 °C olarak kaydedilmiştir. Bu iklimsel rejim, kıyı şeridindeki kumsal ve taşlık alanları örten ağaçlık örtünün (kızılçam ve meşe karışımları) yanı sıra, derelerle parçalanmış dar düzlüklerin oluşumuna olanak verir. Öte yandan, dik eğimler üzerinde ani yağışlar erozyon ve heyelan tehlikesini sürekli gündemde tutar.
Nüfus‑Demografi
1990 yılı nüfus sayımına göre Kemalpaşa belde merkezi 2.650 kişi iken, 2000 yılı itibarıyla bu sayı 4.124’e yükselmiştir. Aynı dönemde, beldeye bağlı çevre köylerle birlikte toplam nüfus 8.729 olarak kaydedilmiştir. Bu iki dönem arasındaki artış, ülke genelinde gözlenen köyden kente göç eğiliminin yanı sıra bölgedeki ekonomik faaliyetlerin çeşitlenmesinin de bir yansımasıdır.
2000 sonrasında, kasaba merkezinde bir devletçay fabrikası ile iki özel çay fabrikasının faaliyete geçmesi, bölgede işgücü talebini artırarak çevre il ve ilçelerden düzenli göç alımına neden olmuştur. Çay üretiminin yılın altı ayında yoğunlaşması, geçici ve sezonluk işçi sayısının yükselmesine yol açarken, Sarp Sınır Kapısı’nın kısa mesafede bulunması da ticaret ve transit yolcu trafiğini artırarak belde nüfusuna dinamizm kazandırmıştır.
Yaz aylarında iç kesim illerden günübirlik veya kamp amaçlı gelen ziyaretçiler, Deniz sezonunun başlamasıyla Kemalpaşa’da konaklama ve hizmet sektörünü canlandırmaktadır. Ayrıca büyük kentlerde öğrenim gören veya çalışan nüfusun yaz aylarında aile ve akraba ziyaretleri için dönüş yapmasıyla, kasaba merkezinin nüfusu bu dönemde belirgin bir artış göstermektedir.
Doğal afetler sonrasında başlayan geri dönüş göçü de belde demografisinde önemli rol oynamaktadır. Özellikle son yıllarda yaşanan depremler, bir kesim vatandaşın önce büyük kentlere göçünü, ardından yeniden Kemalpaşa’ya yerleşmesini tetiklemiştir. Tüm bu etkenlerin bileşkesi olarak, yaz aylarında belde ve köylerde yaşayanların yanı sıra gelen konuklarla birlikte nüfus dalgalanması yaklaşık 15.000 kişi düzeyine ulaşmaktadır.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2018 verilerine göre Kemalpaşa’nın sürekli (ikametgahlı) nüfusu 8.786’dır. Yerleşim, özellikle kıyı kesimindeki plaj ve vadi düzlüklerinde yoğunlaşır; merkez mahallelerin yanı sıra sahil boyunca uzanan yerleşim alanları beldenin demografik ağırlık kazandığı bölgelerdir. Bu kalıcı nüfus, sanayi ve hizmet sektörlerinde çalışanlarla birlikte, beldenin sosyal ve ekonomik dokusunu oluşturmaktadır.
Ekonomi
Kemalpaşa’nın ekonomisi, coğrafi konumunu ve doğal kaynaklarını bir arada değerlendiren çeşitli faaliyetlerden oluşur. İlçe, Türkiye–Gürcistan arasındaki en önemli kara bağlantılarından biri olan Sarp Sınır Kapısı’na ev sahipliği yapması sayesinde hem karayolu taşımacılığında hem de sınır ticaretinde kilit bir rol üstlenir.
Sarp Sınır Kapısı’ndaki sınır ticareti, 1989’da imzalanan Sınır ve Kıyı Ticareti Anlaşması’yla verilen vergi muafiyetleri sayesinde canlanmış; bölge esnafının gelirini artırarak Kemalpaşa ekonomisine doğrudan katkı sağlamıştır. 2012 verilerine göre kapıdan giriş yapan yolcu sayısı 2 560 567, çıkış yapan yolcu sayısı 2 577 915 olarak kaydedilmiştir. Bu yoğun trafik, hem yolcu hem de yük taşımacılığının artmasına yol açarak ilçe sınırları içindeki lojistik işletmelerini büyütmüştür.
Tarımsal üretimde Kemalpaşa, Artvin İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün 2020 Faaliyet Raporu’na göre 834 çay işletmesiyle öne çıkar. İlçede 10 501,6 dekar alan kullanılırken 10 184,1 dekar alanda ekili çay bahçeleri, Kemalpaşa’yı il çapında ilk beş ilçeden biri hâline getirmiştir. Bu yoğunluk, kuru çaylandırma tesisleri ve kooperatifler aracılığıyla üretimden ihracata uzanan bir değer zinciri yaratır.
Sebze ve meyve tarımı, çayın hemen ardından ikinci sırada yer alır. İlçenin kıyıdan geriye uzanan vadi düzlüklerinde mısır, patates ve fasulye başta olmak üzere geleneksel ürünler yetiştirilir. Ayrıca ılıman mikroklima koşulları, kivi üretimine de imkân tanımaktadır.
Hayvancılık, Kemalpaşa’da ağırlıklı olarak aile işletmeleri düzeyindedir. 2020 yılı itibarıyla ilçede 970 sığır, 365 buzağı olmak üzere toplam 1 331 büyükbaş; 32 326 koyun ve 1 516 keçi olmak üzere 33 842 küçükbaş hayvan kayıtlıdır. Bu sayı, yerel üreticilerin hem besi hem de süt amaçlı hayvancılık yapabildiğini gösterir.
Tüm bu faaliyetler, Sarp Kapısı’nın lojistik avantajıyla birleşerek Kemalpaşa’yı küçük ölçekli sanayi yatırımlarına da çekmiştir. Bölgede tarıma dayalı sanayi ve taşımacılık şirketlerinin kurulması, esnaf ve işçi istihdamını artırırken, tarım dışı gelir kaynaklarının da oluşmasını desteklemiştir.
Turizm – Kültür – Mutfak
Kemalpaşa ilçesi, Karadeniz kıyısındaki düz sahil şeridi ile dar vadi koridorlarının buluştuğu bir coğrafyada yer alır. 27 Ekim 1994 tarihli ve 1222 sayılı İçişleri Bakanlığı yazısıyla “Turistik Yönden Önem Arz Eden Belediyeler” kapsamına alınmış olan ilçe, temiz ve gürültüsüz doğal ortamıyla hem kara hem de deniz turizmine uygun alanlar sunar.
Karavan ve kamp turizmine açık en önemli nokta Kemalpaşa Plajı’dır. Beton ve stabilize kaplı yollarla erişilebilen bu sahil kesimi, altyapı eksikliklerine rağmen yaz aylarında günübirlik kamp ve karavan konaklamalarına olanak verir. Bölgedeki konaklama tesislerinin sınırlı oluşu, misafirlerin ağırlıklı olarak günübirlik ziyaret planlamasına yol açmaktadır.
İlçe sınırları içinde Hopa–Kemalpaşa hattı, Rusya ve Kafkasya’dan göç eden kuş sürülerinin doğal göç koridorunu oluşturur. Cefrika (1 050 m), Fırın Düzü (1 080 m) ve Sultan Selim Tepesi (980 m) noktalarında kurulan yüksek irtifa gözlem istasyonları, her yıl 15 Ağustos–15 Kasım tarihleri arasında göçmen ve yırtıcı kuşların izlenmesine imkân tanır.
Tarihi geçiş yolları ve askeri kalıntılar, ilçenin kültürel çeşitliliğini yansıtır. Selçuklu döneminden günümüze ulaşan dağ içi geçit yolları ile Çarlık Rusyası’nın inşa ettiği kıyı şeridi yol güzergahları, üzerinde I. Dünya Savaşı’ndan kalma terk edilmiş bir Alman tankını barındırır. İlçe genelinde tescilli tek kilise ve üç kemer köprü, Trabzon Koruma Kurulu kararlarıyla kültür varlığı olarak korunmaktadır.
El sanatları geleneği, geçmişte ahşap işçiliği, kök boyalarıyla kilim dokumacılığı ve sepet örücülüğü biçiminde yürütülmüş; günümüzde sepet yerine metal kaplar kullanılsa da ahşap evlerin onarımında ve yöresel dekorasyonda hâlâ ağaç işçiliği izlerine rastlanır.
Hayvancılık, küçük ve büyükbaş işletmeler düzeyinde sürdürülür; çobanlık geleneği usta-çırak ilişkisiyle kuşaktan kuşağa aktarılır. Yaz aylarında yaylalarda gerçekleştirilen mevsimlik otlatma (transhumans) uygulamaları, hem yerel geçim kaynağının çeşitlenmesine hem de yayla turizmi potansiyelinin canlı kalmasına katkı sağlar.
Yöresel mutfak, süt ve süt ürünlerinden hazırlanan peynir kuymağı ile kaymak kuymağını; dağ otlarından sofraya geçirilen sebze yemeklerini; Laz böreği, katmer ve erişte gibi hamur işlerini; kavurma ve şiş kebabı; keşkek ile şilav gibi taneli yemekleri; hasuta ve ballı lokum tatlılarını; püşürük, ayran ve Çinçar çorbasını içerir. Bu lezzetler, çoğu yerel aile işletmesinde mevsimlik ürünlerle üretilerek konuklara sunulur.
Kemalpaşa’nın sahip olduğu doğal ve kültürel varlıklar, yeşil turizm, kültür turizmi ve yayla turizmi açısından bütüncül bir değer önerisi oluşturur. Altyapı eksikliklerinin giderilmesi, konaklama kapasitesinin artırılması ve koruma-kullanma dengesi gözetilerek geliştirilecek projeler, bölgenin turizm potansiyelini sürdürülebilir biçimde harekete geçirecektir.


