Kilis, Türkiye’nin güneydoğusunda yer alan ve Suriye sınırına komşu olan bir il olup, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Stratejik konumu nedeniyle Hititlerden Osmanlılara kadar farklı kültürlerin izlerini taşıyan şehir, özellikle ticaret yolları üzerindeki konumu sayesinde ekonomik ve kültürel bir merkez olmuştur. Karasal ve Akdeniz iklimleri arasında geçiş özelliği gösteren coğrafyası, tarım ve hayvancılığın gelişmesine elverişli bir yapı sunarken, mutfağı Halep ve Antep mutfaklarıyla benzerlik göstererek zengin ve özgün lezzetler barındırır. Kilis, Ravanda Kalesi, tarihi camileri ve geleneksel el sanatlarıyla dikkat çekerken, 1995 yılında Gaziantep’ten ayrılarak Türkiye’nin 79. ili olmuştur.

Kilis Şehir Merkezi
Tarih
Kilis, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış köklü bir yerleşim yeridir. Bölgedeki en eski insan izleri Geç Kalkolitik Çağ’a (MÖ 3500-3000) kadar uzanırken, Oylum Höyük’te yapılan kazılar bu dönemde gelişmiş bir yerleşimin varlığına işaret etmektedir. Hitit kaynaklarına göre MÖ 1460’lı yıllarda Halep Krallığı’na bağlı olan Kilis, daha sonra Asur, Pers ve Makedonya Krallığı gibi güçlü medeniyetlerin hâkimiyetine girmiştir. Büyük İskender’in ölümünden sonra (MÖ 323) Selevkosların egemenliği altına giren bölge, MÖ 64 yılında Roma İmparatorluğu tarafından fethedilmiş ve “Ciliza sive Urmagiganti” adıyla anılmıştır.
Roma İmparatorluğu’nun 395 yılında ikiye ayrılmasıyla Bizans topraklarına dâhil olan Kilis, Halep ile birlikte Bizans’ın Suriye Theması’na bağlandı. 636 yılında Halife Ömer döneminde Ebu Ubeyde Bin Cerrah komutasındaki İslam ordularınca fethedilen bölge, Araplar ile Bizans arasında uzun süre el değiştirdi. Abbasiler döneminde sınır kentleri (Avasım) olarak adlandırılan bu bölgede Müslüman savaşçı Türk boyları iskan edildi. XI. yüzyılda Haçlı Seferleri sırasında kısa süreli olarak Urfa Haçlı Kontluğu’nun hâkimiyetine giren Kilis, 1124’te Artuklular, ardından Eyyubiler ve Memlüklüler tarafından ele geçirildi. Memluklar döneminde Anazarba, Azez ve Ravanda ile birlikte Kilis, önemli bir ticaret merkezi olarak gelişti.
Osmanlı egemenliği, 24 Ağustos 1516’da Yavuz Sultan Selim’in Memlukler üzerine düzenlediği Mercidabık Seferi sonucunda başlamış ve Kilis, Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlı döneminde sancak statüsünde olmasa da önemli bir ticaret merkezi olan şehir, XIX. yüzyılda Halep Vilayeti’ne bağlı bir kaza merkezi haline geldi. 1831-1839 yılları arasında Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın yönetimine geçen Kilis, Osmanlı’nın yeniden hâkimiyet kurmasının ardından 1854’te kaza, 1863’te ise belediye statüsü kazandı.

Ravanda Kalesi
I. Dünya Savaşı’nın ardından 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Mütarekesi gereği Kilis, 6 Aralık 1918’de İngilizler tarafından işgal edildi. 29 Ekim 1919’da bölge Fransızlara devredildi ve işgal süreci devam etti. Halkın oluşturduğu Cemiyet-i İslamiye ve Kuvayı Milliye örgütlenmeleriyle direniş hareketleri başladı. 1920 yılında Şahin Bey ve Sakıp Bey gibi liderlerin öncülüğünde Ayıntap-Kilis hattında direniş sürdü. 20 Ekim 1921’de imzalanan Ankara Antlaşması ile Fransızlar bölgeden çekilmeye başladı ve 7 Aralık 1921’de Kilis tamamen işgalden kurtuldu. Cumhuriyet döneminde Gaziantep’e bağlı bir kaza olarak yönetilen Kilis, 6 Haziran 1995’te çıkarılan kanun hükmünde kararname ile Türkiye’nin 79. ili oldu.
Coğrafya
Kilis, Türkiye’nin güneydoğusunda, Suriye sınırında yer alan bir ildir. 36° 40′ - 37° 35′ kuzey enlemleri ile 36° 30′ - 37° 45′ doğu boylamları arasında bulunan Kilis, doğuda Gaziantep, güneyde Suriye, batı ve kuzeybatıda ise tekrar Gaziantep ili ile çevrilidir. Yüzölçümü yaklaşık 1.521 km² olan il, Türkiye’nin yüz ölçümü bakımından en küçük illerinden biridir.
Kilis’in topografyası genellikle dalgalı düzlükler, tepeler ve ovalardan oluşur. Kilis Ovası, ilin en önemli tarım alanlarından biridir ve özellikle zeytin, üzüm ve tahıl tarımı için elverişlidir. Kuzeyde yer alan platolar, Gaziantep Platosu’nun uzantısı olup, doğu-batı yönünde uzanan dağ sıralarıyla çevrilidir. Kilis’in en yüksek noktalarından biri olan Kartal Tepe (850 m), ilin önemli yükseltilerindendir. İl sınırları içinde önemli akarsular bulunmamakla birlikte, zaman zaman kuruyan küçük dere yatakları mevcuttur. Suriye sınırına yakın bölgelerde Afrin Çayı ve Sabun Suyu Deresi gibi su kaynakları bulunmaktadır.
İklim
Kilis, Akdeniz ve karasal iklim arasında geçiş özellikleri gösteren bir iklime sahiptir. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk ve yağışlıdır. Yaz aylarında sıcaklık 40°C’ye kadar çıkabilirken, kış aylarında 0°C’nin altına düştüğü görülmektedir. Yıllık ortalama sıcaklık 16-18°C arasında değişirken, yıllık yağış miktarı 500-700 mm civarındadır.
İklimin en belirgin özelliklerinden biri, yaz aylarında kuraklığın baskın olmasıdır. Bu nedenle, tarım faaliyetlerinde sulama büyük önem taşır. Kilis’te kış aylarında zaman zaman kar yağışı görülse de, kar kalınlığı genellikle fazla olmaz ve uzun süre yerde kalmaz. İlkbahar ve sonbahar mevsimleri kısa sürerken, yaz mevsimi uzun ve kurak geçmektedir.
Bu iklim koşulları, Kilis’in tarımsal üretiminde zeytin, bağcılık ve hububat tarımının ön planda olmasını sağlamıştır. Ayrıca, ilin Suriye ile olan coğrafi yakınlığı, kültürel ve ekonomik ilişkiler üzerinde de önemli bir etkiye sahiptir.
Nüfus
Kilis’in 2023 yılı itibarıyla toplam nüfusu 156.739 kişidir. Nüfusun büyük bir bölümü, il merkezi olan Kilis Merkez ilçesinde yoğunlaşmıştır ve burada 133.225 kişi yaşamaktadır. İlçelere göre nüfus dağılımı şu şekildedir:
- Merkez: 133.225
- Musabeyli: 12.612
- Elbeyli: 5.830
- Polateli: 5.072
Kilis, Türkiye’nin en küçük illerinden biri olup, düşük nüfus yoğunluğuna sahiptir. Nüfus artış hızı dönemsel olarak dalgalanmalar göstermekte, özellikle Suriye iç savaşının etkisiyle geçici nüfus değişimleri yaşanmaktadır. İlde Suriyeli sığınmacıların önemli bir yer tuttuğu bilinmektedir.

Kilis Ulu Camii
Kilis, geçmişte Gaziantep ve büyük metropollere göç veren illerden biri olmuştur. Özellikle iş ve eğitim olanaklarının sınırlı olması nedeniyle genç nüfus, büyük şehirlere yönelmektedir. Ancak, 2011 yılından itibaren Suriye iç savaşı nedeniyle tersine bir nüfus hareketi yaşanmış ve Kilis, Suriye’den gelen mülteci nüfusuyla önemli bir demografik değişim geçirmiştir.
Şehirleşme oranı yüksektir ve nüfusun büyük bölümü il merkezinde yaşamaktadır. Kırsal bölgelerde ise tarım ve hayvancılık hâlâ önemli geçim kaynakları arasında yer almaktadır.
Kilis, eğitim seviyesinin ortalama düzeyde olduğu illerden biridir. Kilis 7 Aralık Üniversitesi, ilin tek yükseköğretim kurumu olup, bölgedeki eğitim faaliyetlerine önemli katkılar sağlamaktadır. İstihdam olanakları sınırlı olduğu için şehirde ekonomik olarak dışa bağımlılık söz konusudur. Genel olarak, Kilis küçük ve düşük nüfus yoğunluğuna sahip bir şehir olup, tarih boyunca hem göç veren hem de göç alan bir yapıya sahiptir. Özellikle Suriye sınırına yakın olması nedeniyle demografik dengeleri etkileyen faktörler arasında savaş, ticaret ve göç önemli rol oynamaktadır.
Ekonomi
Kilis’in ekonomisi tarım, hayvancılık, ticaret ve sınır ekonomisi üzerine kuruludur. Suriye sınırına yakınlığı nedeniyle ticaret ve sınır kapısı faaliyetleri ilin ekonomisinde belirleyici bir rol oynamaktadır. Geleneksel olarak tarıma dayalı bir ekonomik yapıya sahip olan Kilis, son yıllarda sanayi ve ticaret alanlarında gelişmeye başlamış olsa da hâlâ büyük ölçüde tarım ve hayvancılığa bağımlıdır.
Tarım ve Hayvancılık
Kilis’in Akdeniz ve karasal iklim özelliklerini taşıyan coğrafi yapısı, özellikle zeytin, üzüm, tahıl ve baklagil üretimi için elverişlidir. Kilis zeytini ve bu zeytinden üretilen Kilis Yağlı Zeytini ve Kilis Zeytinyağı, ilin en önemli tarımsal ürünleri arasında yer almakta ve coğrafi işaretli ürünler olarak öne çıkmaktadır. Üzüm bağcılığı da önemli bir geçim kaynağıdır; şire üzümü, pekmez, pestil ve sucuk üretiminde kullanılır. Ayrıca, mercimek, buğday, arpa gibi tahıl ürünleri de yaygın olarak ekilmektedir.
Hayvancılık, özellikle küçükbaş hayvancılık (koyun ve keçi yetiştiriciliği) Kilis kırsalında yaygındır. Kümes hayvancılığı ve arıcılık da yapılmaktadır, ancak sanayi ölçeğinde gelişmiş değildir.
Sanayi ve Ticaret
Kilis, sanayi bakımından sınırlı bir kapasiteye sahiptir. Organize Sanayi Bölgesi (OSB) bulunmakla birlikte, Gaziantep gibi sanayi merkezlerine yakın olması nedeniyle sanayi gelişimi görece daha yavaş olmuştur. İlde özellikle tarıma dayalı sanayi (zeytinyağı üretimi, un ve yem fabrikaları, üzüm işleme tesisleri) ön plandadır.
Kilis ekonomisinde ticaret ve sınır ekonomisi büyük bir öneme sahiptir. Öncüpınar Gümrük Kapısı, Türkiye ile Suriye arasındaki en önemli sınır kapılarından biri olup, özellikle savaş öncesinde Suriye ile yoğun bir ticaret hacmi bulunmaktaydı. Ancak, Suriye iç savaşının başlamasıyla bu ticaret önemli ölçüde azalmış ve sınır ekonomisi farklı bir yapı kazanmıştır. Son yıllarda sınır ticaretine yönelik çeşitli teşvik ve düzenlemeler getirilmiştir.
Hizmet Sektörü ve Turizm
Hizmet sektörü, Kilis’te özellikle perakende ticaret ve küçük ölçekli işletmeler üzerinden gelişmiştir. Gastronomi turizmi potansiyeli yüksek olmasına rağmen yeterince değerlendirilmemektedir. Kilis mutfağı, özellikle Kilis tava, oruk, lebeniye, ekşili malhıta gibi özgün yemekleriyle dikkat çekmektedir. Turizm açısından potansiyel taşıyan Ravanda Kalesi, tarihi camiler ve hanlar, ziyaretçilerin ilgisini çekse de, bu alanlara yönelik altyapı çalışmaları sınırlıdır.
Turizm
Kilis, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, Osmanlı ve İslam kültürünün izlerini taşıyan yapıları, tarihi kaleleri, camileri ve geleneksel dokusuyla dikkat çeken bir şehir olmasına rağmen, turizm açısından yeterince gelişmemiştir. Ancak sahip olduğu kültürel miras ve özgün mutfağı, yerel ve bölgesel turizmi destekleyici unsurlar olarak öne çıkmaktadır.
Tarihi ve Kültürel Mekânlar
Ravanda Kalesi: Kilis'in önemli tarihi yapılarından biri olan Ravanda Kalesi, Musabeyli ilçesi yakınlarında yer almakta olup, Haçlı Seferleri sırasında stratejik bir nokta olarak kullanılmıştır. Kale, Bizans, Eyyubi, Memluk ve Osmanlı dönemlerinde de önemini korumuş ve bölgenin savunmasında rol oynamıştır. Günümüzde kalenin surları ve bazı yapıları hala görülebilmektedir.
Oylum Höyük: Kilis'in en eski yerleşim bölgelerinden biri olan Oylum Höyük, MÖ 3500'lere kadar uzanan bir tarihe sahiptir. Yapılan arkeolojik kazılarda, Kalkolitik Çağ'dan Osmanlı dönemine kadar uzanan çeşitli medeniyetlere ait kalıntılar bulunmuştur. Höyük, özellikle tarih ve arkeoloji meraklıları için önemli bir gezi noktasıdır.
Tarihi Camiler ve Dini Yapılar:
- Ulu Cami: Osmanlı döneminden kalma en önemli ibadet yapılarından biri olup, klasik Osmanlı cami mimarisinin özelliklerini taşımaktadır.
- Tekke Camii: Mevlevi Tekkesi olarak da bilinen bu yapı, Osmanlı döneminde dini eğitim verilen merkezlerden biri olmuştur.
- Hacı Derviş Camii ve Canbolat Camii gibi diğer tarihi camiler de şehrin Osmanlı ve İslam mirasını yansıtan önemli eserler arasındadır.
Tarihi Hanlar ve Hamamlar:
- Paşa Hamamı ve Kilis’teki geleneksel çarşılar, Osmanlı döneminin ticaret kültürünü yansıtan yapılar arasında yer almaktadır.
- Söğütlüdere Mesire Alanı, şehrin doğasıyla iç içe vakit geçirmek isteyenler için önemli bir rekreasyon alanıdır.
Doğal ve Alternatif Turizm
Kilis, doğal güzellikler bakımından sınırlı bir potansiyele sahip olmakla birlikte, üzüm bağları ve zeytin bahçeleriyle dikkat çeken bir tarım turizmi alanıdır. Özellikle zeytin hasadı dönemlerinde, zeytin ve zeytinyağı üretimi ile ilgili turlar düzenlenebilir. Ayrıca, Kilis'in güneyindeki kırsal bölgelerde doğa yürüyüşleri ve fotoğrafçılık faaliyetleri yapılabilmektedir.
Kültür
Kilis, tarih boyunca farklı kültürel etkileşimlere sahne olmuş, özellikle Osmanlı ve Arap kültürünün sentezlendiği bir şehir kimliği kazanmıştır. Kültürel yapısında halı ve kilim dokumacılığı, bakır işçiliği, ahşap oymacılığı ve taş işçiliği gibi geleneksel el sanatları önemli yer tutmaktadır.
- Düğün Gelenekleri: Kilis’te düğünler geleneksel olarak üç gün sürer. İlk gün "Kına Gecesi", ikinci gün "Gelinin Çıkışı", üçüncü gün ise "Düğün Günü" olarak kutlanır. Halaylar, davul-zurna eşliğinde yapılan halk oyunları, düğünlerin vazgeçilmez unsurlarıdır.
- Ramazan ve Bayram Gelenekleri: Kilis halkı, Ramazan ayında "Gerebiç" adı verilen özel bayram tatlısını yaparak misafirlerine ikram eder. Ayrıca, Ramazan ayında düzenlenen toplu iftar sofraları önemli bir sosyal dayanışma örneğidir.
- Yöresel Kıyafetler: Erkekler geleneksel olarak "şalvar" ve "kuşak" giyerken, kadınlar genellikle işlemeli entariler ve başörtüleri ile geleneksel kıyafetleri tercih etmektedir.
Mutfak
Kilis mutfağı, Türk ve Arap mutfaklarının etkisini taşıyan özgün bir mutfaktır. Gaziantep ve Halep mutfağı ile benzerlik gösterse de, kendine özgü lezzetleriyle farklılık yaratmaktadır. Kilis yemeklerinde et, bulgur, zeytinyağı ve baharatlar ön plandadır.
Öne Çıkan Kilis Yemekleri
- Kilis Tava: Kıyma, biber, domates ve baharatların fırında pişirilmesiyle yapılan ünlü bir yemektir.
- Oruk: İnce bulgur ve kıymanın yoğrulup iç harç ile doldurularak yapılan içli köfte türüdür.
- Lebeniye: Yoğurtlu ve etli bir çorba olup, özellikle kış aylarında tüketilir.
- Ekşili Malhıta: Mercimek, sarımsak ve ekşi sos ile hazırlanan yöresel bir çorbadır.
- Şıhılmöhşe: Kabak veya acur oyularak kıymalı harç ile doldurulup pişirilen bir yemektir.
- Keşkek: Dövme buğday ve et ile yapılan geleneksel bir Anadolu yemeğidir.
- Züngül: Üzüm bastığı (şire) ile yapılan kızartılmış bir tatlıdır.

Kilis Tava
Tatlılar ve Atıştırmalıklar
- Cennet Çamuru: Kaymak ve tel kadayıfla yapılan yöresel bir tatlıdır.
- Gerebiç: Bayramlarda yapılan içi ceviz dolgulu kurabiye türündedir.
- Burma Tatlısı: Hamurun özel bir teknikle sarılıp kızartılarak yapılan şerbetli tatlıdır.
- Künefe: Tel kadayıf ve tuzsuz peynirle yapılan şerbetli tatlıdır.
İçecekler ve Yöresel Ürünler
- Menengiç Kahvesi: Dağlarda yetişen menengiç bitkisinden yapılan, süt ile tüketilen kahve türüdür.
- Gün Pekmezi: Üzüm şırasının kaynatılarak koyulaştırılması ile yapılan pekmezdir.
- Sucuk Hapısı: Üzüm şırasına batırılarak kurutulmuş cevizli tatlıdır.


