Kula el halısı, Türkiye'nin Batı Anadolu bölgesinde yer alan Manisa ilinin Kula ilçesinde geleneksel yöntemlerle üretilen, coğrafi işaretle tescillenmiş bir el dokuması halıdır. 14 Kasım 1997 tarihinde mahreç işareti türünde tescillenmiş olan bu halı, Kula Belediyesi tarafından koruma altına alınmıştır. Teknik özellikleri, üretim biçimi, desen repertuvarı ve denetim süreciyle Türk halı sanatının özgün örneklerinden biridir.
Kula El Halısı (AA)
Teknik Özellikler
Kula el halısı, çift düğüm tekniğiyle (Türk düğümü) dokunur. 30x50 kalite standardında olup, desimetrekare başına yaklaşık 1.500 ilme içerir. Hav yüksekliği 7–10 mm arasında değişir. Kullanılan iplikler yün esaslıdır: ilme ipliği 3.5/2 Nm, çözgü ipliği 4/3 Nm, kalın atkı ipliği 4/2 Nm ve ince atkı ipliği 3.5 Nm'dir. Toplam malzeme sarfiyatı metrekare başına 5.400 gramdır.
Denetim Süreci
Kula el halısının coğrafi işaret kapsamında korunması, üretim ve pazarlama aşamalarında teknik özelliklere uygunluk denetimiyle sağlanır. Bu denetimler, ilgili bölge müdürlükleri, fabrika müdürlükleri ve kalite kontrol komisyonları tarafından yürütülür. Belirlenen teknik özelliklere aykırı olarak üretilen halılarda “Kula El Halısı” adı kullanılamaz; bu adın ticari veya kültürel amaçlarla yanlış biçimde kullanılmasına izin verilmez.
Dokuma Tekniği ve Araçları
Kula halıları sarmalı tip tezgahlarda dokunur. Yardımcı araçlar arasında yörede “ıstar bıçağı” olarak bilinen kirkit, “sındı” adı verilen halı makası ve düğüm kesme amaçlı bıçak yer alır. Geleneksel üretimde iplikler bölge koyunlarının yününden elde eğrilerek hazırlanır, doğal bitkilerle boyanırdı. Günümüzde ise iplikler fabrikasyon olarak temin edilmekte, yapay boyalar tercih edilmektedir.
Desen hazırlığı genellikle ezbere dayalıdır; dokumacılar geçmişten gelen motifleri hafızadan uygular. Dokuma süreci; çözgü çözme, gücü bağlama, kilim ve çiti örgüsü, düğüm atma, atkı geçirme ve kesim işlemlerinden oluşur. Düğüm sonrası ilme ipliği istenilen hav boyunda kesilir, halı tezgahtan alınarak süpürülür veya yıkanır.
Renk, Motif ve Desen Özellikleri
Kula halıları tarihsel olarak iki dönemde incelenir: 17. yüzyıldan 1860’lara kadar süren “Saray Halıları” dönemi ve 1860 sonrası yabancı etkilerin görüldüğü dönem. Saray tipi halılar genellikle seccade boyutundadır. Mihraplar üçgen biçiminde sade dokunur; ayetlik bölümü dikdörtgen formundadır. Bordürler çok şeritlidir ve lale, karanfil, sümbül gibi motiflerle süslenir. Renk paletinde kayısı, altın sarısı, lacivert, beyaz, zeytin yeşili, turuncu, mavi ve siyah öne çıkar.
Desenler dört ana grupta toplanır:
- Tek Mihraplı Halılar: Mihrap kemerinden sarkan çiçek veya ibrik motifleri, sütunce detaylarıyla “Aslanbaş Kula” gibi alt türlere ayrılır.
- Çift Mihraplı Halılar: “Kömürcü Kula” gibi türlerde karşılıklı mihrap kemerleri ortada altıgen oluşturur. “Sarı sulu” (Hacı Recep suyu) bordür deseni karakteristiktir.
- Madalyonlu Halılar: “Yılanlı Kula” gibi örneklerde ortada altıgen madalyon yer alır; bordürlerde “sarı sulu” deseni görülür.
- Serpme ve Serbest Tasarımlı Halılar: Dokumacıların özgün tercihlerine göre şekillenir.
Kula El Halısı (AA)
Tarihsel Süreç ve Günümüzdeki Durum
Kula halıcılığı 16. yüzyıldan itibaren Türk düğümüyle yün malzemeden seccade tipi halılar üretmiştir. 19. yüzyılda renk paleti koyulaşmış, “safirol” (mavi-lacivert) gibi tonlar yaygınlaşmıştır. Bu dönemde “Yılanlı Kula”, “Çaput Desenli Kula” ve “Safirol Halı” gibi yeni türler ortaya çıkmıştır. 20. yüzyılda motifler daha gerçekçi hale gelmiş, pamuk malzeme kullanılmaya başlanmıştır. Düğüm sıklığı 30x45, 32x40 gibi değerlere ulaşmıştır.
1950 sonrası halılar, komşu yörelerin (Gördes, Demirci, Yuntdağ, Kozak, Isparta) etkilerini taşımaya başlamıştır. 1980’lerde pamuk ve yün birlikte kullanılmış, kalite çeşitlenmiştir. 1995 sonrası halılar “günümüz Kula halıları” olarak değerlendirilir; bu tarihten itibaren ticari kaygılar renk ve desen tercihlerinde belirleyici olmuştur.
Bugün Kula’da halı dokumacılığı büyük ölçüde azalmıştır. İlçe merkezinde birkaç aile ve Kula Belediyesi dışında bu sanatı sürdüren kalmamıştır. Geleneksel desenlere sadık kalınsa da motiflerde bozulmalar gözlemlenmektedir. Kula Evi (Kültür Müzesi) ve Halk Eğitim Merkezi’nin çabalarıyla üretim sınırlı ölçüde devam etmektedir.