Ai badge logo

Bu madde yapay zeka desteği ile üretilmiştir.

Osmanlı Padişah Kaftanları

Moda Ve Tasarım+1 Daha
fav gif
Kaydet
kure star outline

Osmanlı padişah kaftanları, giyim eşyası olmanın çok ötesinde, imparatorluğun gücünü, ihtişamını, zenginliğini ve padişahların kişisel zevklerini yansıtan sembolik ve sanatsal değeri yüksek kıyafetlerdir. Bu kaftanlar, kullanılan değerli kumaşlar, incelikli işçilik, göz alıcı renkleri ve her biri ayrı bir anlam taşıyan motifleriyle sadece bir giysi değil, aynı zamanda birer sanat eseri ve tarihî belge niteliğindedir. Hem iç hem de dış giyimde kullanılan kaftanlar, Osmanlı saray teşrifatının önemli bir parçası olmuş; törenlerde, kabullerde ve günlük hayatta padişahın statüsünü ve zevkini ortaya koymuştur. Ayrıca "hil'at" adıyla bilinen kaftanlar, padişah tarafından devlet adamlarına, elçilere veya çeşitli hizmetlerde bulunan kişilere bir lütuf, takdir ve onurlandırma nişanesi olarak da verilmiştir.


Fatih Sultan Mehmet'in Kürklü Kaftanı (AA)

Köken ve Tanım

"Kaftan" kelimesinin kökeni Farsça "haftan"a dayandırılmakla birlikte, Arapça'da onur giysisi anlamına gelen "khilat" kelimesi de bu tür giysiler için kullanılmıştır. Ahmet Vefik Paşa'ya göre ise Farsça "haftan" kelimesinin aslı Türkçe "kaptan"dan gelmiştir. Kaftan, İran'da pamuklu bir savaş giysisi olarak bilinmekteydi ve içine ham ipek de konulurdu. Asım Efendi'ye göre ise bu giyim, Türkistan'da "kalmaki" ve Anadolu'da "çukal" denilen zırhın karşılığıydı. Çağatay lehçesinde "kaptan" şeklinde söylenen kaftan kelimesi, Memlük Türkçesinde de bu şekilde görülmüştür. Kaşgarlı Mahmud'un eserlerinde kaftanlardan bahsetmesi, bu giysinin köklü bir geçmişe işaret ettiğini göstermektedir. Bu kaynaklarda kaftanın "kolları ve ilikleri" olduğu da anlaşılmaktadır.


Genel tanım olarak kaftan, ipeksi kumaştan yapılan, uzun, süslü bir üst giysisidir. Önü açık, bol kesimli olan bu elbisenin kolları bazen kısa bazen de uzun olabilmekteydi. Astarlı olanlarına "kapama", kısa kollu üst kaftanına "salari", yünlü olanlarına ise "çekrek kapa" denilmiştir. Kısa cekete benzer üstlüklere de "çekrek" adı verilmiştir.

Kullanım Amacı ve Sembolik Değer

Osmanlı İmparatorluğu'nda kaftanlar, padişahların günlük yaşamlarında ve özellikle çalışma hayatlarında kullandıkları bir tür üniforma niteliğindeydi. Bu giysiler, imparatorluğun gücünü ve itibarını temsil etme özelliğine sahipti. Kaftanlar, bir prestij göstergesi olarak hem saray çevresinde hem de erkek giyiminde resmî bir nitelik kazanırken, kadınlar tarafından da varlık ve statü göstergesi olarak kullanılmıştır. Padişahlar, kaftanları bir güç göstergesi olarak görmüşler ve diğer millet başkanlarına onurlandırmak amacıyla hediye olarak sunmuşlardır.


"Hil'at" olarak da adlandırılan kaftanlar, özellikle onurlandırılmak istenen kişilere verilirdi. Padişahın, başta sadrazam olmak üzere devlet görevlilerine, rütbe aldıklarında, bir işe atandıklarında ya da yaptıkları işin beğenildiğini göstermek amacıyla değerli kumaştan veya kürkten yapılmış giysiler hediye edilirdi. Hil'atlar, değerine göre derecelendirilir ve farklı isimler alırdı; "hil'at-i fahire" terimi çok değerli hil'at anlamına gelmekteydi. Bu giysiler, bir şehzadenin ya da elçinin ziyareti, askerî bir seferin başlangıcı, saltanat ailesindeki bir kutlama veya dinî bayramlar gibi çeşitli vesilelerle sunulurdu. Hil'atların renk ve kalitesi, genellikle verilen kişinin konumuna ya da iletilmek istenen onurun derecesine göre belirlenirdi. Hil'atlar Osmanlı saray hayatının vazgeçilmez bir parçasıydı.


Padişah giysilerinde, sultanın temsil ettiği güçler, kaftanlardaki kumaş desenleriyle sembolize edilmekteydi. Kaftanlarda kullanılan motiflerden güneş ve ay, peygamberi ve onun temsilcisi padişahı veya Tanrı'yı ve halife olan temsilcisi padişahı simgelerken; lale motifi, Arap harfleriyle yazılışında harflerin yer değiştirmesiyle "Allah" kelimesine dönüşebilmekteydi. Pars beneği ve leopar çizgisi motifleri ise tahtlarda ve padişah kaftanlarında kullanılarak güç simgesi olarak görülmüştür. Üç benekten oluşan çintemani motifi ise "güç", "kudret" ve "saltanat"ı sembolize etmekteydi.


Bazı padişah kaftanları ve gömlekleri, tılsımlı ve şifreli olarak dokunmaktaydı. Bu giysiler, padişahları savaşta galip gelmek, nazardan korunmak ve şifa bulmak gibi amaçlarla çeşitli ayet, hadis ve sembollerle süslenerek özel olarak hazırlanırdı. Bu tılsımlı gömleklerin yapımına ayın eşref saati hesaplanarak başlanır ve yine aynı şekilde bitirilirdi.


Sultanların Kıyafetleri - Topkapı Sarayı Elbise Koleksiyonu (Sayende TV)

Yapım ve Malzeme Özellikleri

Osmanlı padişah kaftanları, "T" biçiminde, sade ve rahat bir forma sahipti. Oldukça geniş beden ölçüsüne sahip olan kaftanlar, bel hizasından aşağıya doğru üçgen şeklindeki parçalarla (peş) daha da genişletilirdi. Genellikle önden açık olan kaftanların etek uçlarının iki yanında veya arka ortada yırtmaçları bulunurdu. Kalıpları genel olarak dikdörtgen ve üçgen parçalardan oluşmaktaydı. Değerli kaftan kumaşlarının israf edilmemesi amacıyla kalıp parçalarının bütün olarak çıkarılmadığı, her parçanın kendi içinde bölündüğü görülmüştür.


Kaftanlar için kullanılan kumaşlar, Osmanlı dokuma sanatının en karakteristik ürünleri arasındaydı ve diplomatik hediye olma özellikleriyle yabancıların gözünde Osmanlı'nın gücünü temsil ederdi. Padişah ve saray mensupları için özel olarak dokunan bu kumaşlara "saray kumaşları" denirdi. Bu kumaşlar gerek süsleri gerekse kullanılan malzemenin zenginliği ile diğerlerinden üstün olurdu. Padişah giysilerinde kullanılan başlıca kumaş türleri atlas, çatma, seraser, serenk, selimiye, kemha ve gezi idi. Bunların dışında tafta, diba, zerbaft, hatâi, aba, çuha, canfes, kutnu, bürümcük gibi pek çok kumaş cinsi de kullanılmıştır.


  • Atlas: İnce ipekten sık dokunmuş, düz renkte, sert ve parlak bir kumaştır. Genellikle kırmızı renkte dokunurdu ve padişah kaftanlarında en çok kırmızı, mavi, yeşil renkleri tercih edilirdi.


  • Seraser: Çözgüsü ipek, atkısında altın alaşımlı gümüş tel veya doğrudan doğruya gümüş tel kullanılarak dokunan bir kumaştır. Osmanlı teşrifatında en değerli hil'atlardandı. En iyi cinsinin İstanbul'da saraya bağlı tezgâhlarda dokunduğu bilinmektedir.


  • Kemha: İpek, gümüş ve altın tellerle dokunan, gösterişli, sert ve pahalı bir kumaştır. Kaftanlarda sıkça rastlanır.


  • Kadife: Atkısı ve çözgüsü ipekten olan havlı bir kumaştır. 15. yüzyıl ortalarından itibaren Bursa'da dokunmaya başlanmıştır.


  • Çatma: Kadifenin bir çeşidi olup havlarının daha yüksek olmasıyla ayrılır. Zemin ipek, desenler veya süslemeler kabartma hâlindedir.


  • Gezi: Çözgüsü ipek, atkısı ipek ve iplik karışımı sık dokunmuş hareli bir kumaştır. Kumaşın haresi, dokunduktan sonra iki kızgın silindir arasında ezilip sürtülerek elde edilirdi.


  • Çuha: Çözgü ve atkısı yün yapağından eğrilmiş iplikten, havlı, düz renkte ve sade, tok bir kumaştır.


  • Sof: Ankara ve Tosya'da tiftik yapağından ince bükülmüş iplikle dokunurdu.


  • Selimiye: Çözgü ve atkısı ipekten olup genellikle boyuna yollu ve küçük çiçeklidir. 18. yüzyıldan sonra Padişah III. Selim zamanında üretilmiştir.


Kaftanların yapımında, özellikle padişah hesabına çalışan uzman terziler görev alırdı. 17. yüzyılda İstanbul'da bu işle uzmanlaşmış 105 terzi bulunmaktaydı. Kaftanların dikiminde desenlerin birbirini takip etmesine özen gösterilirdi, bu da terzilerin ustalığını ortaya koymaktaydı.

Süsleme ve Motifler

Osmanlı padişah kaftanları, üzerlerindeki desen ve motiflerle de büyük önem taşımaktadır. En önemli bitkisel motifler arasında rumi, palmet, hatai, lotus, lale, karanfil, sümbül, gül, nar, elma, saz üslubu, Türk rokokosu, çınar yaprağı, hançer yaprağı, kozalak, ağaç ve çark-ı felek sayılabilir. Hayvan figürlü kumaşlara da rastlanmakla birlikte, en sık kullanılan motifler bitkisel olanlardır.


Motiflerin kumaşa yerleşim düzenleri arasında dolaşmalı, şaşırtmalı, üst üste sıralı, yatay ve şeritli düzenler bulunmaktadır. Desenler, saraydaki nakkaşlar tarafından ölçekli kâğıtlar üzerine, kumaşın enine ve boyuna tam gelecek şekilde hazırlanırdı.


  • XIV. Yüzyıl: İri kozalak, çınar yaprağı, nar motifleri karakteristikti. Gül, karanfil, menekşe gibi çiçeklerin az stilize edilmiş örnekleri de görülürdü.


  • XV. Yüzyıl: En önemli motifler pars beneği ve kaplan postuydu ve çatma kumaşlarda yoğun olarak kullanılmıştı. Yüzyıl sonuna doğru bitkisel motifler yoğunlaşmış ve desenler küçülmüştür.


  • XVI. Yüzyıl: Lale, karanfil, bulut ve üç benek (çintemani) hilal motifi en güzel örneklerini vermiştir. Özellikle karanfil çok kullanılmış ve stilize bir yelpaze şeklini almıştır ("Yelpazeli Karanfil"). Sazyolu üslubunda desenlerle dokunmuş kaftanlar da bu dönemin şaheserlerindendir.


  • XVII. Yüzyıl: Lale deseninin daha az ve şeklinin değişmiş olduğu, karanfil deseninin ise çoğaldığı görülür. Oval madalyonlar natüralist üslupta çiçek kompozisyonlarıyla süslenerek kullanılmıştır.


  • XVIII. ve XIX. Yüzyıl: Batı etkileri belirginleşir. Yüzeyi dolduran çiçek buketleri ve büyük yelpaze şeklini almış karanfiller dikkat çeker. Lale Devri'nde lale motifleri bolca kullanılmıştır.


Kaftanların süslenmesinde çeşitli teknikler kullanılmıştır:


  • Yorganlama (Kapitone, Fr. capitonné): Kışlık kaftanlarda içi pamukla kaplanmış ve üzerinde boyuna yollu el dikişleri bulunan bu teknik, kaftana sıcak tutma özelliğinin yanında estetik bir görünüm kazandırmıştır. Örneğin bazı atlas kaftanlarda görülen ince el dikişleriyle yapılmış kapitone dikişleri, kaftana boyuna çizgili desen özelliği verirken aynı zamanda kumaş üzerinde yumuşak bir doku oluşturmuştur.


  • Aplike: Bu teknik, yalnızca kaftan kumaşlarını desenlendirmede değil, aynı zamanda astarlarının süslenmesinde de kullanılmıştır. İki çeşit aplike tekniği uygulanmıştır: Oturtma ve kakma oturtma. Oturtma tekniğinde motifler genellikle farklı renklerdeki desensiz kumaş parçalarının, yine desensiz düz renkli başka bir kumaş zemine dikilmesiyle yapılırken; kakma oturtmada ise desenler zemini oluşturan kumaştan kesilerek çıkartılır ve kenarları içeri kıvrılarak alttaki karşıt renkli kumaşa dikilmektedir. Bir Şehzade Korkut Kaftanı'nın astarındaki rumi motifler ve 15-16. yüzyıllara ait bazı kaftanlardaki kare şeklindeki köşe bezemeleri aplike tekniğiyle oluşturulmuştur.


  • Astar ve Pervaz Süslemeleri: Kaliteli kumaşlarla hazırlanan kaftanlar, astar ve pervaz süslemeleriyle çok daha estetik bir görünüme kavuşmuştur. Astarsız kaftanlarda mutlaka pervaz kullanılmıştır. Pervazlarda genellikle canlı renklerdeki atlas, canfes veya tafta kumaşların kullanıldığı görülmektedir. Bir siyah çuha kaftanın yaka ve yırtmaç pervazının dekoratif bir şekilde kesildiği ve pervaz çevresine sarı renk dar dokuma kumaşla biye geçirildiği örnekler mevcuttur.


  • Kürkle Yapılan Süslemeler: "Kapaniçe" adı verilen içi kürklü kaftanlar, hem soğuktan koruması hem de ihtişamlı bir görünüm sağlaması için kürklerle kaplanırdı. Kapaniçelerde daha çok samur, kakum, vaşak (foyum) gibi değerli kürkler tercih edilmiştir. Bir kapaniçe örneğinde kürkün kuyruk kısımlarının kesilmeden kullanılmış olması dikkat çekicidir.


  • Dar Dokuma Şerit, Çaprast, İlmek Birit ve Düğmeler: Osmanlı kaftanları ibrişim kordonlar, dar dokumalar, çaprast, ilmek birit ve düğmelerle süslenmiştir. Astarlı kaftanların bazılarında astar ile pervaz birleşim yerleri ipek ibrişim kordonlarla veya dar dokuma şeritlerle süslendiği dikkati çekmiştir. Astarsız kaftanlarda ise kalıp parçalarının birleşim yerlerinin dar dokuma şeritlerle kapatıldığına rastlanmıştır. Çaprastlar, her iki yanda karşılıklı yer alan ince dokuma şeritler olup sağ tarafı düğmelerle, sol tarafı ise ilmeklerle sonlanmaktaydı. Bu süslemeleri yapan zanaatkarlara "kazzaz" denirdi. Çarpana ile yapılan dar dokumalar yalnızca ön kapamalarda değil, kol uçlarında da kullanılmıştır.


  • İşleme: Özellikle 15. ve 16. yüzyıllarda gösterişli yaşamın bir parçası olan işleme sanatı, tören kaftanlarında kendini göstermiştir. Bir Şehzade Mehmet tören kaftanının ön kapama, yaka ve kol çevresi altın dival işlemeli bordürle süslenmiştir. Sarayda "Cemaat-i Zerduzan-ı Hassa" olarak geçen sırmakeşler, altın ve gümüş telleri veya klaptanları kullanarak işleme yapmışlardır.


  • Baskı: Değerli dokuma kumaşların yanında, çeşitli düz dokumalar baskı, dikiş veya aplike teknikleriyle desenlendirilmiştir. Baskı ile desenlendirilmiş kaftan örneklerinde, genellikle atlas kumaş tercih edilmiştir. Bu teknikle paralel çizgiler, serviler, kemerler, ağaçlar, tavus kuşu tüyleri, yıldızlar, lale, yapraklar ve rozetler gibi detaylı desenler yaratılmıştır. Kaftanların pervaz kumaşlarının baskı ile ve genellikle çizgili desenlerle desenlendirildiği görülmüştür. Altın ve gümüş basma yöntemi de bir diğer baskı çeşididir. Muare (Fr. Moiré, Arapça mukhayyar) olarak da adlandırılan hareli kumaş üretimi de baskı tekniğiyle yapılmıştır.


Kaftan Çeşitleri ve Kesimleri

Kaftanlar iç ve dış olmak üzere iki türde dokunurdu. İç kaftanlar önden bele kadar düğmeli, etekleri kapalı, kolları dar ve uzun olup bedene otururdu. Dışa giyilenler ise genellikle merasim kıyafeti olup önden tamamen açıktı ve telli çatma, seraser, kemha gibi değerli kumaşlardan yapılırdı. Dış kaftanlarda, kol üzerinde omuzdan aşağıya kaftan boyu kadar sarkan "yen" adı verilen ikinci bir kol parçası bulunurdu. Bu yenler, sultanın görünüşüne ihtişam katmanın yanı sıra bayram gibi törenlerde öpülmek gibi simgesel bir role de sahipti.


Kesim özellikleri genel olarak benzerlik gösterse de yaka (yuvarlak, hakim, dik), kol (kısa, uzun, takma kolluklu, ön parçada oyuntulu) ve cep (torba, ilik şeklinde) gibi detaylarda farklılıklar görülebilirdi.

Tarihsel Değişim ve Kullanımdan Kalkması

Osmanlı giyim kuşamı, 19. yüzyıla kadar yüzyıllarca büyük ölçüde benzerliğini korumuştur. 19. yüzyıl başlarında erkek kıyafetlerinin değişmesiyle kaftan kullanımı ortadan kalkmıştır. Kadınlar ise bir süre daha geleneksel giysilerini kullanmaya devam etmiş ancak yüzyılın ortalarından sonra Avrupa modasının etkisiyle onların da giyim tarzı tamamen değişmiştir. Bu dönemde entari, yalnızca kadınlara özgü bir giysi hâline gelmiştir. 18. yüzyıldan itibaren hafifleyen geleneksel giysiler, 19. yüzyıl sonunda neredeyse tamamen ortadan kalkmıştır.

Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu ve Kaftanların Korunması

Osmanlı İmparatorluğu'nda padişahların iç ve dış giysilerinin bohçalanıp mühürlenerek saklanması geleneği, birbirinden değerli kaftanları günümüze taşımıştır. Bu gelenek özellikle Fatih Sultan Mehmet'in ölümünden sonra başlamış ve 16. yüzyıldan 20. yüzyıl başlarına kadar Osmanlı giyimindeki değişimlerin izlenmesine olanak sağlamıştır. Dünyanın en zengin koleksiyonlarından biri olan Topkapı Sarayı Müzesi Padişah Giysileri Arşivi'nde yaklaşık 2500 parça giysi bulunmaktadır ve bunların çoğunu hil'at, kaftan ve şalvarlar oluşturmaktadır. Sayıca az olmakla beraber, şehzade ve sultan gibi çocuk giysileri de bu koleksiyonun ayrı bir özelliğidir. Ancak kadın giyim eşyasının hazineye alınması ve saklanması gelenek olmadığından, bunlara ait bir örnek bulunmamaktadır.


Kayıtlara göre Topkapı Sarayı Müzesi'nde bulunan bazı padişahlara ait kaftan sayıları şöyledir:

  • Fatih Sultan Mehmet: 21 adet kaftan.
  • Kanuni Sultan Süleyman: 77 adet kaftan.
  • I. Ahmet: 13 adet kaftan.
  • II. Osman: 30 adet kaftan.
  • IV. Murat: 27 adet kaftan.


Fatih Sultan Mehmet'ten önceki altı hükümdara ait kaftanların ise ismen belirtilmediği ifade edilmektedir. Bu nadide eserler, günümüzde Topkapı Sarayı Müzesi'nde, ısı ve rutubet derecesi ayarlanmış modern depolarda büyük bir özenle korunmaktadır. Kaftanlar, ağırlıkları dikkate alınarak açık vaziyette ve tek tek özel ranzalara yerleştirilmiş, üstleri örtülerek dış etkenlerden korunması sağlanmıştır. Ayrıca Seferli Koğuşu gibi bölümlerde de sergilenmektedirler.


Osmanlı padişah kaftanları, sadece bir dönemin modasını değil, aynı zamanda bir medeniyetin estetik anlayışını, sanatsal becerisini, sembol dünyasını ve toplumsal hiyerarşisini yansıtan son derece değerli kültürel miraslardır. Günümüzde müzelerde sergilenen bu eserler, geçmişe açılan bir pencere niteliği taşımakta ve hem araştırmacılar için değerli bir kaynak hem de ziyaretçiler için ilgi çekici objeler olmaya devam etmektedir. Bu kaftanlar üzerindeki araştırmalar, özellikle şifreli semboller ve dokuma teknikleri (örneğin 8 bin çözgü ipiyle dokunan Gülistan Kemha) gibi konularda hâlâ sürmektedir.

Kaynakça

Anadolu Ajansı. “Fatih Sultan Mehmet’in Şahsi Eşyaları Topkapı Sarayı’nda Sergileniyor.” Anadolu Ajansı. 4 Haziran 2025. https://www.aa.com.tr/tr/kultur/fatih-sultan-mehmetin-sahsi-esyalari-topkapi-sarayinda-sergileniyor/3208759.


Atik, Kayhan. “Osmanlı Padişah ve Bürokratlarının Elbiseleri, Kumaşları, Özel Eşyaları ve Bu Eşyaların Değerleri (1670–1674).” Kalemname 8, no. 16 (4 Haziran 2025): 434–450. https://dergipark.org.tr/en/pub/kalemname/issue/81581/1353437.


Gönül, Macide. “Topkapı Sarayı Müzesinde Bulunan Padişah Kaftanları.” Türk Etnografya Dergisi 60 (4 Haziran 2025): 60–67. https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/2158310.


Görünür, Lale ve Semra Ögel. “Osmanlı Kaftanları ile Entarilerinin Farkları ve Kullanılışları.” İTÜDERGİSİ/b 3, no. 1 (4 Haziran 2025). http://www.itudergi.itu.edu.tr/index.php/itudergisi_b/article/viewFile/1086/1075.


Ok, Meltem. “Tasarım ve Süsleme Öğeleriyle Topkapı Sarayı Padişah Kaftanları.” Akdeniz Sanat 8, no. 16 (4 Haziran 2025). https://dergipark.org.tr/en/pub/akdenizsanat/issue/27663/291620.


Özcan, Seda. “Topkapı Sarayı Müzesi'nde Bulunan 17. Yüzyıl Padişah Kaftanlarının İncelenmesi.” (4 Haziran 2025). https://acikerisim.selcuk.edu.tr/server/api/core/bitstreams/ac7e7f6d-3079-4c73-bdce-bc602de41692/content.


Öztürk, Hikmet ve Tarık Yazar. “Dokuma ve Motif Özellikleri Açısından Sembolik Değer Olarak Osmanlı Padişah Kaftanları ve Şifreleri.” Researcher 5, no. 3 (4 Haziran 2025): 148–168. https://dergipark.org.tr/en/pub/researcher/issue/66628/1042537.


Sayende TV. Sultanların Kıyafetleri – Topkapı Sarayı Elbise Koleksiyonu. Sayende TV Youtube Kanalı. Erişim 4 Haziran 2025. https://youtube.com/watch?v=Rcwz0av5T2M&t=2805s.

Ayrıca Bakınız

Yazarın Önerileri

Osmanlı Minyatür SanatıOs

Osmanlı Minyatür Sanatı

El Sanatları Ve Geleneksel Sanatlar +2
Osmanlı'da MuskacılıkOs
Osmanlı'da Kadir AlayıOs

Osmanlı'da Kadir Alayı

Genel Kültür +1
Osmanlı’da Su ve Çeşme Kültürü
Osmanlı Evi

Osmanlı Evi

Mimari +1
Uluumay Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takıları Müzesi

Uluumay Osmanlı Halk Kıyafetleri ve Takıları Müzesi

Genel Kültür +2
Geleneksel Osmanlı Şerbet ÇeşitleriGe

Geleneksel Osmanlı Şerbet Çeşitleri

Gastronomi +1

Sen de Değerlendir!

0 Değerlendirme

Yazar Bilgileri

Avatar
YazarYunus Emre Yüce4 Haziran 2025 18:15

İçindekiler

  • Köken ve Tanım

  • Kullanım Amacı ve Sembolik Değer

  • Yapım ve Malzeme Özellikleri

  • Süsleme ve Motifler

  • Kaftan Çeşitleri ve Kesimleri

  • Tarihsel Değişim ve Kullanımdan Kalkması

  • Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu ve Kaftanların Korunması

Tartışmalar

Henüz Tartışma Girilmemiştir

"Osmanlı Padişah Kaftanları" maddesi için tartışma başlatın

Tartışmaları Görüntüle
KÜRE'ye Sor