Suriye Ordusunun Süveyda’dan Çekilmesi
17 Temmuz 2025 tarihinde Suriye Savunma Bakanlığı, Süveyda ilindeki askeri birliklerin kademeli olarak bölgeden çekilmeye başladığını duyurmuştur. Bakanlıktan yapılan açıklamada, çekilmenin, ateşkesin uygulanabilirliğini güçlendirmek ve sivillerin güvenliğini sağlamak amacıyla başlatıldığı belirtilmiştir. İlk aşamada kent merkezinde konuşlu bazı birliklerin geri çekildiği, belirli kırsal alanlarda ise güvenlik noktalarının korunduğu ifade edilmiştir.

Suriye'nin Süveyda bölgesindeki ateşkes kararıyla güvenlik güçlerinin bir kısmı kentten ayrılıyor, 16 Temmuz 2025 - (Anadolu Ajansı)
Saha kaynaklarına göre, Unkud ve Tişrin kavşaklarındaki kontrol noktaları boşaltılmış; Suriye ordusuna bağlı zırhlı birliklerin bir kısmı Şam yönüne intikal etmiştir. Kent merkezindeki bazı sokaklarda askeri varlığın azaldığı gözlemlenirken, kamu binalarının çevresinde sınırlı sayıda iç güvenlik personelinin görevde kaldığı bildirilmiştir.
Suriye yönetimi, çekilmenin “geri adım” olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulayarak, bölgedeki istikrar ortamının korunması için yerel yetkililerle koordinasyonun sürdürüleceğini açıklamıştır. Açıklamada ayrıca, yasa dışı silahlı oluşumlara yönelik hukuki süreçlerin devam edeceği kaydedilmiştir.
Uluslararası Tepkiler
ABD’nin Açıklamaları
Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Marco Rubio, İsrail’in Suriye’ye yönelik süregelen hava saldırılarına ilişkin yazılı bir açıklama yayımlamıştır. Rubio, Süveyda ve Şam’daki gelişmeler nedeniyle sivil halkın zarar gördüğüne dair raporların endişeyle takip edildiğini belirtmiştir. Açıklamada, “çatışmanın büyümemesi ve sivillerin korunması için İsrail dahil tüm aktörlerin sorumlulukla hareket etmesi gerektiği” vurgulanmıştır.
Aynı gün ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tammy Bruce da bir basın toplantısı düzenleyerek, Washington yönetiminin Süveyda’daki duruma ilişkin temaslarını sürdürdüğünü ve İsrail tarafıyla doğrudan görüşmeler yapıldığını bildirmiştir. Bruce, özellikle Süveyda kırsalındaki yerleşim alanlarının hedef alınmasının ardından, sivillerin korunması çağrısında bulunduklarını ifade etmiştir. Sözcü, “gerilimin azaltılması ve diyalog kanallarının açık tutulması” yönünde diplomatik girişimlerin sürdüğünü açıklamıştır.
Söz konusu açıklamalarda, ABD'nin Süveyda’daki çatışmaların bölgesel bir krize dönüşmemesi amacıyla diplomatik temaslarını artırdığı ve bazı üçüncü ülkeler aracılığıyla dolaylı arabuluculuk faaliyetleri yürüttüğü de aktarılmıştır ancak, bu arabuluculuk iddialarına ilişkin resmi bir teyit verilmemiştir.
ABD Başkanı Donald Trump’ın ofisinden yapılan açıklamada ise, “mevcut yönetimin sessiz kalmasının kabul edilemez olduğu” ve “ABD’nin barışı destekleyen diplomatik ağırlığını koyması gerektiği” belirtilmiştir. Açıklamada ayrıca, Trump’ın özel temsilciler aracılığıyla süreci takip ettiği bildirilmiştir.
Avrupa Birliği ve İtalya’nın Tutumu
Avrupa Birliği Dış İlişkiler Servisi (EEAS), yayımladığı yazılı açıklamada, Suriye'nin güneyindeki Süveyda ilinde artan şiddet olaylarından ve İsrail’in hava saldırılarından duyulan endişeyi dile getirmiştir. Açıklamada, sivillerin korunması gerektiği vurgulanmış, bölgedeki taraflara itidal çağrısı yapılmıştır. Ayrıca, Avrupa Birliği, tüm dış aktörlere Suriye’nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne tam saygı gösterme çağrısında bulunmuştur.
İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, sosyal medya platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, Süveyda’daki sivil kayıplar ve devam eden şiddet nedeniyle “büyük bir insani trajedi yaşanma riski” bulunduğunu belirtmiştir. Tajani, İtalya’nın Suriye’deki tüm taraflara “diyalog ve ateşkes yönünde adım atmaları” çağrısında bulunduğunu bildirmiştir. Ayrıca, İtalya’nın bölgedeki tüm insani çabalara destek vereceği ifade edilmiştir.
Birleşmiş Milletler’in Açıklamaları
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, yaptığı açıklamada, Suriye’nin güneyinde özellikle Süveyda ilinde devam eden silahlı çatışmalardan ve sivil nüfusun zarar görmesinden “derin endişe” duyduğunu belirtmiştir. Guterres, bölgedeki tüm taraflara uluslararası insancıl hukuka uyma ve sivillerin korunmasına öncelik verme çağrısında bulunmuştur.
BM Genel Sekreteri’nin sözcüsü Stephane Dujarric ise aynı gün düzenlediği günlük basın toplantısında, Süveyda’daki durumun yakından izlendiğini, şiddetin yayılmasının engellenmesi gerektiğini ifade etmiştir. Dujarric, BM’nin ilgili tüm taraflarla temas halinde olduğunu ve insani yardım erişiminin sağlanmasının öncelikli olduğunu vurgulamıştır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Tezkeresi
16 Temmuz'da Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanlığı, İsrail’in Suriye’nin güneyine yönelik hava saldırılarını kınayan bir tezkere yayımlamıştır. Söz konusu tezkerede, Süveyda’daki sivil yerleşim alanlarının hedef alınmasının uluslararası hukuka aykırı olduğu ifade edilmiş; İsrail’in bölgedeki askeri operasyonlarının derhal sona ermesi gerektiği vurgulanmıştır.
Tezkerede ayrıca, İsrail’in Suriye’nin egemenliğini ihlal eden eylemlerinin bölgesel barışa tehdit oluşturduğu ve uluslararası toplumun bu konuda sorumluluk üstlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Türkiye’nin, Suriye halkının güvenliğini ve toprak bütünlüğünü destekleyen duruşunu sürdüreceği beyan edilmiştir.
TBMM’de temsil edilen bazı siyasi partiler de ayrı ayrı açıklamalarda bulunarak, Süveyda’daki sivillerin korunmasının öncelik taşıdığına işaret etmiş ve İsrail’in askeri müdahalelerinin uluslararası kurumlar nezdinde takip edilmesi gerektiğini belirtmişlerdir.
Arap Ülkelerinden Gelen Tepkiler
16 Temmuz 2025 tarihinde Süveyda’daki gelişmelere yönelik olarak çok sayıda Arap ülkesinden kınama açıklamaları yapılmıştır. Suudi Arabistan, Kuveyt, Mısır, Cezayir ve Irak dışişleri bakanlıkları, ayrı ayrı yayımladıkları açıklamalarda, İsrail’in Suriye’ye yönelik hava saldırılarını “egemenliğe açık bir saldırı” olarak nitelendirmiş ve sivillerin zarar gördüğü bu eylemlerin uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir.
Körfez İşbirliği Konseyi (KİK), Arap Birliği ve Dünya Müslüman Alimler Birliği de ortak bildiriler yayımlayarak, Suriye topraklarına yapılan müdahalelerin bölgesel güvenliği tehdit ettiğini ifade etmişlerdir. Bu kuruluşlar, tüm tarafları itidalli davranmaya ve çatışmaları durdurmaya davet etmiştir.
Lübnan Cumhurbaşkanı Süleyman Franciye ve Başbakan Necib Mikati, İsrail’in saldırılarını “Lübnan sınır güvenliği açısından da risk oluşturabilecek gelişmeler” olarak değerlendirmiş ve bölgede diplomatik çözüm çağrısında bulunmuşlardır. Katar Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı açıklamada, Süveyda’daki sivillere yönelik şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulamış ve İsrail’in askeri operasyonlarını derhal durdurması gerektiğini bildirmiştir.
Lübnan Hizbullah örgütü, İsrail’in Süveyda’ya yönelik hava saldırılarını “Suriye’yi istikrarsızlaştırma girişimi” olarak tanımlamış ve bu saldırılara karşı “tüm direniş ekseninin hazırlıklı olması gerektiğini” belirtmiştir. Filistin merkezli Hamas örgütü de yaptığı açıklamada, İsrail’in bölgesel çatışmaları derinleştiren tutumunu kınamış ve Suriye halkına destek mesajı iletmiştir.
Rusya Federasyonu’nun Açıklaması
17 Temmuz 2025 tarihinde Rusya Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in Suriye’ye yönelik hava saldırılarına ilişkin yazılı bir açıklama yayımlamıştır. Açıklamada, İsrail’in Süveyda ve Şam’daki hedeflere gerçekleştirdiği operasyonların uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ne aykırı olduğu belirtilmiştir.
Rusya, İsrail’in bu saldırılarla Suriye’nin egemenliğini ihlal ettiğini ve bölgesel istikrarı tehdit ettiğini vurgulamıştır. Açıklamada, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı duyulması gerektiği ve tüm askeri operasyonların derhal durdurulması çağrısı yer almıştır. Ayrıca, Rusya’nın Suriye halkının yanında olduğu ve bölgedeki krizlerin barışçıl yöntemlerle çözülmesi gerektiği ifade edilmiştir.
İran’ın Açıklaması
İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, İsrail’in Süveyda ve Şam’a yönelik hava saldırılarını kınamıştır. Erakçi, bu saldırıların yalnızca Suriye’nin egemenliğini ihlal etmekle kalmadığını, aynı zamanda bölgedeki tüm sivillerin güvenliğini tehdit ettiğini belirtmiştir.
Açıklamasında, İran’ın Suriye halkının yanında olduğunu vurgulayan Erakçi, uluslararası toplumu İsrail’in askeri müdahalelerine karşı daha net ve kararlı bir tutum almaya çağırmıştır. İran Dışişleri Bakanlığı, ayrıca, Süveyda’daki tüm tarafların itidalli davranmasını ve diplomatik çözüm yollarına yönelmesini desteklediklerini bildirmiştir.

Suriye'de, İsrail'in hava saldırıları protesto ediliyor, 16 Temmuz 2025 - (Anadolu Ajansı)
Suriye'de İsrail Karşıtı Gösteriler
16 Temmuz tarihinde, İsrail’in Şam’daki Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi ve Genelkurmay Başkanlığı gibi stratejik merkezlere düzenlediği hava saldırılarını protesto etmek amacıyla başkent Şam’da binlerce kişinin katıldığı bir gösteri gerçekleştirilmiştir. Halid bin Velid kavşağında toplanan göstericiler, İsrail’in hava saldırılarını ve Suriye topraklarına yönelik askeri müdahalelerini kınamıştır.

Suriye'de, İsrail'in hava saldırıları protesto ediliyor, 16 Temmuz 2025 - (Anadolu Ajansı)
Göstericiler arasında yer alan bazı katılımcılar, Suriye’nin daha fazla yıkıma uğramaması gerektiğini ifade etmiş ve İsrail’in müdahalelerine tepki göstermiştir. Bazı katılımcılar, dış güçlerin Suriye iç işlerine müdahalesini reddettiklerini dile getirmiştir. Gösteriler yalnızca Şam ile sınırlı kalmamış; Hama, Halep ve Humus gibi şehirlerde de benzer protesto eylemleri düzenlenmiştir. Protestoların yapıldığı şehirlerde güvenlik güçlerinin olayları denetim altında tuttuğu, gösterilerin organize şekilde yürütüldüğü aktarılmıştır.
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın Açıklamaları
17 Temmuz'da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, devlet televizyonu üzerinden yaptığı konuşmada İsrail’in Süveyda’daki çatışmalara paralel olarak gerçekleştirdiği hava saldırılarına dair açıklamalarda bulunmuştur. Şara, İsrail’in ülkeyi bölmeye yönelik girişimlerinin farkında olduklarını, bu girişimlere karşı halkın birliğini ve devletin egemenliğini koruma iradesine sahip olduklarını belirtmiştir. Dürzi topluluğunun Suriye devletinin koruması altında olduğunu vurgulamış, bu grubu dış güçlerin nüfuz alanına çekme çabalarının kabul edilmeyeceğini ifade etmiştir.
Şara, İsrail’in Süveyda’daki gelişmeleri bahane ederek Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi, Genelkurmay Başkanlığı ve Savunma Bakanlığı gibi devletin merkezi unsurlarına saldırılar düzenlediğini, bu saldırıların amacının ülkeyi istikrarsızlaştırmak olduğunu söylemiştir. Bu bağlamda, büyük çaplı bir tırmanmanın ABD, Arap ve Türk arabulucularının müdahaleleri sayesinde engellendiğini dile getirmiştir. Şara, bazı yasa dışı silahlı grup liderlerinin sivillere karşı suçlar işlediğini belirtmiş, devletin Süveyda’da istikrarı sağlama konusunda kararlı olduğunu vurgulamıştır.
Devletin Dürzi vatandaşlarının güvenliğini sağlama ve onların haklarını koruma konusunda kararlılığını dile getiren Şara, “Dürzi kardeşlerine” zarar veren herkesin yargı önünde hesap vereceğini belirtmiştir. Suriye’nin birliğini ve kamu düzenini tehdit eden hiçbir unsurun kabul edilmeyeceğini açıklamış; ülkenin savaş alanına dönüştürülmesine izin verilmeyeceğini ifade etmiştir.