Ukrayna–Amerika Birleşik Devletleri Maden Kaynakları Anlaşması (2025), 30 Nisan 2025 tarihinde Washington'da imzalanmış, Ukrayna ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasında doğal kaynakların ortak işletilmesi, yeniden yapılanma finansmanı ve ekonomik iş birliği alanlarında kapsamlı hükümler içeren uluslararası bir anlaşmadır. Anlaşma, yeni maden projelerinden sağlanacak gelirlerle bir yatırım fonu kurulmasını ve bu fonun Ukrayna’nın savaş sonrası yeniden inşasında kullanılmasını öngörmektedir.
Anlaşmanın Temel Unsurları
Anlaşmanın temelini, iki ülke arasında ortak olarak kurulan “ABD–Ukrayna Yeniden Yapılanma Yatırım Fonu” oluşturmaktadır. Bu fon, Ukrayna’daki doğal kaynaklardan elde edilecek yeni gelirlerin ve ABD tarafından sağlanacak doğrudan ya da dolaylı katkıların (askerî destek dâhil) bir havuzda toplanmasını ve yalnızca Ukrayna topraklarında kullanılacak projelerde değerlendirilmesini amaçlamaktadır.
Fonun yönetimi eşit ortaklık ilkesine dayanmaktadır. ABD tarafı, fonun işletilmesinde Amerikan Uluslararası Kalkınma Finans Kurumu’nu (DFC) yetkili kılmıştır. Ukrayna tarafı ise fonun yerel yönetimi için Ekonomi Bakanlığı ve ilgili madencilik lisans otoriteleriyle hareket etmektedir. Taraflar, 10 yıl boyunca fondan herhangi bir dış kâr tahsil edilmeyeceği ve elde edilen tüm gelirlerin Ukrayna’daki yatırım projelerine ayrılacağını taahhüt etmiştir.
Fon Katkıları ve Ekonomik Paylaşım
Anlaşma çerçevesinde Ukrayna, yeni açılacak maden, petrol ve doğalgaz projelerinden elde edeceği devlet gelirlerinin yüzde 50’sini bu fona aktarmayı kabul etmiştir. Hâlihazırda faaliyet gösteren projeler, örneğin devletin kontrolündeki Naftogaz veya Ukrnafta gibi enerji şirketleri, fon sisteminin dışında tutulmuştur. ABD tarafının katkısı ise iki türden oluşmaktadır: Doğrudan mali kaynak aktarımı ve gelecekte sağlanacak askeri ekipman, mühimmat, eğitim ya da hava savunma sistemleri gibi desteklerin maddi değeri.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve ABD Başkanı Donald Trump, 26 Nisan 2025 (AA)
ABD tarafından sağlanan her türlü askerî yardım, fona sermaye katkısı olarak sayılacaktır. Ayrıca, fonun kâr paylaşımı yalnızca ilk on yılın sonunda taraflarca görüşülerek yeniden değerlendirilecektir.
Kaynaklara Erişim Hükümleri
Anlaşmada ABD’ye Ukrayna’daki yeni maden projelerine yönelik “öncelikli erişim hakkı” tanınmıştır. Bu erişim hakkı, piyasa temelli ticari koşullarda yürütülecek “offtake” (ön alım) sözleşmeleri çerçevesinde işlem görecektir. ABD veya belirleyeceği yatırımcı şirketler, Ukrayna’daki yeni maden sahalarından çıkarılacak kaynaklara erişim için öncelikli teklif hakkına sahip olacaktır.
Bu düzenleme yalnızca yeni projeler için geçerlidir ve mülkiyet devri içermemektedir. Anlaşmaya göre yer altı kaynaklarının mülkiyeti, Ukrayna devletinde kalmakta ve hangi madenlerin, ne şekilde ve nerede işletileceği konusundaki kararlar münhasıran Ukrayna makamlarınca verilmektedir.
Kapsam Altına Alınan Doğal Kaynaklar
Anlaşma, yalnızca nadir toprak elementleriyle sınırlı olmayıp çok çeşitli mineral ve enerji kaynaklarını kapsamaktadır. Bu kaynaklar arasında lityum, titanyum, uranyum, grafit, bakır, altın, petrol ve doğalgaz gibi ekonomik ve stratejik öneme sahip elementler bulunmaktadır. Anlaşmada toplam 55 mineral listelenmiş olup kapsamın ileride genişletilebileceği de hükme bağlanmıştır.
Ukrayna, Avrupa Birliği tarafından kritik kabul edilen 34 mineralin 22’sine sahiptir. Bu kaynaklar elektronik cihaz üretimi, elektrikli araç teknolojisi, yenilenebilir enerji sistemleri ve askerî savunma sanayi açısından büyük önem taşımaktadır. Anlaşma, bu kaynakların çıkarılması ve işlenmesi için gerekli yatırımları uluslararası standartlara göre teşvik etmeyi hedeflemektedir.
Hukuki Statü ve Vergi Düzenlemeleri
Anlaşma metni, tarafların iş birliğini düzenleyen hükümlerin Ukrayna iç hukuku karşısında öncelikli uygulanacağını açık biçimde belirtmiştir. Anlaşmaya göre, yatırım fonu kapsamında yapılan işlemler, kazançlar, ödemeler ve transferler Ukrayna’da herhangi bir vergiye, harca veya devlet kesintisine tabi olmayacaktır.
Fon yönetimi ve kaynaklara ilişkin kararlar, ikili anlaşma kurallarına göre yürütülecek; taraflardan biri, anlaşmanın hükümlerine aykırı iç mevzuat düzenlemesi yapamayacaktır.
Taraflar, anlaşma hükümleri ile Ukrayna yasaları arasında bir çelişki oluşması durumunda, ilgili uluslararası anlaşma metninin üstünlüğünü tanımışlardır. Aynı zamanda, ileride Avrupa Birliği üyelik süreci nedeniyle Ukrayna’nın ek yükümlülükler üstlenmesi hâlinde, anlaşma hükümlerinin bu değişikliklerle uyumlu hâle getirilmesi için “iyi niyetli müzakere” mekanizması işletilecektir.
Güvenlik Hükümleri ve Askerî Destek Mekanizması
Ukrayna tarafı, müzakere sürecinde güvenlik garantileri talebinde bulunmuş ancak bu talepler anlaşma metnine açık bir şekilde yansıtılmamıştır. Anlaşma, yalnızca ABD'nin Ukrayna'nın güvenliği, egemenliği ve yeniden inşası konularında uzun vadeli stratejik destek verdiğini ifade eden diplomatik bir formülasyona yer vermiştir. Doğrudan bir savunma taahhüdü ya da askerî müdahale garantisi içermemektedir.
Anlaşmanın imzalandığı gün, ABD yönetimi Ukrayna’ya 50 milyon dolar tutarında yeni silah ve savunma sistemi satışına onay vermiştir. Ayrıca hava savunma sistemleri, radar, mühimmat, eğitim desteği gibi askerî yardım unsurları da anlaşmada belirtilen yatırım fonu kapsamında değerlendirilmiştir. ABD’nin gelecekte sağlayacağı tüm askerî yardım ve ekipman teslimatları, fonun sermaye katkısı olarak kayda geçirilecektir.
Ukrayna Parlamentosu Onay Süreci
Anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Ukrayna Parlamentosu (Verkhovna Rada) tarafından onaylanması gerekmektedir. Ukrayna Ekonomi Bakanı Yuliya Svyrydenko, parlamentoya sunulacak metnin daha önce iki taraf arasında teknik olarak üzerinde mutabakata varılmış belgeleri içerdiğini belirtmiştir. Sürecin birkaç hafta içinde tamamlanması planlanmıştır.
Parlamento içerisinde bazı milletvekilleri, anlaşma taslağının metnine dair yeterli bilgilendirme yapılmadığını ifade etmiş ve teknik belgelerin eksiksiz şekilde paylaşılmasını talep etmiştir. Ukrayna Başbakanı Denys Shmyhal, çeşitli siyasi gruplarla kapalı oturumlar yaparak destek toplamaya çalışmıştır. Anlaşma, Ukrayna Anayasası uyarınca uluslararası antlaşmaların onay prosedürüne tabi tutulmaktadır.
Jeolojik Haritalama ve Enerji Altyapısı Sorunları
Anlaşmanın uygulanabilirliği, Ukrayna’daki yer altı kaynaklarının güncel jeolojik verilerle haritalanmasına bağlıdır. Ülkede mevcut bulunan maden envanteri, Sovyetler Birliği döneminde hazırlanmış eski teknik verilere dayanmaktadır. Bu veriler, uluslararası yatırımcıların ekonomik ve teknik değerlendirme yapabilmesi için yetersiz kabul edilmektedir.
Nadir toprak elementleri, lityum ve titanyum gibi kaynakların derinliği, cevher kalitesi, rezerv tipi ve işlenebilirlik düzeyi konusunda modern jeofizik ve jeokimyasal etütlerin yapılması gerekmektedir. ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS) bu süreçte danışmanlık ve teknik destek sağlayacaktır. Ayrıca maden çıkarımı enerji yoğun bir faaliyet olduğu için, savaş nedeniyle zarar görmüş Ukrayna enerji altyapısının yeniden inşası gerekmektedir. Ülkenin elektrik üretim kapasitesinin üçte biri, 2022-2023 döneminde kaybedilmiştir.
Uluslararası ve Jeopolitik Bağlam
Anlaşma, küresel stratejik maden rekabetinde ABD'nin Ukrayna’yı bir ortak olarak konumlandırma girişimlerinden biridir. ABD yönetimi, benzer yapıda bir mineral kaynak iş birliği sürecini Demokratik Kongo Cumhuriyeti (DKC) ile de başlatmıştır. Nadir madenlere sahip olan DKC ile yapılan görüşmelerde, mineral erişimi karşılığında güvenlik yardımları gündeme gelmiştir. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın desteğiyle 24 Nisan 2025 tarihinde DKC ile Ruanda arasında Washington’da bir “ilkeler bildirgesi” imzalanmıştır.
Anlaşmanın Çin’in küresel nadir toprak elementi üretimindeki hakimiyetine alternatif oluşturması, Avrupa Birliği ile çakışmaması ve Ukrayna’nın üyelik sürecini engellememesi amacıyla özel hükümler içermektedir. Anlaşma metni, AB’ye üyelik hâlinde şartların yeniden düzenlenmesini mümkün kılan açık bir madde barındırmaktadır.