Yason Kilisesi (Hagios Nikolaos Kilisesi), Türkiye'nin Karadeniz kıyısında, Ordu iline bağlı Perşembe ilçesi sınırları içerisinde yer alan, tarihi ve mimari açıdan önemli bir Hristiyan yapısıdır. Geç dönem Osmanlı mimarisinin özelliklerini taşıyan kilise, özellikle 19. yüzyılda bölgede inşa edilen Rum Ortodoks ibadethanelerinin bir örneğidir.

Yason Kilisesi (Yazarın objektifinden)
Tarihçesi (Hagios Nikolaos Kilisesi)
Yason Kilisesi, kaynaklarda Hagios Nikolaos Kilisesi olarak da anılmakta olup, denizcilerin koruyucu azizi olarak bilinen Aziz Nikolaos'a adanmıştır. Kilisenin inşa tarihi çeşitli kaynaklarda 1868 veya 1869 olarak belirtilmektedir. Yapının, o dönemde bölgede yaşayan Rum Ortodoks cemaati tarafından inşa ettirildiği kabul edilmektedir. Bir dönem kilisenin çatısının altında, inşa tarihini (1868) gösteren bir kitabenin bulunduğu rivayet edilmekle birlikte, bu kitabe günümüze ulaşmamıştır. Kilisenin banisi (yaptıran kişi) ve mimarları hakkında kesinleşmiş bir bilgi mevcut değildir.
Kilisenin inşa edildiği dönem, Osmanlı İmparatorluğu'nda 18 Şubat 1856'da ilan edilen Islahat Fermanı'nın etkilerinin görüldüğü bir zamana denk gelmektedir. Bu ferman, gayrimüslim tebaaya ait ibadethanelerin, mezarlıkların, okulların ve hastanelerin tamiri ya da yeniden inşası konusunda önemli serbestlikler tanımıştır. Bu durum, Ordu ve çevresindeki Hristiyan yapılarının sayısında bir artışa neden olmuştur. Ayrıca, 1876 tarihli Kanun-i Esasî'nin 11. maddesi, devletin resmi dininin İslam olduğu belirtildikten sonra, Osmanlı Devleti sınırları içinde tanınmış tüm dinlerin mensupları için, kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı olmamak koşuluyla serbest ibadet hakkını güvence altına almıştır.
Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesi sonrasında bölgedeki Rum nüfusun göç etmesiyle birlikte Yason Kilisesi de cemaatini yitirmiş, zamanla bakımsız kalarak harap bir duruma gelmiştir. Uzun yıllar metruk halde kalan yapı, 2004 yılında koruma altına alınmış ve kapsamlı bir restorasyon çalışmasıyla aslına uygun biçimde yenilenerek ziyarete açılmıştır. Bu restorasyon, kilisenin mimari değerlerinin korunarak günümüze taşınmasında önemli bir rol oynamıştır.
Mimari Özellikleri
Yason Kilisesi, geç dönem Osmanlı Hristiyan dini mimarisinin karakteristik özelliklerini yansıtan, kubbeli bazilika plan tipinde inşa edilmiş bir yapıdır.
Plan ve Genel Yapı
Kilise, doğu-batı doğrultusunda uzanan dikdörtgen bir ana kütleye sahiptir. Dıştan dışa ölçüleri yaklaşık olarak 7.30 x 14.20 metredir. Üç nefli bir iç düzene sahip olan kilisenin orta nefi, yan neflerden hem daha geniş hem de daha yüksek tutularak belirginleştirilmiştir. Yan nefler ise orta nefe kıyasla daha dar ve alçaktır. Kilisenin ana ibadet mekanı olan naos, batı ve güney cephelerindeki girişlerden birkaç basamakla inilerek ulaşılan, çevre kotundan biraz daha alçak bir seviyede yer almaktadır.

Yason Kilisesi (Yazarın objektifinden)
Girişler
Kilisenin iki adet girişi bulunmaktadır. Ana giriş, batı cephesinin tam ortasında konumlanmış olup, dikdörtgen formlu ve lentolu (düz atkı taşlı) bir açıklığa sahiptir. İkinci bir giriş ise güney cephesinde yer alır ve ana girişe göre daha mütevazı boyutlardadır.
Cepheler
Batı Cephesi
Kilisenin ana giriş kapısının yer aldığı batı cephesi, süsleme detaylarıyla öne çıkar. Giriş kapısını üç yönden, yarım daireye yakın profilli bir diş sırası şeklinde düzenlenmiş kabartma bir süsleme kuşağı çevreler. Lentonun ve bu süslemenin hemen üzerinde, ortasında sekizgen formlu, içi boş bir çerçeve bulunan dikdörtgen bir alan yer alır. Bu çerçevenin iki yanında, kabartma tekniğiyle işlenmiş birer balık figürü (yunus olduğu tahmin edilmektedir) bulunur. Balık figürlerinin kuyruk kısımlarında, kısa kenarları yuvarlatılmış enine dikdörtgen kartuşlar ve sekiz kollu yıldız motifleri görülür. Bu süslemelerin üzerinde, giriş kapısını en dıştan saran, içbükey ve dışbükey profilli silmelerden oluşan kademeli bir çerçeve dolanır. Daha üst kısımda, ince ve düzgün kesme taşların birbirini kesecek şekilde çapraz olarak dizilmesiyle üçgen ve eşkenar dörtgen motiflerin oluşturulduğu geometrik bir pano yer alır; bu bölümde renkli taş işçiliğinin varlığı da dikkat çeker. Cephenin üst bölümünde, kırma çatının ortasına denk gelen alanda, üzeri kabartma şeklinde bir sıra damla motifi ile süslenmiş bir taş şeridin altında, oval formlu bir pencere bulunur. Bir zamanlar kilisenin inşa kitabesinin yer aldığı düşünülen dikdörtgen taş blok, damla motifi ile bu oval pencere arasında konumlanmıştır ancak günümüzde boştur. Oval pencere, köşelerine birer kılıç motifi yerleştirilmiş kare bir çerçeve içine alınmıştır ve renkli camlıdır; bu cam üzerinde beyaz zemin üzerine kahverengi, mavi ve yeşil renkler kullanılarak oluşturulmuş bitkisel bir motif işlenmiştir.
Güney Cephesi
Bu cephede üç adet dikdörtgen formlu, lentolu pencere ve bir kapı açıklığı yer alır. Mazgal tarzında (dışa doğru daralan) yapılmış pencereler, yuvarlak kemerli alınlıklara sahiptir ve restorasyon sırasında yenilenmişlerdir. Cephe boyunca düşey olarak uzanan plasterlere (yalancı sütun) yer verilmiştir. İkinci kapı, plasterlerden birinin hemen yanına açılmıştır; ana girişten daha küçük olan bu kapı da dikdörtgen formlu ve lentoludur. Lentonun üzerindeki yuvarlak alınlıkta, kabartma olarak işlenmiş, alt tarafı tahrip olmuş bir Latin haçı motifi bulunmaktadır.
Kuzey Cephesi
Kuzey cephesi, genel düzeni itibarıyla güney cephesinin bir tekrarı niteliğindedir, ancak bu cephede kapı açıklığı bulunmaz. Üç adet pencere ve cephe boyunca uzanan plasterler bu cephede de yer alır. Pencereler, güney cephesindekilerle benzer form ve boyut özelliklerine sahiptir.
Doğu Cephesi
Kilisenin doğu ucunda, içten yarım daire, dıştan ise çokgen formlu üç adet apsis yer alır. Ortada bulunan ana apsis, yanlardaki apsislere göre daha büyük boyutlu olup dıştan beş köşeli bir plana sahiptir. Yanlarda yer alan daha küçük boyutlu apsisler ise üçer köşeli olarak tasarlanmıştır. Güneydeki yan apsisin, kuzeydekinden biraz daha geniş olduğu gözlemlenmektedir. Her üç apsiste de birer adet pencere açıklığı bulunur. Ana apsisteki pencere dikdörtgen formlu, mazgal tipinde olup lentolu ve yuvarlak kemerli bir alınlıkla sonlanmaktadır; iki yanında konsollar üzerinde devam eden plaster şeklinde söveleri vardır. Yan apsislerdeki pencereler ise daha küçük boyutlu, dikdörtgen formlu mazgal pencerelerdir. Restorasyon çalışmaları sırasında ana apsisin güney sövesi ile yan apsislerin pencere çerçeveleri tamamen yenilenmiştir. Her üç apsisi de saçak hizasının altında silmeler dolanmaktadır. Apsislerin üzerindeki duvarda, çatının üçgen alınlığıyla sonlanan bölümde üç pencere daha görülür; orta nefe bakan pencere batı cephedeki gibi elips şeklinde iken, yan apsisler üzerindeki pencereler kuzey ve güneye bakan damla şeklinde (yanlardan basık oval) tasarlanmıştır. Bu pencereler de renkli camlı olup üzerlerinde birer çiçek motifi barındırır.
Çatı ve Kubbe
Kilisenin naos mekanını örten, daire formlu bir kasnağa oturan bir kubbe bulunmaktadır. Bu kubbe, 2004 yılında gerçekleştirilen restorasyon sırasında tamamen yeniden inşa edilmiştir. Fazla yüksek tutulmayan kasnak üzerinde herhangi bir pencere açıklığının bulunmaması dikkat çekici bir özelliktir. 1970'li yıllarda çekilen ve kubbesi henüz yıkılmamış halde görülen fotoğraflarda da kasnakta pencere görülmemesi, bu durumun yapının özgün tasarımına ait olabileceğini düşündürmektedir. Kilisenin kubbe dışındaki diğer bölümleri ise taş kaplama malzemesi kullanılarak oluşturulmuş kırma çatıyla örtülüdür. Kilisenin tüm cephelerini, çatı hizasının hemen altından içbükey ve düz profilli silmelerden oluşan bir saçak kornişi dolanmaktadır.
Yason Kilisesi (Yazarın objektifinden)
İç Mekan
Kilisenin iç mekanı, iki sıra halinde dizilmiş üçer adet yekpare taştan yapılmış sütun ve doğu kısmında yer alan iki adet paye (kalın taşıyıcı duvar ayağı) ile üç nefe (bölüme) ayrılmıştır. Orta nef, yan neflerden daha geniş tutulmuştur. Naos mekanı kubbe ile örtülüyken, yan nefler doğu-batı doğrultusunda uzanan beşik tonozlarla örtülmüştür. Sütunlar ve plasterler arasına yerleştirilen metal gergiler, restorasyon sonrasında yenilenmiştir. Kare kesitli altlıklara (kaide) oturan sütunlar, üst tarafta birbirlerine yuvarlak kemerlerle bağlanmıştır. Sütun başlıkları, küpe benzeri yastık şeklinde (pulvino başlık) yapılmış olup, silmeler dışında sade bir görünüme sahiptir ve herhangi bir figüratif bezeme içermezler.
Doğuda, içten yarım daire şeklinde sonlanan apsislerden ana apsisin kuzey duvarında farklı ebatlarda, yuvarlak kemerli iki adet niş (duvar hücresi) yer alır. Kuzeydeki yan apsisin yine kuzey duvarında ise üçgen alınlıklı bir niş bulunur. Cephelerde dikdörtgen formlu olan pencereler, iç mekana doğru genişleyerek yuvarlak kemerlerle açılmaktadırlar. Apsislerin önünde yer alan bema bölümü (kutsal alan), naos zemininden iki basamakla yükseltilerek vurgulanmıştır. Ana apsisi yan apsislerden ayıran payelerin gerisinde, yan apsislere geçişi sağlayan kemerli birer açıklık da mevcuttur.
Malzeme ve Yapım Tekniği
Kilisenin inşasında ana yapı malzemesi olarak düzgün kesme taş ve kaba yonu taş kullanılmıştır. Duvarlar, taşlar arasına harç konularak örülmüş dolgu tekniğiyle inşa edilmiştir. Dış duvarlarda bazı noktalarda görülen ve üzerinde yazıtlar bulunan taşların, kilisenin yakın çevresinde bulunan eski mezarlıklardan sökülerek getirilmiş, üzerinde şahıs isimleri okunan devşirme (spolien) mezar taşları olduğu düşünülmektedir.
Süsleme Unsurları
Kilisenin iç mekanında mozaik veya fresko (yaş sıva üzerine boyama) tekniğinde yapılmış herhangi bir duvar resmi veya bezemeye rastlanmamıştır. Süslemeler daha çok dış cephe elemanlarında, özellikle de giriş kapıları ve pencerelerde yoğunlaşmıştır. Batı cephesindeki ana giriş kapısının lentosunda yer alan ortadaki sekizgen form, iki yanındaki yunus benzeri balık figürleri ve sekiz kollu yıldız motifleri sembolik anlamlar taşır; Hristiyan ikonografisinde yunus figürü genellikle dirilişi, sekiz kollu yıldız ise yeniden doğuşu veya yenilenmeyi sembolize eder. Güney cephedeki tali girişin alınlığında bulunan Latin haçı kabartması da dini bir simgedir. Pencerelerde kullanılan vitraylar, özellikle batı ve doğu cephelerindekiler, rozet çiçeği, lotus benzeri stilize bitkisel motifler ve geometrik kıvrımlarla bezenmiştir. Doğu cephedeki yan neflere denk gelen daire formlu pencerelerin yanlardan sivriltilmiş olması ve ana apsis penceresinin sövelerindeki kabartma pilasterler de yapının dekoratif unsurları arasında sayılabilir.
Müştemilat (Eklentiler)
Yason Kilisesi'nin güneydoğu köşesine bitişik konumda, kiliseye ait olduğu düşünülen bir yapı kalıntısı bulunmaktadır. Bu yapının, 19. yüzyılda inşa edilmiş, kare planlı, moloz taş örgülü küçük bir mekan olduğu ve olasılıkla papaz evi (loşman) olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir. Restorasyon öncesinde bu yapının dört duvarının sadece bir kısmı ayakta kalabilmiştir. Daha sonraki yıllarda yürütülen restorasyon çalışmaları kapsamında, mevcut temeller üzerine aslına uygun yeni duvar örme işlemi gerçekleştirilerek bu eklenti yapı da onarılmıştır. Bazı kaynaklarda bu kalıntının bir manastırın parçası olabileceği de belirtilmektedir. Papaz evi olduğu düşünülen bu yapının hemen yanında bir su kuyusu da yer almaktadır.
Restorasyon Çalışmaları
Yason Kilisesi, zamanla harap bir duruma gelmesinin ardından ilk kapsamlı restorasyonunu 2004 yılında geçirmiştir. Bu restorasyonla kilise büyük ölçüde yenilenmiş, özellikle kubbesi tamamen yeniden yapılmış ve yapı turizme kazandırılmıştır. Bu restorasyon sırasında ana giriş kapısının lentosunun da yerleştirildiği, dolayısıyla üzerindeki figürlerin ve motiflerin özgünlüğünün kesin olmadığı belirtilmektedir. Pencere alınlıkları ve çerçeveleri gibi bazı mimari elemanlar da bu süreçte onarılmış veya yenilenmiştir.
Daha sonraki yıllarda, kilisenin müştemilatı olarak kabul edilen ve papaz evi olduğu düşünülen yapının restorasyonu için de çalışmalar başlatılmıştır.
"Yason Kilisesi Müştemilatı ve Çevre Duvarları Restorasyonu" projesi kapsamında, harabe haldeki müştemilatın duvarları tamamen yıkılarak temeli ortaya çıkarılmış ve mevcut temel üzerine aslına uygun yeni duvarlar örülerek bu eklenti yapı da kiliseyle birlikte korunmuştur. Bu çalışmalar, kilisenin ve yakın çevresindeki tarihi dokunun korunması açısından önemli adımlardır.
Diğer Kiliselerle Mimari Karşılaştırma
Yason Kilisesi, inşa edildiği 19. yüzyıl bağlamında değerlendirildiğinde, Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yaygın olan Rum Ortodoks kiliseleriyle plan, mimari düzen ve üslup açısından dikkate değer benzerlikler sergilemektedir. Bu döneme ait pek çok kilise gibi Yason Kilisesi de üç nefli bazilikal plan şemasını takip eder. Giriş açıklıkları genellikle dikdörtgen formlu ve lentolu olarak tasarlanmış, pencereler ise içe doğru daralan mazgal formunda yapılmıştır. Yapıların üst örtü sistemleri içten tonozlarla, dıştan ise çoğunlukla kırma çatılarla şekillendirilmiştir. İç mekanda neflerin ayrımı, genellikle iki sıra halinde yerleştirilen sütunlar veya payeler aracılığıyla sağlanmıştır.
Yason Kilisesi'nin benimsediği kubbeli bazilika tarzı, bölgedeki diğer çağdaş kiliselerde de görülen bir uygulamadır. Bu bağlamda, Ordu Mesudiye Kilisesi, Samsun Tekkeköy Asarağaç Köyü Kilisesi, Gümüşhane Krom Vadisi'ndeki Gavalak Kilisesi, Şiran Çakırkaya Manastırı Kilisesi, Giresun Alucra Kamışlı Kilisesi ve Trabzon Maçka'daki Menas Kilisesi gibi yapılar, Yason Kilisesi ile mimari paralellikler gösteren örnekler arasında sayılabilir.
Bununla birlikte, Yason Kilisesi bazı özgün mimari detaylarıyla da dikkat çeker. Özellikle batı cephesindeki ana giriş kapısının üzerinde yer alan süslemeler, dönemin diğer kiliselerinin giriş kapılarına kıyasla daha özenli bir işçilik ve sembolik figürler içermesi bakımından farklılaşır. Pencerelerde vitray kullanımı da Yason Kilisesi'ni ayırt edici kılan bir diğer önemli özelliktir. Ayrıca, doğu cephesindeki yan neflere denk gelen ve yanlardan sivriltilmiş daire formundaki pencere tipi, Kayseri Endürlük Köyü'nde bulunan Üç Azizler Kilisesi gibi farklı bölgelerdeki bazı dönem kiliselerinde de görülen dekoratif bir uygulamadır.

Yason Kilisesi (Yazarın objektifinden)
Yason Kilisesi (Hagios Nikolaos Kilisesi), 19. yüzyıl Osmanlı dönemi Hristiyan dini mimarisinin Karadeniz Bölgesi'ndeki önemli örneklerinden biridir. Denizcilerin koruyucu azizi olan Aziz Nikolaos'a adanmış olması, yapının inşa edildiği dönemdeki yerel inanç ve kültürel bağlam hakkında ipuçları sunar. Kubbeli bazilika plan şeması, cephe düzenlemeleri, iç mekan kurgusu ve kullanılan süsleme elemanları açısından çağdaşı olan diğer Rum Ortodoks kiliseleriyle benzerlikler göstermekle birlikte, özellikle batı cephesi girişi ve vitray kullanımı gibi bazı özgün detaylarıyla da dikkat çeker.
Geçirdiği restorasyonlar sayesinde mimari bütünlüğü büyük ölçüde korunarak günümüze ulaşan Yason Kilisesi, hem mimarlık tarihi araştırmaları hem de kültürel mirasın korunması açısından değerli bir yapıdır. Kilisenin ve ona bağlı müştemilatın korunarak gelecek nesillere aktarılması, bölgenin çok katmanlı tarihi ve kültürel dokusunun anlaşılmasına katkı sağlamaktadır.

