Balya, Türkiye’nin Marmara Bölgesi’nde, Balıkesir iline bağlı bir ilçedir. Güney Marmara bölümünde yer alan ilçe; kuzeyde Manyas ve Gönen, doğuda Balıkesir (Karesi), güneyde İvrindi, batıda ise Yenice (Çanakkale) ve Havran ilçeleriyle çevrilidir. Yüzölçümü 952 km² olan Balya, ortalama 230 metre rakıma sahiptir. İlçenin doğusundaki Akçal Tepesi, 642 metrelik yüksekliğiyle en yüksek noktayı oluşturur. Balya’nın TÜİK 2024 yılı verilerine göre nüfusu 12.695’tir.

Balya İlçesi (Balya Kaymakamlığı)
Tarihçe
Balya’nın kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, bölgede Helenistik ve Roma Dönemi’ne ait yerleşim kalıntıları tespit edilmiştir. İlçe sınırları içinde Grek ve Pers uygarlıklarına ait tümülüsler de bulunmaktadır. Kadıköy Kalesi adıyla bilinen harabeler, Roma dönemine tarihlenmektedir. İlçenin, bölgede yer alan maden yataklarının varlığı nedeniyle yerleşim alanı olarak geliştiği düşünülmektedir.
İlk belediye teşkilatı 1895 yılında kurulmuş; 1910 yılında ise Balya ilçe statüsüne kavuşmuştur. İlçede bulunan simli kurşun madenleri, 1940 yılına kadar bölge ekonomisinin temelini oluşturmuştur.
Antik Dönem
Balya, Antik Çağ'da Mysia olarak bilinen coğrafi bölge içinde yer alır. Mysia; günümüz Manisa'nın kuzeyi, Balıkesir'in tamamı, Bursa'nın güneybatısı, Kütahya'nın batısı, Çanakkale'nin doğusu ve İzmir'in kuzeybatısını kapsayan bir bölgedir. Troia Savaşı’ndan önce Trakya üzerinden Anadolu’ya gelen Mysialılar, M.Ö. 1200'lerden itibaren bu bölgede iskan etmişlerdir.
Balya çevresindeki Arı Mağarası, Ceneviz Mağarası, Kadıköy’deki kale ve Roma dönemine ait köprü, Çırpılar’daki kale kalıntıları, Pazarköy yakınlarındaki Argiza yerleşimi, bölgenin M.Ö. 3000'li yıllara uzanan bir yerleşim tarihi olduğunu ortaya koymaktadır. Roma döneminde Kristiyan adıyla bilinen bölgede, madencilik faaliyetleri “Ergasteri” adıyla yürütülmüş; Bizans döneminde de bu faaliyetler devam etmiştir. Kitabeler ve yapılar bu döneme tanıklık etmektedir. Ayrıca Venedik ve Cenevizli deniz tüccarlarının da bölgedeki madenlerden yararlandıkları bilinmektedir.
Osmanlı Dönemi ve Cumhuriyet’e Geçiş
1297-1360 yılları arasında bölgede Karesi Beyliği hâkimiyet sürmüştür. Osmanlı Devleti’nin bu beyliği topraklarına katmasının ardından Balya ve çevresinde madenlerde çalışmak üzere Balıkesir’den işçi gönderildiğine dair belgeler mevcuttur.
19. yüzyılda Osmanlı’nın dış ticaret bağımlılığının arttığı dönemde, madenlerden çıkan ürünler Gönen üzerinden Bandırma'ya, ardından ise Edremit ve Akçay güzergâhları üzerinden dış pazarlara taşınmıştır. Bu durum, Balya’yı tarih boyunca önemli bir yol kavşağı hâline getirmiştir.
1310 yılında, dönemin “Kocagümüş Köyü” olarak bilinen yerleşim alanı çevresindeki kurşun madenlerinin işletilmesi için alınan imtiyaz sonrası, köy nüfusu ve hane sayısı hızla artmış, bucak teşkilatı buraya nakledilmiştir. Kurşun madenlerinin ambalajlamasında kullanılan “balya”lardan esinlenilerek köyün adı “Balya”ya dönüştürülmüştür. Bunun yanı sıra 1650’li yıllarda burada kadılık yapan “Balı Bey”in ismiyle bağlantılı olduğu da ileri sürülmektedir.
1910 yılında ilçe statüsü kazanan Balya, 1920’de Yunan işgaline uğramış, kuzeyde Anzavur Ahmet çetesi ve batıda Gavur İmam güçlerine karşı halk direniş göstermiştir. İlçe, 6 Eylül 1922 tarihinde işgalden kurtulmuştur. Bu tarih her yıl “Balya’nın Kurtuluş Günü” olarak anılmaktadır.
Ekonomi
Günümüzde Balya’da ekonomi büyük ölçüde tarıma dayalıdır. Başlıca tarım ürünleri buğday, arpa, mısır ve nohuttur. Dağlık ve engebeli arazinin geniş yer kaplaması nedeniyle tarım alanları sınırlı olup, hayvancılık daha yaygın olarak yapılmaktadır. Özellikle geleneksel yöntemlerle yürütülen küçükbaş ve büyükbaş hayvancılık, ilçe halkının geçim kaynakları arasındadır.
Coğrafi Yapı
Balya, Balıkesir’in kuzeybatısında yer almakta olup, kuzeyde Manyas ve Gönen, doğuda Karesi, güneyde İvrindi, batıda ise Çanakkale’nin Yenice ve Balıkesir’in Havran ilçeleriyle komşudur. Yüzölçümü 952 km² olan ilçenin yaklaşık %70’i dağlık alanlardan oluşur. Tarıma elverişli olmayan bu alanlar, mera olarak değerlendirilmekte ve geleneksel hayvancılık faaliyetlerine olanak tanımaktadır. Ortalama rakımı 230 metredir. En yüksek noktası 642 metre ile Akçal Tepesi’dir. İlçenin en önemli akarsuyu olan Kocaçay, Kaz Dağları’ndan doğarak Balya topraklarından geçer ve Manyas Gölü’ne dökülür.
Turizm ve Kültürel Yapı
Balya, zengin tarihi geçmişi ve doğal dokusuyla kültürel ve kırsal turizm potansiyeli taşıyan bir ilçedir. İlçede özellikle maden tarihi ile ilişkilendirilen yapılar ve alanlar dikkat çeker.
Eski Maden Sahası
Balya’nın en dikkat çekici kültürel miras alanlarından biri, eski maden sahasıdır. Balıkesir’e yaklaşık 50 km uzaklıktaki bu maden, tarih öncesi dönemlerden beri varlığı bilinen önemli bir cevher kaynağıdır. Orta Çağ’da “Periklea” olarak bilinen dönemde işletilen bu maden, 1880 yılında Fransız Société des Mines de Balya-Karaaydın şirketi tarafından modern yöntemlerle işletilmeye başlanmıştır. 1939 yılına kadar süren bu faaliyetler sırasında yaklaşık 4 milyon ton cevher işlenmiş, buradan 400 bin ton metal kurşun üretilmiştir. 1913 yılı, üretimin zirve yaptığı yıl olmuş ve sadece o yıl içinde 140.300 ton ham cevher çıkarılmıştır.
Bugün bu alan, endüstriyel arkeoloji açısından önemli bir örnek olup, tarihî maden yapıları ve atık yığınlarıyla birlikte ziyaretçilerine bölgenin endüstriyel mirasını sunar. Ayrıca bölge, araştırmacılar ve fotoğraf meraklıları için de ilgi çekici bir gezi rotasıdır.

Eski Maden Sahası (Balya Kaymakamlığı)
Tarihi ve Doğal Gezilecek Yerler
- Kadıköy Kalesi: Roma dönemine ait kalıntılarıyla dikkat çeken bir savunma yapısıdır.
- Argiza Antik Yerleşimi: Pazarköy yakınlarında yer alan bu antik köy, bölgedeki ilkçağ yaşamına ışık tutar.
- Çırpılar Kalesi: Antik dönem savunma kalıntıları arasında yer alır.
- Arı ve Ceneviz Mağaraları: Doğal oluşumları ve halk arasındaki efsaneleriyle ilgi çeker.
- Romalıların yaptığı tarihi köprü: Kadıköy yakınlarında yer alır; maden nakliyatında kullanıldığı düşünülmektedir.
Kültürel Etkinlikler
Balya'da her yıl 6 Eylül'de düzenlenen “Kurtuluş Günü” etkinlikleri, ilçenin Yunan işgalinden kurtuluşunu anmak üzere yapılmaktadır. Bu gün, ilçe halkı için tarihî bir öneme sahiptir ve çeşitli tören ve etkinliklerle kutlanmaktadır.


