Hoyran Kaya Mezarları, Türkiye'nin Isparta ili Yalvaç ilçesinin yaklaşık 25 km batısında, Eğirdir Gölü’nün kuzey uzantısını oluşturan Hoyran Gölü’ne doğudan dik inen kayalıklarda yer alan, antik döneme ait mezar yapılarıdır. Yöredeki bu anıtsal kaya mezarları, mimari ve süsleme özellikleri bakımından Anadolu kaya mezarcılığı içinde özgün bir yere sahiptir.

Hoyran Kaya Mezarları (Türkiye Kültür Portalı)
Konum ve Genel Özellikler
Hoyran Kaya Mezarları, Eğirdir Gölü’nün kuzeydoğusunda bulunan Hoyran Gölü’ne hâkim kayalık bir yamaçta konumlanmıştır. Üç mezar yapısından oluşan bu topluluğun, özellikle bir örneği yalın işçiliğiyle dikkat çeker. Söz konusu mezar, 30 metre yüksekten göle ve gün batımına doğru bakan konumuyla, diğerlerinden ayrılır. Bu mezarın nitelikli işçiliği ve farklı geometrik desenlerden oluşan üçgen alınlığı, onun soylu bir kişiye, muhtemelen bir beye ait olduğunu düşündürmektedir.
Mimari Özellikler
Eni ve yüksekliği 5,50 metre olan dikdörtgen çerçeveli bir cepheye sahip mezarın, derinliği de yaklaşık aynı ölçüdedir. İç mekânda mezar odasının eni 3,50 metreye düşmekte olup, tavanı dik semer biçiminde sivrilmekte ve 3,10 metre yüksekliğe ulaşmaktadır. Üçgen alınlığıyla yalın bir tapınak cephesini andıran yapı, cephe mimarisi ve işçiliği açısından bölgedeki benzerleri arasında özgün bir konumda yer alır.

Hoyran Kaya Mezarları (Türkiye Kültür Portalı)
Yöredeki bu anıtsal kaya mezarları, mimari ve süsleme özellikleri bakımından Anadolu kaya mezarcılığı içinde özgün bir yere sahiptir.
Tarihî ve Kültürel Bağlam
Kaya mezarlarının alınlıklı tipi, Anadolu’da özellikle Frigya bölgesine özgü bir gelenektir. Bu türün kökeni, M.Ö. 9. yüzyılda Doğu Anadolu’daki Urartu kültürüne dayanmaktadır. Urartulardan Frigya’ya geçen kaya mezar yapım tekniği, Frig ev mimarisiyle uyumlu olarak gelişmiş ve alınlıklı cepheleriyle Roma dönemine kadar varlığını sürdürmüştür. Afyon-Kütahya-Eskişehir üçgenindeki yoğun örneklerle karşılaştırıldığında, Hoyran Kaya Mezarları bu kültürel etkinin Pisidya bölgesindeki yansıması olarak değerlendirilir. Ancak cephe desenlerinin örneksiz oluşu, bu yapıları Frig etkisinden ayırarak yerel özgünlük kazandırır. Mezarların, Antiokheia’nın kuruluşundan daha erken bir tarihte inşa edilmiş olabileceği düşünülmektedir.
Bizans Dönemi ve Dönüşüm
Hoyran Kaya Mezarı, Bizans döneminde işlev değişikliğine uğramış ve bir kaya kilisesine dönüştürülmüştür. Bu dönüşüm kapsamında iç ve dış yapısında değişiklikler yapılmış; özellikle doğu duvarına bir apsis oyularak dinsel kullanıma uygun hale getirilmiştir. Mezar odasının duvarlarına İncil’den alınmış sahnelerin freskleri işlenmiştir. Apsisteki betimlemede, haleli, sakalsız, beyaz giysili ve merkezi konumda yer alan figürün İsa olduğu düşünülmektedir. Tavan kısmında ise, başında hale bulunan, elinde kalkan ve mızrak taşıyan, beyaz ata binmiş bir aziz betimlenmiştir. Aziz figürünün başının iki yanında yer alan harflerde, Kapadokya’da saygı gören Konya (İkonion) piskoposu Aziz Kornoutos’un adı okunmaktadır. Ancak burada temsil edilen askerî kimlik, onun bilinen tasvirlerinden farklıdır.
Günümüzdeki Durumu
Hoyran Kaya Mezarları ve Bizans dönemine ait kaya kilisesi, özgün mimari yapısı ve iç mekânda yer alan duvar resimleriyle bölgedeki benzerleri arasında dikkat çekmektedir. Yapının günümüze ulaşan freskleri büyük ölçüde tahrip olmuş olmakla birlikte, mevcut kalıntılar yapının tarihî ve kültürel önemini yansıtmaktadır.


