Sukhoi Su-57, Rusya tarafından geliştirilen beşinci nesil, çok rollü, düşük görünürlük özellikli bir savaş uçağıdır. Sukhoi Tasarım Bürosu tarafından Rus Hava-Uzay Kuvvetleri için geliştirilen bu uçak, hava üstünlüğü sağlamak ve hassas taarruz görevlerini yerine getirmek üzere tasarlanmıştır. İlk uçuşunu 29 Ocak 2010 tarihinde gerçekleştiren Su-57, "PAK FA" (Perspektif Havacılık Kompleksi - Frontal Havacılık) programı kapsamında geliştirilen ilk operasyonel Rus hayalet avcı uçağıdır.
Hem havadan havaya hem de havadan karaya silah sistemleri taşıyabilen Su-57, elektronik harp sistemleri ve yapay zeka destekli uçuş destek bilgisayarları ile çağdaş hava muharebesi ortamlarında çok yönlü görevler üstlenebilmektedir. NATO tarafından “Felon” kod adıyla anılan uçak, Rusya’nın F-22 Raptor ve F-35 Lightning II gibi Batılı beşinci nesil uçaklara cevabı olarak geliştirilmiştir.
Sukhoi Su-57 (Anna Zvereva, Flickr)
Tarihi Süreç ve İlk Prototipler
Sukhoi Su-57'nin geliştirilme süreci, Rusya'nın Sovyet dönemi avcı uçaklarını (Su-27, MiG-29) modernize etme ihtiyacına cevap olarak 2000’li yılların başında başlatılan PAK FA programına dayanmaktadır. Programın yürütücüsü olan Sukhoi Tasarım Bürosu, projeye “T-50” kod adıyla başladı. 2002 yılında Alexander Davidenko’nun baş tasarımcı olarak atanmasıyla proje hız kazandı ve üretim süreci, Novosibirsk (NAPO) ile Komsomolsk-on-Amur (KnAAZ) gibi farklı üretim tesislerinin ortak çalışmasıyla şekillendi.
Su-57’nin ilk prototipi T-50, 29 Ocak 2010 tarihinde Gromov Uçuş Test Enstitüsü’nde havalanarak 56 dakikalık ilk test uçuşunu başarıyla tamamladı. Bu süreçte yalnızca uçak gövdesi değil, aynı zamanda radar, sensörler ve elektronik harp sistemleri de Rus savunma sanayii içindeki çeşitli enstitüler tarafından geliştirildi. Uçuş kontrol sistemleri ve silah sistemlerinin testleri için Su-27M ve Su-47 gibi önceki prototip modellerden yararlanıldı; bu yaklaşım geliştirme sürecindeki teknik riskleri azaltmak ve maliyetleri düşürmek amacı taşıyordu.
2004 yılı sonunda kavramsal tasarım Rusya Savunma Bakanlığı tarafından onaylandı; 2006’da bütçe artırımıyla hızlanan proje, 2009 yılına gelindiğinde prototiplerin uçuşa hazır hale getirildiği noktaya ulaştı. T-50, 2017 yılında resmi olarak Su-57 adıyla yeniden adlandırıldı ve aynı yıl içinde ilk operasyonel testlerde görev aldı.
Su-57’nin ilk prototipi olan T-50-1, 29 Ocak 2010 tarihinde Gromov Uçuş Test Enstitüsü’nün havaalanında ilk uçuşunu gerçekleştirmiştir. Bu uçuş, yaklaşık 56 dakika sürmüş ve uçak, tasarlanan süper manevra kabiliyeti, gövde yapısı ve temel uçuş kontrol sistemleri açısından başarılı bir performans sergilemiştir.
İlk uçuş sırasında test pilotu Sergey Bogdan’ın kullandığı T-50 prototipi, programın hem teknik hem de siyasi açıdan en kritik eşiklerinden biri olarak kabul edilir. Bu uçuş, Rusya'nın kendi üretimi olan ilk beşinci nesil savaş uçağının havacılık sahnesine resmen girişini simgelemiştir. Uçuşta uçuş stabilitesi, motor tepkisi, aerodinamik yapı ve temel kontrol yüzeylerinin davranışı değerlendirilmiş; bu veriler doğrultusunda izleyen prototiplerin geliştirilmesine yönelik önemli mühendislik girdileri elde edilmiştir.
Tasarım süreci, Sukhoi’nin Su-27 ve Su-35 gibi önceki modellerinden elde edilen deneyimleri temel aldı. 2018-2019’da Suriye’de test konuşlandırmaları yapıldı ve ilk seri üretim uçağı 25 Aralık 2020’de Rus Hava Kuvvetleri’ne teslim edildi. 2023 itibarıyla 12 seri üretim uçağı hizmete alınmış olup 2028’e kadar 76 uçağın teslimatı için sözleşme imzalanmıştır. Programın toplam maliyeti, geliştirme ve üretim dahil, yaklaşık 10-12 milyar USD olarak tahmin edilmektedir.
Hindistan, Rusya’nın beşinci nesil savaş uçağı programı olan PAK FA çerçevesinde geliştirilen Sukhoi Su-57platformuna dayalı olarak, 2007 yılında Fifth Generation Fighter Aircraft (FGFA) adıyla ortak geliştirme projesine katılmıştır. Bu kapsamda, Hindustan Aeronautics Limited (HAL) ile Sukhoi arasında teknik iş birliği kurulmuş ve her iki tarafın yaklaşık 6 milyar dolar yatırım yapması öngörülmüştür. Ancak Hindistan'ın projeye ortak olmasına rağmen Rusya, gelişmiş teknolojilerin paylaşımı konusunda temkinli davranarak Hindistan’a sınırlı üretim yetkisi vermek istemiştir. Bu nedenlerle Hindistan, 2018’de FGFA programından ayrılarak Su-57 platformunun müşterisi ya da geliştirici ortağı olma seçeneğini rafa kaldırmıştır. Bu gelişme, Rusya’nın Su-57 için ihracat arayışlarını daha da hızlandırmasına neden olmuştur.
Tasarım
Sukhoi Su-57, Rusya’nın ilk operasyonel beşinci nesil savaş uçağı olarak gizlilik (stealth), süper manevra kabiliyeti, yüksek hızda seyir ve çok rollü görev profili gibi temel unsurlar üzerine inşa edilmiştir. Uçak, hem hava üstünlüğü hem de kara ve deniz hedeflerine yönelik taarruz görevlerini yerine getirebilecek şekilde tasarlanmıştır.
Uçağın aerodinamik yapısı, "gövde-kanat bütünleşik tasarım" (blended wing-body) konseptine dayalıdır. Geniş ve yassı gövde yapısı, kanatlarla neredeyse kesintisiz bir geçiş sağlayarak hem radar kesit alanını azaltmakta hem de uçağa daha iyi kaldırma kuvveti kazandırmaktadır. Uçak ayrıca kanart benzeri ön kontrol yüzeyleri, çift motorlu yapı ve geniş dikey stabilize kanatlar ile donatılmıştır.
Su-57'nin Kanat Tasarımı (Anna Zvereva, Flickr)
Radar görünürlüğünü düşürmek amacıyla, Su-57’de kompozit malzemeler yoğun şekilde kullanılmıştır. Alüminyum bal peteği yapılar, polimer bazlı dış yüzey kaplamaları ve cam elyafı gibi hafif materyaller, radar dalgalarını absorbe ederek düşük iz bırakmasını sağlar. Uçakta ayrıca gövde içine gömülü silah istasyonları yer almakta olup dış yük taşıması yapıldığında görünürlük artmaktadır; bu nedenle gizli görevlerde mühimmatlar gövde içine yerleştirilir.
Aerodinamik yapısı, 3D itki vektörleme nozullarıyla süper manevra kabiliyeti sağlar. N036 Byelka aktif faz dizili radar, 400 km’ye kadar hedef tespiti yapabilirken, 101KS Atoll elektro-optik sistem, kızılötesi arama ve takip yetenekleri sunar. Ancak, uçağın stealth performansı, F-22 veya F-35’e kıyasla daha sınırlıdır. Örneğin, radar kesit alanının 0.1-0.5 m² olduğu tahmin edilirken, F-22 için bu değer 0.0001 m² civarındadır. Bunun nedenleri arasında motor yerleşimi, gövde dikişleri ve açıkta kalan bazı yüzeyler yer alır.
Tasarımın merkezinde yer alan bir diğer unsur ise çok yönlü görev kabiliyetidir. Su-57, hem kısa kalkış/iniş kapasitesine hem de ağ merkezli harp sistemleriyle tam uyumlu elektronik altyapıya sahiptir. Bu sayede tek uçak, hem avcı hem de bombardıman uçağı işlevlerini yerine getirebilir; bu da Rus doktrinine uygun esnek bir savaş platformu oluşturur.
Dahili silah bölmeleri, stealth özelliklerini korurken geniş bir silah yelpazesini destekler. Ancak, erken prototiplerde sınırlı iç yakıt kapasitesi ve motor verimliliği sorunları rapor edilmiştir. Yeni motorların 2025’ten itibaren seri üretim modellerine entegre edilmesiyle bu sorunların çözülmesi beklenmektedir. Uçağın yapay zeka destekli aviyonik sistemleri, pilotun durumsal farkındalığını artırarak karmaşık görevlerde etkinliğini güçlendirmektedir.
Teknik Çizim (Blueprint)
Savaştığı Diğer Uçaklar, Başarıları ve Görevleri
Su-57’nin muhtemel muharebe rakipleri arasında başta ABD üretimi F-22 Raptor ve F-35 Lightning II, ayrıca Çin'in J-20 ve Avrupa’nın Eurofighter Typhoon gibi ileri nesil savaş uçakları yer almaktadır. Su-57’nin ilk gerçek muharebe ortamı deneyimi, 2018 yılında Suriye'de sınırlı sayıda prototipin test amaçlı görevlendirilmesiyle gerçekleşmiştir. Bu görevde uçağın sensör sistemleri, radar görünmezliği ve silah kullanımı gibi unsurları savaş koşullarında değerlendirildi. Kh-59MK2 seyir füzeleriyle hassas vuruşlar yaptığı rapor edilmiştir.
Daha kapsamlı operasyonel kullanımı ise 2022’den itibaren Ukrayna’daki askeri harekât çerçevesinde gözlemlenmiştir. Su-57 uçakları bu dönemde ilk kez ağ destekli savaş kabiliyetlerini kullanarak, Rus Hava Kuvvetleri'ne bağlı diğer platformlarla senkronize görevler icra etmiştir. Özellikle uzun menzilli havadan karaya ve havadan havaya füze saldırılarında, düşman hava savunma sistemlerine yakalanmadan görev yapabildiği rapor edilmiştir.
Su-57’nin başarıları, henüz geniş çaplı hava-hava muharebelerinde test edilmemiş olmakla birlikte, elektronik harp, stratejik hedeflerin vurulması ve çok platformlu entegrasyon açısından Rus savunma çevrelerince "geleceğin hava muharebesine uygun" bir sistem olarak değerlendirilmektedir. Özellikle AESA radar, elektronik “ikinci pilot” destek sistemi ve gövde içi silah taşıma kabiliyetiyle, rakiplerine karşı üstünlük sağlama potansiyeline sahiptir.
Kronik Sorunlar
Sukhoi Su-57, geliştirme süreci boyunca çeşitli kronik teknik, lojistik ve yapısal sorunlarla karşı karşıya kalmıştır. Bu sorunlar, hem iç sistemlerin yeterliliği hem de uçakların seri üretim süreci üzerinde belirleyici olmuştur. Yüksek hız ve manevra yeteneği sebebiyle pilotların kaldırabileceği seviyelerin üzerinde G kuvvetine maruz bırakabilmektedir.
Motor Problemleri
Su-57'nin en önemli teknik sorunu, başlangıçta kullanılan AL-41F1 (Izdeliye 117) motorların yetersizliği olmuştur. Bu motorlar, istenen süper seyir (supercruise) kabiliyetini ve uzun ömürlü güvenilirliği sağlayamamıştır. Bu nedenle Rusya, daha gelişmiş bir motor olan “Izdeliye 30” üzerinde çalışmaya başlamış; ancak bu motorun geliştirilmesi ve entegrasyonu sürekli gecikmiştir. Halihazırda üretime giren uçakların çoğu hala geçici olarak eski motorlarla donatılmaktadır.
Radar Görünmezliği ve Yüzey Kaplama
Su-57'nin radar görünürlüğünü azaltmak için kullanılan gizlilik kaplamalarının (stealth coatings) kalitesi ve dayanıklılığı, özellikle Batı standartlarına göre düşük olarak değerlendirilmiştir. Malzeme aşınması, bakım sıklığını artırmakta ve operasyonel maliyetleri yükseltmektedir. Ayrıca, dış silah taşıma zorunluluğu olduğunda bu gizlilik avantajı tamamen ortadan kalkmaktadır.
Aviyonik Entegrasyon ve Elektronik Sistemler
Su-57, yenilikçi bir elektronik "ikinci pilot" ve geniş sensör füzyon kabiliyeti gibi teknolojilere sahip olsa da, bu sistemlerin entegrasyonu ve istikrarı geliştirme sürecinde önemli gecikmelere neden olmuştur. Özellikle ilk prototiplerde radar, elektronik harp ve haberleşme sistemlerinin senkronizasyonunda çeşitli yazılım hataları tespit edilmiştir.
Üretim ve Lojistik Gecikmeler
Uçağın üretim süreci, Rusya’nın savunma sanayiindeki tedarik zinciri kısıtları, ekonomik yaptırımlar ve yetersiz sanayi modernizasyonu nedeniyle yavaş ilerlemektedir. Örneğin, 2020’de ilk seri üretim Su-57 teslimatı yapılmak istendiğinde uçak kazayla düşmüş, bu da üretim kalitesi ve güvenliği konusunda ciddi eleştirilere yol açmıştır. 2028’e kadar 76 uçağın teslim edilmesi planlansa da bu hedefin zamanında gerçekleştirilip gerçekleştirilemeyeceği belirsizdir.
Kullanan Pilotların Yorumları
Sukhoi Su-57’yi kullanan Rus test ve muharebe pilotlarının yorumları, uçağın yüksek manevra kabiliyeti, gelişmiş aviyonikleri ve uçuş stabilitesi açısından oldukça olumlu bir tablo çizmektedir. Özellikle test pilotu Sergey Bogdan, uçağın ilk uçuşunu gerçekleştirdikten sonra yaptığı açıklamalarda, Su-57’nin kontrol edilebilirliğinin oldukça yüksek olduğunu ve klasik savaş uçaklarına kıyasla çok daha az pilot müdahalesi gerektirdiğini belirtmiştir.
Pilotlara göre Su-57, elektronik “ikinci pilot” olarak işlev gören güçlü uçuş bilgisayarı sayesinde, zorlu hava koşullarında dahi görev yapabilirken, pilot üzerindeki iş yükünü minimize etmektedir. Bu, uzun süreli görevlerde pilotun dikkat ve fiziki dayanıklılığını artıran bir avantajdır.
Sukhoi Su-57 (Anna Zvereva, Flickr)
Uçan Pilotların Savaş Stratejileri
Su-57 pilotları, süpersonik hız ve yüksek tırmanma kabiliyetini kullanarak “vur-kaç” taktikleri uygulamak üzere eğitilmiştir. Uçağın 3D itki vektörleme nozulları, ani irtifa değişiklikleri ve keskin manevralar yapma yeteneği sağlar. Pilotlar, özellikle düşük hızlarda bile yüksek hücum açısı (AoA) ile uçabilme yeteneğini, düşman uçaklarına karşı üstünlük sağlayan bir özellik olarak tanımlar. Stratejiler, düşmanın radar kilitlerini kırmak için ani manevralar ve elektronik karşı önlemlerle desteklenir.
Modernizasyon Süreçleri
Sukhoi Su-57, Rusya’nın beşinci nesil savaş uçağı olarak, başlangıçtaki T-50 prototiplerinden itibaren sürekli olarak modernize edilen bir platformdur. Modernizasyon süreci, hem uçuş ve silah sistemlerinin geliştirilmesi hem de motor, aviyonik ve yapısal tasarım iyileştirmeleriyle çok katmanlı bir biçimde yürütülmektedir. Bu süreçte özellikle üç temel başlık öne çıkmaktadır: motor modernizasyonu, aviyonik ve elektronik sistemlerin güncellenmesi, ve ihracata yönelik varyant geliştirme.
Rusya, 2019’daki MAKS Havacılık Fuarı’nda Su-57’nin ihracata uygun versiyonu olan Su-57E varyantını tanıtmıştır. Bu varyant, uluslararası silah ihracatı standartlarına uygun şekilde teknoloji sınırlamaları getirilerek üretilmiştir. Temel stealth özellikleri, AESA radar, iç silah bölmeleri ve itki yönlendirme sistemleri korunmuş; ancak bazı sensör ve yazılım modülleri azaltılmıştır. Su-57E varyantı, 2024 yılında Çin’deki Zhuhai Airshow'da da tanıtılmış, burada ilk yabancı müşteriyle anlaşma yapıldığı duyurulmuştur; ancak alıcı ülke açıklanmamıştır. Bazı kaynaklar, bu ülkenin Cezayir olabileceğini öne sürmektedir.
Uçakta yer alan elektronik "ikinci pilot" sistemi, yapay zekâ algoritmalarıyla otomatik hedef seçimi, manevra önerisi, uçuş optimizasyonu ve tehdit değerlendirme gibi fonksiyonlar sunacak şekilde geliştirilmektedir. Bu sistemlerin savaş alanında gerçek zamanlı karar destek rolü oynaması beklenmektedir.