Türk Devletleri Teşkilatı 12. Zirvesi, 7 Ekim 2025 tarihinde Azerbaycan’ın Gebele kentinde gerçekleştirilmiş çok taraflı bir uluslararası toplantıdır. Zirveye Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ev sahipliği yapmıştır. Toplantı, Haydar Aliyev Kongre Merkezi’nde “Bölgesel Barış ve Güvenlik” temasıyla düzenlenmiştir. Zirve kapsamında üye devletler arasında üç temel belge imzalanmıştır. Bu belgeler; TDT Gebele Zirve Bildirisi, Türk Devletleri Teşkilatı Plus (TDT+) Formatı Kurulmasına Dair Karar ve TÜRKSOY’un Güçlendirilmesi ve Geliştirilmesine Dair Karardır.
Türk Devletleri Teşkilatı 12. Zirvesi, 7 Ekim 2025 - (Anadolu Ajansı)
Zirvede Azerbaycan, Türkiye, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan devlet başkanları yer almıştır. Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar gözlemci sıfatıyla katılmıştır. Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Büyükelçi Kubanıçbek Ömüraliyev de toplantıda hazır bulunmuştur.
Zirve Öncesi Diplomatik Görüşmeler
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve TDT Genel Sekreteri Görüşmesi
Zirve öncesinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, 6 Ekim 2025 tarihinde Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev’i Gebele’de kabul etmiştir. Görüşmede taraflar, TDT çerçevesinde yürütülen mevcut işbirliği konularını ele almışlardır. Ömüraliyev, Azerbaycan ile Ermenistan arasında Washington’da imzalanan Ortak Bildiri dolayısıyla Aliyev’i tebrik etmiştir. Aliyev, Azerbaycan’ın TDT’nin güçlendirilmesine ve üye devletler arasındaki dayanışmanın artırılmasına verdiği desteği vurgulamıştır.
Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı
Zirve öncesinde 7 Ekim 2025 tarihinde Türk Devletleri Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı düzenlenmiştir. Toplantıya Türkiye adına Dışişleri Bakanı Hakan Fidan katılmıştır. Fidan, Türk dünyasının bölgesel dengelerde asli bir aktör hâline gelmesi gerektiğini belirtmiş, kalıcı barış ve istikrarın ancak üyeler arasındaki eşgüdümün güçlendirilmesiyle sağlanabileceğini ifade etmiştir. Fidan, Güney Kafkasya’daki barış süreci, Gazze’de ateşkes, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin statüsü gibi konulara değinmiştir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, toplantıya katılarak yaptığı konuşmada Azerbaycan’ın ev sahipliği için teşekkür etmiş, Kıbrıs Türk halkının maruz kaldığı izolasyonların kaldırılmasının ortak sorumluluk olduğunu belirtmiştir. Ertuğruloğlu, Doğu Akdeniz’in stratejik önemine değinmiş ve “KKTC’nin güvenliği, ana vatan Türkiye Cumhuriyeti’nin sarsılmaz desteğine sıkı sıkıya bağlıdır.” ifadesini kullanmıştır.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Katılımı
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 7 Ekim 2025 sabahında Türk Devletleri Teşkilatı 12. Zirvesi’ne katılmak üzere “TC-TUR” uçağıyla İstanbul’dan Azerbaycan’ın Gebele şehrine gelmiştir. Erdoğan, saat 09.15’te Atatürk Havalimanı’ndan hareket etmiş ve Gebele Uluslararası Havalimanı’nda Azerbaycan Bilim ve Eğitim Bakanı Emin Emrullayev, Gebele Bölge Valisi Sebuhi Abdullayev, Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşad Memmedov ve Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Birol Akgün tarafından karşılanmıştır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Hayati Yazıcı, Kürşad Zorlu, Halit Yerebakan, AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, Türkiye-Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Şamil Ayrım ve AK Parti İstanbul Milletvekili Derya Ayaydın eşlik etmiştir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, zirvenin düzenlendiği alana gelişinde, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından karşılanıyor, 7 Ekim 2025 - (Anadolu Ajansı)
Zirvenin Başlaması ve Açılış Töreni
Zirvenin Açılışı
Türk Devletleri Teşkilatı 12. Zirvesi, 7 Ekim 2025 tarihinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in ev sahipliğinde, Gebele’deki Haydar Aliyev Kongre Merkezi’nde başlamıştır. Zirvenin açılışı öncesinde üye ve gözlemci devletlerin liderleri, geleneksel aile fotoğrafı için bir araya gelmiştir.
Aile fotoğrafında Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Türkmenistan Milli Lideri ve Halk Maslahatı Başkanı Gurbangulu Berdimuhamedov, Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve TDT Genel Sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev yer almıştır.
Devlet Başkanlarının Konuşmaları
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Konuşması
Aliyev, Azerbaycan’ın Gebele kentinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı 12. Zirvesi’nde konuşma yapmıştır. TDT’nin yalnızca bir işbirliği platformu değil, aynı zamanda ciddi jeopolitik merkezlerden biri olarak şekillendiğini belirtmiştir. Teşkilatın uluslararası düzeyde artan nüfuzunun memnuniyet verici olduğunu ifade etmiştir.
Aliyev, ortak tarih, etnik kökler ile milli ve manevi değerlerin Türk dünyasını bir aile gibi birleştirdiğini dile getirmiştir. Bu kapsamda teşkilata destek amacıyla Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreterliğine 2 milyon dolar katkı sağladıklarını açıklamıştır. İstikrar, stratejik coğrafi konum, olumlu demografi, ulaşım ve lojistik imkânlar, doğal kaynaklar ile askeri alandaki artan kapasitenin Türk Devletleri Teşkilatı’nı küresel arenada önemli bir aktöre dönüştürdüğünü vurgulamıştır. “Barış ve güvenlik günümüzde her ülkenin gelişimi için başlıca etkendir. Teşkilatımızın kurucu belgesi olan Nahçıvan Anlaşması’nda barışın korunması ve güvenlik temel görevler arasında yer almaktadır. Dünyanın karşı karşıya kaldığı güvenlik sorunları ekseninde Türk devletlerinin tek bir güç olarak hareket etmesi önemlidir.” ifadelerini kullanmıştır.
Aliyev, güvenlik sağlanmadan kalkınmanın mümkün olmayacağını vurgulamıştır. “Uluslararası hukukun temel ilkelerinin açık biçimde ihlal edildiği bir dönemde, ülkelerimiz arasında askeri ve askeri teknik alanlardaki işbirliği büyük önem taşımaktadır. Bu kapsamda Azerbaycan ile Türkiye arasında derin bir işbirliği mevcuttur. Son bir yılda Türkiye ile yirmi beşten fazla ortak tatbikat gerçekleştirdik. Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkeler arasında savunma ve güvenlik alanlarında yürütülen geniş işbirlikleri dikkate alındığında, 2026 yılında Azerbaycan’da TDT ülkelerinin ortak askeri tatbikat yapmasını öneriyorum.” demiştir.
Askeri gücün çağdaş dünyada her ülkenin bağımsızlığının başlıca unsuru olduğunu belirtmiştir. İkinci Karabağ Savaşı’nda elde edilen zaferi ve ülkenin toprak bütünlüğünün sağlanmasını hatırlatmıştır. Aliyev, Washington’da düzenlenen zirvede Azerbaycan ile Ermenistan arasında paraflanan barış anlaşmasının Güney Kafkasya’yı bir barış mekânına dönüştüreceğini vurgulamıştır. “İşgali ve şehitlerimizin anısını hiçbir zaman unutmayacağız. Onların öcünü savaş meydanında aldık.” ifadelerini kullanmıştır.
Ulaşım ve lojistiğin Türk devletleri açısından stratejik öneme sahip olduğunu belirtmiştir. “Washington zirvesinde elde edilen önemli sonuçlardan biri de Zengezur Koridoru’nun açılmasıdır. Zengezur Koridoru hem Orta Koridor hem de Kuzey-Güney Koridoru çerçevesinde yeni bir ulaşım hattı ve arteridir.” demiştir. Ayrıca Aliyev, enerji güvenliğinin önemine değinmiştir. Hazar bölgesinin enerji kaynaklarını petrol ve doğal gaz hatları aracılığıyla dünya piyasalarına ulaştırdıklarını hatırlatmıştır.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Konuşması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Azerbaycan’ın Gebele kentinde gerçekleştirilen Türk Devletleri Teşkilatı 12. Zirvesi’nde, katılımcıları selamlarken zirve vesilesiyle Gebele’de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirmiştir. Teşkilatın dönem başkanlığını devreden Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’a katkılarından dolayı teşekkür eden Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e ev sahipliğinden ötürü şükranlarını sunmuş, dönem başkanlığı için kendisine üstün başarılar dilemiştir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Devlet Başkanları 12. Zirvesi'nde, 7 Ekim 2025 - (Anadolu Ajansı)
Erdoğan, 3 Ekim Türk Devletleri İşbirliği Günü’nü tebrik ederek "teşkilatın geride bıraktığı 16 yılda dilde, fikirde ve işte birlik şiarıyla kaydettiği başarılara her geçen gün yenilerini eklediğini" belirtmiştir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çok taraflılığın giderek aşındığı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin insanlığın vicdanını yaralayan birçok meseleye kayıtsız kaldığı bir uluslararası sistemle karşı karşıyayız. Bugün pek çok uluslararası ve bölgesel teşkilat, bizim ortak tarih, kültür ve ülküdaşlığımız gibi ulvi değerler üzerine bina edilmediğinden kamuoyu nezdinde işlevsiz, adeta omuzlara yük yapılar olarak görülüyor. Teşkilatımızın işte bu değişen koşullara ayak uyduran, uluslararası meselelerde ortak duruş sergileyen, sözüne güvenilen, haklının yanında duran bir yapıya dönüşmesi büyük önem arz ediyor. Türkiye olarak böyle bir dönemde zirvemizin temasının, ‘bölgesel barış ve güvenlik’ olarak belirlenmesini son derece isabetli ve anlamlı buluyoruz.” ifadelerini kullanmıştır.
Erdoğan, çeşitli güvenlik sınamalarıyla uğraşılan bir ortamda işbirliğini pekiştirirken üçüncü taraflarla da diyaloğun artırılmasının önemine dikkati çekmiştir. “Teşkilatımızı içine kapanık bir yapılanma olarak asla görmüyoruz. Diğer ilgili uluslararası kuruluşlar ve ittifaklarla etkileşim halinde sesini ve gücünü ortaya koyan bir vizyonu hayata geçirebilmeliyiz. Bu bağlamda bugün mutabık kaldığımız TDT Plus formatının üçüncü taraflarla işbirliğimize yeni bir soluk getireceğine gönülden inanıyorum.” değerlendirmesinde bulunmuştur.
Erdoğan, güvenliğe yönelik kapasite inşası başta olmak üzere ortak menfaati ilgilendiren her alanda mümkün olan her katkıyı “aile meclisi” bünyesinde sağlamaya hazır olduklarını ifade etmiştir. “Terörizmden yasa dışı göçe, siber tehditlerden iklim değişikliğine ortak bir duruşla mukabele edebileceğimizi, kendi gök kubbemiz altında kendi güvenliğimizi güçlendirebileceğimizi düşünüyorum. Temmuz ayında yapılan Türk Devletleri Teşkilatı Savunma Sanayii Kurumları Birinci Toplantısı’nı bu anlamda önemli bir adım olarak görüyorum. Yakaladığımız ivmenin sürmesi için çalışmalarımızın devamının çok mühim olduğunun altını çizmek istiyorum. Türk dünyasının, bölgemizin istikrarında ve güvenliğinde birçok anlamda daha etkin rol üstlenebileceğine inanıyoruz. Bugün yakın coğrafyamızda yaşanan pek çok çatışma, savaş ve uluslararası hukuk ihlaline karşı teşkilatımızın kararlı duruş sergilemesi önemlidir.” demiştir.
Gazze’de 66 bin masumun hayatına mal olan katliamların durması yönünde son günlerde yaşanan gelişmelerin memnuniyet verici olduğunu dile getiren Erdoğan, “Biz ancak Filistin halkının uluslararası meşruiyet ve hukuktan kaynaklanan hakları temelinde iki devletli bir çözümün kalıcı ve adil barışa kapı açacağına inanıyoruz. Bu yönde de çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.” ifadelerini kullanmıştır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’de ise istikrarın tesisinin bölgede ve ötesinde güvenliğin sağlanması için olmazsa olmaz bir gereklilik olduğunu vurgulamıştır. “Birçok zorlukla mücadele etmesine rağmen Suriye hükümetinin son dokuz ayda kaydettiği gelişme geleceğe ümitle bakmamızı sağlıyor. Bu süreçte Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliğini muhafaza temelinde siyasi, ekonomik ve güvenlik ortamının iyileşmesine odaklanmalı, Türk devletleri olarak Suriye hükümetiyle angajmanı ilerletmeliyiz. Güney Kafkasya’daki gelişmeleri de sadece takip etmekle kalmıyor, bölgede barış ve istikrarın tesisi için atılan adımları samimiyetle destekliyoruz. Azerbaycan ve Ermenistan arasında sekiz Ağustos’ta imzalanan ortak bildiriyi bu minvalde hayırlı bir adım olarak görüyor, devamının gelmesini diliyoruz.” demiştir.
Erdoğan, Özbekistan, Kırgızistan ve Tacikistan arasındaki sınır birleşim noktasının tespitine ilişkin mart ayında atfedilen anlaşmayı memnuniyetle karşıladıklarını ifade etmiştir. “Uzun yıllardan bu yana gündemi meşgul eden bu meseleyi sağduyu ve bilgelikle çözüme kavuşturan Sayın Mirziyoyev ve Sayın Caparov’u kutluyorum. Buradan Tacik liderliğine de tebriklerimi iletiyorum.” demiştir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgenin istikrarına ekonomik kalkınma, sosyal refah ve kültürel bağların güçlenmesiyle katkı sunabileceklerinin farkında olduklarını belirterek, ulaştırma, enerji güvenliği ve ticari entegrasyon alanlarındaki girişimleri de bu yaklaşımı tamamlayıcı parçalar olarak gördüklerini aktarmıştır. Aralarındaki enerji ve haberleşme bağını etkin hâle getirip güçlendirecek proje ve yatırımlara odaklanmalarının herkesin menfaatine olduğunu dile getiren Erdoğan, Hazar Geçişli Orta Koridoru’nu daha da verimli hâle getirmeleri gerektiğinin altını çizmiştir.
Erdoğan, Türk devletleri olarak bilim ve teknoloji alanında hak ettikleri noktaya en kısa süre zarfında ulaşabilmeleri için güçlü işbirlikleri kurmaları ve bu alanda yüksek katma değere sahip ortak yatırımlar yapmaları gerektiğine dikkati çekmiştir. “Yapay zekâ konusunda küresel gelişmeleri yakalayabilmek ve kültürel zenginliğimizi muhafaza için Türkçe Büyük Dil Modeli’nin geliştirilmesine hız vermemiz gerekiyor. Ortak alfabe hususunda Türkiye olarak ilk adımı atıyor, Cengiz Aytmatov’u anlatan bir eser ile Oğuznameleri ortak alfabeyle basıyoruz. Bugün de liderlere birer adet bundan takdim ediyoruz.” demiştir.
Ortak alfabe ile basılarak liderlere hediye edilen kitap - (Anadolu Ajansı)
“Türkmen kardeşlerimizi inşallah yakında aile meclisimizde tam üye olarak görmek istiyoruz.” diyen Erdoğan, Türk Dünyası Yayıncılık Kongresi’ni gelecek yıl ocak ayında Ankara’da toplamayı planladıklarını aktarmıştır. “30 Ekim’den itibaren Semerkant’ta düzenlenecek olan UNESCO 43. Genel Konferansı’nda, 15 Aralık’ın Dünya Türk Dili Ailesi Günü olarak ilan edilmesini temenni ediyorum. Özbek kardeşlerimize bu önemli genel konferansın tertiplenmesinde şimdiden muvaffakiyetler diliyorum.” demiştir.
Erdoğan, Türk dünyasının batı kanadından Macaristan’ın gözlemci olarak zirvede bulunmasının memnuniyet verici olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Ankara, Şuşa ve Bişkek’in ardından Gebele’de de aralarında bulunmasının Türk dünyası dayanışmasının göstergesi olduğunu belirtmiştir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İki devlette adil çözüm yolunda Türk dünyasının Kıbrıs Türkü kardeşlerini yalnız bırakmadığını memnuniyetle müşahede ediyorum. Gözlemci üyemiz Türkmenistan’ın da Türk Akademisi ve Türk Kültür ve Mirası Vakfına gözlemci üye olmasını memnuniyetle karşılıyorum. Türkmen kardeşlerimizi inşallah yakında aile meclisimizde tam üye olarak görmek istiyoruz. Teşkilatımızın kurumsal işleyişini hızlandırmak üzere üye ülkelerin sekreterya nezdinde daimi temsilci atamalarını önemli bulduğumu bu vesileyle ifade etmek isterim. Henüz bu adımı atmamış üyelere de daimi temsilci atamaları için buradan çağrıda bulunuyorum.” ifadelerini kullanmıştır.
Erdoğan, Türk devletleri olarak "aralarındaki dayanışma, karşılıklı saygı ve kardeşlik ruhuyla geleceğe emin adımlarla yürüdüklerini" vurgulamıştır. “Büyük Türk dünyasını daha da güçlendirerek çocuklarımıza miras bırakacak olanlar bizleriz. Birazdan imzalayacağımız Gebele Bildirisi’nin ve alacağımız kararların Türk dünyası başta olmak üzere tüm dost ve kardeş ülkelere hayırlı olmasını temenni ediyorum.” demiştir.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Konuşması
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Azerbaycan’ın Gebele kentinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı 12. Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, "Türk devletlerinin farklı sınır ve bayraklarla temsil edilseler de aynı tarih, inanç, dil ve destanların mirasçıları olduklarını" belirtmiştir. “Kıbrıs Türk halkı olarak her kardeş Türk devletinin bayrağında kendi rengimizi, her marşında kendi duygumuzu hissediyoruz. Bu gönül bağı bizi büyük bir aile yapıyor.” ifadelerini kullanmıştır.
Küresel düzenin sarsıldığı bir dönemde Türk Devletleri Teşkilatı’nın yalnızca bölgesel değil, aynı zamanda küresel barış mimarisinde de sorumluluk üstlendiğini ifade etmiştir. Tatar, dünyanın "çalkantılı bir süreçten geçtiğini" belirterek Gazze’de yaşanan trajedinin, mevcut uluslararası sistemin adalet üretme kapasitesinin kalmadığının en somut göstergesi olduğunu dile getirmiştir.
Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin coğrafi konumu itibarıyla Türk Devletleri Teşkilatı’nın Avrupa, Afrika ve Orta Doğu’ya açılan kapısı olduğunu belirtmiştir. KKTC’nin taşımacılık, lojistik, yükseköğretim, turizm, yeşil enerji ve dijital ekonomi alanlarında doğal bir kavşak konumunda bulunduğunu söylemiştir. “Bizler, Doğu Akdeniz’deki Türk varlığının temsilcileri olarak, Türk dünyasının enerji güvenliği, deniz ticareti ve bölgesel barış hedeflerine katkı sunmaktan onur duyacağız.” ifadelerini kullanmıştır.
Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin artan silahlanma faaliyetlerinin hem ada hem de Doğu Akdeniz güvenliği açısından "tehdit oluşturduğunu" belirtmiştir. “KKTC, Doğu Akdeniz’de Türk dünyasının meşru temsilcisi ve barışın güçlü bir paydaşıdır. Uluslararası alanda haksız ve hukuksuz izolasyonlara maruz kalsak da kurumsal kapasitemiz, kapsayıcı demokrasimiz ve gelişen ekonomimizle geleceğe güvenle bakmaktayız.” demiştir.
Tatar, Kıbrıs Türk halkının her zaman kendi iradesiyle, eşitlik ve karşılıklı saygı temelinde çözüm arayışlarını sürdürdüğünü ifade etmiştir. “Bugün iki devletli çözüm vizyonu, adadaki gerçekleri yansıtan, adil, sürdürülebilir ve kalıcı barışın tek yoludur. Türk dünyasının dayanışmasının ve Kıbrıs Türk halkının haklı mücadelesine verdiği desteğin devamı, bizler için büyük bir güç kaynağı olacaktır.” değerlendirmesinde bulunmuştur.
Tatar, Türk Devletleri Teşkilatı’nın tüm faaliyet alanlarında aktif rol almaya hazır olduklarını vurgulamıştır. KKTC’de Türk dünyasının gençlerini bir araya getirecek Türk Gençlik Akademisi’ni kurmayı hedeflediklerini açıklamıştır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e misafirperverliği için teşekkür etmiştir. Konuşmasını, “Türk Devletleri Teşkilatı, ortak tarihimizin mirası olduğu kadar ortak geleceğimizin de en büyük teminatıdır. Bu teşkilat, Türk dünyasının ortak aklının ve müşterek iradesinin sembolüdür. Burada alınan her karar, yalnızca ülkelerimiz için değil, tüm insanlık için barış, istikrar ve adaletin tesisi adına katkı sunmaktadır. Türk dünyasının birliği, dayanışması ve ortak geleceğe yönelik kararlılığı daim olsun.” sözleriyle tamamlamıştır.
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’un Konuşması
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov, iki bin yıllık bir geçmişe sahip olan Cebele şehrinde ağırlanmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e teşekkür etmiştir.
Caparov, “Gebele Zirvesi’nin ardından Kırgız Cumhuriyeti, Türk Devletleri Teşkilatı dönem başkanlığını resmen tamamlıyor ve bayrağı kardeş Azerbaycan Cumhuriyeti’ne devrediyoruz. Azerbaycan’ın başkanlığında teşkilatın gelişimini sürdüreceğinden, uluslararası arenadaki otoritesini güçlendireceğinden ve tüm Türk halklarının yararına yeni ve önemli girişimler hayata geçireceğinden eminim.” ifadelerini kullanmıştır.
Kırgızistan Cumhurbaşkanı, dönem başkanlığı süresince tüm üye devletlerin "kendilerine gösterdikleri destek ve güven için" teşekkürlerini sunmuştur. Kırgızistan’ın ekonomi, ticaret, yatırım ve finans alanlarında işbirliğini güçlendirmek amacıyla bir Yol Haritası hazırladıklarını açıklamıştır. Bu belgenin, üye ülkeler arasındaki ekonomik bağların daha da derinleşmesine ivme kazandıracağını belirtmiştir.
Caparov, “Bu dönem bizim için önemli ve zorlu bir dönemdi. Yıl boyunca birliğimizi güçlendirmeye, işbirliğini geliştirmeye ve ortak hedeflere ulaşmaya önemli katkılarda bulunmaya çalıştık.” demiştir. Ayrıca, Gazze’de yaşanan acıları “siyasi ve insani bir trajedi” olarak nitelendirmiştir. Kırgız halkının bu acıları paylaştığını ifade etmiş ve sorunun barışçıl yollarla, uluslararası normlara ve prensiplere uygun biçimde adil bir çözüme kavuşturulması gerektiğini vurgulamıştır. Caparov, konuşmasının sonunda Türk Devletleri Teşkilatı üyesi ülkelere davette bulunarak, “30 Kasım’da Kırgızistan’da yapılacak parlamento seçimlerine uluslararası gözlemci olarak katılmanızı arzu ediyoruz.” ifadelerini kullanmıştır.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in Konuşması
Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Gebele kentinde kendilerine gösterilen misafirperverlik dolayısıyla Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’e şükranlarını sunmuştur. Tokayev, 3 Ekim’de kutlanan Türk Devletleri İşbirliği Günü’nü anımsatarak, bu günün kardeşlik bağlarını daha da güçlendirdiğini ifade etmiştir. Türk Devletleri Teşkilatı’nın dost milletleri bir araya getiren "seçkin ve etkili bir platform hâline geldiğini" vurgulamıştır. Kırgızistan’ın önceki dönem başkanlığı süresince teşkilata yaptığı katkılara değinmiş ve Azerbaycan’ın yeni dönem başkanlığı altında TDT’nin itibarının daha da artacağından emin olduklarını söylemiştir.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Azerbaycan’ın Gebele kentinde “Bölgesel Barış ve Güvenlik” temasıyla düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) 12. Devlet Başkanları Konseyi Zirvesi’nde, 7 Ekim 2025 - (Anadolu Ajansı)
Tokayev, dünyanın mevcut güvenlik mimarisinin "ciddi bir sınavdan geçtiğine" dikkat çekmiştir. “Çatışmalar, gerilimler ve jeopolitik karşıtlıklar artık dünyadaki her ülkeyi etkileyen tehlikeli bir eğilim hâline gelmiştir.” ifadelerini kullanmıştır. Azerbaycan ile Ermenistan arasında imzalanan barış deklarasyonunun tarihi bir adım olduğunu belirterek, “Tarihi dönüm noktası niteliğindeki anlaşma, kalıcı istikrar ve ekonomik büyüme yolunu da açmıştır.” demiştir.
Kazakistan Cumhurbaşkanı, Türk devletleri arasındaki birliğin mevcut karmaşık jeopolitik ortamda ortak çıkarların korunması ve ilerletilmesi açısından önem taşıdığını vurgulamıştır. “Bugün, uluslararası toplum bizi güçlü, dirençli ve birleşik halklar olarak görüyor.” değerlendirmesinde bulunmuştur. Türk Devletleri Teşkilatı’na diğer ülkelerden de ilginin arttığını belirterek, Kazakistan’ın, işbirliği kapsamını genişletmeyi amaçlayan “Türk Devletleri Teşkilatı Plus (TDT+)” formatının oluşturulması girişimini desteklediğini açıklamıştır.
Tokayev, Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde “Siber Güvenlik Konseyi”nin kurulmasını önermiştir. Üye ülkelerin hâlihazırda terörizm, organize suç ve uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadelede işbirliği yürüttüğünü ancak günümüzün ihtiyaçları doğrultusunda siber güvenlik alanında da ortak bir yapının oluşturulmasının önemli olduğunu vurgulamıştır.
Kazakistan Cumhurbaşkanı, her üye devletin "kendine has güçlü yönleri" bulunduğunu ifade etmiştir. Üye ülkeler arasında ticari ve ekonomik projelerin mevcut mekanizmalar temelinde ilerletilmesinin önemine değinmiştir. Türk Yatırım Fonu’nun sunduğu fırsatların değerlendirilmesi ve fonun finanse edeceği projelerin listesinin hazırlanması gerektiğini kaydetmiştir. Ayrıca Türk Devletleri Teşkilatı Ekonomi Bakanları Toplantısı’nın Kasım 2025’te Kazakistan’ın Türkistan şehrinde düzenleneceğini açıklamıştır.
Tokayev, ulaştırma ve lojistik alanındaki işbirliğini yeni bir seviyeye taşıma çağrısında bulunmuştur. “Ülkelerimiz Avrasya’nın tam kalbinde yer almaktadır. Kazakistan’dan beş uluslararası demiryolu hattı geçmektedir. Asya ile Avrupa arasında taşınan yüklerin yaklaşık yüzde seksen beşi topraklarımızdan geçmektedir.” demiştir. Son beş yılda Orta Koridor boyunca taşınan yük hacminin altı kat arttığını belirterek, Türk devletlerini bu koridorun modernizasyon sürecine aktif biçimde katılmaya davet etmiştir.
Tokayev, ulaştırma ve transit sektörünün dijitalleşmesine yönelik çalışmaların hızlandığını belirtmiştir. Bu bağlamda yapay zekâ teknolojilerinin artan kullanımına dikkat çekerek, teşkilat bünyesinde üye ülkelerin uzmanlarının yer alacağı bir “Dijital İzleme Merkezi” kurulmasını önermiştir. Ayrıca yakın zamanda Astana’da açılan “Alem.AI” Yapay Zekâ Merkezi temelinde ortak projelerin geliştirilmesini, bu kapsamda Türk Devletleri Teşkilatı Dijital İnovasyon Merkezinin ve enerji alanındaki işbirliğini güçlendirmek amacıyla Enerji Verimliliği Mükemmeliyet Konseyinin kurulmasını teklif etmiştir.
Tokayev, su kaynaklarının yönetimi alanında da işbirliğinin önemini vurgulamıştır. “Hazar Denizi’nin çekilmesinden derin endişe duyuyoruz. Kadim Türk halkları için her zaman özel bir yere sahip olan ve ortak geçmişimizi simgeleyen Hazar Denizi’nin durumunu iyileştirmeye özel önem vermemiz gerekiyor. Bu çabada güçleri birleştirmeye çağırıyorum.” ifadelerini kullanmıştır.
Kazakistan Cumhurbaşkanı, genç nesillerin kardeşlik ruhuyla eğitilmesinin önemine değinmiştir. “Bu bağlamda gelecek yıl Almatı’da Yaratıcı Ekonomi Forumunun düzenlenmesini öneriyoruz. Bu forum, gençlerimizi birbirine daha da yakınlaştıracak, bilgi ve becerilerini geliştirecektir.” demiştir. Ayrıca TDT ülkelerinin akademik ve entelektüel çevrelerini bir araya getirecek bir etkinliğe ev sahipliği yapmaya hazır olduklarını belirtmiştir. Merkezi Kazakistan’da bulunan Türk Akademisi bünyesinde bir Türk Dünyası Araştırmacılar Kulübü kurulması önerisinde bulunmuştur.
Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev'in Konuşması
Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Türk Devletleri Teşkilatı Devlet Başkanları 12. Zirvesi’nde bir konuşma yapmıştır. Konuşmasının başında Azerbaycan’ın Ermenistan ile imzaladığı Barış Bildirisi’ni tüm "Türk halklarının ortak zaferi" olarak nitelendirmiştir. Bu tarihi mutabakatın, teşkilat üyesi ülkeler için ticaret, ekonomi, ulaştırma ve beşerî işbirliği alanlarında "geniş fırsatlar kapısı araladığını" belirtmiştir.
Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Şevket Mirziyoyev, Azerbaycan'ın Gebele şehrinde "Bölgesel Barış ve Güvenlik" temasıyla düzenlenen TDT Devlet Başkanları 12. Zirvesi'nde, 7 Ekim 2025 - (Anadolu Ajansı)
Mirziyoyev, zirvenin dünyada karmaşık jeopolitik değişimlerin yaşandığı ve güvenlik tehditlerinin giderek arttığı bir dönemde gerçekleştirildiğine dikkat çekmiştir. Dünyadaki ve Avrasya bölgesindeki bu sorun, zıtlık ve çatışmaların Türk devletlerini de olumsuz etkilediğini ifade etmiştir. Gazze Şeridi’ndeki insani facianın, Ukrayna çevresindeki durumun, İran’ın nükleer programı sorunlarının ve Afganistan’ın istikrarına dair meselelerin kendilerini derinden endişelendirdiğini belirtmiştir.
Mirziyoyev, “Dünyanın güçlü ülkeleri tarafından adil bir dünya düzeni oluşturma, karşılıklı güven ve güvenliği sağlama yönündeki çabaları ve yeni planları memnuniyetle karşılıyoruz. Özellikle bizler Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sorunları müzakereler yoluyla yapıcı bir şekilde çözmeyi amaçlayan pratik çabalarını takdir ediyor ve her açıdan destekliyoruz.” ifadelerini kullanmıştır.
Özbekistan Cumhurbaşkanı, küresel durumu analiz etmek ve kararlar almak amacıyla Türk Devletleri Teşkilatı Dışişleri Bakanları ile istihbarat başkanlarının ortak toplantılarının düzenli yapılmasını önermiştir. İlk toplantının gelecek yıl Semerkant’ta düzenlenmesini teklif etmiştir.
TDT’nin kısa sürede etkili bir uluslararası örgüt hâline geldiğini belirten Mirziyoyev, teşkilat bünyesinde otuz beşten fazla alanda işbirliği yürütüldüğünü ve ticaret hacminin 2030 yılına kadar iki katına çıkmasının beklendiğini dile getirmiştir. Teşkilatın konumunu daha da güçlendirmenin ve yakın gelecekte etkili bir işbirliği platformu olarak yerini sağlamlaştırmanın öncelikli hedefleri arasında yer aldığını ifade etmiştir.
Mirziyoyev, “Bu bağlamda, Türk devletleri arasında Stratejik Ortaklık, Ebedî Dostluk ve Kardeşlik Anlaşması’nın bir an önce uzlaşarak kabul edilmesini öneriyoruz. Bu önemli anlaşma, işbirliğimizi geliştirme yolunda ana siyasi belge olarak kardeş halklarımızı daha da yakınlaştırmak, pratik temasları yeni bir seviyeye taşımak için sağlam bir temel oluşturacaktır.” demiştir.
Çok yönlü ortaklıkların genişletilmesi ve hızlandırılması amacıyla Türk Devletleri Teşkilatı’nın 2030 Kalkınma Stratejisi ve Yol Haritası’nın hazırlanmasını önermiştir. Bu çerçevede ülkeler arasındaki ticari-ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi ve endüstriyel işbirliğinin derinleştirilmesini ana hedef olarak gördüklerini belirtmiştir.
Mirziyoyev, Türk Yatırım Fonu projelerini desteklemek ve somut ekonomik işbirliğini artırmak amacıyla, başbakan yardımcılarının yönetiminde çalışacak Türk Devletleri Ekonomik Ortaklık Daimi Konseyinin kurulmasını önermiştir. Bu konsey için Taşkent’te yer tahsisi yapmaya hazır olduklarını açıklamıştır.
Konsey bünyesinde yeni girişimlerin hayata geçirilebileceğini belirten Mirziyoyev, Türk Sanayi İttifakı ile Yeşil Dönüşüm Konsorsiyumunun oluşturulmasını önermiştir. Bu konsorsiyumun yeşil enerji, ileri teknolojiler ve stratejik madenlerin geliştirilmesi alanlarında faaliyet göstermesi gerektiğini ifade etmiştir.
Mirziyoyev, ulaştırma ve lojistik alanındaki vizyonunu da paylaşmıştır. Türk devletlerinin ulaştırma alanında ilişkilerini güçlendirmesi ve uluslararası transit koridorlarının geliştirilmesinde koordineli bir politika yürütmesinin önemli olduğunu vurgulamıştır. Orta Koridorun rekabet gücünün artırılması için makul tarifelerin ve dijital gümrük prosedürlerinin gerekliliğine işaret etmiştir. Özellikle Çin–Kırgızistan–Özbekistan demir yolu hattı ile Trans Afgan demir yolunun Orta Koridor’la bağlantılı hâle gelmesinin stratejik bir kara yolu sistemi oluşturacağını ifade etmiştir.
Gıda güvenliği konusuna da değinen Mirziyoyev, Türk Devletleri Teşkilatı ülkelerinin bu alandaki potansiyeline dikkat çekmiştir. Organik ürünlerin gelecekte dünya pazarına tek bir marka altında sunulması hedefiyle uzmanlardan oluşan bir çalışma grubunun kurulmasını önermiştir. Yapay zekâ, dijitalleşme ve yaratıcı ekonomi sektörlerinin ülkelerinin sürdürülebilir kalkınmasında önemli bir itici güç hâline geldiğini kaydeden Mirziyoyev, bu alanlardaki çabaların birleştirilmesini ve ortak bir yapay zekâ ile yaratıcı ekonomi projeleri yol haritasının kabul edilmesini teklif etmiştir.
İmza Töreni ve Kapanış Programı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve diğer devlet başkanları, Türk Devletleri Teşkilatı 12. Zirvesi kapsamında düzenlenen imza töreninde TDT Gebele Zirve Bildirisi, TDT+ Formatı Kurulmasına Dair Karar ve TÜRKSOY’un Güçlendirilmesi ve Geliştirilmesine Dair Karara imza atmıştır. Törenin ardından liderler, toplu aile fotoğrafı çekimi için bir araya gelmişlerdir. Bu esnada Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev kısa bir sohbet gerçekleştirmiştir.
Haydar Aliyev Kongre Merkezi'nde düzenlenen imza ve temel atma töreni, 7 Ekim 2025 - (Anadolu Ajansı)
Zirvenin devamında, liderler Azerbaycan ve Türkmenistan ortaklığında inşa edilecek Fuzuli Camii’nin temel atma törenine video konferans yöntemiyle bağlanmışlardır. Törende, liderlerin önlerinde bulunan butonlara basmalarıyla caminin temeline ilk beton dökülmeye başlanmıştır.
Toplantıların tamamlanmasının ardından üye ülke liderleri, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in ev sahipliğinde düzenlenen resmî akşam yemeğine katılmışlardır. Yemek, Nohurgöl Devlet Konukevi'nde gerçekleştirilmiştir. Basına kapalı olarak gerçekleşen yemekte, liderlerin zirvede ele alınan konulara ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu aktarılmıştır. Resmi yemeğin ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, temaslarını tamamlayarak Gebele Havalimanı’na hareket etmiştir.