Filo Saldırısına Yönelik Uluslararası Tepkiler ve Protestolar
Türkiye Genelinde Protestolar
İsrail’in Küresel Sumud Filosu’na saldırısı Türkiye’nin birçok kentinde geniş çaplı protestolara yol açmıştır.
Ankara
Başkent Ankara’da Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP) öncülüğünde ABD’nin Ankara Büyükelçiliği önünde protesto gerçekleştirilmiştir. Gösteriye AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan’ın da katıldığı bildirilmiştir. Kalabalık, “İnsanlığın onuru Sumud Filosu”, “Kudüs bizimdir, bizim kalacak”, “Katil İsrail, işbirlikçi ABD” ve “İşte burası katillerin yuvası” gibi sloganlar atmıştır. Basın açıklamasında İsrail’in saldırısı “uluslararası sularda işlenmiş bir barbarlık” olarak tanımlanmış, Gazze’nin dini, vicdani ve milli bir mesele olduğu vurgulanmıştır. Protesto sırasında filoda yer alan Adagio gemisindeki Türk aktivist Zeynel Abidin Özkan ile telefon bağlantısı yapılmış, Özkan İsrail donanmasının baskısı nedeniyle bazı gemilerle iletişimin kesildiğini, kalan gemilerin ise hızlarını düşürerek Gazze’ye doğru ilerlemeyi sürdürdüklerini aktarmıştır.

İsrail'in Küresel Sumud Filosu'na saldırısı Ankara'da protesto ediliyor, 2 Ekim 2025 - (Anadolu Ajansı)
İstanbul
İstanbul’da protestolar birden fazla noktada yoğunlaşmıştır. Levent’teki Barbaros Hayrettin Paşa Camisi önünde Anadolu Gençlik Derneği (AGD), İslami Dayanışma Platformu ve birçok sivil toplum kuruluşu toplanmıştır. Katılımcılar ellerinde “Rotamız Gazze, Yükümüz Umut”, “Hamas Eğilmez, Gazze Yenilmez”, “İsrail Gazze’yi Değil İnsanlığı Katlediyor” yazılı pankartlar taşımış ve “Gazze’ye Selam Direnişe Devam” sloganları atarak Beşiktaş’taki İsrail Başkonsolosluğu önüne yürümüştür. Protesto sırasında Sumud Filosu’nda bulunan Türk aktivistlerden biri canlı telefon bağlantısıyla katılmış, İsrail’e yaklaşık 100 mil mesafede olduklarını ve destek talep ettiklerini açıklamıştır. Ayrıca ABD’nin Sarıyer’deki İstanbul Başkonsolosluğu önünde de ayrı bir protesto düzenlenmiş, “Nehirden Denize Özgür Filistin” ve “Ülkemde Siyonist İstemiyorum” sloganları atılmıştır.

İsrail'in Küresel Sumud Filosu'na saldırısı İstanbul'da protesto ediliyor, 2 Ekim 2025 - (Anadolu Ajansı)
Ege ve Marmara Bölgesi
İzmir’de Konak Meydanı’nda kalabalık bir grup toplanmış, Türk ve Filistin bayraklarıyla yürüyüş yapılmış ve tekbirler getirilmiştir. AGD İzmir İl Başkanı İlyas Duman, İsrail’in saldırısını “hukukun ve insanlık onurunun çiğnenmesi” olarak nitelendirmiştir. Uşak’ta Atapark’ta bir araya gelen vatandaşlar yürüyüş düzenlemiş, ardından Kur’an-ı Kerim okunmuş ve dualar edilmiştir. Bursa’da 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda toplanan kalabalık, dev ekranda Sumud Filosu’ndan görüntüler izlemiş, ilahiler ve dualarla protestolarını sürdürmüştür. Eskişehir’de Taşbaşı Çarşısı önünde yaklaşık 300 kişi toplanmış, saldırıya sessiz kalmanın zulme destek anlamına geleceği vurgulanmıştır. Çanakkale’de İskele Meydanı, Kütahya’da ise Zafer Meydanı protestoların merkezleri olmuştur.

İsrail'in Küresel Sumud Filosu'na saldırısı Bursa'da protesto ediliyor, 2 Ekim 2025 - (Anadolu Ajansı)
Akdeniz Bölgesi
Antalya’da Muratpaşa Camisi avlusunda Kudüs Platformu üyeleri bir araya gelmiş, İsrail saldırılarını protesto etmiş ve filodaki aktivistler için dualar edilmiştir. Protesto sırasında Sumud Filosu’na Tunus’tan katılan Adagio gemisinde bulunan Türk aktivist Hakan Şimşek ile bağlantı kurulmuş, Şimşek uluslararası sularda Gazze’nin sesini duyurmaya çalıştıklarını ifade etmiştir. Aynı gün Antalya’da arama kurtarma ekipleri teknelerle Sıçan Adası yakınlarında nöbet tutmuş, Manavgat Irmağı’nda teknelerle destek gösterileri düzenlenmiştir. Mersin’de balıkçı barınağından denize açılan beş tekne, kıyıya yakın ilerleyerek Özgecan Aslan Meydanı’nda etkinliği sonlandırmıştır. Adana’da ise ABD Konsolosluğu önünde toplanan kalabalık, “Umuyoruz ki filodaki kardeşlerimizin kılına dokunulmasın” açıklamasıyla tepkisini dile getirmiştir. Hatay’ın İskenderun ilçesinde ve Dörtyol’da toplanan gruplar Filistin bayrakları taşıyarak dualar etmiştir.

İsrail'in Küresel Sumud Filosu'na saldırısı Adana'da protesto ediliyor, 2 Ekim 2025 - (Anadolu Ajansı)
İç Anadolu Bölgesi
Konya’da Mevlana Meydanı’nda kalabalık bir grup toplanmış, “Sumud Filosu bir başlangıçtır, bu onurlu seferler devam edecektir” açıklamaları yapılmıştır. Afyonkarahisar’da Zafer Meydanı’nda toplananlar tekbirler getirerek Gazze’ye destek vermiştir. Karaman’da Aktekke Demokrasi Meydanı’ndaki protestoda Anadolu Gençlik Derneği temsilcileri, “Gazze izzetin ve şerefin yeri” ifadeleriyle tepkilerini ortaya koymuştur. Yozgat’ta Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan protestoda ise gençlik örgütleri İsrail’in saldırılarını kınamıştır.

İsrail'in Küresel Sumud Filosu'na saldırısı Konya'da protesto ediliyor, 2 Ekim 2025 - (Anadolu Ajansı)
Doğu ve Güneydoğu Anadolu
Erzurum’da Lala Mustafa Paşa Camisi önünde yapılan yürüyüşte Filistin için dualar edilmiştir. Ağrı’da Merkez Camisi önünde toplanan gruplar Dörtyol Kavşağı’na kadar yürümüş, Erzincan’da Dörtyol Meydanı’nda toplanan vatandaşlar saldırıları canlı yayından izlemiştir. Malatya’da bir alışveriş merkezi önünde toplanan kalabalık sloganlarla protesto etmiştir. Kahramanmaraş’ta Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezi önünde bir araya gelenler İsrail saldırılarını kınamıştır. Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde düzenlenen protestoda Filistin bayrakları taşınmış, HÜDA PAR yöneticileri İsrail müdahalesini kınamıştır. Elazığ’da 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda kalabalık tekbirlerle protesto gerçekleştirmiş, Mardin’de Demokrasi ve Şehitler Parkı’ndaki gösteride “İsrail mutlaka bunun hesabını verecektir” ifadeleri dile getirilmiştir. Şanlıurfa’da ise Rabia Meydanı’nda düzenlenen etkinlikte kent geleneği olan feraciye duası okunmuştur.

İsrail'in Küresel Sumud Filosu'na saldırısı Erzincan'da protesto ediliyor, 2 Ekim 2025 - (Anadolu Ajansı)
Karadeniz Bölgesi
Trabzon’da 15 Temmuz Şehitleri Parkı’nda, Artvin’de Halitpaşa Meydanı’nda, Gümüşhane’de Fatih Parkı’nda, Giresun’da Hacı Miktad Camisi avlusunda ve Ordu’da Ceren Özdemir Meydanı’nda halk bir araya gelerek saldırıları kınamıştır. Bayburt’ta Saat Kulesi Meydanı’nda toplanan vatandaşlar tekbir getirerek “Gazze’nin yanında olduklarını” açıklamıştır. Bölgedeki tüm protestolarda Türk ve Filistin bayrakları taşınmış, İsrail aleyhine sloganlar atılmış ve dualar edilmiştir.

İsrail'in Küresel Sumud Filosu'na saldırısı Trabzon'da protesto ediliyor, 2 Ekim 2025 - (Anadolu Ajansı)
Avrupa’daki Protestolar
Almanya – Berlin
İsrail’in Küresel Sumud Filosu’na saldırısı Almanya’da geniş tepkilere yol açmıştır. Başkent Berlin’de ana tren istasyonu (Hauptbahnhof) içerisinde yaklaşık 300 kişinin katıldığı bir dayanışma eylemi düzenlenmiştir. Göstericiler, ellerinde pankartlar taşıyarak “Küresel Sumud Filosu ile Dayanışma” mesajı vermiştir. Eylem boyunca sıkça İsrail karşıtı sloganlar atılmış, Almanya’nın İsrail’e verdiği siyasi ve askeri destek sert bir şekilde eleştirilmiştir. En çok öne çıkan ifadelerden biri “Almanya finanse ediyor, İsrail bombalıyor” yazılı pankart ve slogan olmuştur.
Gösteriye polis müdahalesi gecikmemiş, tren istasyonu içindeki protesto bir süre sonra sonlandırılmıştır. Alman polisi, yalnızca yolcuların istasyonda kalmasına izin verileceğini açıklamış ve eylemcileri dışarı çıkarmıştır. Protestocular istasyon dışında gösterilerini sürdürmüş, burada da sloganlar atmaya devam etmiştir. Bu sırada polis bazı katılımcıları gözaltına almıştır.

İsrail'in Küresel Sumud Filosu'na saldırısı Berlin'de protesto ediliyor, 2 Ekim 2025 - (Anadolu Ajansı)
İtalya – Roma
İsrail’in Küresel Sumud Filosu’na saldırısı İtalya’da hem sokak gösterileri hem de sendikal hareketler aracılığıyla protesto edilmiştir. Başkent Roma’da düzenlenen eylemlerde kalabalık gruplar toplanmış, Filistin bayrakları taşınmış ve “Gazze’ye özgürlük” sloganları atılmıştır. Gösterilerde özellikle insani yardım gemilerine yapılan saldırının uluslararası hukuka aykırı olduğu vurgulanmıştır.
İtalya’da yalnızca sivil toplum değil, sendikal örgütler de sürece dahil olmuştur. Birçok büyük işçi sendikası, saldırıyı protesto amacıyla 3 Ekim 2025 tarihinde ülke çapında genel greve gitme kararı almıştır. Sendikaların açıklamalarında, İsrail’in saldırısının yalnızca Filistin halkına değil, tüm insanlığa karşı bir ihlal olduğu ve işçi hareketlerinin de buna sessiz kalmayacağı belirtilmiştir.
Diplomatik düzeyde de tepkiler verilmiştir. İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, saldırılar başlamadan önce İsrail makamlarından “şiddet kullanılmayacağı” yönünde güvence aldıklarını açıklamış, ancak yaşanan gelişmeler sonrası durumun uluslararası düzeyde endişe verici hale geldiğini belirtmiştir.
Yunanistan – Atina
Yunanistan’da İsrail’in Küresel Sumud Filosu’na saldırısı, başkent Atina’da geniş çaplı protestolara neden olmuştur. Gösteriler, özellikle Dışişleri Bakanlığı binası önünde yoğunlaşmış, burada yaklaşık 1500 kişinin bir araya geldiği bildirilmiştir. Katılımcılar, ellerinde Filistin bayrakları ve dayanışma pankartları taşıyarak “Filistin’e Özgürlük” sloganları atmıştır.
Protestoya katılan aktivistlerden Yorgos, hükümetlerinin saldırı karşısında sessiz kaldığını, birkaç gün önce filodaki gemilere insansız hava araçlarıyla saldırı yapılmasına rağmen herhangi bir resmi açıklama yapılmadığını dile getirmiştir. Kadın aktivist Nota ise ülkede o gün genel grev ilan edilmesine rağmen ulaşımın neredeyse durma noktasına geldiğini, buna rağmen dayanışma içinde buldukları yollarla protestoya katıldıklarını ifade etmiştir. Nota ayrıca, Filistin meselesinin artık yalnızca bölgesel bir sorun olmaktan çıktığını, küresel bir dayanışma hareketine dönüştüğünü ve İsrail’in artan uluslararası baskıdan çekinmeye başladığını vurgulamıştır.
Gösteriler yalnızca sivil toplumla sınırlı kalmamış, Yunanistan’daki muhalefet partileri de konuya sert tepkiler göstermiştir. SYRIZA ve Yeni Sol temsilcileri, İsrail’in uluslararası hukuku ihlal ettiğini belirterek parlamentoya kınama çağrısı yapmıştır. Hükümetin sessizliği eleştirilmiş ve İsrail’e yönelik daha net diplomatik adımlar atılması gerektiği dile getirilmiştir.
İspanya
İspanya hükümeti, gelişmeleri yakından takip etmek amacıyla daimi bir izleme birimi kurmuş ve olayların seyrini uluslararası temaslar aracılığıyla değerlendirmeye başlamıştır. Dışişleri Bakanı José Manuel Albares, Avrupalı ve uluslararası muhataplarıyla temas halinde olduklarını, filoda bulunan İspanyol vatandaşlarının güvenliğinin öncelikli konu olduğunu açıklamıştır.
Saldırı, muhalefet partilerinden özellikle Podemos ve Sumar tarafından sert bir şekilde kınanmıştır. Bu partiler, İsrail’in eylemlerini uluslararası hukuk ihlali olarak nitelendirmiş ve hükümeti daha güçlü tepki göstermeye çağırmıştır. Ayrıca, Bask ve Katalonya’daki bazı bölgesel partiler, merkezi hükümete seferberlik çağrısı yaparak Gazze’ye destek verilmesi gerektiğini dile getirmiştir. Sivil toplum örgütleri ve sendikaların da çağrısıyla İspanya’nın birçok kentinde dayanışma gösterileri düzenlenmiştir.
Fransa
Küresel Sumud Filosu’na yönelik İsrail müdahalesi Fransa’da hem hükümetin hem de muhalefet partilerinin gündemine girmiştir. Dışişleri Bakanı Jean-Noël Barrot, filoda bulunan Fransız vatandaşlarının güvenliği için hükümetin harekete geçtiğini açıklamıştır. Barrot, konsolosluk korumasının devreye alındığını ve Fransa’ya dönüş süreçlerinin organize edildiğini belirtmiştir.
Fransa’daki muhalefet cephesinden en güçlü tepki Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) hareketinden gelmiştir. Parti tarafından yayımlanan bildiride, İsrail’in saldırısı sert biçimde kınanmış, filoda Fransız milletvekillerinin de bulunduğu açıklanmıştır. Bildiride, Fransa hükümetinin pasif kaldığı eleştirisi öne çıkmış, özellikle Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un sessizliği hedef alınmıştır.
Avrupa Parlamentosu’nun Sol Grup üyeleri ve AP Filistin Delegasyonu da ayrı açıklamalar yaparak, filoda yer alan Fransız ve diğer Avrupalı parlamenterlerin akıbetinden duydukları endişeyi dile getirmiştir. Bu açıklamalarda İsrail’in saldırılarının uluslararası hukukun ihlali olduğu vurgulanmış ve Avrupa Birliği’nin İsrail’e yönelik yaptırımlar uygulaması gerektiği ifade edilmiştir.
Fransa’da sokak düzeyinde de dayanışma eylemleri gerçekleşmiştir. Göstericiler, Paris başta olmak üzere birçok şehirde Filistin bayraklarıyla yürüyüş düzenlemiş, İsrail’in saldırılarının son bulmasını talep etmiştir.
İrlanda
İrlanda Cumhurbaşkanı Michael D. Higgins, resmi açıklamasında İsrail’in müdahalesini kınamış ve bu eylemin uluslararası hukukun açık ihlali olduğunu vurgulamıştır. Higgins’in açıklaması, İrlanda devletinin Filistin meselesinde uzun süredir sürdürdüğü duyarlı tavrın bir yansıması olmuştur.
Dışişleri Bakanlığı da konuyla ilgili bir bilgilendirme yapmış, filoda bulunan İrlanda vatandaşlarıyla iletişim halinde olduklarını duyurmuştur. Bakanlık, konsoloslukların bu süreçte aktif rol aldığını ve vatandaşlarının güvenli şekilde geri dönmesi için girişimlerde bulunulduğunu açıklamıştır.
Saldırının en çok ses getiren olaylarından biri, Sinn Féin senatörü Chris Andrews’un durumuyla ilgilidir. Andrews, filoda Spectre gemisinde bulunmuş ve İsrail askerlerinin baskınından kısa bir süre sonra sosyal medya üzerinden paylaşılan videoda “kaçırıldığını” duyurmuştur. İrlanda kamuoyunda düzenlenen protestolarda, Andrews ve diğer aktivistlerin serbest bırakılması talep edilmiş, aynı zamanda İsrail’in saldırılarının derhal durdurulması gerektiği dile getirilmiştir.
Belçika
Belçika Dışişleri Bakanı Maxime Prévot, yaptığı açıklamada İsrail’in uluslararası hukuka uyması gerektiğini vurgulamış ve Belçika vatandaşlarının güvenliği için gerekli tüm adımların atıldığını belirtmiştir. Bakanlık, filoda yer alan Belçikalı aktivistlerle temas halinde olduklarını ve dönüş süreçlerinin hızla organize edileceğini kamuoyuyla paylaşmıştır.
Belçika hükümeti, saldırıyı yalnızca bireysel vatandaşların güvenliği bağlamında değil, aynı zamanda uluslararası deniz hukuku çerçevesinde değerlendirmiştir. Açıklamalarda, insani yardım taşıyan gemilere yapılan müdahalenin kabul edilemez olduğu, bu durumun uluslararası deniz güvenliğini tehdit ettiği ifade edilmiştir.
Belçika’daki sivil toplum kuruluşları ve insan hakları örgütleri de konuya dair açıklamalar yaparak hükümetin daha sert tutum almasını istemiştir. Özellikle Brüksel’de düzenlenen dayanışma gösterilerinde, İsrail’in saldırısı kınanmış ve “Gazze’ye Özgürlük” sloganları atılmıştır.
Avrupa Parlamentosu
Küresel Sumud Filosu’na yönelik İsrail saldırısı, Avrupa Parlamentosu’nda (AP) da gündeme gelmiştir. AP Sol Grup tarafından yapılan açıklamada, saldırının uluslararası hukukun ağır bir ihlali olduğu belirtilmiş ve Avrupa Birliği’nin bu konuda acil bir tavır alması gerektiği vurgulanmıştır.
Açıklamada, İsrail’in uluslararası sularda insani yardım taşıyan sivil gemilere yönelik müdahalesinin hiçbir meşru dayanağı olmadığı ifade edilmiştir.
Avrupa Parlamentosu milletvekillerinden Rima Hassan ve Emma Fourreau’nun doğrudan filoda yer aldığı bildirilmiştir.
AP Filistin Delegasyonu da konuya ilişkin ayrı bir açıklama yayımlamış, saldırının insancıl hukuka aykırı olduğunu ve derhal uluslararası bir soruşturma başlatılması gerektiğini belirtmiştir. Avrupa milletvekilleri, İsrail’in bu eylemi nedeniyle AB düzeyinde yaptırımlar uygulanması çağrısında bulunmuştur.
Orta Doğu ve Kuzey Afrika’daki Protestolar
Tunus
Başkent Tunus’ta Habib Burgiba Caddesi üzerinde kitlesel bir protesto düzenlenmiştir. Gösteri, Mağrip Sumud Konvoyu’nun çağrısıyla gerçekleşmiş, yüzlerce kişi Filistin ve Tunus bayrakları taşıyarak İsrail’in saldırısını kınamıştır.
Mağrip Sumud Konvoyu üyesi Cevahir Şenne, yaptığı konuşmada İsrail’in saldırılarının kendilerini yıldıramayacağını ifade etmiştir. Şenne, eşinin de filoda bulunduğunu, doğrudan gemiden aldığı bilgiler ışığında durumlarının iyi olduğunu ve direniş ruhunun güçlü olduğunu aktarmıştır. Ayrıca uluslararası kamuoyuna çağrıda bulunarak, Küresel Sumud Filosu’nun yalnız bırakılmaması gerektiğini vurgulamıştır.

İsrail'in Küresel Sumud Filosu'na saldırısı Tunus'da protesto ediliyor, 2 Ekim 2025 - (Anadolu Ajansı)
Libya
Libya’nın başkenti Trablus’ta Cezayir Meydanı’nda yüzlerce kişinin katılımıyla büyük bir protesto düzenlenmiştir. Göstericiler, Filistin ve Libya bayrakları taşıyarak İsrail karşıtı sloganlar atmış, açılan pankartlarda “Denizin derinliklerinden özgürlük sabahı doğacak” ve “Küresel Sumud Filosu, özgür halkların Gazze’ye mesajı” ifadeleri öne çıkmıştır.
İran
İsrail’in Küresel Sumud Filosu’na saldırısı, İran tarafından sert biçimde kınanmıştır. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Kenani Bekayi, yaptığı açıklamada saldırıyı bir “terör eylemi” olarak nitelendirmiştir. Bekayi, uluslararası sularda insani yardım taşıyan gemilere yapılan bu müdahalenin hiçbir şekilde meşru kabul edilemeyeceğini, bunun doğrudan uluslararası hukukun ve insancıl hukukun ihlali anlamına geldiğini vurgulamıştır.
İran yönetimi, açıklamalarında Küresel Sumud Filosu’na katılan aktivistleri övmüş ve bu girişimi “Gazze’ye yönelik kuşatmayı kırmaya çalışan cesur bir insani yardım hareketi” olarak tanımlamıştır. Ayrıca, İsrail’in saldırılarının yalnızca Gazze halkına değil, aynı zamanda uluslararası toplumun vicdanına yönelik olduğunu ifade etmiştir. Bekayi, devletleri İsrail’in işlediği bu ihlaller karşısında sessiz kalmamaya davet etmiş, uluslararası kuruluşların İsrail’e karşı harekete geçmesi gerektiğini dile getirmiştir.
Afrika’daki Tepkiler
Güney Afrika
Güney Afrika Dışişleri Bakanlığı, yaptığı açıklamada İsrail’in müdahalesini “uluslararası hukukun ağır bir ihlali” olarak nitelendirmiştir. Açıklamada, uluslararası sularda insani yardım taşıyan sivil gemilere yapılan bu saldırının hiçbir meşru dayanağı olmadığı, uluslararası toplumun bu ihlale karşı harekete geçmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Güney Afrika Parlamentosu milletvekili ve Nelson Mandela’nın torunu Mandla Mandela, yaptığı açıklamada aktivistlere güvenli geçiş sağlanması gerektiğini ifade etmiştir. Mandela, İsrail’in aktivistleri alıkoyması halinde dünya hükümetlerinin derhal baskı yapması gerektiğini belirtmiş ve filodaki sivillerin korunmasının bir insanlık görevi olduğunu dile getirmiştir. Ayrıca Güney Afrika’nın Filistin’e yönelik dayanışmasının tarihsel köklere dayandığını hatırlatmış, Sumud Filosu’na yönelik saldırının yalnızca Gazze’ye değil, özgürlük mücadelesi veren tüm halklara karşı yapılmış bir ihlal olduğunu vurgulamıştır.
Güney Afrika’da sivil toplum kuruluşları ve sendikalar da hükümetin sert tutumunu desteklemiş, çeşitli kentlerde dayanışma eylemleri düzenlenmiştir.
Latin Amerika’daki Protestolar
Arjantin
Arjantin’de, sendikaların ve sol eğilimli siyasi grupların öncülüğünde geniş katılımlı bir gösteri düzenlenmiştir. Göstericiler, Filistin bayrakları taşıyarak “Gazze’ye özgürlük” ve “Abluka kırılsın” sloganları atmıştır.
Protestoya katılan kitle arasında sendika temsilcilerinin yanı sıra öğrenci birlikleri ve insan hakları örgütleri de yer almıştır. Katılımcılar, İsrail’in saldırılarının derhal son bulmasını talep etmiş, özellikle insani yardım taşıyan gemilere yönelik müdahalelerin “uluslararası hukukun açık ihlali” olduğu yönünde açıklamalar yapılmıştır. Buenos Aires sokaklarında atılan sloganlar, yalnızca Filistin’e destek değil, aynı zamanda alıkonulan aktivistlerin serbest bırakılması talebini de kapsamıştır.
Kolombiya
Kolombiya’nın başkenti Bogota’da, Filistin dayanışma grupları ve insan hakları örgütleri öncülüğünde düzenlenen gösterilerde yüzlerce kişi sokağa çıkmıştır. Protestocular, Filistin bayrakları taşıyarak ve “Gazze’deki soykırımı durdurun” sloganları atarak İsrail’in saldırılarını kınamıştır. Gösteri sırasında Kolombiya’nın en işlek caddelerinden biri olan 7. Cadde (Carrera Séptima) trafiğe kapatılmıştır.
Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarda Gazze halkına destek mesajları vermiş ve İsrail’in saldırısını uluslararası hukuka aykırı bir eylem olarak nitelemiştir. Petro, daha önce de İsrail’in Filistin’e yönelik askeri operasyonlarını eleştirmiş, bu olay sonrası ise tepkisini daha da sertleştirerek uluslararası kamuoyunu harekete geçmeye çağırmıştır.
Kolombiya, saldırının ardından ülkedeki tüm İsrail diplomatlarını sınır dışı etme kararı almış, bu karar Latin Amerika’da İsrail’e karşı alınan en sert diplomatik önlemlerden biri olarak kayda geçmiştir.
Asya’daki Tepkiler
Malezya
Malezya Başbakanı Anwar İbrahim, yaptığı açıklamada İsrail’in uluslararası sularda insani yardım gemilerine müdahalesini uluslararası hukuka aykırı ve gayrimeşru bir eylem olarak nitelendirmiştir. Anwar, Malezya’nın bu saldırıya karşı sessiz kalmayacağını, İsrail’e karşı tüm yasal yolların kullanılacağını belirtmiştir.
Malezya hükümeti, saldırının ardından filoda bulunan kendi vatandaşlarının güvenliğinin öncelikli mesele olduğunu vurgulamış, Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla vatandaşlarının serbest bırakılması için diplomatik girişimlerde bulunmuştur. Ayrıca Malezya yönetimi, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere uluslararası kuruluşları İsrail’in bu saldırısına karşı harekete geçmeye çağırmıştır.
Başkent Kuala Lumpur’da düzenlenen dayanışma gösterilerinde sivil toplum örgütleri, öğrenciler ve insan hakları savunucuları bir araya gelmiş, “Filistin’e özgürlük” ve “Abluka kırılsın” sloganları atılmıştır.
Pakistan
Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, yaptığı açıklamada saldırıyı “Filistin halkına yardım taşımaktan başka suçu olmayan insanlara yönelik bir saldırı” olarak nitelendirmiştir. Şerif, İsrail’in eylemlerinin uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu belirtmiş ve alıkonulan tüm aktivistlerin derhal serbest bırakılması çağrısında bulunmuştur. Başkent İslamabad ve Karaçi gibi büyük şehirlerde halk sokağa çıkarak dayanışma gösterileri düzenlemiştir.
Uluslararası Kuruluşlar
Birleşmiş Milletler
Küresel Sumud Filosu’na saldırı Birleşmiş Milletler düzeyinde de gündeme taşınmıştır. BM’nin Filistin özel raportörü Francesca Albanese, yaptığı açıklamada filoda yer alan aktivistlerin “İsrail’in hukuksuz ablukasını kırmak için hayatlarını riske atan insanlar” olduğunu vurgulamıştır. Albanese, bu kişilerin uluslararası insani yardım faaliyetini sürdürdüklerini ve hiçbir şekilde saldırıya uğramalarının meşru sayılamayacağını belirtmiştir.
Açıklamada ayrıca, Batılı hükümetlerin sessizliği sert biçimde eleştirilmiştir. Albanese, özellikle Avrupa ülkelerinin ve ABD’nin İsrail’in saldırılarına karşı net bir tavır alamadığını, bu sessizliğin İsrail’e fiili destek anlamına geldiğini ifade etmiştir. BM özel raportörü, bu durumun uluslararası hukuk açısından ciddi bir zaafiyet oluşturduğunu vurgulamıştır.