Kasım 2025 döneminde Venezuela ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki gerilim, Karayipler’de artan askeri konuşlanmalar, uluslararası sularda yürütülen operasyonlar ve iki ülke arasındaki karşılıklı siyasi açıklamalar sonucunda ortaya çıkan, güvenlik ve diplomasi odaklı bir kriz durumudur.

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, 16 Kasım 2025 - (Anadolu Ajansı)
Genel Çerçeve
Kasım 2025 sonu itibarıyla Venezuela ile Amerika Birleşik Devletleri (ABD) arasındaki ilişkiler, askeri baskı araçlarının yoğun biçimde kullanıldığı ve karşılıklı siyasi açıklamaların sertleştiği bir dönemden geçmektedir. ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, uyuşturucu kaçakçılığı ve düzensiz göçle mücadele gerekçesiyle Karayipler’deki askeri varlığını artırmış; Ağustos 2025’te bölgeye yönelik yeni bir askeri konuşlandırma emrinin ardından deniz ve hava unsurlarının kapasitesi genişletilmiştir. Bu süreçte uluslararası sularda uyuşturucu yüklü olduğu iddia edilen teknelere yönelik operasyonlar yürütülmüş; iki ay içinde 21 tekneye düzenlenen saldırılarda en az 83 kişinin hayatını kaybettiği bildirilmiştir. Caracas yönetimi, söz konusu operasyonların Venezuela’da rejim değişikliğini hedefleyen daha geniş bir stratejinin parçası olduğunu ileri sürmekte ve ülke egemenliğinin ihlal edildiğini savunmaktadır.
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, 26 Kasım 2025’te Caracas’taki Fuerte Tiuna Askeri Akademisi’nde yaptığı konuşmada ülkesinin “cumhuriyet olarak varoluş açısından belirleyici bir dönemeçten geçtiğini” belirtmiş; aynı gün düzenlenen “Kurtarıcı Simon Bolivar’ın Bayrak ve Kılıç Yürüyüşü” kapsamında binlerce kişinin ABD karşıtı gösteriler düzenlediğini aktarmıştır. Maduro, halkın, ordunun ve milis güçlerinin olası bir saldırıya karşı seferber edildiğini ifade etmiştir.
ABD’nin Askeri Baskı Araçları ve Karayipler’deki Yığınak
Trump yönetimi, daha önce imzalanmış bir kararname doğrultusunda Latin Amerika kökenli uyuşturucu kartellerine karşı “yerinde mücadele” stratejisi kapsamında ordunun daha yoğun kullanılmasına olanak tanıyan adımlar atmıştır. 2025 yılı Ağustos ayı sonunda ABD, Venezuela açıklarına denizaltılar ve füze donanımlı savaş gemilerinin yer aldığı bir deniz gücü göndermiş; “dünyanın en büyük uçak gemisi” olarak nitelenen USS Gerald R. Ford ve ona eşlik eden saldırı grubunun Latin Amerika’ya ulaştığı bildirilmiştir.
Venezuela yönetimi, Karayipler’deki bu yığınağı ülkeye yönelik ciddi bir tehdit ve olası bir işgal hazırlığı olarak değerlendirmektedir. Maduro, yaklaşık 4,5 milyon kişilik milis gücünün seferber edildiğini açıklamış; ordunun olası bir saldırıyla mücadele etmeye hazır olduğunu söylemiştir. Savunma Bakanı Vladimir Padrino Lopez, 23 Kasım 2025’teki açıklamasında ABD’yi “insanlık tarihinin en büyük ve en yıkıcı imparatorluklarından biri” olarak nitelendirmiş; Venezuela’nın ABD’nin haftalardır sürdürdüğü tehditlere “başı dik şekilde karşılık verdiğini” ifade etmiştir.
ABD’nin uyuşturucu kaçakçılığı gerekçesiyle uluslararası sularda yürüttüğü operasyonlarda, Venezuela çıkışlı olduğu iddia edilen teknelerin hedef alınmaya devam ettiği; somut delil paylaşılmaması ve yüksek can kaybı nedeniyle bu operasyonların uluslararası hukuk çevrelerinde tartışmalara yol açtığı aktarılmaktadır. 21 Kasım 2025 tarihli bilgilerde, konuşlanma emrinin verildiği tarihten bu yana 21 tekneye hava saldırısı düzenlendiği ve toplam 83 kişinin yaşamını yitirdiği belirtilmektedir.
CIA’ye Gizli Operasyon Yetkisi İddiası
19 Kasım 2025 tarihli New York Times’a dayandırılan haberlere göre, ABD Başkanı Trump’ın Merkezi İstihbarat Teşkilatına (CIA) Venezuela’ya yönelik gizli askeri operasyonlar yürütme yetkisi verdiği öne sürülmüştür. Bu iddialara göre Trump, artan gerilim ortamında Venezuela’ya yönelik olası bir askeri müdahaleye hazırlık amacıyla ek önlemleri onaylamış ve istihbarat birimlerine ülke içinde örtülü operasyon yürütme imkânı tanımıştır.
Aynı haberde, Trump’ın Caracas yönetimiyle gayriresmî bir müzakere turuna da onay verdiği, bu temaslarda Maduro’nun istifa edebileceği yönünde sinyaller verdiğinin iddia edildiği aktarılmaktadır. Söz konusu görüşmelerde Maduro’nun, ABD’li enerji şirketlerine Venezuela’nın petrol kaynaklarına erişim izni tanımaya hazır olduğu ileri sürülmüştür. Ancak bu gizli müzakerelerin sonucunun ne olacağına dair net bir bilgi bulunmadığı, haberlerde yalnızca olası senaryoların tartışıldığı belirtilmiştir.
Maduro’ya Yönelik Ödül Programının Tarihi
Trump ile Maduro arasındaki gerilim en az 2017’den bu yana çeşitli aşamalardan geçmektedir. 2017 yılında Maduro hakkında yaptırımlar uygulanmış; 2019’da muhalefet lideri Juan Guaidó’nun başkanlık iddiasının tanınmasıyla ilişkiler daha da gerilmiştir. Trump’ın ilk başkanlık döneminin son yılında, Maduro’nun yakalanmasına yönelik 15 milyon dolarlık bir ödül programı duyurulmuş; aynı çerçevede Savunma Bakanı ve Yüksek Mahkeme Başkanı gibi üst düzey isimler için de yüksek meblağlı ödüller ilan edilmiştir.
Joe Biden yönetimi döneminde söz konusu ödül 25 milyon dolara yükseltilmiş; Trump’ın Ocak 2025’te yeniden göreve başlamasıyla birlikte ödül miktarı bir kez daha artırılarak 50 milyon dolara çıkarılmıştır. Bu tutar, ABD tarihinde bir devlet başkanına yönelik belirlenen en yüksek ödüllerden biri olarak kaydedilmiştir.
ABD Adalet Bakanı Pam Bondi, bu ödülü duyururken Maduro’nun “cezasız kalmayacağını” ve işlediği iddia edilen suçlar nedeniyle hesap vereceğini savunmuştur. Trump yönetimi, bu ödül politikasını uyuşturucu kaçakçılığı ve yasa dışı göçle mücadele çerçevesinde gerekçelendirmekte; Maduro hükümetini ABD’ye yasadışı uyuşturucu ve göç akışını artırmakla suçlamaktadır.

Maduro Caracasta düzenlenen askeri törende, 26 Kasım 2025 (Anadolu Ajansı)
Venezuela Yönetiminin Açıklamaları
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, 26 Kasım 2025’te yaptığı konuşmada ülkesinin “varoluşsal bir dönemden geçtiğini” ifade etmiş; aynı gün Caracas’ta düzenlenen “Kurtarıcı Simon Bolivar’ın Bayrak ve Kılıç Yürüyüşü” kapsamında binlerce kişinin gösterilere katıldığı bildirilmiştir. Maduro, halkın, ordunun ve milis güçlerinin olası bir saldırıya karşı seferber edildiğini açıklamıştır.
Maduro, 25 Kasım 2025 tarihli başka bir açıklamasında, ABD’nin olası bir müdahalesine ilişkin “Ne yaparlarsa yapsınlar, nasıl yaparlarsa yapsınlar Venezuela’yı ele geçiremeyecekler.” ifadesini kullanmıştır. Devlet Başkan Yardımcısı Delcy Rodriguez, 21 Kasım 2025’te yaptığı açıklamada ABD’nin Venezuela’yı “51. eyalet” hâline getirmeyi hedeflediğini öne sürmüş; muhalefet lideri María Corina Machado’nun bu hedefle uyumlu hareket ettiğini iddia etmiştir. İçişleri Bakanı Diosdado Cabello, olası bir işgal veya afet durumunda güvenlik güçlerinin halkla birlikte hareket edeceğini belirtmiştir.

Maduro destekçileri Gençlik Günü'nde Karakas'ta, 14 Kasım-2025 (Anadolu Ajansı)
Savunma Bakanlığı ve Ordu Açıklamaları
Venezuela Savunma Bakanı Vladimir Padrino Lopez, 23 Kasım 2025’te yaptığı açıklamada Venezuela’nın ABD’nin haftalarca sürdürdüğü tehditlere “başı dik bir şekilde karşılık verdiğini” ifade etmiştir. Lopez, ABD’nin bombardıman uçakları, füze donanımlı savaş gemileri ve nükleer tahrikli denizaltılarla Venezuela’yı tehdit ettiğini ileri sürmüştür.
Lopez, Trinidad ve Tobago açıklarında yürütülen askerî tatbikatlara da değinmiş; hiçbir deniz veya hava konuşlandırmasının Venezuela’nın bağımsızlığını ortadan kaldırmayacağını ve ülkenin özgürlüğü ile egemenliğinin devredilemez olduğunu belirtmiştir.

Venezuela'daki gösteriler, 14 Kasım 2025 - (Anadolu Ajansı)
ABD Kongresi Açıklamaları, Cartel de los Soles ve Petrol Başlığı
ABD Temsilciler Meclisi üyesi Maria Salazar, 25 Kasım 2025’te yaptığı açıklamada Venezuela’ya “girmek üzere olduklarını” ifade etmiş ve Maduro yönetiminin sonlandırılması için gerekli koşulların oluştuğunu iddia etmiştir. Salazar, Venezuela topraklarının İran, Hizbullah, Hamas, Küba ve Nikaragua gibi aktörler tarafından kullanıldığını öne sürmüş; ülkenin ABD tarafından “Cartel de los Soles” adı verilen suç ağıyla ilişkilendirildiğini belirtmiştir. Aynı dönem içinde Cartel de los Soles’in Yabancı Terör Örgütleri listesine eklendiği bildirilmiştir.
Aynı açıklamalarda Venezuela’nın dünyadaki en büyük kanıtlanmış petrol rezervlerine sahip olduğu ifade edilmiş; olası bir yönetim değişikliğinin ABD ekonomisi açısından olumlu sonuçlar doğurabileceği ileri sürülmüştür. 25 Kasım 2025 tarihli analizlerde, ABD’nin 2019’dan itibaren yürürlüğe koyduğu petrol yaptırımlarının Venezuela’nın ihracatını Rusya, Çin ve Hindistan gibi Asya pazarlarına yönlendirdiği belirtilmiştir. Bu analizlerde ayrıca, Trump ile Maduro arasında gerçekleşebilecek bir görüşmede yaptırımların gevşetilmesi karşılığında Venezuela’nın petrol üretimi ve ihracatına ilişkin olası tavizlerin gündeme gelebileceği ifade edilmiştir.
ABD Başkanı’nın Açıklamaları ve Olası Görüşmelere İlişkin Bilgiler
ABD Başkanı Donald Trump, 21 Kasım 2025’te yaptığı açıklamada yakın dönemde Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro ile görüşebileceğini belirtmiş ve görüşmede iletilecek “spesifik mesajlardan” söz etmiştir.
Maduro, 19 Kasım 2025 tarihli açıklamalarında, ABD’nin Venezuela’ya yönelik olası bir askeri müdahalesinin Trump açısından “siyasi son” anlamına gelebileceğini ifade etmiş; bazı çevrelerin ABD Başkanı’nı askeri bir çatışmaya yönlendirmeye çalıştığını ileri sürmüştür. Maduro, buna rağmen hükümetinin ABD ile “yüz yüze” görüşmeye açık olduğunu ve diplomatik temasların sürdürülmesini tercih ettiğini belirtmiştir.
26 Kasım 2025 tarihinde aktarılan bilgilerde, Trump’ın Florida’ya gerçekleştirdiği bir seyahat sırasında Venezuela meselesinin “kolay yoldan çözülebileceğini”, bunun mümkün olmadığı durumda “zor yolun” da seçenekler arasında bulunduğunu söylediği bildirilmiştir.

Donald Trump - (Anadolu Ajansı)
Bölgesel ve Uluslararası Tepkiler
Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez, 25 Kasım 2025’te yaptığı açıklamada ABD’nin Karayipler’deki askeri varlığını “abartılı ve saldırgan” olarak nitelendirmiş; söz konusu faaliyetlerin Maduro hükümetini güç kullanarak devirmeyi amaçladığını ileri sürmüştür. Rodriguez, böyle bir girişimin uluslararası hukuka aykırı olacağını ve bölgede yüksek can kaybı ile geniş çaplı istikrarsızlık riski doğurabileceğini söylemiş; ABD halkına bu politikaların durdurulması çağrısında bulunmuştur.
Aynı dönemde Karayip bölgesindeki bazı liderler, ABD’nin uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele operasyonlarına temkinli yaklaşmış ve itidal ile diplomatik çözüm vurgusu yapmıştır. Buna karşılık Trinidad ve Tobago Başbakanı Kamla Persad-Bissessar’ın Eylül 2025 başlarında yaptığı bir açıklamada ABD’nin uyuşturucu kaçakçılarını “şiddetle öldürmesi” gerektiğini savunması, bölgedeki muhalefet çevreleri ile bazı bölgesel aktörler tarafından eleştirilmiş ve bu söylemin CARICOM içindeki dayanışmayı olumsuz etkileyebileceği yönünde değerlendirmeler yapılmıştır.
Maduro’nun Orduya Talimatı
Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ABD'nin olası saldırısına karşı Hava Kuvvetlerine "hazır olun" talimatı vermiştir. Maduro, başkent Caracas’ta düzenlenen Bolivarcı Askeri Havacılığın 105. yıl dönümü töreninde "(ABD) Emperyalist yabancı güçler, Karayip Denizi’nin, Güney Amerika’nın ve Venezuela’nın barışını ne ABD kamuoyunun ne dünya kamuoyunun ne de güçlü Venezuela kamuoyunun inandığı sahte ve abartılı gerekçelerle sürekli tehdit ediyor. Bugün Venezuela’da halkımızı korkutan hiçbir tehdit veya saldırganlık yok. Bu halk, Bolivar’ın öncülüğünde vatanını, topraklarını, denizlerini, gökyüzünü ve tarihini savunmak için sükunetle hazırlandı." açıklamasını yapmıştır.
ABD Savunma Bakanı’nın Savaş Gemilerini Ziyareti
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, 28 Kasım 2025 tarihinde, ülkesinin, "uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele" gerekçesiyle Karayipler bölgesine gönderdiği dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'u ziyaret ederek Şükran Günü yemeği vermiştir.



