Tarihî ve turistik bir merkez olan Alanya, Antalya iline bağlı bir sahil ilçesidir. Antalya şehir merkezine yaklaşık 154 km uzaklıkta, Akdeniz’in kıyısında küçük bir yarımada ve onun çevresindeki ova üzerinde kuruludur. Kuzeyinde Toros Dağları, güneyinde Akdeniz bulunur. İlçe merkezi deniz seviyesinden yükselen yaklaşık 250 metrelik bir tepenin (Alanya Yarımadası) eteğinde gelişmiştir. Alanya’nın bilinen en eski adı Antik Çağ’da Korakesion olup Bizans döneminde Kalonoros (güzel dağ) olarak anılmıştır. 1221 yılında Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alâeddin Keykubad’ın fethiyle şehir, yeni hükümdarın ismine izafen Alâiye adını almıştır. Cumhuriyet döneminde, 1933’te Resmî Gazete kararıyla ilçe adının Alanya olarak değiştirilmesi kabul edilmiş ve bu ad 1935’te Atatürk’ün ziyaretiyle resmiyet kazanmıştır. Günümüzde Alanya, yaklaşık 360 bin nüfusu ile Türkiye’nin en kalabalık ilçelerinden biri olup önemli bir turizm merkezidir.

Damlataş Plajı (Alanya Belediyesi)
Tarih
Alanya ve çevresinde yerleşim tarihinin Üst Paleolitik döneme dek uzandığı, arkeolojik bulgularla anlaşılmaktadır. Antik dönemde Pamfilya ile Kilikya arasında bir liman kenti olarak öne çıkan yöre, Korakesion adıyla anılmıştır. M.Ö. 2. yüzyılda korsanların sığınağı haline gelen Korakesion, Roma egemenliğine girdikten sonra da önemini korumuştur. Orta Çağ başlarında Bizans idaresinde kalan şehir, Kalonoros adıyla anılmış ve Doğu Akdeniz ticaretinde stratejik bir nokta olmuştur. 1221 yılında Selçuklu Sultanı I. Alâeddin Keykubad, Kalonoros kalesini kuşatıp fethederek şehri Selçuklu topraklarına kattı. Sultan, şehrin adını kendi unvanına ithafen Alâiye olarak değiştirdi ve kenti imar ettirerek bir kışlık saray, tersane ve surlar inşa ettirdi. Selçuklu döneminde Alâiye, bölgenin en işlek limanlarından biri haline gelmiş; Sultan Keykubad ve sonraki sultanlar kış mevsimini sık sık burada geçirerek şehri fiilî bir kışlık başkent olarak kullanmışlardır. Alâiye Kalesi ve içindeki saray kompleksi, Kızılkule ve tersane gibi yapılar bu dönemde inşa edilmiştir.
Selçuklu Devleti’nin zayıflamasıyla 13. yüzyıl sonlarında şehir, kısa süreliğine Kıbrıs Krallığı’nın denetimine girmişse de Karamanoğulları Beyliği bölgede nüfuz kazandı. 1293’te Karamanoğlu Mecdüddin Mahmud Bey şehri ele geçirerek Memlük Sultanı adına hutbe okuttu. Ünlü seyyah İbn Battuta, 1333’te ziyaret ettiği Alâiye’nin halkının Türkmen olduğunu ve idarenin Karamanoğlu Yûsuf Bey’de bulunduğunu aktarır. 1366’da Kıbrıs Kralı Pierre’in yirmi iki gemilik donanmayla yaptığı saldırı, şehir halkının direnişi ve Karamanoğlu beyinin yardıma gelmesiyle püskürtülmüştür.
Osmanlı Devleti’nin Anadolu’daki fütuhatı sırasında Alâiye, 1471 yılında Gedik Ahmed Paşa komutasındaki Osmanlı güçlerine teslim oldu ve Osmanlı idaresine katıldı. İlk döneminde Karaman Eyaleti’ne bağlı bir sancak olan Alâiye, 16. yüzyılda Kıbrıs’ın fethinden sonra bir süre Kıbrıs Beylerbeyliği’ne bağlandıysa da daha sonra tekrar Anadolu eyalet sistemine dahil edildi. 19. yüzyıl başlarında Adana Eyaleti’ne bağlı kazalardan olan Alâiye, 1868 yılında Antalya (Teke) sancağına bağlanarak Antalya’nın bir ilçesi statüsünü aldı. Cumhuriyet’in ilk yıllarında küçük bir sahil kasabası görünümünde olan ilçenin ismi, 1933’te Alanya olarak değiştirildi. Mustafa Kemal Atatürk, 1935’te Alanya’yı ziyaret ederek yeni ismin kullanımını onayladı.
Coğrafya ve İklim
Alanya ilçesi, Antalya ilinin doğu ucunda, Akdeniz kıyısındaki dar bir kıyı ovası ile hemen kuzeyinde yükselen Toros Dağları kuşağından oluşur. İlçe topraklarının yüzölçümü yaklaşık 1.600 km² olup doğuda Gazipaşa, batıda Manavgat ilçeleriyle, kuzeyinde ise Toroslar’ın uzantıları üzerinden Gündoğmuş ilçesi ve Konya il sınırıyla komşudur. Alanya Ovası, Oba Çayı ve Dim Çayı gibi akarsuların taşıdığı alüvyonlarla oluşmuştur. Akdeniz’e doğru uzanan Alanya Yarımadası, etrafı yaklaşık 6,5 km uzunluğunda surlarla çevrili tarihî kalesiyle ilçenin simgesidir. Şehir merkezi bu yarımadanın eteklerinde ve batısındaki ovada kuruludur. Alanya, Antalya’ya karayoluyla bağlı olup il merkezine uzaklığı yaklaşık 154 km’dir. Ayrıca ilçe merkezine 45 km mesafedeki Gazipaşa Alanya Havalimanı sayesinde havayolu ulaşımı da mümkündür.
İlçede Akdeniz iklimi hüküm sürer; kış mevsimi ılık ve yağışlı, yazlar uzun, sıcak ve kurak geçer. Yıllık ortalama sıcaklık 20°C civarında, yıllık yağış miktarı ~1000 mm dolayındadır. Sahil kesiminde kışın bile don olayı nadir görülür. Yaz ayları yaklaşık sekiz ay gibi uzun bir sezona yayılır ve bu dönemde deniz suyu sıcaklığı ortalama 25°C’nin üzerindedir.
Nüfus ve Demografi
Alanya ilçesi nüfusu 2024 yılı itibarıyla 361.873 kişidir. Bu nüfusun %50,7’sini erkekler, %49,3’ünü kadınlar oluşturmaktadır. Nüfus gelişimi özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ivme kazanmıştır. 1880’de yaklaşık 3.000 olan ilçe nüfusu, 1927’de 4.727 kişiye kadar gerilemişken 1960’ta tekrar 10.000’i geçmiş ve 1985’te 28.773 kişiye ulaşmıştır. Sonraki on yıllarda yoğun göç alarak büyüyen Alanya, günümüzde 360 binin üzerinde nüfusuyla Antalya’nın en kalabalık ilçesidir. ADNKS verilerine göre Alanya’da ülkenin 81 ilinin tamamından insanlar yaşamaktadır. İlçe sakinlerinin yaklaşık %43’ü Antalya nüfusuna kayıtlı iken kalanı diğer illerin nüfus kütüklerine kayıtlıdır. Ayrıca Alanya, yabancı yerleşik nüfusun da yoğun olduğu bir ilçedir. 2024 ADNKS verilerine göre ilçede 36.465 yabancı uyruklu kişi yaşamaktadır. En fazla yerleşik yabancı sırasıyla Rusya, Ukrayna, Almanya ve Kazakistan vatandaşlarıdır. Yabancı nüfusun fazlalığı ilçede çok dilli ve kültürlü bir sosyal yapının oluşmasına yol açmıştır.
Ekonomi
Alanya ekonomisi temel olarak turizm, tarım ve inşaat sektörlerine dayanmaktadır. Ilıman iklimi ve verimli ovaları sayesinde bölgede tarımsal üretim çeşitlidir; geleneksel olarak narenciye, pamuk ve özellikle muz yetiştiriciliği önemli yer tutar. Türkiye’de muz üretiminin öncüsü olan Alanya’da, tropikal bir meyve olan avokado da yetiştirilmektedir. Son yıllarda seracılık yaygınlaşmış; muz seraları ve örtü altı sebze üretimi ile tarımda modern teknikler kullanılmaktadır. Sanayi sektörü sınırlı olup daha çok tarımsal ürün işleme ve inşaat malzemeleri üretimine yöneliktir. İlçenin ekonomisinde hizmet sektörü baskındır. Özellikle turizm sektörü 1980’lerden itibaren hızla gelişerek istihdamın büyük kısmını oluşturmuştur. İlçede yüzlerce otel, restoran ve turizm tesisi faaliyet göstermekte; yaz sezonunda nüfus katlanarak artmaktadır. Turizmle bağlantılı olarak inşaat ve gayrimenkul sektörü de hareketlidir.
Turizm, Kültür ve Mutfak
Alanya, doğal güzellikleri ve tarihî mirasıyla Türkiye’nin önde gelen turizm destinasyonlarındandır. İlçenin simgesi olan Alanya Kalesi, Kızılkule ve Selçuklu Tersanesi gibi yapılarıyla başlıca ziyaret alanlarındandır. Doğal güzellikler bakımından Alanya, uzun kumsalları ve mağaralarıyla ünlüdür. Kleopatra Plajı, Damlataş Mağarası, Dim Mağarası ve Sapadere Kanyonu ilçenin önde gelen cazibe merkezleridir.
Her yıl düzenlenen Alanya Uluslararası Turizm ve Sanat Festivali, Caz Günleri gibi kültürel etkinlikler ilçeye değer katmaktadır. Alanya mutfağında nohutlu hibeş, ülübü yemeği, ilibada sarması, laba dolması gibi yerel yemeklerin yanı sıra muzlu tatlılar ve turunçgil reçelleri gibi özgün tatlar yer alır. İlçedeki çok kültürlü yapı, mutfakta da uluslararası çeşitlilik sunmaktadır.


