Denizli çalkarası üzümü diğer adıyla Denizli çalkarası, Denizli ilinin Çal ilçesine özgü, morumsu-siyah renkli, orta büyüklükte ve elipsoidal şekilli bir üzüm çeşididir. Etli ve sulu yapısıyla dikkat çeken bu üzümün salkımları sık, kanatlı ve iri yapılıdır; kabuğu ise orta kalınlıktadır.
Ayırt Edici Özellikler
Denizli çalkarası üzümü, “Denizli Çalkarası” olarak da bilinen ve üzüm türleri içerisinde özgün morumsu-siyah renge sahip bir çeşittir. Taneleri elipsoidal formda, etli ve sulu bir yapıdadır. Orta büyüklükte olan bu taneler, 1 ila 2 adet çekirdek içerir. Kabuğu orta kalınlıktadır. Salkım yapısı sık, kanatlı ve boyutları büyüktür; salkım uzunluğu en az 230-250 mm, eni ise 100-120 mm arasında değişmektedir. Tane boyu 13-15 mm, tane eni 12-14 mm arasında olup, 100 adet tanenin ortalama ağırlığı 182-190 gramdır.
Ürünün fizikokimyasal özellikleri; suda çözünür kuru madde (SÇKM) oranı %20,8 – %21,3, titre edilebilir asitlik ise (tartarik asit cinsinden) %5,43 – %5,73 arasında değişmektedir. Şıra oranı %40,24 – %44,68; pH değeri ise 3,64 – 3,84 aralığındadır. Ürünün olgunlaşma dönemi ağustos ayı sonlarına denk gelir.
Yetiştiği Coğrafi Alan ve İklim Özellikleri
Üzüm, Denizli ili Çal ilçesi sınırları içinde yetiştirilmektedir. İlçe, yaklaşık 850 metre rakıma sahiptir ve geçiş iklim kuşağında yer alır. Denizden uzak bir konumda bulunduğundan karasal iklim etkisi belirgindir; bu durum gece-gündüz ve mevsimsel sıcaklık farklarını artırmaktadır. Yıllık ortalama sıcaklık 12,5°C, en yüksek sıcaklık değeri 40,2°C ve en düşük sıcaklık -24°C olarak kaydedilmiştir.
Çal ilçesi Akdeniz yağış rejiminin etkisi altındadır. Yıllık ortalama yağış 44,4 kg/m² düzeyindedir. Yağışların mevsimlere göre dağılımı; %38,3 kış, %30,5 ilkbahar, %24 sonbahar ve %8,7 yaz aylarında gerçekleşmektedir. Ürünün duyusal ve fiziksel özellikleri üzerinde bu mikroklimatik koşullar belirleyici bir etkendir.
Üretim Metodu
Fidan Temini
Filoksera ve nematoda karşı dayanıklı Amerikan asma anaçları (110R, 41B) kullanılmakta, aşılamalar bu anaçlar üzerinde gerçekleştirilmektedir. Bağların tam verime ulaşması yaklaşık 5-6 yılı bulmaktadır.
Kültürel İşlemler
- Toprak İşleme: Bağ tesisinden önce arazi derin işlenir ve dinlendirilir. Dikim sıklığı sıra üzeri 2-2,5 m, sıra arası 3-3,5 m, dikim derinliği ise 50-70 cm’dir. Kumlu ve tınlı topraklar tercih edilir. Toprak pH değeri 8-8,5’tir.
- Gübreleme: Ekim-Kasım aylarında çiftlik gübresi uygulanır. Budama sonrası %4’lük bordo bulamacı ile fungal hastalık önlenir. Kompoze gübre uygulaması da bu aşamada yapılabilir.
- Budama: Ara budama aralık-ocak aylarında, esas budama Şubat-Mart aylarında kısa budama şeklinde yapılır. 15-30 göz arasında budama gerçekleştirilir. Ortalama vejetasyon süresi 160 gündür.
- Yeşil Budama: Yaprak alma, koltuk alma ve uç alma işlemleri yapılır. Hava sirkülasyonunu artırır ve verim çubuklarının gelişimini olumlu etkiler.
- Sulama: Bölge bağcılığında sulama genellikle uygulanmaz.
- Zirai Mücadele: Maymuncuk, mildiyö, kurşuni küf, külleme ve salkım güvesine karşı ilaçlamalar gerçekleştirilir.
- Hasat: Hasat Ağustos ortalarında başlar. Hasat kriterleri arasında tanede mor renk oluşumu, kuru madde oranının %23’ün üzerine çıkması, iskelet sapı ve çekirdekte kahverengileşme bulunur.
Denetim ve İzleme
Denetimler Çal Ziraat Odası koordinasyonunda, Çal Ziraat Odası, Çal İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü, Pamukkale Üniversitesi Çal Meslek Yüksekokulu ve Çal Belediyesinden en az üç kişilik bir ekip tarafından gerçekleştirilir. Denetimler yılda en az bir kez yapılmakta, gerekli durumlarda ya da şikâyet üzerine tekrar edilebilmektedir. Denetim kapsamında fidan temini, kültürel işlemler ve coğrafi işaretin kullanım şekli kontrol edilmektedir. Gerektiğinde ürün analizi talep edilebilir. Denetim sürecinde kamu ve özel sektörden uzman kişilerle iş birliği yapılabilir. Tescil ettiren kurum, ürünün coğrafi işaret haklarını hukuki yollarla korumakla yükümlüdür.
Etiketleme ve Kullanım
“Denizli Çalkarası Üzümü” veya “Denizli Çalkarası” ibaresi ile menşe adı amblemi, ürünün kendisi ya da ambalajı üzerinde yer almak zorundadır. Ambalaj ya da ürün üzerinde bu kullanım mümkün değilse, ilgili ibareler işletme içinde görünür bir şekilde sergilenmelidir.


