Donald Trump’ın 2025 Orta Doğu Turu, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump’ın ikinci başkanlık dönemindeki ilk resmî yurt dışı ziyareti kapsamında 13–16 Mayıs 2025 tarihleri arasında Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni kapsayan diplomatik temaslardır. Ziyaret, toplam 3,2 trilyon dolar tutarında yatırım ve savunma anlaşmasıyla sonuçlanmıştır.

Donald Trump, Orta Doğu turunun ilk rotası olan Suudi Arabistan'da, 13 Mayıs 2025 - Anadolu Ajansı
Ziyaretin Duyurusu ve Hedefleri
Beyaz Saray tarafından 11 Mayıs 2025 tarihinde yapılan açıklamayla duyurulan ziyaretin, başkanın ikinci döneminin ilk dış seyahati olacağı bildirilmiştir. Dört gün süreceği ilan edilen turun Riyad, Doha ve Abu Dabi şehirlerini kapsayacağı açıklanmıştır. Ziyaretin diplomatik statüsü devlet başkanlığı düzeyindedir ve ev sahibi ülkelerde resmî protokol çerçevesinde gerçekleştirilmiştir.
Ziyaretin ana hedefleri üç başlık altında belirtilmiştir: Körfez ülkelerinden ABD’ye yönelik doğrudan yabancı yatırımların artırılması, İran’ın nükleer faaliyetleri konusunda bölgesel iş birliği tesis edilmesi ve Gazze Şeridi’ndeki çatışmalara ilişkin ateşkes girişimlerinin desteklenmesi. Ayrıca, savunma sanayi, enerji, yapay zekâ ve altyapı alanlarında çok taraflı anlaşmaların imzalanması hedeflenmiştir. Heyette Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Savunma Bakanı Pete Hegseth, Ticaret Bakanı Howard Lutnick, Enerji Bakanı Chris Wright ve Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff yer almıştır.
Ziyaretin Genel Özeti
ABD Başkanı Donald Trump’ın 13–16 Mayıs 2025 tarihleri arasında gerçekleştirdiği Orta Doğu turunun ilk durağı Suudi Arabistan olmuştur. 13 Mayıs’ta başkent Riyad’daki Kral Halid Uluslararası Havalimanı’na iniş yapan Air Force One uçağına, Suudi Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne ait F-15 savaş uçakları eşlik etmiştir. Trump, Veliaht Prens Muhammed bin Selman tarafından resmî törenle karşılanmıştır. Riyad’da düzenlenen ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu’nda, ABD merkezli şirketlerin yöneticileri ile Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu (PIF) temsilcileri bir araya gelmiştir. Forumun katılımcıları arasında Elon Musk, Larry Fink ve Jensen Huang gibi isimler yer almıştır.
Ziyaret kapsamında, iki ülke arasında toplam 600 milyar dolar değerinde anlaşma imzalanmıştır. Anlaşmalar, savunma sanayi, enerji iş birlikleri ve Suudi ordusunun eğitimi gibi başlıkları kapsamaktadır. Suudi Arabistan’ın nükleer program başlatma talebine ilişkin herhangi bir resmî açıklama yapılmamıştır. Trump ayrıca Riyad’da, Beşar Esed yönetiminin ardından göreve gelen Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile görüşmüş; bu görüşmeye Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın telefonla katıldığı belirtilmiştir.
Ziyaretin ikinci durağı Katar olmuştur. Başkent Doha’da gerçekleşen temaslarda, iki ülke arasında toplam 1,2 trilyon dolar tutarında yatırım anlaşmaları imzalanmıştır. Bu anlaşmalar; savunma, havacılık ve enerji alanlarını kapsamaktadır. Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamaya göre, Katar’ın ABD’den 42 milyar dolar değerinde silah alımı yapacağı ve El-Udeyd Hava Üssü’nün modernizasyonu için 10 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirileceği bildirilmiştir. Ayrıca, Katar Havayolları’na Boeing uçakları ve GE Aerospace motorlarının satışını da içeren toplam 243,5 milyar dolar tutarında bir anlaşma imzalanmıştır. Katar hükümeti, Trump’a yaklaşık 400 milyon dolar değerinde Boeing 747-8 tipi bir uçak hediye etmiştir.
Turun üçüncü ve son durağı Birleşik Arap Emirlikleri olmuştur. Trump, başkent Abu Dabi’de BAE Devlet Başkanı Muhammed bin Zayid Al Nahyan tarafından resmî törenle karşılanmıştır. Taraflar arasında savunma sanayi, enerji ve yapay zekâ alanlarını kapsayan toplam 1,4 trilyon dolar değerinde yatırım anlaşmaları imzalanmıştır. Bu anlaşmaların 10 yıllık sürede hayata geçirilmesi öngörülmüştür. Trump, bu temasların ardından 16 Mayıs 2025’te ABD’ye dönüş yapmıştır.
Ziyaret süresince, Türkiye’nin ev sahipliğinde İstanbul’da düzenlenen Rusya-Ukrayna barış müzakerelerine Trump’ın katılım durumu gündeme gelmiş; ancak ABD Başkanı bu görüşmelere katılmamıştır. Trump, savaşın sona erdirilmesine yönelik girişimlerin sürdüğünü ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile uygun zamanda görüşeceğini açıklamıştır. Ayrıca Doha’da, Hamas ile İsrail arasında Gazze Şeridi’ne yönelik ateşkes ve esir takası müzakereleri gündeme gelmiş; ancak bu konularla ilgili ziyaret süresince herhangi bir resmî sonuç ya da açıklama yapılmamıştır.
Orta Doğu Turu – 1. Gün
13 Mayıs 2025 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump, Orta Doğu turunun ilk durağı olan Suudi Arabistan’da, başkent Riyad’da bir dizi üst düzey diplomatik, ekonomik ve stratejik temasta bulunmuştur. Ziyaretin birinci gününde Kraliyet Divanı’nda heyetler arası görüşmeler gerçekleştirilmiş, çok sayıda anlaşma imzalanmış ve yatırım forumu düzenlenmiştir. Ayrıca, savunma alanında tarihî nitelikte bir anlaşma duyurulmuş; Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılacağı açıklanmış ve İran ile Gazze’ye ilişkin çeşitli mesajlar verilmiştir. Gün, Dir’iyah ziyareti ve resmî akşam yemeği ile sona ermiştir.
Kraliyet Divanı’nda İkili ve Heyetler Arası Görüşmeler
13 Mayıs 2025 tarihinde Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da bulunan Yemame Sarayı’nda, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman arasında resmî görüşmeler gerçekleştirilmiştir. İki liderin Kraliyet Divanı’nda bir araya geldiği toplantıya, ABD tarafından Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Savunma Bakanı Pete Hegseth, Ticaret Bakanı Howard Lutnick, Enerji Bakanı Chris Wright ve Beyaz Saray Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff katılmıştır. Suudi tarafında ise üst düzey yetkililer, ilgili bakanlar ve kraliyet danışmanları yer almıştır.
Görüşmeler, Suudi Arabistan tarafından geleneksel protokol töreniyle başlatılmış; Trump’a tören sırasında geleneksel Suudi kahvesi ikram edilmiştir. Törenin ardından taraflar, Kraliyet Divanı’na geçerek kapalı oturumlarda müzakerelere başlamıştır. Görüşmelerde, çok taraflı stratejik iş birlikleri ve ikili anlaşmalar masaya yatırılmıştır. İkili temasların ardından heyetler arası geniş katılımlı oturuma geçilmiştir.
Görüşmeler sonucunda, taraflar arasında Stratejik Ekonomik Ortaklık Belgesi imzalanmıştır. Bu belge kapsamında, enerji, madencilik, savunma, yapay zekâ, sağlık, adalet, gümrük ve hava taşımacılığı alanlarında iş birliğini içeren bir dizi mutabakat zaptı ve niyet mektubu kabul edilmiştir. Belgeler, iki ülke arasındaki ilişkilerin kurumsal çerçevede sürdürülmesini öngören ortak bir mekanizma oluşturulmasını hedeflemektedir.
Anlaşmalar arasında, Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı ile ABD Savunma Bakanlığı arasında imzalanan, Suudi ordusunun modernizasyonunu hedefleyen protokoller dikkat çekmiştir. Enerji alanında ise, ABD Enerji Bakanlığı ile Suudi Arabistan Enerji Bakanlığı arasında enerji altyapılarının inovasyonu, geliştirilmesi, finansmanı ve dağıtımı konularında iş birliği anlaşması imzalanmıştır. Ayrıca, Suudi Sanayi ve Maden Kaynakları Bakanlığı ile ABD Enerji Bakanlığı arasında madencilik ve mineral kaynaklara dair teknik iş birliği protokolü düzenlenmiştir.
Uzay alanında imzalanan mutabakat uyarınca, NASA ile Suudi Uzay Ajansı arasında, Artemis II görevine dahil edilmek üzere bir CubeSat (küçük uydu) geliştirilmesi ve bu uyduyla ilgili teknik iş birliği yürütülmesi karara bağlanmıştır. Taraflar, uzay gözlem teknolojileri ve eğitim programlarının ortak finanse edilmesi üzerine de niyet bildirimi imzalamıştır.
Görüşmelerde ayrıca, tarafların gelecekteki ilişkileri için izlenecek genel ilkeler üzerinde uzlaşı sağlandığı belirtilmiş; ekonomik, teknolojik ve güvenlik odaklı ortak hedefler etrafında düzenli temasların sürdürüleceği ifade edilmiştir. Toplantı sonrasında, taraflar basına kapalı akşam yemeği daveti öncesi yatırım forumuna geçmek üzere saraydan ayrılmıştır.

Donald Trump, Orta Doğu turunun ilk rotası olan Suudi Arabistan'da, 13 Mayıs 2025 - Anadolu Ajansı
142 Milyar Dolarlık Savunma Anlaşması
Riyad’da gerçekleştirilen resmî görüşmelerin ardından Amerika Birleşik Devletleri ve Suudi Arabistan, toplam değeri yaklaşık 142 milyar dolar olan kapsamlı bir savunma anlaşması imzalamıştır. Bu anlaşma, iki ülke arasında şimdiye dek kayda geçmiş en yüksek tutarlı silah satış paketlerinden biri olarak duyurulmuştur. Anlaşma, Suudi Arabistan Savunma Bakanlığı ile ABD Savunma Bakanlığı arasında doğrudan imzalanmıştır.
Anlaşma, Suudi Arabistan’ın hava, kara ve deniz kuvvetlerine yönelik çok katmanlı modernizasyon programlarını içermektedir. Belge kapsamında, gelişmiş hava savunma sistemlerinin temini, hassas güdümlü mühimmat alımı, insansız hava aracı sistemlerinin teslimi, kara ordusu mekanize birliklerinin yenilenmesi ve sınır güvenliği altyapısının güçlendirilmesi yer almaktadır. Ayrıca eğitim, bakım, yazılım desteği ve teknik danışmanlık kalemleri de bu kapsamın içerisinde bulunmaktadır.
Anlaşmanın önemli bir bileşeni, Suudi Hava Kuvvetleri’ne yönelik hava-hava füze sistemleri ve radar modernizasyonu programıdır. Bu çerçevede ABD yönetimi, Suudi Arabistan’a 3,5 milyar dolar tutarında AIM-120 AMRAAM tipi füze satışına ön onay vermiştir. Satış paketi, hem mevcut filoların modernizasyonunu hem de yeni savaş uçakları için sistem entegrasyonunu kapsamaktadır.
Ek olarak, Suudi Ulusal Muhafızlar için ABD merkezli savunma şirketlerinin ortak üretim tesisleri kurması yönünde de mutabakata varılmıştır. Bu çerçevede, Riyad’da konuşlanacak yeni üretim hatlarının, yerli askeri sanayi kapasitesinin artırılmasına yönelik uzun vadeli bir iş bölümü oluşturması planlanmıştır. Program kapsamında, teknik personel eğitimi, bakım-onarım altyapısı ve dil destekli askeri müfredat içerikleri de geliştirilecektir.
Savunma anlaşmaları çerçevesinde imzalanan belgelerde, siber güvenlik ve askeri yazılım sistemlerine dair ortak Ar-Ge faaliyetlerinin başlatılması da yer almıştır. Bu kapsamda, Amerikan ve Suudi savunma kuruluşları arasında güvenlik teknolojileri ve veri işleme altyapıları alanlarında bilgi paylaşımına olanak sağlayacak yeni bir kurumsal yapı kurulacaktır.
ABD Başkanı Donald Trump ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, imza töreninde bulundukları ortak açıklamada, bu anlaşmanın yalnızca iki ülkenin değil, bölgesel güvenliğin de güçlendirilmesi açısından önem taşıdığını belirtmişlerdir.
Trump’ın Yatırım Forumu Konuşması ve Ekonomik Temaslar
13 Mayıs 2025 tarihinde Riyad’da King Abdulaziz Uluslararası Konferans Merkezi’nde düzenlenen ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu kapsamında ABD Başkanı Donald Trump, forum katılımcılarına hitaben bir konuşma gerçekleştirmiştir. Konuşma, Trump’ın Suudi Arabistan ziyaretinin ekonomik gündemini oluşturan ana etkinliklerden biri olarak duyurulmuştur. Forumun açılışında, Amerikan iş dünyasının üst düzey temsilcileri ve Körfez bölgesinin fon yöneticileri hazır bulunmuştur.
ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu kapsamında ABD Başkanı Donald Trump'ın, forum katılımcılarına hitaben gerçekleştirdiği konuşma, 13 Mayıs 2025 - The White House
Trump’ın konuşmasında ana başlıklar arasında ABD’ye yapılması planlanan 600 milyar dolarlık yatırım, enerji alanındaki ortaklıklar, ileri teknolojiye dayalı sanayi iş birlikleri ve yapay zekâ altyapısının güçlendirilmesine yönelik taahhütler yer almıştır. Forumda, başta Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu (PIF) olmak üzere çok sayıda Körfez fonunun ABD’ye yönelik yatırım planlarının dört yıllık bir takvim çerçevesinde genişletilmesi gündeme alınmıştır.
ABD tarafında forum katılımcıları arasında OpenAI CEO’su Sam Altman, Tesla CEO’su Elon Musk, Nvidia CEO’su Jensen Huang, BlackRock CEO’su Larry Fink, Citigroup, Alphabet, IBM ve Franklin Templeton gibi şirketlerin temsilcileri yer almıştır. Elon Musk’ın, Suudi Arabistan’da geliştirilmekte olan NEOM projesine entegre teknoloji yatırımları hakkında bir sunum gerçekleştirdiği aktarılmıştır.
Trump’ın forum konuşmasında, ABD’nin 2017 tarihli vergi reformlarının kalıcı hale getirilmesi için yaz aylarında yeni bir yasal düzenleme planladığı bilgisi yer almıştır. ABD Hazine Bakanı Scott Bessent de bu kapsamda, yurt dışı sermaye girişlerinin önünü açacak yeni teşvik politikalarının yürürlüğe alınacağını açıklamıştır. Bu politikaların, Körfez ülkeleriyle yatırım ortaklıklarını artırma amacı taşıdığı belirtilmiştir.
Forum çerçevesinde, 9 milyar dolarlık stratejik maden ortaklığı anlaşması duyurulmuştur. Bu anlaşma, ABD’nin ileri teknoloji üretiminde ihtiyaç duyduğu kritik minerallerin tedariki açısından Suudi Arabistan’ı öncelikli ortak konumuna getirmeyi hedeflemektedir. Anlaşma kapsamında Suudi maden sahalarında Amerikan şirketlerinin yer alacağı ortak işletme yapıları kurulması planlanmıştır.
Etkinlikte ayrıca, Suudi merkezli Humain şirketi ile Birleşik Arap Emirlikleri merkezli G42 firması arasında, ABD menşeli yapay zekâ çiplerine erişim ve ortak üretim anlaşmaları yapılmıştır. Anlaşmaların, stratejik teknoloji alanlarında ABD ile Körfez ülkeleri arasında daha derinlemesine entegrasyon sağlamak amacı taşıdığı açıklanmıştır.
Trump’ın konuşmasının ardından, ABD-Suudi ticaret heyeti üyeleri ile birebir yatırım görüşmeleri gerçekleştirilmiş; iş forumu gün sonunda özel oturumlarla devam etmiştir.
Suriye Yaptırımlarının Kaldırılacağına Dair Açıklama
Riyad’da düzenlenen ABD-Suudi Arabistan Yatırım Forumu’nda konuşan ABD Başkanı Donald Trump, Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye’ye uyguladığı ekonomik yaptırımları kaldırma kararı aldıklarını açıklamıştır. Bu açıklama, Trump’ın ikinci başkanlık döneminde Orta Doğu’daki yaptırım politikalarında değişikliğe gidileceğine işaret eden ilk resmî beyan olarak kayda geçmiştir.
Trump, konuşmasında geçtiğimiz günlerde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptıkları telefon görüşmesine atıfta bulunarak, Erdoğan’ın Suriye’ye yönelik yaptırımların kaldırılmasına dair çağrıda bulunduğunu belirtmiştir. Trump, “Orta Doğu’daki saygın liderlerin büyük bölümü bu talebi yineledi. Suriye halkı çok büyük sıkıntılar yaşadı” ifadelerini kullanmıştır. Aynı açıklamada, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun, yeni Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ile Türkiye’de yüz yüze bir görüşme gerçekleştireceği bilgisi de paylaşılmıştır.
Trump’ın bu beyanının ardından ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Tommy Pigott, yaptırımların kaldırılması kararına ilişkin teknik ayrıntıların henüz netleşmediğini ancak sürecin bölgeye barış ve refah getirmesini temenni ettiklerini belirtmiştir. ABD yönetiminin, Suriye’deki geçici yönetimle temasları artırma ve ülkedeki yeniden inşa sürecine yönelik uluslararası desteği teşvik etme yönünde bir yaklaşım geliştirdiği bildirilmiştir.
Açıklamanın ardından Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani, Trump’ın kararını memnuniyetle karşıladıklarını ve bunu “Suriye halkı için tarihî bir dönüm noktası” olarak değerlendirdiklerini belirtmiştir. Şeybani, bu kararın ülkenin ekonomik toparlanma sürecine önemli katkılar sunacağını ve uluslararası toplumun da yaklaşımını değiştirmesini beklediklerini ifade etmiştir. Aynı gün içinde Şam, Halep, Humus, Dera, Lazkiye ve İdlib gibi şehirlerde geniş katılımlı kutlamalar düzenlenmiş; meydanlarda havai fişek gösterileri gerçekleştirilmiştir.

Trump'ın açıklamasının ardından başkent Şam'da düzenlenen kutlama etkinlikleri, 13 Mayıs 2025 - Anadolu Ajansı
Yaptırımların kaldırılmasına dair karar, Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen tarafından da olumlu karşılanmıştır. Pedersen, yazılı açıklamasında bu gelişmenin, sağlık ve eğitim başta olmak üzere temel kamu hizmetlerinin yeniden sunulabilmesi için hayati öneme sahip olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca, Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) de yayınladığı bildiriyle Trump’ın kararını “önemli ve memnuniyet verici” olarak nitelendirmiştir. Kuruluşun Başkanı Nihad Awad, Suriye halkının yabancı yaptırımlardan bağımsız olarak kendi geleceğini inşa etme hakkına sahip olduğunu ifade etmiştir.
İran Nükleer Programı ve Bölgesel Mesajlar
ABD Başkanı Donald Trump, forumdaki konuşmasında İran’ın nükleer faaliyetleri ve bölgedeki rolü hakkında açıklamalarda bulunmuştur. İran’ın Suriye, Lübnan, Gazze, Irak ve Yemen gibi ülkelerde istikrarsızlığa neden olduğunu belirtmiş; İran’ın nükleer silah geliştirmesinin kesin olarak engelleneceğini ifade etmiştir.
Trump, İran’ın uranyum zenginleştirme programına son vermemesi hâlinde "maksimum baskı" politikasına geri dönüleceğini vurgulamış; daha önceki başkanlık döneminde olduğu gibi İran’ın petrol ihracatının sıfırlanabileceğini açıklamıştır. Ayrıca, İran ile bir anlaşma yapmayı istediğini ancak bu teklifin reddedilmesi hâlinde ABD’nin ekonomik baskılarını artıracağını ifade etmiştir. Açıklamalarında, “İran ile bir anlaşma yapabilirsem, bölgenizi ve dünyayı daha güvenli bir yer hâline getirebiliriz ancak İran saldırgan tutumunu sürdürürse seçeneklerimiz bellidir.” ifadelerini kullanmıştır.
Trump, Körfez ülkeleri ile İran arasında son yıllarda kurulan diplomatik temaslara da değinmiş; Suudi Arabistan’ın Abraham Anlaşmaları’na katılımının hâlâ gündemde olduğunu söylemiştir. Gazze’deki çatışma ortamı sona ermeden bu yönde bir gelişme beklenmediğini belirtmiştir. Trump’ın konuşmasında ayrıca, “İran Körfezi” ifadesinin kullanımını durdurduklarını, bölgesel hassasiyetlere uygun diplomatik dil tercih ettiklerini ifade etmiştir.
Gazze ve Bölgesel Ateşkes Çabaları
Aynı forumda Donald Trump, Gazze Şeridi’ndeki çatışmalara ilişkin değerlendirmelerde bulunmuştur. Trump, bölgedeki çatışmanın sona erdirilmesi amacıyla yürütülen diplomatik süreçlere işaret etmiş ve bu kapsamda esir takası görüşmelerinin sürdüğünü açıklamıştır. Açıklamaları sırasında, Gazze’de tutulan İsrailli-Amerikalı bir esirin serbest bırakıldığını ve bu gelişmenin doğrudan ABD ile Hamas arasında yürütülen müzakereler sonucunda gerçekleştiğini belirtmiştir.
Trump, konuşmasında “Gazze halkı daha iyi bir geleceği hak ediyor” ifadesini kullanmış ve Gazze’deki sivil halkın uzun süredir zorluklar yaşadığını vurgulamıştır. Ayrıca, ABD yönetiminin bölgedeki sivil kayıpların azaltılması ve insani yardım geçişlerinin sağlanması konusunda arabuluculuk çabalarına devam ettiğini ifade etmiştir. Bu kapsamda, İsrail tarafı dahil edilmeksizin yürütülen bazı görüşme turlarının sürdüğü belirtilmiştir.
Trump’ın açıklamalarıyla eş zamanlı olarak, ABD yönetiminin Gazze’de kalıcı ateşkese ulaşılması için bölge ülkeleriyle diplomatik temaslarını artırdığı bildirilmiştir. Bu temaslar, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üyeleriyle yapılan görüşmelerin yanı sıra Mısır ve Ürdün gibi ülkelerle yürütülen ikili temasları da kapsamaktadır.
Gazze’deki ateşkes sürecinin bir parçası olarak, esir takası görüşmelerinin yanı sıra insani yardım koridorlarının açılması, temel sağlık hizmetlerine erişimin sağlanması ve altyapı tesislerinin yeniden işler hâle getirilmesi konularının da gündemde yer aldığı bildirilmiştir. ABD tarafı, bu konularda sürdürülebilir bir mekanizma kurulması için taraflarla teknik düzeyde temas yürütmektedir.
Akşam Programı ve Dir’iyah Ziyareti
ABD Başkanı Donald Trump için günün akşam bölümünde özel protokol programları düzenlenmiştir. Program kapsamında ilk olarak, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Dir’iyah bölgesine ziyaret gerçekleştirilmiştir. Ziyaret, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın ev sahipliğinde planlanmış ve konuk devlet başkanı düzeyinde organize edilmiştir.
Dir’iyah’taki tarihi At-Turaif yerleşim alanına yapılan ziyarette, Trump ve beraberindeki heyet golf arabaları ile alanda dolaştırılmıştır. Ziyaret sırasında, Suudi Arabistan’ın kültürel mirasına dair sunumlar yapılmış ve iki lider çeşitli noktalarda hatıra fotoğrafları çektirmiştir. Ziyaretin gerçekleştirilmesi sırasında bölgedeki güvenlik önlemleri artırılmış; alana girişler sınırlı tutulmuştur.
Dir’iyah turunun ardından, Riyad’ın merkezindeki bir saray kompleksinde resmî akşam yemeği düzenlenmiştir. Yemeğe Suudi Arabistan Kraliyet ailesi üyeleri, ABD heyeti, iş dünyası temsilcileri ve özel davetliler katılmıştır. Yemek öncesinde protokol selamlama töreni gerçekleştirilmiş ve basına kısa süreli görüntü alma imkânı tanınmıştır. Akşam yemeği sırasında iki ülke arasında gün içerisinde imzalanan anlaşmaların sembolik belge takdimleri yapılmıştır.
Yemek davetinin ardından, ABD-Suudi ortak yatırım projelerine ilişkin özel bir yuvarlak masa toplantısı düzenlenmiştir. Toplantıya Elon Musk, Larry Fink, Jensen Huang ve Sam Altman gibi isimlerin katıldığı bildirilmiştir. Toplantının gündeminde yapay zekâ altyapılarının bölgesel geliştirme programları, ileri üretim tesislerinin kurulması ve enerji verimliliği yatırımlarının ortaklaşa yürütülmesi yer almıştır.
Günün son etkinliği olarak, ABD heyetinin Riyad’daki Ritz Carlton Oteli’ne geçmesi planlanmıştır. Yerel kaynaklara göre, otel çevresindeki yolların geçici olarak kapatıldığı ve üst düzey güvenlik birimlerinin konuşlandırıldığı bildirilmiştir. Günün tüm resmî programları, planlandığı gibi Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin ev sahipliğinde ve tam protokol düzeyinde gerçekleştirilmiştir.








