13 Haziran 2025 tarihinde İsrail tarafından “Yükselen Aslan Operasyonu” (Operation Rising Lion) adıyla başlatılan hava saldırısı, İran’ın nükleer ve askeri altyapısına yönelik çok sayıda hedefi kapsayan kapsamlı bir askerî harekâttır. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) tarafından yürütülen operasyon, yerel saatle 03.00 sularında başlamış ve İran’ın farklı şehirlerinde eş zamanlı patlamalar meydana gelmiştir. Operasyon kapsamında nükleer zenginleştirme tesisleri, füze üretim alanları, radar sistemleri, askeri komuta yapıları ve hava savunma unsurları hedef alınmıştır.
Yükselen Aslan Operasyonu saldırısı, 13 Haziran 2025 - (Reuters)
İsrail makamları, operasyonun amacını İran’ın nükleer silah geliştirme kapasitesine karşı önleyici tedbir olarak açıklamıştır. Açıklamalarda, İran’ın zenginleştirilmiş uranyum miktarının nükleer bomba yapımında kullanılabilecek düzeye ulaştığı ileri sürülmüştür. Saldırıya 200’den fazla savaş uçağı ve çeşitli insansız hava sistemlerinin katıldığı belirtilmiştir.
Saldırının Zamanı ve Kapsamı
İsrail Silahlı Kuvvetleri tarafından yürütülen ve “Yükselen Aslan Operasyonu” (Operation Rising Lion) adı verilen hava saldırısı, 13 Haziran 2025 tarihinde İran yerel saatiyle 03.00 civarında başlatılmıştır. Operasyonun ilk dakikalarında İran genelinde çok sayıda şehirde patlama sesleri duyulmuş, saldırılar eş zamanlı olarak uygulanmıştır.
İlk olarak başkent Tahran’ın kuzeydoğu ve batı mahallelerinde patlamalar kaydedilmiştir. Özellikle Mahallati, Kamraniye ve Aghdasieh bölgeleri hem askeri hem de sivil yapılar açısından hedef alınmıştır. Mahallati semtinde Devrim Muhafızları’na ait olduğu bildirilen bir karargâhta yangın çıkmış, Kamraniye bölgesinde ise çok katlı bir binada ağır yapısal hasar oluşmuştur. Tahran’ın güneydoğusunda bulunan Parchin askeri kompleksi, füzelerle doğrudan hedef alınan bölgelerden biri olmuştur.
Tahran’daki saldırılarla eş zamanlı olarak Natanz şehrinde yer alan ve İran’ın başlıca nükleer uranyum zenginleştirme tesisi olan kompleks de hedef alınmıştır. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA), saldırının ardından yaptığı açıklamada, tesisin doğrudan vurulduğunu ve radyasyon seviyelerinin gözlem altında tutulduğunu bildirmiştir. Natanz çevresindeki otoyollar ve sivil geçiş hatları geçici olarak kapatılmıştır.
Kuzeybatıdaki Tebriz şehrinde nükleer araştırma merkezleri ve askeri tesislerin bulunduğu bölgelerde çok sayıda patlama meydana gelmiştir. Radar sistemlerinin etkisizleştirildiği bildirilmiş, saldırı sonrası şehirde kısmi elektrik kesintileri yaşanmıştır.
Batı İran’da yer alan Kirmanşah şehri, radar ve füze savunma sistemlerinin bulunduğu noktalarla hedef alınmıştır. Bazı kaynaklara göre şehirdeki üslerin çevresinde yoğun duman yükselmiş, komuta altyapısında fiziksel yıkım meydana gelmiştir. Güneybatıdaki Arak kentinde ise ağır su reaktörü çevresinde patlamalar duyulmuş, bu bölgedeki araştırma ve üretim tesislerinin zarar gördüğü belirtilmiştir.
İsfahan ve Şiraz gibi kentlerde, stratejik füze üretim tesisleri, askeri hangarlar ve radar merkezlerinin hedef alındığı aktarılmıştır. Hava saldırıları sonucunda bazı üs bölgelerinde geniş çaplı yangınlar çıkmış ve kontrol altına alınmaya çalışılmıştır.
Ayrıca Kum, Loristan, Hemedan ve Huzistan eyaletlerinde de farklı askeri ve altyapı hedeflerine yönelik saldırılar gerçekleştirilmiştir. Bu bölgelerdeki kritik lojistik hatlar, karargâhlar ve hava savunma altyapısının hedef alınmasıyla ülke çapındaki savunma koordinasyonunun zayıflatılması amaçlanmıştır.
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), operasyona 200’den fazla savaş uçağı ile birlikte gelişmiş insansız hava araçlarının (İHA) da katıldığını açıklamıştır. Saldırılarda, hedeflerin bir kısmının İran hava sahasına girilmeden uzun menzilli standoff füzeleri ile vurulduğu, diğer kısmının ise doğrudan alçak ve orta irtifadan gerçekleştirilen hava operasyonları ile etkisiz hâle getirildiği bildirilmiştir.
İsrail ordusunun, İran'a düzenlediği saldırıya ilişkin infografik - (Anadolu Ajansı)
Hedef Alınan Tesisler ve Komuta Yapıları
13 Haziran 2025 tarihinde İsrail Silahlı Kuvvetleri tarafından başlatılan hava saldırısında, İran’ın askeri ve nükleer altyapısına ait çeşitli yapılar hedef alınmıştır. Operasyonun ana hedefleri arasında nükleer tesisler, radar merkezleri, askeri karargâhlar, füze geliştirme alanları ve komuta kontrol merkezleri yer almıştır. Saldırıların hem yer altı hem de yer üstü unsurlara yöneltildiği kaydedilmiştir.
Natanz Nükleer Zenginleştirme Tesisi
İran’ın İsfahan eyaletinde yer alan ve ülkenin ana nükleer tesislerinden biri olan Natanz kompleksi, saldırının öncelikli hedefleri arasında yer almıştır. İsfahan eyaletine bağlı Natanz şehrinde yer alan uranyum zenginleştirme tesisi, operasyonun başlıca hedeflerinden biri olmuştur. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) tarafından saldırı doğrulanmış, tesisteki bazı yeraltı bölümlerin zarar gördüğü bildirilmiştir. Tesise yönelik saldırılarda yeraltı sığınaklarını delme kapasitesine sahip mühimmatlar kullanılmıştır. Saldırı sonrasında çevrede radyasyon seviyelerinin izlendiği belirtilmiş, Kum-İsfahan otoyolu güvenlik gerekçesiyle ulaşıma kapatılmıştır.
Parchin Askeri Alanı
Tahran’ın güneydoğusunda bulunan Parchin kompleksi, saldırı kapsamında vurulan bir diğer nokta olmuştur. Kompleksin, İran’ın patlayıcı sistemler ve balistik füze teknolojileri üzerinde çalışmalar yaptığı bir merkez olduğu bildirilmektedir. Saldırı sırasında kompleks içerisinde birden fazla patlama meydana gelmiş, çevrede yoğun duman yükseldiği gözlemlenmiştir. Yerel basında Parchin çevresindeki yolların trafiğe kapatıldığına ilişkin haberler yayımlanmıştır.
Tahran'daki Askeri Komuta Yerleşimleri
Başkent Tahran’ın kuzeydoğusunda yer alan Mahallati ve Aghdasieh semtlerinde, üst düzey askeri yetkililere ait konutlar ile küçük ölçekli komuta merkezleri hedef alınmıştır. Söz konusu bölgelerde çok katlı binaların zarar gördüğü, bazı yapıların çöktüğü ve arama-kurtarma ekiplerinin müdahale ettiği bildirilmiştir. Mahallati’de bulunan bir yapının Devrim Muhafızları Ordusu’na ait karargâh olarak kullanıldığı ve saldırı sonrası yangın çıktığı açıklanmıştır.
Khatamü’l-Enbiya Merkez Karargâhı
İran Silahlı Kuvvetleri’nin operasyonel planlamadan sorumlu merkezlerinden biri olan Khatamü’l-Enbiya Karargâhı da saldırılarda hedef alınmıştır. Karargâh, İran’ın askeri planlama, koordinasyon ve saha denetimi açısından merkezi bir rol üstlenmektedir. Yerel kaynaklar saldırının ardından bu bölgedeki komuta personelinin farklı noktalara sevk edildiğini belirtmiştir.
Natanz nükleer tesisi - (Iran Watch)
Subaşı Radar ve Gözetim Üssü (Hemedan)
Hemedan eyaletindeki Subaşı radar tesisi, hava sahası izleme ve erken uyarı faaliyetleri yürüten birimler arasında yer almaktadır. Operasyonda bu tesise yönelik hassas güdümlü mühimmatlar kullanılmış, radar kuleleri ve iletişim antenlerinin tahrip olduğu aktarılmıştır. Bölgedeki radar sistemlerinin devre dışı bırakılmasının, hava savunma zafiyeti yaratmayı hedefleyen operasyonel bir adım olduğu iddia edilmiştir.
Hüsrevi Sınır Güvenlik Noktası (Kirmanşah)
İran’ın batısındaki Kirmanşah eyaletinde, Irak sınırına yakın konumda bulunan Hüsrevi Sınır Kapısı çevresinde konuşlu askeri yapıların hedef alındığı bildirilmiştir. Sınır bölgesinde gerçekleşen saldırı sonucunda bir lojistik tesisin hasar gördüğü, bazı sivil araçların da zarar gördüğü belirtilmiştir. Yerel yetkililer, sınır hattındaki askeri faaliyetlerin geçici olarak durdurulduğunu açıklamıştır.
Seydava Askeri Tesisleri ve Radar Üniteleri (Tebriz)
Tebriz yakınlarında bulunan Seydava Askeri Kışlası ve çevresindeki radar sistemleri, eş zamanlı saldırıların hedeflerinden biri olmuştur. Burada bulunan radar antenleri, iletişim kuleleri ve cephanelik yapılarında ciddi hasar meydana geldiği belirtilmiştir. Yerel kaynaklar, saldırı sonrası patlamaların kışla çevresine yayıldığını ve askerî birimlerin tahliye edildiğini aktarmıştır.
Arak Reaktör Alanı ve Çevresi
Arak şehrinde yer alan ağır su reaktörü çevresindeki bazı yapılar saldırıların doğrudan hedefi olmuştur. Reaktör binasının kendisine yönelik doğrudan bir isabet rapor edilmemiş olsa da, çevresindeki güvenlik ve destek yapılarında hasar meydana gelmiştir. Arak, İran’ın nükleer araştırma faaliyetlerinin önemli merkezlerinden biri olarak bilinmektedir.
İsfahan Nükleer Teknoloji Kompleksi
İsfahan’daki uranyum dönüştürme ve nükleer fizik araştırma merkezleri de saldırının odak noktalarından biri olmuştur. Özellikle araştırma reaktörü yakınındaki laboratuvar binalarında yangın çıktığı ve radyasyon seviyeleri açısından izleme yapıldığı duyurulmuştur. Saldırı sonrası bölgedeki yollar güvenlik nedeniyle kapatılmış ve sivil girişlere izin verilmemiştir.
İsrail’in hedef aldığı İranlı üst düzey isimleri gösteren infografik. - (Anadolu Ajansı)
Öldürülen ve Yaralanan Üst Düzey Yetkililer
İsrail hava saldırısı sonucunda, İran Silahlı Kuvvetleri ve nükleer programında kritik görevlerde bulunan üst düzey isimler arasında can kayıpları ve yaralanmalar meydana gelmiştir. Saldırılarda ölen veya ağır şekilde yaralanan kişilerin büyük bölümü doğrudan hedef alınan komuta merkezleri, lojman bölgeleri ve nükleer araştırma tesislerinde bulunmuştur.
Muhammed Bakıri – İran Genelkurmay Başkanı
İran Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri’nin hayatını kaybettiği, İran resmi kaynaklarınca doğrulanmıştır. Bakıri’nin bulunduğu karargâhın İsrail savaş uçakları tarafından hedef alındığı ve saldırı sırasında doğrudan etkilendiği aktarılmıştır. Ölüm haberi ilk olarak yerel medya kaynaklarında yayımlanmış, daha sonra devlet televizyonu üzerinden teyit edilmiştir.
Hüseyin Selami – Devrim Muhafızları Komutanı
İslam Devrim Muhafızları Ordusu’nun (IRGC) başkomutanı Tümgeneral Hüseyin Selami’nin, saldırılar sırasında hayatını kaybettiği bildirilmiştir. Selami’nin, Tahran’da bulunan askeri bir konut kompleksinde bulunduğu ve bu bölgenin doğrudan hedef alınan alanlar arasında yer aldığı kaydedilmiştir. Selami’nin ölümü sonrası Devrim Muhafızları komuta kademesinde acil bir değişiklik gündeme gelmiştir.
Gholamali Reşid – Khatamü’l-Enbiya Merkez Karargâhı Komutanı
İran’ın Khatamü’l-Enbiya Merkez Karargâhı Komutanı General Gholamali Reşid’in, karargâha yapılan saldırılar sırasında öldüğü aktarılmıştır. Reşid’in, ülkenin savunma doktrini ve stratejik askeri planlamasında aktif rol üstlendiği bilinmektedir. Reşid’in bulunduğu yerleşkeye yönelik saldırının özel olarak yönlendirilmiş mühimmatlarla gerçekleştirildiği belirtilmiştir.
Emir Ali Hacızade – Devrim Muhafızları Hava-Uzay Kuvvetleri Komutanı
Tuğgeneral Emir Ali Hacızade, Devrim Muhafızları Hava-Uzay Kuvvetleri’nin komutanı olarak görev yapmaktaydı. Hacızade’nin, Parchin çevresindeki askeri komplekste bulunduğu sırada vurulduğu açıklanmıştır. Resmî kaynaklara göre aynı saldırıda sekiz üst düzey IRGC subayı daha yaşamını yitirmiştir. Bu kişiler arasında füze geliştirme programlarında görev alan teknik personelin de yer aldığı bildirilmiştir.
İran İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı ve IRGC İstihbarat Şefi
İran’ın resmî istihbarat kurumunda üst düzey görevde bulunan bir yetkili ile Devrim Muhafızları İstihbarat Teşkilatı Şefi, Tahran’daki komuta merkezlerine yapılan saldırı sonucu hayatlarını kaybetmiştir. Bu ölümler, İran’ın iç güvenlik ve karşı istihbarat yapısında ciddi bir boşluk meydana getirmiştir. Kaynaklara göre, bu iki isim Devrim Muhafızları Karargâhı’nda gerçekleştirilen koordinasyon toplantısına katıldıkları sırada hedef alınmıştır.
Nükleer Bilim İnsanları: Feridun Abbasi ve Muhammed Mehdi Tehrançi
İran Atom Enerjisi Kurumu eski başkanı ve nükleer fizik profesörü olan Feridun Abbasi’nin, Natanz yakınlarındaki bir yerleşim biriminde hedef alınan binada yaşamını yitirdiği açıklanmıştır. Diğer yandan İslami Azad Üniversitesi Rektörü ve nükleer fizik alanında uzman olan Prof. Dr. Muhammed Mehdi Tehrançi de aynı saldırılarda ölen isimler arasında yer almıştır. Saldırılarda ayrıca nükleer programda görevli dört bilim insanı daha ölmüştür. Bu kişiler arasında reaktör mühendisleri, zenginleştirme uzmanları ve nükleer malzeme denetçileri bulunmaktadır.
Diğer Nükleer Uzmanlar
İsrail’in 13 Haziran 2025 tarihinde İran’a düzenlediği hava saldırılarında, Feridun Abbasi ve Muhammed Mehdi Tehrançi dışında, nükleer alanda görevli dört bilim insanının daha hedef alındığı açıklanmıştır. Bu isimler arasında Abdulhamid Minuçehr, Ahmed Rıza Zülfikari, S. E. Hüseyin Fekhi ve Muttalbizade yer almaktadır. Bu kişiler, İran’ın nükleer araştırma ve geliştirme programında görev alan teknik ve akademik kadroların mensubu olarak tanımlanmıştır.
İlgili uzmanların ölümlerinin hangi tesiste veya hangi saldırı dalgasında meydana geldiğine dair ayrıntılı açıklama yapılmamış, ancak hedef alınan noktalarda doğrudan isabet alan laboratuvar ve büro alanlarında bulundukları bildirilmiştir.
Ali Şemhani – İran Liderinin Danışmanı
İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi’nin eski sekreteri ve İran lideri Ali Hamaney’in danışmanı Ali Şemhani, saldırılar sırasında ağır yaralanmıştır. Şemhani’nin Aghdasieh bölgesindeki ikametinde bulunan komuta yapısına yapılan saldırı sonucunda yaralandığı, çeşitli kırıklar ve iç kanama geçirdiği bildirilmiştir. Durumu hakkında yapılan açıklamalarda hayati tehlikesinin sürdüğü belirtilmiş, tedavisinin özel bir askeri hastanede sürdüğü aktarılmıştır. İran devlet televizyonu, Şemhani’nin yerini geçici olarak devredeceği bir isim belirlenmediğini açıklamıştır.
İsrail saldırısında hayatını kaybeden İran Devrim Muhafızları Ordusu Komutanı Selami - (Anadolu Ajansı)
Saldırının Sivil Etkileri
İsrail'in başlattığı hava operasyonları ve devam eden karşılıklı saldırılar, yalnızca askeri hedeflerle sınırlı kalmamış; sivil yerleşim bölgelerinde de ciddi can kayıplarına, altyapı tahribatına ve yaygın hasara neden olmuştur. İran ve İsrail’in çeşitli şehirlerinde sivillerin doğrudan etkilendiği çok sayıda olay rapor edilmiştir.
Başkent Tahran'da düzenlenen saldırı sonucu yangın çıkan bir bina, 13 Haziran 2025 - (Anadolu Ajansı)
İran'da Sivil Etkiler
İran’ın başkenti Tahran’da, özellikle kuzeydoğuda yer alan Mahallati ve Kamraniye semtleri, saldırılarda zarar gören sivil yerleşim bölgeleri arasında yer almıştır. Mahallati’de çok katlı apartman bloklarından birinin üst katları isabet almış, yangın çıkmış ve bina tahliye edilmiştir. Kamraniye’de ise patlama sonucu bir apartmanın dış cephesi çökmüş, çevredeki camiler ve okulların camları kırılmıştır. Olay yerlerine yönlendirilen sivil savunma ekipleri, enkaz kaldırma çalışmalarına başlamış ve bazı binalarda çökme riski tespit edilmiştir.
Batı İran’da Irak sınırına yakın konumda bulunan Kasrı Şirin bölgesinde gerçekleştirilen hava saldırıları sırasında Hüsrevi Sınır Kapısı ve çevresindeki yerleşim birimleri zarar görmüştür. Yerel yetkililer, saldırıda 1 sivilin hayatını kaybettiğini, 31 kişinin de yaralandığını açıklamıştır. Yaralananlar arasında sınır çalışanları ve bölgedeki nakliye işçileri de yer almaktadır. Sınır kapısında faaliyetler geçici olarak durdurulmuş, ticari geçişler askıya alınmıştır.
İran’ın BM Daimi Temsilcisi Amir Said İrevani tarafından yapılan açıklamaya göre, saldırılar sonucunda İran genelinde en az 78 sivil hayatını kaybetmiştir. Açıklamada, Tahran’da 5, Tebriz’de 2, Kasrı Şirin’de 1 olmak üzere 8 kişinin ölümüne ilişkin ilk verilerin daha sonra kapsamlı incelemelerle güncellendiği belirtilmiştir. Toplam yaralı sayısının 320’yi aştığı, bu kişiler arasında çok sayıda kadın ve çocuk bulunduğu duyurulmuştur. Yaralılar, Tahran, Kum, İsfahan ve Meşhed gibi şehirlerdeki devlet hastanelerine nakledilmiştir.
Yaralıların büyük bölümü Tahran’daki Bağbanpur, İmam Humeyni ve Şehit Modarres hastanelerine sevk edilmiştir. Meşhed ve İsfahan’daki sağlık kuruluşlarında da acil servis kapasitesinin artırıldığı ve sahra hastanelerinin kurulduğu açıklanmıştır. İran Kızılayı, başkentte en az 120 kişilik sahra hastanesi açıldığını bildirmiştir. Yaralanan kadınların çoğunun ev içi faaliyet sırasında, çocukların ise okul çevrelerinde saldırılara maruz kaldığı belirtilmiştir.
Tahran başta olmak üzere saldırıların yoğunlaştığı şehirlerde elektrik hatları ve internet altyapısında geçici kesintiler yaşanmıştır. Mahallati semtinde elektrik trafosu hasar görmüş, bölgeye enerji verilememiştir. Kamraniye’de yerel internet sağlayıcılarının sunucularına ait merkez ofislerin zarar görmesi nedeniyle bağlantı sorunları bildirilmiştir. Ayrıca bazı mahallelerde cep telefonu şebekelerinin devre dışı kaldığı ve acil çağrı sistemlerinin kesintiye uğradığı duyurulmuştur.
Bombardıman sonrası çıkan yangınlar, özellikle Tahran’ın kuzey kesimlerinde kontrol altına alınmakta güçlük yaratmıştır. Yangınların çoğu hava savunma sistemlerine ait patlama sonrası etkilerle başlamış, bazı apartmanların çatı katları tamamen yanmıştır. Arama-kurtarma ve itfaiye ekipleri, sivil savunma birlikleriyle koordineli olarak enkaz altı arama faaliyetlerine başlamıştır. Mahallati’de ağır hasarlı bir binanın çökme riski nedeniyle çevresi boşaltılmış, bina sakinleri geçici barınma merkezlerine sevk edilmiştir.
İsrail’de Sivil Etkiler
İran’ın balistik füze karşı saldırıları kapsamında, Tel Aviv ve Hayfa çevresindeki yerleşim bölgelerinde de sivil kayıplar yaşanmıştır. İsrail resmi kaynaklarına göre, İran’a ait füzelerden birinin Tel Aviv yakınlarındaki Holon bölgesine isabet etmesi sonucu 5 sivilin hayatını kaybettiği, 30’dan fazla kişinin yaralandığı belirtilmiştir. Yaralılar Tel Aviv Sourasky ve Sheba Tıp Merkezine nakledilmiştir. Bazı apartman komplekslerinde camların kırıldığı ve siren sistemlerinin devreye girdiği rapor edilmiştir.
İran’ın Yanıtı ve Misilleme Süreci
İsrail’in 13 Haziran 2025 tarihinde İran’a yönelik düzenlediği hava saldırılarına karşılık olarak İran yönetimi, çok yönlü bir misilleme süreci başlatmıştır. Bu kapsamda İran Silahlı Kuvvetleri ve Devrim Muhafızları Ordusu tarafından çeşitli askeri önlemler alınmış, hava saldırılarına yanıt olarak İHA ve füze sistemleri devreye sokulmuştur. Aynı zamanda sivil havacılığa ilişkin güvenlik tedbirleri ve alarm durumları ilan edilmiştir.
İran İsrail'e yönelik misilleme saldırıları, 13 Haziran 2025 - (Anadolu Ajansı)
İran Lideri Tarafından Yapılan Açıklamalar
İran lideri Ayetullah Ali Hamaney, saldırının ardından yayımladığı yazılı mesajda, İsrail’in düzenlediği hava operasyonlarının “cezasız kalmayacağını” açıklamıştır. Açıklamada, “Bu rejim ağır bir cezanın kendisini beklediğini bilmelidir. Bu cinayetle kendisi için acı ve ıstıraplı bir kader hazırlamıştır ve kesinlikle bunun karşılığını alacaktır” ifadeleri yer almıştır. Ayrıca saldırılarda hayatını kaybeden üst düzey askeri yetkililer ve nükleer bilim insanlarının görevlerinin başka kadrolar tarafından derhal devralınacağını belirtmiştir.
Ulusal Güvenlik Konseyi ve Koordinasyon Süreci
İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi, saldırının hemen ardından acil toplantıya çağrılmıştır. Toplantıda, savunma ve dış politika birimleriyle koordinasyon hâlinde misilleme ve diplomatik tepki süreçlerinin planlandığı açıklanmıştır. İran tarafı, bu süreçte yürütülen askeri karşı adımların tek seferlik değil; kademeli, zamana yayılan ve aşamalı biçimde sürdürüleceğini kamuoyuna duyurmuştur. İran tarafından yapılan açıklamalarda, herhangi bir askeri faaliyet durdurulmadan devam edeceği vurgulanmıştır.
İnsansız Hava Araçları ile Karşı Saldırı
İran Savunma Bakanlığı ve Devrim Muhafızları yetkililerince yapılan açıklamalarda, İsrail’e yönelik 100’ün üzerinde insansız hava aracıyla karşı saldırı başlatıldığı bildirilmiştir. Bu İHA’ların büyük kısmı İran’ın güney ve merkez üslerinden havalanmış ve farklı yönlerden İsrail hava sahasına yönlendirilmiştir. İHA’ların, uzun menzilli uçuş kabiliyetine sahip, özel yazılımla hedef kilitleme özelliği taşıyan sistemler olduğu belirtilmiştir.
Gönderilen İHA’ların çoğunluğunun “kamikaze” tipi olduğu ve hedefe çarparak patlayacak şekilde programlandığı İran basını tarafından aktarılmıştır. Ayrıca saldırıya eşlik eden keşif ve elektronik karıştırma (ECM) kapasiteli araçların İsrail’in radar sistemlerini zayıflatmayı amaçladığı belirtilmiştir. Sepahnews ajansı, bu İHA’ların çeşitli askeri üsler, hava savunma radarları ve mühimmat depoları gibi noktaları hedef aldığını açıklamıştır.
Genelkurmay ve Devrim Muhafızları Açıklamaları
İran Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanlığı Sözcüsü Tuğgeneral Ebulfazl Şikarçi, devlet televizyonuna yaptığı açıklamada İsrail’e karşı “ağır bir bedel ödetileceğini” belirtmiştir. Açıklamada, saldırıların doğrudan Amerika Birleşik Devletleri'nin istihbarat, operasyonel ve siyasi desteğiyle gerçekleştiği iddia edilmiştir. İran’ın meşru müdafaa hakkını kullanacağı ve bu yanıtın yasal, orantılı ve kararlı olacağı ifade edilmiştir. İran Silahlı Kuvvetleri’nin kara ve hava unsurlarının tam alarm seviyesine geçirildiği ve operasyonel pozisyona alındığı da aynı açıklamada vurgulanmıştır.
Hava Sahasının Kapatılması
İran Sivil Havacılık Kurumu tarafından yapılan açıklamada, ülke hava sahasının ikinci bir bildirime kadar tüm iç ve dış uçuşlara kapatıldığı duyurulmuştur. Bu karar, güvenlik gerekçesiyle alınmış olup, Tahran İmam Humeyni Uluslararası Havalimanı başta olmak üzere Meşhed, İsfahan, Tebriz ve Şiraz havalimanlarında tüm uçuşlar askıya alınmıştır. Havalimanlarında yoğunluk yaşanmış, bazı yolcular havaalanlarında mahsur kalmıştır. Irak Ulaştırma Bakanlığı da İran hava sahasındaki durum nedeniyle Irak hava sahasının tüm uçuşlara geçici olarak kapatıldığını ilan etmiştir.
Hava Savunma Unsurlarının Aktivasyonu
İran Silahlı Kuvvetleri, saldırının ardından ülke genelindeki hava savunma sistemlerini tam operasyonel duruma geçirmiştir. Özellikle başkent Tahran çevresindeki orta menzilli füze sistemleri, radar platformları ve komuta-kontrol merkezleri aktif hâle getirilmiştir. İran ordusuna bağlı hava savunma tugayları, stratejik tesislerin çevresinde konuşlandırılmıştır. Yerli üretim sistemler olan “Bavar-373” ve “Khordad-15” hava savunma sistemleri, alarm seviyesinde konuşlandırılmıştır.
İran’ın Balistik Füze Saldırıları (Karşı Saldırı Evresi)
İran, insansız hava araçlarıyla başlattığı misilleme operasyonunu 14 Haziran 2025 sabahına karşı balistik füze saldırılarıyla genişletmiştir. Devrim Muhafızları Ordusu’nun yönlendirmesiyle gerçekleştirilen bu karşı saldırılar, İsrail topraklarının birçok stratejik ve yerleşim noktasını hedef almıştır. Füze saldırılarında askeri, bilimsel ve sivil bölgeler eş zamanlı olarak hedeflenmiş, çok sayıda can kaybı ve fiziki yıkım meydana gelmiştir.
İsrail makamları, İran’ın füze saldırılarında toplam 13 sivilin hayatını kaybettiğini, 380’den fazla kişinin ise yaralandığını açıklamıştır. Yaralananların bir kısmının durumu ağır olup, yoğun bakımda tedavi altına alınan hasta sayısının 40’ın üzerinde olduğu belirtilmiştir. Yaralılar ülke genelinde farklı hastanelere sevk edilmiş, sağlık altyapısında geçici yoğunluk yaşanmıştır.
Tel Aviv, Hayfa ve Dimona Çevresine Düzenlenen Saldırılar
İran, İsrail’in nükleer ve askeri altyapılarına yönelik gerçekleştirdiği saldırılara karşılık olarak 13 Haziran 2025’te “Sadık Vaad-3” adı verilen balistik füze harekâtını başlatmıştır. İran Devrim Muhafızları tarafından yürütülen bu operasyon kapsamında İsrail'in çeşitli şehirlerine, özellikle de Tel Aviv, Hayfa ve Dimona çevresine yönelik yüzlerce füze fırlatıldığı bildirilmiştir. İran kaynakları, hedef alınan bölgelerin “işgal altındaki topraklarda” yer alan askeri üsler ve stratejik altyapılar olduğunu açıklamıştır.
Tel Aviv'deki İsrail Savunma Bakanlığı yakınlarına isabet eden füzeler nedeniyle ciddi hasar meydana gelmiş, dört farklı noktada binalar yıkılmıştır. Hayfa bölgesinde saldırıların etkisine ilişkin ayrıntı verilmemekle birlikte güvenlik önlemlerinin en üst seviyeye çıkarıldığı belirtilmiştir. Dimona çevresinde yer alan stratejik tesislerin hedef alındığına dair doğrulanmamış bilgiler kamuoyuna yansımıştır.
İran saldırısı sonrasında sığınaklara sığınan İsrailliler, 13 Haziran 2025 - (Anadolu Ajansı)
Rehovot ve Weizmann Bilim Enstitüsü’ne İsabet Eden Füzeler
Füzelerden biri, Rehovot şehrinde yer alan Weizmann Bilim Enstitüsü’nün ana kampüs alanına isabet etmiştir. Enstitüdeki bazı araştırma binaları ciddi hasar görmüş; laboratuvar komplekslerinin cam ve çatı yapılarında çökme yaşanmıştır. Yerel yetkililer, kampüs içinde bulunan iki araştırmacının yaralandığını açıklamıştır. Elektrik altyapısında yaşanan kesinti nedeniyle Rehovot genelinde geçici olarak enerji verilememiştir.
Bat Yam ve Çevresindeki Yıkım ve Arama-Kurtarma Faaliyetleri
İran füzelerinden biri Bat Yam kentine düşmüş ve yüksek yoğunluklu yerleşim bölgesinde çok katlı bir konutu hedef almıştır. Binanın çökmesi sonucu enkaz altında kalanlar olmuştur. İsrail sivil savunma birimleri, olaydan hemen sonra arama-kurtarma çalışmalarına başlamış; 6 kişi enkaz altından çıkarılmış, 2 kişinin ise hayatını kaybettiği açıklanmıştır. Belediye, bölgeyi boşaltarak halkı geçici barınma alanlarına yönlendirmiştir.
Haifa, Tamra ve Çevresindeki Sivil Kayıplar
İsrail’in kuzeyindeki Haifa ve Tamra şehirleri de İran’ın füze saldırılarında doğrudan etkilenmiştir. Haifa limanı yakınlarına düşen füzelerden biri, sivil bir apartmana isabet etmiş; olayda dört kadın hayatını kaybetmiştir. Aynı bölgede en az 15 kişinin yaralandığı bildirilmiştir. Yaralılar Rambam Sağlık Merkezi’ne nakledilmiş, hastanede acil durum protokolü uygulanmıştır. Tamra kentinde ise bir okul binasında meydana gelen patlama sonucu öğrenciler tahliye edilmiştir.
İsrail Hava Savunma Sistemlerinin Kullanımı
İran füzelerine karşı İsrail hava savunma sistemleri eş zamanlı olarak aktive edilmiştir. “Demir Kubbe” sistemi özellikle kısa menzilli füzeleri engellemek üzere devreye sokulmuş, “David’s Sling” ve “Arrow” sistemleri ise orta ve uzun menzilli tehditlere karşı kullanılmıştır. İsrail Savunma Bakanlığı, fırlatılan 80’e yakın füzenin çoğunun durdurulduğunu açıklamıştır. Bazı füzelerin sistemlerden kaçtığı ve hedeflerine ulaştığı doğrulanmıştır.
İsrail’de Alarm Sistemleri ve Sığınak Uygulamaları
Saldırı sırasında ülke genelinde erken uyarı sirenleri çalıştırılmış, Tel Aviv, Kudüs, Hayfa ve Beerşeva dahil olmak üzere birçok şehirde sivil halk sığınaklara yönlendirilmiştir. Yerel yönetimler, halkı kalabalık alanlardan uzak durmaya ve resmi uyarılara uymaya çağırmıştır. Belediye birimleri tarafından sığınaklar yeniden kontrol edilip aktif hâle getirilmiştir. Özellikle Bat Yam ve Rehovot’ta okullar, sinagoglar ve kamu binaları geçici barınma alanları olarak düzenlenmiştir.
Limanlar ve Ulaşım Hatları Üzerindeki Etkiler
Füze saldırıları sonrasında Hayfa ve Aşdod limanlarında faaliyetler geçici olarak durdurulmuştur. Liman çevresinde konteyner yükleme alanlarında patlamaların etkisiyle yangın çıkmış, itfaiye ekipleri müdahalede bulunmuştur. Ayrıca Tel Aviv – Kudüs hızlı tren hattında bazı bölümlerde hasar meydana geldiği, seferlerin askıya alındığı bildirilmiştir. İsrail Demiryolları tarafından yapılan açıklamada yolculara alternatif güzergâhlar önerilmiştir.